Takip Edin

Proje Taşıma Lojistiği

İhracatın yüzde 57’si gemi yoluyla gerçekleştiriliyor

Yılın ilk 4 ayında Türkiye’nin ihracatının yüzde 57’si deniz yoluyla gerçekleştirildi.

Yayınlanma tarihi

-

Yılın ilk 4 ayında Türkiye’nin ihracatının yüzde 57’si deniz yoluyla gerçekleştirildi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı derlemeye göre, ocak-nisan döneminde Türkiye’nin ihracatı 80 milyar 869 milyon dolara ulaştı.

Bu dönemde dış ticaretin büyük bölümü deniz yoluyla gerçekleştirildi. Gemilerin taşıdığı ihracatın değeri 45 milyar 735 milyon 344 bin dolar oldu. Geçen yıl bu rakam 50,3 milyar dolar şeklindeydi. Deniz yolunun toplam ihracattan aldığı pay yüzde 57 olarak gerçekleşti.

Kara yolu ihracatı ikinci sırada

Dış ticarette deniz yolundan sonra en çok kara yolu kullanıldı. İlk 4 ayda kara yoluyla yapılan ihracat 27 milyar 65 milyon 135 bin dolar oldu. Bu taşıma şeklinin toplamdan aldığı pay ise yüzde 33,5 oldu.

Söz konusu dönemde, ihracatta hava yolu kullanımı toplam dış satımdaki kısmi gerilemeye rağmen arttı. İlk 4 ayda hava yoluyla yapılan ihracat gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,3 artarak 7 milyar 22 milyon 826 bin dolara yükseldi.

Demir yolu taşımacılığında ise toplam ihracattaki düşüşe paralel olarak azalış yaşandı. Ocak-nisan döneminde trenlerle taşınan ihracatın geliri 794 milyon 828 bin dolar olarak gerçekleşti. Diğer ihracat gelirleri de 251 milyon dolar oldu.

Söz konusu dönemde Türkiye’nin 124 milyar 313 milyon dolarlık ithalatında da büyük payı 63 milyar 722 milyon dolarla deniz yolu aldı. Onu 22,8 milyar dolarla kara yolu, 19,1 milyar dolarla hava yolu, 746,5 milyon dolarla demir yolu takip etti. Diğer taşıma şekilleri ise 18 milyar dolara yaklaştı.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Enerji Projeleri

TÜRKİYE RÜZGÂRDA 14.000 MW SINIRINA DAYANDI

Yayınlanma tarihi

-

TÜREB’in açıkladığı 2024 Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu’na göre, yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin rüzgar enerjisi kurulu gücü 13.792,50 MWma ulaştı. Yalnızca 2024 yılında 1.310 MWm yeni kapasite devreye alındı. Türkiye, bu alanda Avrupa’da 6. sırada yer aldı.

TÜREB Başkanı Dr. İbrahim Erden, 2035 hedefinin 48.000 MW rüzgâr kapasitesi olduğunu vurgularken, özellikle depolamalı RES projelerinin hız kazandığını belirtti. Türkiye’de toplam 24.000 MW’ı aşan proje stoğu bulunuyor.

En yüksek kurulu güce sahip şehirler İzmir, Balıkesir, Çanakkale, İstanbul ve Manisa olurken; depolamalı projelerde öne çıkan iller Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Antalya ve Eskişehir oldu.

Süper İzin Kanunu dışında pek çok mevzuat düzenlemesinin de 2024 yılı boyunca takip edildiğini dile getiren Erden; “Yenilenebilir projelerden yapı denetimin kaldırılması, orman izinlerinin sayısının azaltılması, TEA konusunda yeni bir protokol imzası ile süreçlerin hızlanması gibi olumlu adımları 2024 yılı boyunca takip ettik. Ümit ediyoruz ki kanunun da 2025 yılında yürürlüğe girmesi sonrası izin süreçlerinin de hızlı bir şekilde tamamlanabileceği depolamalı projeler, gelecekte yenilenebilir enerji entegrasyonunun daha verimli hale gelmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu kanun ve ilgili düzenlemeler, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşması açısından kritik bir dönüm noktası olabilir” açıklamasında bulundu.

Devamını oku

Proje Taşıma Lojistiği

YAKUP VİNÇ AĞIR TONAJLI ve YÜKSEK METRAJLI ÜRÜNLERLE PARKINI YENİLİYOR

Yayınlanma tarihi

-

İş etiğinden ve dürüstlükten taviz vermeden müşterilerinin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamak adına her türlü özveride bulunan Yakup Vinç İşletmeciliği, genç ve dinamik yönetim kadrosuyla çok önemli bir gelişim ivmesi yakalamış durumda. Yakup Vinç İşletmeciliğinin genç ve başarılı Genel Müdürü Rasim Öksüz’le firmasına ve sektöre dair konuştuk.

Kökler OSTİM’de, Hedef Daima İleri 
Yakup Vinç İşletmeciliğinin 1986 yılında Ankara OSTİM’de babası tarafından kurulduğunu kaydeden Öksüz; “Ekibimizi ve makine parkurumuzu teknolojik gelişmeler ışığında sürekli yenileyerek yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Zaten mottomuzu da bu politikamız neticesinde şekillendirdik; ‘İleri, Daima İleri!’” ifadelerini kullandı.
Piyasaya sundukları hizmetler hakkında konuşan Öksüz, “vinç kiralama yükleme ve boşaltma, vinç kiralama oto araç kurtarma, prefabrik taşıma ve montaj, yapı ve inşaat montajı, trafo yükleme ve taşıma, oto araç kurtarma hizmeti, direk ve tabela montajı, sepetli vinç platform ve forklift kiralama gibi oldukça geniş bir yelpazede piyasalara hizmet sunmaktayız” şeklinde konuştu.

Geniş Hizmet Yelpazesiyle Sektöre Değer Katıyor
Açıklamalarında araç parkurları hakkında da bilgi veren Öksüz şunları dile getirdi: “Makine parkımızda sepetli vinç ve forklift grupları bulunmakta. MPG Acar markalı 100, 75 tonluk araçlarımızla piyasaya önemli hizmetler sunmaktayız. Yakın bir gelecekte 45 ve 30 tonluk makinalarımız parkımızda yerini alacak. Bunların yanı sıra 100-130 ton bandında proje bazlı mobil vinç alımı gerçekleştireceğiz. Parkımızı yenilerken teknolojik gelişmeleri takip ederek sıfır makinaları tercih ediyoruz.”
Sektörlerinde yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte piyasada ağır tonajlı makinaların tercih edilmeye başlandığına dikkat çeken Öksüz; “Metrajlı ve tonajlı ürünler oldukça çoğaldı. Özellikle savunma sanayindeki projelerde ağır tonajlı hi-up makinaları kullanmak zorunluğu var. Aynı şekilde inşaat sektöründe de metrajlı makinalara yani mobil vinçlere ihtiyaç var.” dedi.

Uzman Operatör Yokluğu Sektörü Zorluyor
“Sektörümüzde uzman operatör bulma sıkıntısı kendini fazlasıyla hissettirmekte. Konuyla ilgili biz firmaların, STK’ların ve ilgili devlet kurumlarının bir araya gelerek bir operatörlük okulu açılmasına vesile olmalarının gerekliliğine inanıyorum. Bu konuda VİNÇDER’in ve Başkan Ahmet Bey’in yoğun çalışmaları var. Onlara bir kez de sizin aracılığınızla teşekkür etmek istiyorum. Operatör gibi yetişen personel sıkıntısı da çekmekteyiz. Yani yeni personel yetişmiyor. Yani artık makine almak işin zor kısmı olmaktan çıktı. Alacağınız bu makinaya uzman operatör bulmak, bu makinada çalışacak deneyimli personel bulmak zor artık.”

Devamını oku

Proje Taşıma Lojistiği

Hakan Baltacı: “Sahipsiz Sektör, Devletin Desteğine İhtiyaç Var”

Yayınlanma tarihi

-

İzmir’in sanayi ve inşaat sektöründe uzun yıllardır adından söz ettiren Fındık Vinç Platformun sahibi Hakan Baltacı, sektörün dönüşüm sürecini ve karşılaştıkları zorlukları samimi bir dille anlattı. Baltacı, şirketinin 25 yıla yakın deneyimle başladığı vinç ve platform kiralama işinde yaşadıkları dönüşümü, ekonomik dalgalanmaları ve teknolojik gelişmeleri değerlendirirken, sektörün geleceğine dair umutlarını ve eleştirilerini de ortaya koydu.

“Esas Mesleğim Şasecilik, Dampercilik, Makasçılık…”
Röportajın başında, sektörün geçmişine dair nostaljik anılara yer veren Baltacı, “Esas mesleğim şasecilik, dampercilik, makasçılık…” diyerek başladığı işin zorluklarını ve rekabetin acımasız yüzünü dile getirdi. “18 liranın altına gitmeyeceksin. Gidersen cezai işlem uygularım.” ifadesiyle fiyatlandırmadaki kararlılığını vurgulayan Baltacı, işletmesinin nasıl kendi prensipleri doğrultusunda büyüdüğünü anlattı.

İzmir’de İnşaat Sektörü ve Modernizasyon İhtiyacı
Depremin yarattığı yıkımın ardından, inşaat sektöründeki hızlı yükselişi de gündeme getiren iş insanı, İzmir’in bugün artık “metropole dönüştüğünü” ve artık binaların on beş, yirmi hatta kırk kat seviyelerine çıkmaya başladığını belirtti. Bu durum, eskiden kullanılan makinelerin yetersiz kaldığını ve tonajlı makinelerin devreye girmesi gerektiğini gösteriyor. “Her firmanın bünyesinde bir tane yüz otuz tonluk gibi makine olması lazım.” sözleri, sektörün modernizasyon ihtiyacını çarpıcı bir dille özetliyor.

Eleman Yetişmiyor, Sektör Kan Kaybediyor
Baltacı, sektörde yaşanan insan gücü sıkıntısına da değinerek, “Eleman yetişmemesi büyük bir kayıp” dedi. İşçilerin maaşlarının artmasının, kaliteli elemanları sektöre kazandırmadaki önemin altını çizen iş insanı, kendi prensipleriyle hareket ettiğini ve “Param varsa cebimde basıyorum, makineyi yaptırıyorum. Param yoksa yaptırmıyorum.” diyerek risk almaktan kaçınmadığını ifade etti.

Son olarak, sektörün kurumsallaşması ve dernekleşmesi gerektiğini dile getiren Baltacı, devletin de bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini belirtti. “Sahipsiz bir sektör, sahipsiz bir meslek… Devlet de bizim sektörümüze sahip çıkmalı.” ifadesi, tüm sektördeki ortak sorunlara dikkat çekiyor.
Hakan Baltacı’nın açıklamaları, sektörün zorluklarını ve geleceğe yönelik beklentilerini net bir şekilde ortaya koyarken hem işletmelerin hem de devletin bu alanda daha somut adımlar atması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Devamını oku

Trend olan