Takip Edin

Haber

GOODYEAR 125’İNCİ YILINI KUTLUYOR

Yayınlanma tarihi

-

Goodyear, 125’inci yılını coşkuyla ve gururla kutluyor. 1898 yılında kurulan ve o tarihten bu yana lastik sektöründe öncü rol oynayan Goodyear, inovasyon, kalite ve müşteri memnuniyeti konularındaki katkıları ile sektörünün önde gelen isimlerinden biri olmaya devam ediyor.  Ulaşım, otomotiv ve lastik sektöründe önemli dönüşümlerin de yaşandığı bu 125 yıllık serüven boyunca Goodyear, sürücülerin güvenliğini ve konforunu artırmak amacıyla bir dizi yenilikçi ürün ve teknoloji geliştirdi. Sektördeki liderliğini korumak için sürekli olarak araştırma ve geliştirmeye yatırım yapan Goodyear, sürdürülebilirlik alanında da örnek projelere imza attı. 23 ülkede 57 fabrikası, ABD ve Lüksemburg’da iki inovasyon merkezi ve bünyesinde yaklaşık 74 bini aşkın çalışanıyla Goodyear, tüm dünyada güvenilir marka olmayı sürdürüyor.  İnovasyon ve kaliteden ödün vermeden sektöründe öncü olmaya devam eden Goodyear, teknolojiden mobilitiye, spordan kültür sanata kadar birçok alanda insana dokunmaya ve öncü olmaya devam ediyor.

Goodyear Beyaz Perdede… Goodyear’lı Filmler…

Sinema dünyası ve Goodyear’ın yolları kendi tarihlerinde birçok kez kesişti. Goodyear’ın 125. yıldönümünü kutlamak için eski filmleri anıyor. Goodyear ve sinema endüstrisinin kökleri aynı döneme dayanıyor. Goodyear 1898 yılında, filmlerin ana akım kültüre girdiği dönemde kuruldu ve her ikisi de o zamandan bu yana oldukça uzun bir yol kat etti. Goodyear, tüm zamanların en önemli, beğenilen otomobil filmlerinden bazılarında yer aldı. Cars (2006 – 2017), Herbie (1968 – 2005), Scarface (1983), The Batman (2022), On Her Majesty’s Secret Service (1969), Back to the Future Part I and II (1985 – 1989), Ford Vs Ferrari (2019) diğer adıyla Le Mans ’66, Rush (2013), Jurassic World: Fallen Kingdom (2018) ve Fight Club (1999) bunlar arasında yer alıyor.

Hız Sınırları: Goodyear Dünyanın En Hızlı Lastı̇ğı̇nı̇ Üretı̇rken

125 yıllık tarihi boyunca her zaman teknolojik yeniliklerle hareket eden Goodyear, dünyanın en hızlı lastiğini geliştirmiş olmaktan da gurur duyuyor. 23 Ekim 1970’te Goodyear lastikleriyle donatılmış rocket car Blue Flame Fédération Internationale de l’Automobile (FIA) kara hız rekorunu; mil için 622.407 mil/s (~1,001.667 km/s) ve kilometre için 630.388 mil/s (~1,014.511 km/h) gibi şaşırtıcı bir hız değerine ulaşarak kırdı ve otomotiv teknolojisinde bir mihenk taşı belirlenmiş oldu. Mümkün olanın sınırlarını zorlamaktan asla vazgeçmeyen Goodyear, ürünleriyle, teknolojik ilerlemenin ve en yüksek kalitede, mükemmel şekilde uyarlanmış lastikler sunma tutkusunun 125 yıllık serüvenini temsil ediyor.

Goodyear İçı̇n Bı̇r Yenı̇lı̇k, Mobı̇lı̇tenı̇n Geleceğı̇ İçı̇n Dev Bı̇r Adım

LE MANS 24 HOURS 2022
PHOTO CLEMENT MARIN

Goodyear’ın gerçekleştirdiği yenilikler, son 125 yıldır lastik performansını yeniden tanımladı ve mobilite alanındaki gelişmeleri yönlendirdi. Goodyear, 1898’deki kuruluşundan bu yana teknolojik yeniliklerin ön sıralarında yer aldı ve mobilitenin geleceğini şekillendirmek için sektörün öncüleriyle iş birliği yaptı. Bu ortaklarda biri 1969 yılında NASA oldu. Görev Uzay Yarışı’ydı. Goodyear, Apollo 11 uzay aracı için gerekli ürünleri tedarik ederek Ay’a ilk insanlı görevin gerçekleştirilmesine destek oldu. Ayrıca, Goodyear tarafından üretilen frenler füzelerin fırlatma rampasında yerlerine oturmasına yardımcı oldu ve kapsülün Dünya’ya geri döndüğünde Goodyear tarafından üretilen yüzdürme torbaları sayesinde dik şekilde kalması sağlandı. Sonraki yıllarda da uzay macerası devam eden Goodyear artık mobilitenin gelecekteki FACES’ine (Filolar, Otonom, Bağlantılı, Elektrikli Araçlar ve Sürdürülebilir) odaklanan Goodyear, son teknoloji lastikler geliştirerek ve bunları pazara sunarak mobilitenin geleceğine öncülük etmeye devam ediyor.

Goodyear’ın Spor Tarı̇hı̇: Stadyumun İçı̇ndekı̇ ve Üstündekı̇ İkonlar

Goodyear markası çok uzun yıllardır dünya çapında sporla birlikte anılıyor. Dünyanın önde gelen takımları ve ikonik Goodyear Zeplini ile yapılan ortaklıklar sayesinde şirket, dünya çapındaki en büyük spor ve eğlence etkinliklerinin bazılarında yer aldı. Elit sporlarla olan bu ilişki Goodyear’ın dünyanın en tanınmış markalarından biri haline gelmesine de katkı sağladı. İlk Goodyear Zeplinleri 1910’larda uçmaya başladı ve Goodyear bu yeni hava taşımacılığı şeklinin geliştirilmesinde öncü oldu. 1950’lere gelindiğinde Goodyear Blimp, havadan televizyon yayını için kullanılmaya başlandı ve 1955’te Rose Parade ve Rose Bowl Amerikan kolej futbolu maçıyla yayıncılık sektörüne ilk havadan kamera platformu olarak damga vurdu. O zamandan bu yana Goodyear Blimp, Super Bowl’dan Kraliyet Düğünlerine kadar dünyanın dört bir yanındaki spor ve kültür etkinliklerinde kalıcı bir demirbaş oldu.

Goodyear son yıllarda sırasıyla Almanya, İtalya ve Arjantin’in en başarılı takımları olan Bayern Münih, Juventus ve Boca Juniors ile ortaklıklar da kurdu. İngiliz takımı Wolverhampton Wanderers ile olan ortaklık da, şehirde yer alan Goodyear fabrikasının bir sonucu olarak ortaya çıktı ve futbol sahasının çok ötesine uzanan bir ilişkiyi de güçlendirdi. Spor alanında gerçekleştirilen bir diğer yerel ortaklık ise Goodyear’ın NBA basketbol takımı Cleveland Cavaliers ile olan çalışması. İster Goodyear Blimp’in dünyanın en büyük etkinliklerinden bazılarının üzerindeki varlığı, ister futbol ve basketbol sahasındaki efsanelerle ortaklıklar, ister yarış pistinde gelişen teknoloji olsun, Goodyear 125 yıllık tarihinin büyük bir bölümünde sporla yan yana anılan bir marka haline geldi.

Goodyear’ın Dünyayı Değı̇ştı̇ren 10 Yenı̇lı̇ğı̇

1901 yılında Goodyear ilk düz yanaklı lastiği üretti. Bu yeni lastik tasarımındaki en büyük yenilik, lastiğin topuk kısmına örgülü bir piyano teli eklenmesiydi. Tel, lastiği janta karmaşık bir dizi kilitle tutturan topuk içine sabitlendi. Lastik, öncüsü gibi janta yerleşirken kavis yapmadığından, yüzde 10 daha fazla basınçlı hava tutabiliyor, daha konforlu bir sürüş sağlıyor ve çekişi artırıyordu. Goodyear ayrıca, şirketin yenilik ve kaliteye olan bağlılığının bir sembolü olan ve bugün hala kullanılan Wingfoot markasını da reklamlarında kullanmaya başladı. Goodyear’ın bu öncülüğü Hızlı sökülebilen lastik (1906), State-Seiberling lastik üretim makinesi (1909), Wingfoot Express’le uzun mesafe (1917), İlk seri üretim sentetik kauçuk lastik (1937), İkinci dünya savaşı için Corsair uçaklarının üretilmesi (1939), Yürüme bandı (1954), Polyglas lastik (1967), STARAN bilgisayarı (1972 ve Goodyear RunOnFlat (1997) ile devam etti.

TKU MAGAZİN

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

BOLTAS Yatırımlarıyla Gelecek 50 Yılını İnşa Ediyor

Yayınlanma tarihi

-

Lojistik sektörünün yarım asırlık markası Boltas, yeni yatırım hamleleriyle gelecek hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu, belirledikleri stratejik plan dâhilinde geçtiğimiz 5 yıl içinde hızlandırdıkları  gelişim ve dönüşüm sürecinde önemli bir aşamaya geldiklerini belirtti. Çobanoğlu, doğru yatırım hamleleri ve Ar-Ge faaliyetleriyle perçinledikleri bu dönüşümün meyvelerini toplamaya başladıklarını söyleyerek, “Bu amaçla çizdiğimiz yol haritası kapsamında, yurt içindeki ve yurt dışındaki şirketlerimizi holding çatısı altında birleştireceğiz.” dedi.

Lojistik sektöründe yarım asra dayanan tecrübesiyle entegre çözümler üreten Boltas, yenilikçi vizyonu ve kurumsallaşma hamleleriyle gelecek hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu, dönüşüm sürecinde attıkları her adımın, şirketi gelecek 50 yıla hazırlamayı amaçladığına dikkati çekti.

 

Daha güçlü bir yönetim kadrosu

Dönüşüm kapsamında Türkiye ve Avrupa’daki şirketlerinin tamamında yönetim kurulunun yanında güçlü icra kurulları oluşturduklarını vurgulayan Çobanoğlu, “Boltas’ta işleyiş tamamen profesyonel bir ekip ve kurumsal yaklaşıma sahip bir organizasyon anlayışı ile yönetiliyor.” dedi.

Halihazırda Almanya, İtalya, Romanya ve Fransa’da şirketleri bulunduğunu hatırlatan Çobanoğlu, kendilerini Avrupalı bir marka olarak gördüklerini ve Avrupa’daki bilinirliklerinin oldukça yüksek olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

Yarım asra dayanan markamızı gelecek 50 yıla hazırlamak için gerekli yatırımları yapıyoruz. Dönüşüm’ sürecindeki en güçlü adımımızı atmaya hazırlanıyoruz. Bu amaçla çizdiğimiz yol haritası kapsamında, tüm şirketleri holding çatısı altında birleştireceğiz. Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı olarak koordinasyonunu bizzat üstlendiğim bu önemli süreçte Türkiye ve Avrupa’daki yapılanmalarımızın faaliyetlerini tek çatı altında toplayacağız. Böylece geçmişimizden aldığımız güçle geleceğimizi daha görünür kılacağız ve kurumsal kültürümüzü nesiller boyu yaşatacağız.” 

 

“Piyasadaki daralmayı fırsata çevirdik” 

Ulaş Çobanoğlu, küresel piyasalardaki durgunluğun lojistik sektörünü de olumsuz etkilediğine dikkati çekerek şunları söyledi: 

“Lojistik sektörü sıkıntılı bir yıl geçiriyor, sorunların gelecek yılın bir bölümünde de devam edebileceğini değerlendiriyoruz. Ancak Boltas olarak zamanında gerçekleştirdiğimiz hamleler sayesinde, sektörde satışların azaldığı, nakit döngüsünde sıkıntıların yaşandığı dönemde nakit gücümüzü ve ödeme dengemizi korumaya odaklandık, yatırımlarımızı da bu doğrultuda sürdürmeyi başardık.

Boltas, 50 yıllık köklü bir çınar olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de piyasaya öncülük etmeye ve avantajlı lojistik çözümlerin güvenilir markası olmaya devam edecek.”

 

“Ro-Ro servisinde çeşitlilik piyasayı dengeleyecektir”

Türkiye-İtalya hattında servis vermeye başlayan yeni Ro-Ro operatörünün yatırımını olumlu bulduklarını değerlendiren Çobanoğlu,

Ro-Ro servisinde çeşitliliği savunuyoruz. İtalya taşımaları için yeni anlaşmalar ve yatırımlar gerçekleştirerek müşterilerimize ciddi maliyet avantajları sağlamaya başladık. Ambarlı – Trieste Ro-Ro servisi ve sağladığı avantajlar ihracatçımızı ve ithalatçımızı korurken piyasayı da dengeleyecektir.” şeklinde konuştu.

 

İtalya’daki gücünü pekiştirecek

Boltas’ın bir başka stratejik hedefi de uzun yıllardır domine ettikleri, kendi çalışanları, deposu ve ofisi ile hizmet verdiği İtalya’da daha da büyümek. Çobanoğlu, bu yılın başında İtalya’da gerçekleştirdikleri limana yakın bölgedeki yeni depo yatırımlarının, hem kendi aktarma operasyonlarını kolaylaştırdığını hem de İtalya’da depo ihtiyacı olan firmalara kolaylık sağladığını dile getirdi. İtalya’da 30 yıllık bir geçmişe sahip olduklarını hatırlatan Çobanoğlu, bu depoyu önümüzdeki iki yıl içerisinde tam kapasite ile kullanılır hale getirip ilave yeni depo yatırımlarını sürdürmeyi amaçladıklarını da aktardı.

 

Orhanlı’da 50 bin metrekarelik lojistik imarlı arsa

Çobanoğlu, Orhanlı’da bulunan 50 bin metrekarelik arazilerini verimli şekilde değerlendireceklerini de dile getirerek, “Bu alanı, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun şekilde projelendirmek istiyoruz. Doğru zamanda atacağımız doğru adımlarla, bu arsada güneş enerjisi panelleri ile kendi enerjisini üreten, yağmur sularını tekrar kullanıma dönüştüren, çevre dostu, yeşil bir depo yatırımı gerçekleştirmek için planlamamızı sürdürüyoruz. Projeyi ilerletmek için uygun koşulların oluşmasını ve doğru zamanı bekliyoruz.” diye konuştu.

Ar-Ge yatırımlarına büyük önem verdiklerinin de altını çizen Çobanoğlu, “Gerek operasyonel altyapı yatırımlarımızın gerekse güçlü Ar-Ge çalışmalarımızın meyvelerini topluyoruz. Uzun yıllardır faaliyette olan Ar-Ge birimimizin belgelendirme sürecinin tamamlanması için gerekli başvuruları da yaptık.” açıklamasında bulundu.

 

DAF’tan 100 yeni araç alındı

Filo, insan kaynağı, teknoloji ve sürdürülebilirlik alanında sürekli gelişmeye devam ettiklerini söyleyen Çobanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Güçlü bir mali planlamayla filomuzu yeniliyoruz. Karbon ayak izimizi en alt seviyeye indirmeyi hedefliyoruz. Avrupa’daki diğer filolarımızda olduğu gibi Türkiye için de DAF yatırımı yapmaya karar verdik ve 100 araçlık bir anlaşma yaptık. İlk 50 aracın teslimatı ağustos ayında tamamlandı. Kalan 50 adedin teslimatı ise yıl sonuna kadar tamamlanacak. Ayrıca İtalya plakalı 20 aracımız bu ülkede çalışmaya başlayacak. Kendimizi ticaretin tekrar ivmeleneceği 2025 yılına hazırlıyoruz.”

Devamını oku

Haber

Berk Gönenç, Allison Transmission Türkiye, Orta Doğu ve CIS (BDT) Satış Direktörü oldu

Yayınlanma tarihi

-

Allison Transmission, Berk Gönenç’in  Türkiye, Orta Doğu ve Bağımsız Devlerler Topluluğu Satış Direktörü olarak atandığını duyurdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünden mezun olan Berk Gönenç, İtalya, Milano’da Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği yüksek lisansını tamamladı. Kariyerine Milano’da alternatif enerji depolama sistemleri tasarımında Proje Mühendisi olarak başlayan Gönenç, Türkiye’de Pirelli Otomobil Lastikleri bünyesindeki satış ve pazarlama departmanlarında farklı görevlerini başarıyla tamamladı. Berk Gönenç, 2019 yılında Allison Transmission Türkiye ekibine katıldı. 

Allison Transmission’ın Türkiye’deki satış faaliyetlerini yönetirken yeni projeler geliştiren Gönenç, Allison ekibi, araç üreticileri, ticari araç kullanıcıları ve distribütör ile birlikte başarılı çalışmaları hayata geçirdi. Bu başarıları doğrultusunda Berk Gönenç, Türkiye, Orta Doğu ve CIS (BDT, Bağımsız Devlerler Topluluğu) Satış Direktörü olarak atandı. Gönenç, yeni görevinde Türkiye, Ortadoğu ve BDT bölgelerinde pazar bazlı satış stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanması yönünde bölgesel satış ve pazarlama ekiplerine liderlik edecek. Müşteri ilişkilerinin ve şirket büyüme programlarının geliştirilmesinden sorumlu olacak.

Devamını oku

Haber

Eski Brandalar, Çocuklar İçin Çanta Olacak

Yayınlanma tarihi

-

Uluslararası Nakliyeciler Derneği Kadın Çalışma Grubu ve Türkiye Nakliyeciler Derneği (TND), eğitim ve çevreye katkı sağlamak amacıyla bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. “Eski Brandalar Çocuklar İçin Okul Çantasına Dönüşüyor” projesiyle, kullanılmış kamyon ve TIR brandaları geri dönüştürülerek çanta haline getirilecek ve Anadolu’daki köy okullarındaki çocuklara dağıtılacak.

Devamını oku

Trend olan