Takip Edin

Haber

Kamuda açık kaynak kodlu yazılım kullanılması maliyetleri düşürecek

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, “Kamuda hızlanan dijitalleşmeyle artan yazılım lisans maliyetleri kamu bütçesi üzerinde ciddi bir yük oluşturmaya başladı” dedi.

Yayınlanma tarihi

-

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, kamuda, teknik ve ekonomik açılardan uygun olan durumlarda, açık kaynak kodlu yazılım kullanılmasını tercih edilmesini amaçladıklarını belirterek, “Kamuda açık kaynak kodlu yazılım kullanımının yaygınlaşmasıyla geleneksel bilgi teknolojileri altyapılarında kullanılan birçok yazılım unsuru açısından maliyetlerin azalmasını bekliyoruz.” dedi.

Koç, kamuda açık kaynak kodlu yazılım kullanılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yaygın şekilde kullanılan ticari lisanslı yazılımlarda kullanıcının yazılımın kaynak kodunu görmesinin mümkün olmadığına işaret eden Koç, bunun, lisanslı kullanıcıların, yazılımların kaynak kodu üzerinde değişiklik yapıp bunu ticari amaçla veya açık kaynak kodlu şekilde tekrar dağıtmalarına engel olduğunu söyledi.

Koç, açık kaynak kodlu yazılımlarla, ticari lisanslı yazılımların kullanıcılar üzerindeki kısıtlamalarının kaldırılmasının amaçlandığına dikkati çekerek, “Kullanıcılar, açık kaynak kodlu yazılımın kaynak kodlarını inceleyebilir, gerekirse bunlar üzerinde değişiklik yaparak yeni bir yazılım oluşturup bunu da ücretli veya ücretsiz şekilde başkalarıyla paylaşabilir.” diye konuştu.

“Ticari lisanslı yazılımların kamunun ihtiyacına göre özeleştirilebilme esnekliği düşük”

Açık kaynak kodlu yazılımların kullanımının yaygınlaştığını belirten Koç, bu yazılımların sadece küçük ölçekli projelerde değil, büyük veri, yapay zeka, blokzincir ve bulut bilişim gibi son dönemin en önemli teknolojilerinde de kullanıldığını dile getirdi.

Koç, birçok ülkede açık kaynak kodlu yazılımların maliyet azaltıcı ve yerel yazılım endüstrisini geliştiren potansiyelinden faydalanmak üzere politikalar üretildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Kamuda hızlanan dijitalleşmeyle artan yazılım lisans maliyetleri kamu bütçesi üzerinde ciddi bir yük oluşturmaya başladı. Kritik sistemlerde kullanılan ticari lisanslı yazılımların davranışının ve oluşturdukları güvenlik risklerinin tespiti açısından da zorluklar var. Ayrıca, ticari lisanslı yazılımların kamu kurumlarımızın ihtiyacına göre özelleştirilebilme esnekliği oldukça düşük. Bu da kamuda hem operasyonel süreçleri zorlaştırıyor hem de yenilikçiliği kısıtlıyor.”

Kamuda açık kaynak kodlu yazılım kullanılması

Koç, Kamuda Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımı ile İlgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin geçen ay yayımlandığını anımsatarak, genelgeyle, aksini gerektiren somut teknik veya ekonomik gerekçeler olması durumu hariç, kamuda açık kaynak kodlu yazılımların kullanılmasının ana ilke olarak belirlendiğini söyledi.

Söz konusu genelgeyle kamu kurumlarının yazılım ihtiyaçları karşılanırken açık kaynak kodlu yazılımların da dikkate alınmasının hedeflendiğini anlatan belirten Koç, şu değerlendirmede bulundu: “Genelge ile teknik ve ekonomik açılardan uygun olan durumlarda bu yazılımlarının tercih edilmesini amaçlıyoruz. Öncelikle kamu kurumlarımızdan 9 ay içerisinde açık kaynak kodlu yazılım geçişi analiz ve yol haritası raporunu hazırlayıp bize iletmelerini istiyoruz. Genelge, kamuda açık kaynak kodlu yazılıma geçiş açısından danışmanlık, destek, çözüm geliştirme, entegrasyon gibi birçok yeni ihtiyaç ortaya çıkaracak. Doğal olarak, kamu kurumlarımızın bu ihtiyaçlarını karşılayacak yerli yazılım ekosistemi için yeni iş fırsatları doğacak. Artan bu talebin hem mevcut yazılım firmalarımızı büyüteceği hem de yeni firmaların ortaya çıkmasına emin hazırlayacağını düşünüyorum. Kamuda açık kaynak kodlu yazılım kullanımının yaygınlaşmasıyla geleneksel bilgi teknolojileri altyapılarında kullanılan birçok yazılım unsuru açısından maliyetlerin azalmasını bekliyoruz.”

Türkiye’de açık kaynak kodlu yazılım kullanımı

Kamu idarelerinde açık kaynak kodlu yazılımların geliştirilmesi ve kullanımının yaygınlaştırılması için uzun zamandır çalıştıklarına işaret eden Koç, şunları kaydetti:

“2003 yılında başlatılan ‘e-Dönüşüm Türkiye Projesi’ kapsamında oluşturulan eylem planlarında da kamuda açık kaynak kodlu yazılımların kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalara yer verilmişti. 2019-2023 dönemini kapsayan On Birinci Kalkınma Planı’nda da yazılım alanında katma değerin artırılması için açık kaynak kodlu yazılım ekosisteminin geliştirilmesine yönelik politikalara yer verildi. Bu amaçla, Türkiye Açık Kaynak Platformu hayata geçirildi.”

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

BOLTAS Yatırımlarıyla Gelecek 50 Yılını İnşa Ediyor

Yayınlanma tarihi

-

Lojistik sektörünün yarım asırlık markası Boltas, yeni yatırım hamleleriyle gelecek hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu, belirledikleri stratejik plan dâhilinde geçtiğimiz 5 yıl içinde hızlandırdıkları  gelişim ve dönüşüm sürecinde önemli bir aşamaya geldiklerini belirtti. Çobanoğlu, doğru yatırım hamleleri ve Ar-Ge faaliyetleriyle perçinledikleri bu dönüşümün meyvelerini toplamaya başladıklarını söyleyerek, “Bu amaçla çizdiğimiz yol haritası kapsamında, yurt içindeki ve yurt dışındaki şirketlerimizi holding çatısı altında birleştireceğiz.” dedi.

Lojistik sektöründe yarım asra dayanan tecrübesiyle entegre çözümler üreten Boltas, yenilikçi vizyonu ve kurumsallaşma hamleleriyle gelecek hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu, dönüşüm sürecinde attıkları her adımın, şirketi gelecek 50 yıla hazırlamayı amaçladığına dikkati çekti.

 

Daha güçlü bir yönetim kadrosu

Dönüşüm kapsamında Türkiye ve Avrupa’daki şirketlerinin tamamında yönetim kurulunun yanında güçlü icra kurulları oluşturduklarını vurgulayan Çobanoğlu, “Boltas’ta işleyiş tamamen profesyonel bir ekip ve kurumsal yaklaşıma sahip bir organizasyon anlayışı ile yönetiliyor.” dedi.

Halihazırda Almanya, İtalya, Romanya ve Fransa’da şirketleri bulunduğunu hatırlatan Çobanoğlu, kendilerini Avrupalı bir marka olarak gördüklerini ve Avrupa’daki bilinirliklerinin oldukça yüksek olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

Yarım asra dayanan markamızı gelecek 50 yıla hazırlamak için gerekli yatırımları yapıyoruz. Dönüşüm’ sürecindeki en güçlü adımımızı atmaya hazırlanıyoruz. Bu amaçla çizdiğimiz yol haritası kapsamında, tüm şirketleri holding çatısı altında birleştireceğiz. Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı olarak koordinasyonunu bizzat üstlendiğim bu önemli süreçte Türkiye ve Avrupa’daki yapılanmalarımızın faaliyetlerini tek çatı altında toplayacağız. Böylece geçmişimizden aldığımız güçle geleceğimizi daha görünür kılacağız ve kurumsal kültürümüzü nesiller boyu yaşatacağız.” 

 

“Piyasadaki daralmayı fırsata çevirdik” 

Ulaş Çobanoğlu, küresel piyasalardaki durgunluğun lojistik sektörünü de olumsuz etkilediğine dikkati çekerek şunları söyledi: 

“Lojistik sektörü sıkıntılı bir yıl geçiriyor, sorunların gelecek yılın bir bölümünde de devam edebileceğini değerlendiriyoruz. Ancak Boltas olarak zamanında gerçekleştirdiğimiz hamleler sayesinde, sektörde satışların azaldığı, nakit döngüsünde sıkıntıların yaşandığı dönemde nakit gücümüzü ve ödeme dengemizi korumaya odaklandık, yatırımlarımızı da bu doğrultuda sürdürmeyi başardık.

Boltas, 50 yıllık köklü bir çınar olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de piyasaya öncülük etmeye ve avantajlı lojistik çözümlerin güvenilir markası olmaya devam edecek.”

 

“Ro-Ro servisinde çeşitlilik piyasayı dengeleyecektir”

Türkiye-İtalya hattında servis vermeye başlayan yeni Ro-Ro operatörünün yatırımını olumlu bulduklarını değerlendiren Çobanoğlu,

Ro-Ro servisinde çeşitliliği savunuyoruz. İtalya taşımaları için yeni anlaşmalar ve yatırımlar gerçekleştirerek müşterilerimize ciddi maliyet avantajları sağlamaya başladık. Ambarlı – Trieste Ro-Ro servisi ve sağladığı avantajlar ihracatçımızı ve ithalatçımızı korurken piyasayı da dengeleyecektir.” şeklinde konuştu.

 

İtalya’daki gücünü pekiştirecek

Boltas’ın bir başka stratejik hedefi de uzun yıllardır domine ettikleri, kendi çalışanları, deposu ve ofisi ile hizmet verdiği İtalya’da daha da büyümek. Çobanoğlu, bu yılın başında İtalya’da gerçekleştirdikleri limana yakın bölgedeki yeni depo yatırımlarının, hem kendi aktarma operasyonlarını kolaylaştırdığını hem de İtalya’da depo ihtiyacı olan firmalara kolaylık sağladığını dile getirdi. İtalya’da 30 yıllık bir geçmişe sahip olduklarını hatırlatan Çobanoğlu, bu depoyu önümüzdeki iki yıl içerisinde tam kapasite ile kullanılır hale getirip ilave yeni depo yatırımlarını sürdürmeyi amaçladıklarını da aktardı.

 

Orhanlı’da 50 bin metrekarelik lojistik imarlı arsa

Çobanoğlu, Orhanlı’da bulunan 50 bin metrekarelik arazilerini verimli şekilde değerlendireceklerini de dile getirerek, “Bu alanı, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun şekilde projelendirmek istiyoruz. Doğru zamanda atacağımız doğru adımlarla, bu arsada güneş enerjisi panelleri ile kendi enerjisini üreten, yağmur sularını tekrar kullanıma dönüştüren, çevre dostu, yeşil bir depo yatırımı gerçekleştirmek için planlamamızı sürdürüyoruz. Projeyi ilerletmek için uygun koşulların oluşmasını ve doğru zamanı bekliyoruz.” diye konuştu.

Ar-Ge yatırımlarına büyük önem verdiklerinin de altını çizen Çobanoğlu, “Gerek operasyonel altyapı yatırımlarımızın gerekse güçlü Ar-Ge çalışmalarımızın meyvelerini topluyoruz. Uzun yıllardır faaliyette olan Ar-Ge birimimizin belgelendirme sürecinin tamamlanması için gerekli başvuruları da yaptık.” açıklamasında bulundu.

 

DAF’tan 100 yeni araç alındı

Filo, insan kaynağı, teknoloji ve sürdürülebilirlik alanında sürekli gelişmeye devam ettiklerini söyleyen Çobanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Güçlü bir mali planlamayla filomuzu yeniliyoruz. Karbon ayak izimizi en alt seviyeye indirmeyi hedefliyoruz. Avrupa’daki diğer filolarımızda olduğu gibi Türkiye için de DAF yatırımı yapmaya karar verdik ve 100 araçlık bir anlaşma yaptık. İlk 50 aracın teslimatı ağustos ayında tamamlandı. Kalan 50 adedin teslimatı ise yıl sonuna kadar tamamlanacak. Ayrıca İtalya plakalı 20 aracımız bu ülkede çalışmaya başlayacak. Kendimizi ticaretin tekrar ivmeleneceği 2025 yılına hazırlıyoruz.”

Devamını oku

Haber

Berk Gönenç, Allison Transmission Türkiye, Orta Doğu ve CIS (BDT) Satış Direktörü oldu

Yayınlanma tarihi

-

Allison Transmission, Berk Gönenç’in  Türkiye, Orta Doğu ve Bağımsız Devlerler Topluluğu Satış Direktörü olarak atandığını duyurdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünden mezun olan Berk Gönenç, İtalya, Milano’da Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği yüksek lisansını tamamladı. Kariyerine Milano’da alternatif enerji depolama sistemleri tasarımında Proje Mühendisi olarak başlayan Gönenç, Türkiye’de Pirelli Otomobil Lastikleri bünyesindeki satış ve pazarlama departmanlarında farklı görevlerini başarıyla tamamladı. Berk Gönenç, 2019 yılında Allison Transmission Türkiye ekibine katıldı. 

Allison Transmission’ın Türkiye’deki satış faaliyetlerini yönetirken yeni projeler geliştiren Gönenç, Allison ekibi, araç üreticileri, ticari araç kullanıcıları ve distribütör ile birlikte başarılı çalışmaları hayata geçirdi. Bu başarıları doğrultusunda Berk Gönenç, Türkiye, Orta Doğu ve CIS (BDT, Bağımsız Devlerler Topluluğu) Satış Direktörü olarak atandı. Gönenç, yeni görevinde Türkiye, Ortadoğu ve BDT bölgelerinde pazar bazlı satış stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanması yönünde bölgesel satış ve pazarlama ekiplerine liderlik edecek. Müşteri ilişkilerinin ve şirket büyüme programlarının geliştirilmesinden sorumlu olacak.

Devamını oku

Haber

Eski Brandalar, Çocuklar İçin Çanta Olacak

Yayınlanma tarihi

-

Uluslararası Nakliyeciler Derneği Kadın Çalışma Grubu ve Türkiye Nakliyeciler Derneği (TND), eğitim ve çevreye katkı sağlamak amacıyla bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. “Eski Brandalar Çocuklar İçin Okul Çantasına Dönüşüyor” projesiyle, kullanılmış kamyon ve TIR brandaları geri dönüştürülerek çanta haline getirilecek ve Anadolu’daki köy okullarındaki çocuklara dağıtılacak.

Devamını oku

Trend olan