Takip Edin

İş Güvenliği

İş Kazaları Araştırma Merkezi (İKAM) Kuruluyor

Yayınlanma tarihi

-

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından bugün yayınlanan duyuru metninde iş kazalarının teknolojik imkanlarla simüle edilerek, iş kazalarının gerçek kök nedenlerinin bulunması ve tekrar yaşanmasını önlenmek üzere gerçekçi önlemlerin alınmasını amaçlıyor.

İş Kazaları Araştırma Merkezi’nin yasal dayanağını, kurum yapılanmasını, kurumsal kapasite ihtiyaçlarını ve çalışma prensiplerini çalışma gruplarınca değerlendirmek üzere bir İSGGM tarafından düzenlenen Çalıştay ‘da İSGGM, İSGÜM, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Kamu Kuruluşları yer aldı. Açılış konuşmasını İş sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Doç. Dr. Muhittin Bilge gerçekleştirdi.

Doç. Dr. Muhittin Bilge konuşmasında, ülkemizdeki iş kazası sayılarına değindi ve bu kazaların birçoğunun alınacak basit tedbirlerle önlenebilir olduğunu vurguladı. İşyerlerinde meydana gelen kazaların nedeninin araştırılması ve gerekli analizler neticesinde bu kazaların bir daha yaşanmaması için önlemlerin belirlenmesi, benzer koşullardaki işyerlerinde yaşanması muhtemel kazaların da önüne geçecektir diyen Bilge, İş Kazaları Araştırma Merkezi’nin özelliklerine değindi. Bilge, “İKAM’ın iş kazalarını teknik olarak inceleyebilecek, sebep-sonuç ilişkisinde kazaların önlenmesine yönelik çalışmaları yürütecek, risk yönetimi bilincine sahip, kazalar sonucunda oluşabilecek çevresel etkileri inceleyebilecek ve önceden gerekli önlemlerin alınmasını sağlayabilecek bir merkez olmasını planlıyoruz” dedi. İş sağlığı ve güvenliği ülkece sahiplenmemiz gereken bir konudur diyen Bilge, Çalıştay’a ülkemizin birbirinden değerli ve önemli kurum ve kuruluşlarından temsilcilerin katılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek tüm katılımcılara katkılarından dolayı teşekkür etti.

Açılış konuşmasının ardından İSGÜM Başkanı Gizem Naz Dölek tarafından çalıştay katılımcılarına “İKAM Kurulum Süreci İçerisinde Yapılanlar” hakkında sunum gerçekleştirilmiş ve akabinde İş Kazaları Önleyici Araştırmalar Bölüm Sorumlusu Şehmus Ünverdi tarafından “İKAM Yapılanması ve Grup Çalışmalarından Beklentiler” aktarılmıştır. Kısa bir aranın ardından Şehmus Ünverdi moderatörlüğünde “Kurumsal Yapı ve İşleyiş – Bağlı Olunan Kurum / Personel Yapılanması”, “Kurumsal Yapı ve İşleyiş – Teknik Yapılanma” ve “Kaza Seçim Kriterleri ve Kaza İnceleme Süreçleri” oturumlarında katılımcılara sorular yöneltilmiş ve katılımcıların konu hakkındaki cevapları kayıt altına alınmıştır. Oturumların ardından katılımcıların son görüşleri alınmış ve çalıştay tamamlanmıştır.

İşyerlerinde meydana gelen kazaların araştırılarak, gerçek kaza kök nedenlerinin ortaya konulması ile iş kazalarını tetikleyen faktörlerin ortadan kaldırılması ve benzer başka iş kazalarının tekerrürünün önlenmesi hedefiyle kurulacak olan İş Kazaları Araştırma Merkezi’nin bir diğer hedefi de yerli ve milli bir kaza araştırma metodu oluşturmaktır. Oluşturulan kaza metodunun standartlaştırılarak tüm İSG profesyonellerinin kullanıma sunulması sağlanacaktır. Kaza araştırmaları sonucunda ise iki milyon işyeri ve yirmi üç milyon çalışana ulaşılması hedeflenmektedir.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İş Güvenliği

Rüştü Uçan Depremleri ve Sonraki Süreci Anlattı

Yayınlanma tarihi

-

Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Rüştü Uçan TKU Magazin TV Youtube kanalında canlı yayın konuğu oldu. Yayında depremlere depremlerde yapılan hatalara ve çok çeşitli konulara değindi.

Deprem Öncesi Erken Uyarı Sistemi ile Hayat Kurtarabiliriz

Geliştirilen erken uyarı sistemi, depremlerden önce birkaç saniyelik bir bildirim sağlayarak, vatandaşlara hayati adımlar atma fırsatı sunuyor. Sistem, depremin P ve S dalgalarını algılayarak, şiddetli depremlerden önce ön uyarı veriyor. Bu sayede, depremin yeri ve büyüklüğüne bağlı olarak 15 ila 90 saniye arasında bir süre kazanılıyor.

Uzmanlar, bu kısa sürede doğal gazı kesmek, kapıları açmak, deprem çantasını almak gibi hazırlıkların hayat kurtarabileceğini belirtiyor. Deprem büyüklüğüne göre uyarı verildiğinde, halkın hızlıca harekete geçmesi gerektiği vurgulandı.

Dünya genelinde 5 ülkede uygulanan bu teknoloji, Türkiye’de de hayata geçirilmesi için çalışmalara başlandı. Bilim kurullarının olumlu rapor vermesiyle, DASK tarafından sistemin yaygınlaştırılması planlanıyor.

Antakya Deprem Bölgesinde Toz Tehlikesi: Kurtarma Ekipleri Risk Altında Kaldı

6 Şubat depreminin ardından TÜBİTAK’ın acil projesi kapsamında Antakya’ya giden uzmanlar, bölgedeki kurtarma ekiplerinin ciddi risk altında olduğunu tespit etti. İstanbul ve Medeniyet Üniversiteleri’nden araştırmacılar, bölgede tozun insan sağlığına etkilerini inceledi. Normal sınırın 10 katına çıkan toz miktarı, ilerleyen yıllarda kurtarma ekiplerinde kanser ve silikozis gibi hastalıkların oluşma ihtimalini artırıyor.

Özellikle asker, AFAD ve itfaiye ekiplerinin toz maskesi kullanmadığı gözlemlenirken, Rüştü Uçan bu durumun büyük bir sağlık sorunu yaratabileceğini vurguluyor. Deprem sonrası kurtarma çalışmalarına katılan personelin sağlık sigortalarının yapılması ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğini belirtti.

Ayrıca, ana caddelerdeki yıkıntılar ve kamyon organizasyonunda yaşanan sıkıntılar da şehirdeki ulaşımı zorlaştırıyor. Bu tür operasyonların daha etkili yönetilmesi gerektiği ifade etti.

Depremde İş Güvenliği ve Vinç Organizasyonu Yetersiz Kaldı

6 Şubat depremi sonrası yaşanan ağır yıkım, iş makineleri ve iş güvenliği organizasyonunda ciddi eksiklikleri ortaya koydu. Cumhurbaşkanlığı ve AFAD tarafından vinç talebi yapılmasına rağmen, yeterli sayıda vinç ve operatörün bölgeye zamanında ulaşamadığı gözlemlendi. Canlı yayında Vinç dernekleri ve diğer ilgili kurumların, kurtarma çalışmalarında daha iyi organize olması gerektiği vurgulandı.

Bölgeye geç gelen vinçler ve iş makinelerinin büyük bir kısmı, operatör eksikliği nedeniyle verimli bir şekilde kullanılamadı. Bu durum, kurtarma çalışmalarını geciktirirken, aynı zamanda iş makineleri ve operatörlerin hukuki sorumlulukları da tartışma konusu oldu. Deprem bölgesinde insanların maddi değerli eşyalarının bulunması veya enkaz altındaki ölümler, operatörler açısından hukuki riskler yaratabiliyor.

Rüştü Uçan, bu tür felaketlerde iş makinelerinin daha etkin ve planlı bir şekilde koordine edilmesi gerektiğini belirtiyor. İş makineleri operatörlerinin eğitimi, kurtarma çalışmalarına hazır hale getirilmeleri ve hukuki sorumluluklarının netleştirilmesi, gelecekte bu tür gecikmelerin ve sorunların önüne geçilmesi için önem arz ediyor.

Deprem Yönetiminde Sivil Toplum ve Devlet İş Birliği Önemli

Deprem sonrası yaşanan sıkıntılar, sivil toplum kuruluşları, devlet ve bakanlıkların daha iyi bir organizasyon içinde çalışması gerektiğini gösteriyor. Yayında ağır taşıma ve kaldırma sektöründen deneyimli bir liderin, bu konuda bir çatı kuruluşu başkanlık etmesi gerektiğini vurgulandı.

AFAD ve diğer kurumların 11 ilde aynı anda meydana gelen depremlerle başa çıkmakta zorlandığı belirtilirken, İstanbul gibi büyük şehirlerde de benzer bir durumun yaşanabileceği hatırlatılıyor. Sivil toplum örgütlerinin bu konuda aktif rol alması ve online sistemlerin kurularak deprem anında hızlı müdahale imkanlarının sağlanması gerektiği ifade edildi.

Ayrıca Uçan, deprem sırasında iş güvenliği konusunun da önem taşıdığı vurguladı. Operatörlerin ve kamyoncuların deprem anında nasıl hareket etmeleri gerektiği üzerine yıllık tatbikatlar yapılmasını önerdi. Bu tür önceden yapılan hazırlıklar, deprem anında gereksiz enerji ve zaman kaybını önleyerek, etkili bir müdahale süreci sağlayabilir.

Devamını oku

İş Güvenliği

Türkiye’de İş Kazalarına Acil Önlemler Gerekiyor

Yayınlanma tarihi

-

Ülkemiz, iş sağlığı ve güvenliği (İSG) alanında ciddi ilerlemeler gösterse de hâlâ ihmalden ve dikkatsizlikten meydana gelen yaralanmalar, ölümler kaydedilmekte. TKU Magazin’nin 162. Sayısında bu konuya özellikle yer vermek istedik. Genel Yayın Yönetmenimiz Metin Şendil’in Mertsan firmasının düzenlediği lansmanda açık bırakılan servis kanalına düşmesini, bu kaza sonucu 3 ay boyunca yürüyemeyecek olmasını üzüntü ile karşıladık. İSG kurallarının ihlaline bu kadar yakından tanık olmak bizleri daha duyarlı hale getirdi. Değerli okurlarımızın konuya yönelik farkındalığını artırmak için yakın zamanda lojistik sektöründe yaşanan kazaları ve önlenebilmesi için takip edilecek adımları derledik. İs sağlığı ve İş Güvenliği 6331 sayılı İş güvenliği kanunu ile çalışanların hakları korumaya alınmıştır.

  1. Antalya Havalimanı’nda arızalanan bir araç için yardıma çağrılan forklift, geri manevra sırasında güvenlik görevlisi Selin Kurt’a çarptı. Kurt ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı ve ameliyata alındı. Forklift sürücüsü Hasan Burak Güner, gözaltına alındıktan sonra tutuklandı.
  2. Yalova Altınova’da bir tersanede “boom” insan kaldırma platformundan düşen 22 yaşındaki Doğanay Kurt ve 33 yaşındaki Mehmet Kesik hayatını kaybetti. Yaklaşık 15 metre yükseklikten düşen işçiler tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.
  3. Adana’da bir şantiyede kule vincin devrilmesi sonucu operatör Bülent Temli hayatını kaybetti. Olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırılan Temli, tüm çabalara rağmen kurtarılamadı. Vincin devrilme sebebi araştırılıyor.
  4. Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde bir şantiyede geri manevra yapan vinç, işçi Özcan Can’a çarptı. Hastaneye kaldırılan Can, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Vinç sürücüsü gözaltına alındı, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
  5. Kocaeli Gebze’de, Mertsan firmasının düzenlediği lansman sırasında servis kanalları açık bırakıldı. Açık bırakılan servis kanalına düşen gazeteci Metin Şendil, kaldırıldığı Kocaeli Şehir Hastanesi’nde ameliyat edildi.

Yıl içinde yaşanan bu iş kazaları, Türkiye’de iş güvenliği konusundaki kritik sorunları bir kez daha gözler önüne serdi. Bu kazalar, özellikle ağır ve tehlikeli işlerde güvenlik prosedürlerinin yetersizliğine, denetimlerin eksikliğine ve eğitim ihtiyacına işaret etmekte.

Alınması Gereken Önlemler Nelerdir

  1. Makine ve Ekipman Güvenliği: Tüm kazalarda kullanılan ağır makineler (forklift, kule vinç ve insan kaldırma platformu gibi) iş sahalarında büyük riskler taşımaktadır. Forklift ve vinç gibi ekipmanlarla çalışırken teknik arızalar, dikkatsizlik ya da eğitim eksiklikleri ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir. İş makinelerinin düzenli olarak bakımının yapılması, arıza durumunda makineyi kullanacak kişilere net ve güvenli adımların öğretilmesi, güvenlik standartlarına uygun manevra alanlarının sağlanması son derece önemlidir.
  2. Eğitim ve Farkındalık Eksikliği: Özellikle iş kazalarında telefon kullanımı gibi dikkati dağıtacak davranışlardan kaçınmanın önemi büyüktür. Güvenlik görevlisi veya diğer çalışanların, tehlikeli ekipmanların yakınında çalışırken İSG kurallarına uygun davranışlar sergilemesi sağlanmalıdır. Eğitim programlarının kapsamı artırılarak işçilerin sadece temel güvenlik önlemlerini değil, aynı zamanda her bir iş koluna özgü riskleri de öğrenmesi sağlanmalıdır.
  3. Denetim ve Hukuki Düzenlemeler: Türkiye’de ağır ve tehlikeli işlerde güvenlik standartlarının sağlanması için denetimlerin etkinliği önem arz etmektedir. İş sağlığı ve güvenliği mevzuatında gerekli önlemler ve cezai yaptırımlar bulunsa da, uygulamada denetim yetersiz kalabilmektedir. Daha sık ve kapsamlı denetimlerle işverenlerin ve çalışanların güvenlik standartlarına uyumu sağlanmalıdır. Ayrıca, kazaların ardından açılan soruşturmaların yanı sıra, işverenlerin sürekli bir güvenlik kültürü oluşturmasına yönelik teşvikler artırılmalıdır.
  4. İş Güvenliği Kültürünün Oluşturulması: İş kazalarının önlenmesinde bir diğer önemli adım, iş güvenliği kültürünü işyerinde hâkim kılmaktır. İş güvenliğinin yalnızca kurallar ve denetimler bütünü olarak değil, günlük iş pratiği ve iş ahlakının bir parçası olarak algılanması gerekmektedir. Çalışanların ve işverenlerin, iş güvenliği uygulamalarına gönüllü katılım sağlamaları, birbirlerini tehlikelere karşı uyarmaları ve güvenli çalışma bilincini geliştirmeleri sağlanmalıdır.

Yaşanan kazalar, Türkiye’de iş güvenliği uygulamalarının acilen gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. İşçilerin güvenliğini sağlamak sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda sosyal bir sorumluluktur. Tüm tarafların güvenli bir çalışma ortamı için üzerlerine düşeni yapması ve gerekli tedbirleri alması, gelecekte yaşanabilecek kazaları önlemek için şarttır.

Kazasız güzel günler dileğiyle…

Abdullah Tozlu

Devamını oku

Haber

İstanbul’da Konteyner Gemisi Battı

Yayınlanma tarihi

-

Gece saatlerinde Beylikdüzü Ambarlı Marport Limanı’nda AMNAH isimli konteyner gemisi dengesiz yükleme nedeniyle yan yattı. Çok sayıda konteyner denize döküldü.

İstanbul Valiliği açıklamasında gemide görevli 15 mürettebattan 10’unun ekipler tarafından kurtarılmış olduğunu bildirdi. Gemiden denize atlayan 5 kişinin ise kendi imkanlarıyla limana çıktığını belirtti. Olayda hafif yaralanan bir kişi hastaneye kaldırıldı.

Olay üzerine geminin etrafına liman görevlilerince yüzer bariyer serildi.

Devamını oku
Reklam hba.com.tr

Trend olan