Takip Edin

Makale

İbrahim Şanlı ;Ağaç Yaş İken Eğilir

Yayınlanma tarihi

-

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘’Sanatsız bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur’

4+4+4 DAYATMASI

İbrahim Şanlı Kimdir?

Ben İbrahim Şanlı. 1973 Konya doğumluyum. 35 yıldır sanayideyim, Üretimle haşır neşir olan bir vatandaşım. 5 yıl ilkokul, 3 yıl ortaokul, 3 yıl Meslek lisesi Sonra 2 yıl Üniversite hayatım oldu Yaz tatillerinde sanayide çalıştım. Bizim gibi eğitim öğretim hayatı olan arkadaşlarımızın hepsi bilir ki bizler şimdiki gençlere göre çok iyi imkanlar olmadan ancak birçoğu iyi yetişmiş öğretmenlerin gözetiminde öğrenim gördük.  Bizim dönemimizde Meslek lisesini bitirip sanayiye giren birçok arkadaşımızın bugün fabrikaları var. Bir kısmı kamuda veya özel sektörde çalışıyor ve çoğu başarılı insanlar. O dönemde ilkokuldan sonra okuma imkânı olmayan veya okuma niyeti olmayan arkadaşlarımızın bir kısmı meslek sahibi olmak için çeşitli mesleklerde yetişmek üzere çıraklıkla ustaların yanında işe başladılar, bugün onların hepsinin işyeri var. Bu yazıyı kaleme alma nedenim ise yeni nesilden gençlerin bu yazıyı okuduklarında biraz karşılaştırma yapabilmeleri…

Hepimizin ortak sorunu olan eleman bulamama.

Bir insanın eğitimi anne karnında başlar ve ömür boyu öğrenme şeklinde devam eder. Bir meslek dalında yetişecek insan en fazla 10-12 yaşlarında öğreneceği meslek dalında öğrenime başlamalı ki (Ağaç Yaş İken Eğilir) önce çırak, sonra kalfa daha sonra usta olabilsin. Ama ne yazık ki 12 yıl dayatması yüzünden 17 – 18 yaşında liseden mezun olan bir birey hangi ustanın yanında çırak olur? Çok zor bir durum.

Gençler üniversite okumaya zorlanıyor. Okuyanların çoğu sadece bir kâğıt parçası hükmündeki diplomayı alıyor tabi ki bu arada yaş oluyor 22-23 sonra askerlik derken 24-25 yaşında mesleksiz, işsiz gençler ordusu oluşuyor. İş arayan gençler, ben üniversite mezunuyum bana masa başı iş lazım diyor. Arkadaş senin mesleğin nedir? Ne iş yaparsın, sorusuna cevapları yok. Zaten memlekette de onlara verecek masa başı iş yok. Sonra ne oluyor işsizler ordusu.

 

Ağaç Yaşken Eğilir 

Bu gençlere yazık Bunun müsebbibi kim? İşte 4+4+4 sistemini bu millete dayatanlar.  Bu işin çözümü nedir gelelim esas meselemizin çözümüne….

 

Eğitim öğretim sistemini acile

  • Memleketimizin Kısa, Orta ve uzun vadede meslek ihtiyaç haritasının çıkarılması gerek. Çünkü bu memleketin her meslek dalında insana ihtiyacı var.
  • Buradan çıkan sonuca göre eğitim öğretim sisteminin düzenlenmesi gerek. Acilen emekli olmuş ve çalışan öğretmenlerden teşkil edilmiş eğitim şurasını toplayıp konu üzerinde çalıştaylar yaparak yeni bir sistem kurulmalıdır.
  • Öğrenim kurumlarının ana amacı nedir? İnsanlarımızı meslek sahibi olmuş bireyler olarak topluma kazandırmak diye düşünüyorum. Bu amaca uygun şekilde müfredatlar oluşturulmalıdır.
  • Peki şimdi yaşı 20 ila 30 arasındaki insanlarımızı nasıl meslek sahibi yapabiliriz? Meslek öğrenme konusun da istekli olan gençlerimize işyerlerinde uygulamalı öğrenim kursları düzenlemeliyiz. Çalışma ve meslek sahibi olma konusunda istekli olanlar zaten başarılı olacaklardır.
  • Eğitim Sistemi Yenilenmelidir
  • En nihayetinde Ülkemizin boyacıdan, tornacıya, berberden kaynakçıya, garsondan aşçıya, şoförden operatöre tamirciden kaportacıya ve burada sayamayacağım kadar çok meslekten insan

n yenilememiz gerek:a ihtiyacı var.

  1. Devletimizin, esnaf ve sanayici odalarımızın bu konuyla ilgili birimleri acilen faaliyete başlayıp yukarıda bahsettiğim gibi bir meslek ihtiyaç haritası çıkarmalıdır. Bu da O kurumlarda görevli kişilerin sahaya inerek esnaf ve sanayicilerimizden görüş alarak ihtiyaçlar belirlenmelidir.
  2. Ayrıca Meslek odaları ve öğrenim kurumlarımızın iş birliğiyle kurslar açılabilir. İstekli insanlarımızı yaş sınırı olmaksızın meslek sahibi olmaları sağlanabilir. En nihayetinde sanatkarların olduğu, meslek sahibi insanların olduğu toplumda işsizlik olmaz. İşsizliğin olmadığı toplumda Hırsızlık, terör vb. suçların oranı çok düşüktür.

 

 

Son olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘’Sanatsız bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur’’ diyerek Sanatkarların ve Meslek sahibi insanların oluşturduğu bir Millet olmak umuduyla Hoşça kalın Sağlıcakla kalın.

 

Liber Hidrolik Yönetim Kurulu Başkanı

İbrahim Şanlı

 

 

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Metin Şendil Yazdı: ARA ELEMAN MI ARANAN ELEMAN MI?

Yayınlanma tarihi

-

Bir yandan iş bulamayan milyonlar, bir yandan işçi bulamayan işverenler.

 Meslek liseleri yeterli olmayınca aranan eleman konusu tam bir sarmala dönmüş durumda. Parametreleri ile konuyu etüt ettiğimizde konunun hem çok basit hem de çok grift olduğunu görüyoruz. Aslında bu gri alanı düzeltmek elimizde. Sektörler ara eleman konusunda bunalmış durumda.

Sanayi odaklı büyümesini sürdüren ülkemizin en önemli sorunlarından birini ara eleman oluşturuyor. Ara eleman mı aranan eleman mı derken, sektörler çaresizce eleman sıkıntısı ile karşı karşıya kalmış durumdalar.

Bir yandan iş bulamayan milyonlar, bir yandan işçi bulamayan işverenler. Sanayici de dertli, üretici de, iş bulamayan da. Peki hatayı nerede yapıyoruz? Yapılması gerekenler neler?

MAKİNE OPERATÖRLERİ, SIVACILAR, KAYNAKÇILAR YOK…!

Sektörlerde ara eleman olmayınca ana elaman da olmuyor. Aranan eleman konusunda hepimiz dertliyiz aslında. Ve geldiğimiz noktada ilerleme de yok gibi… Sanayiciler makine operatörü ve kaynakçı, müteahhitler sıvacı ve boyacı, turizmciler garson, terziler ve marangozlar çırak bulamıyor. Yeni neslin ücret ve çalışma saatleri nedeniyle yanaşmadığı bu meslekler, üretimi tehdit eder hale geldi. İşverenler ise nitelikli eleman bulunamadığından düşük kapasiteyle çalıştıklarını söylüyorlar.

MESLEK LİSESİ MEMLEKET MESELESİ

Meslek liselerinin yetersizliği ülkece hepimizin en temel sorunu haline gelmiş durumda. Türkiye’de bir yandan yaklaşık 3 milyon kişi işsizken, diğer yandan nitelikli personel ve ara eleman bulunamaması üretimi tehdit eder hale geldi. Gençlerin gerek maaşları gerek çalışma saatleri nedeniyle tercih etmediği birçok iş kolunda, şirketler yana yakıla nitelikli eleman arıyor ama bulamıyor. Bu durum imalat sanayiinden inşaat ve turizme, terzilikten marangozluğa hatta marketlerin kasap, şarküteri, manav gibi uzmanlık isteyen bölümlerine kadar hemen her alanda yaşanıyor. Sektör temsilcileri bu durumu “Ne fabrikada ne de tarlada çalışacak kişi buluyoruz” sözleriyle ifade ediyor.

 

 

 

 

Devamını oku

Makale

ALPER KALAYCI ;ENERJİ ,TÜM DÜNYANIN EN ÖNEMLİ KONUSU HALİNE GELDİ

Yayınlanma tarihi

-

ENSİA, BİR PROJE DERNEĞİDİR

Kalaycı açıklamalarına şöyle devam etti: “ENSİA, 2016 Temmuz ayında derneğimiz kuruldu. 7 senemizi doldurmuş durumdayız. 2021 mart ayı itibarıyla da derneğin başkanlığını yürütüyorum. 2016 yılı Temmuz ayında “Türkiye’yi yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanında ekipman, teknoloji ve proje üreten uluslararası bir merkeze dönüştürmek” vizyonu ile çıktığımız yolda, temiz enerji alanında ülkemizin en kapsamlı kümelenme adresi olma seviyesine ulaşmış durumdayız. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına doğru koşar adım ilerlerken, 100’e yaklaşan Kurumsal Üyelerimizle 50 bini aşkın insanımıza istihdam sağlıyoruz. Malatya’dan Mersin’e, Adana’dan Ankara’ya, Balıkesir’den İstanbul’a, Kocaeli’nden İzmir’e kadar; yurdumuzun pek çok kentinde faaliyet gösteren üyelerimiz; ülkemizin yenilenebilir ve temiz enerji yolculuğuna katkı koyuyor ve katma değeri yüksek üretimler gerçekleştiriyor. 105 kurumsal üyemiz var, 150’nin üzerinde toplam üyemiz bulunmaktadır.

 

Devamını oku

Makale

Forklift Çatalı Üzerinde Menşesi Yazan Tek Marka: Vetter

Yayınlanma tarihi

-

İSG AÇISINDAN FORKLİFT ÇATALI NEDEN ÖNEMLİ

İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) açısından forklift çatallarının önemli olduğunu bilmeyen yok gibidir. Burada dikkat etmemiz gereken bazı parametreler bulunmaktadır.

Çataldaki ölçüler her zaman kapasiteyi belirlemez. Her zaman çatal ölçüsüne göre yeni bir ürünü teklif etmemeliyiz. Makinanın kapasitesine göre çatalı teklif etmeliyiz.

Çatal ölçüsüne göre hareket edersek kapasitesi düşük olan bir çatalı takmış olabiliriz. 5 tonluk bir makineye 3 tonluk bir çatal takmış olabiliriz. Bu da İSG olarak risklidir.

FORKLİFT ÇATALINDA ÖLÇÜ BİR PARAMETRE FAKAT ANAYASA DEĞİL

Her zaman ölçüye göre değil çatalın üzerindeki kapasiteye göre hareket etmek gerekir. Ölçü, kapasiteyi belirlemiyor.

Satın almacı eğer ölçü ile ilgili bir satın alma yaparsa bir kaza, ölümlü bir durum olduğunda satınalmacı sorumludur.

Ama satınalmacı makinenin kapasitesine göre çatal talebinde bulunursa, getiren yanlış getirirse burada getiren sorumludur.

Ölçüye göre mi satınalma yapılıyor? Yoksa kapasiteye göre mi yapılıyor? Çatalın üzerinde yazılı olan kapasiteye her zaman dikkat etmek gerekir. Ölçü bir parametre ama anayasa değil. Burada can alıcı nokta çatalın üzerinde yazan kapasite.Makinanın hakkını verebilmek için makinanın kapasitesi ile çatalın üzerinde yazan çatal kapasitesinin uyumu önemli.

BEYAZ YALANLARA DİKKAT EDELİM

. Burada satıcı firmaların da bazı beyaz yalanları bulunmaktadır ve bunlara da dikkat etmek gerekmektedir. Mesela marka Alman markası ama üretim yeri Çin.

Bu, Alman menşeili değil Çin menşeilidir. Buna dikkat etmek gerekmektedir. Çin malına İngiliz diyen de var. Bu marka bunu kendi ülkesinde üretmiyor, fason ürettiriyor, yüksek fiyatlardan pazarlıyorlar. Bunu Almanya’da yapamazlar, İngiltere’de yapamazlar. Bunu sadece bizim Türkiye’de yapabiliyorlar sebebi euro bazında satış yaptıkları için bunlara dikkat etmek gerekiyor.

 

Devamını oku
Reklam hba.com.tr

Trend olan