Takip Edin

Sektörel Gündem

Eskişehir OSB Türkiye’nin ilk akıllı OSB’si oldu

Dijital Dönüşüm Merkezi’ni hizmete alan Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) merkez sayesinde Türkiye’nin ilk akıllı OSB’si unvanını da almış oldu. OSB’nin kendi hizmetlerinde kullanacağı dijital uygulamalar, OSB üyesi firmaların da kullanımına sunuldu.

Yayınlanma tarihi

-

Merkez ile firmaların düşük maliyetle dijitalleşme sürecine geçişini sağlamak, bölgedeki dijital dönüşüm bilinci ve uygulamalarını yaygınlaştırmak amaçlanıyor.

Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı’nın (BEBKA) mali katkı sunduğu, Eskişehir OSB’de faaliyet gösteren Midsoft firması tarafından teknolojisi geliştirilen Dijital Dönüşüm Merkezi’nin Eskişehir OSB bünyesinde hizmet vermeye başladığını aktaran EOSB Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, bu projeyle dünyada bir ilki gerçekleştirdiklerini söyledi.

Nadir Küpeli, aynı zamanda Türkiye’nin ilk akıllı OSB’si de olduklarını açıklayarak şöyle dedi: “BEBKA’nın 2021 yılı Yenilik ve Verimlilik Mali Destek Programı kapsamında desteklediği ve projesi EOSB tarafından yürütülen Dijital Dönüşüm Merkezimiz, Türkiye’de ilk kez LoRaWan sistemi kullanılarak kuruldu. Merkezimizde kullanılan sistem dünyada bu büyüklük ve çapta sanayi alanlarında kullanılan ilk sistemdir.

Bu ölçek ile Eskişehir OSB, LoRaWan sisteminin kullanıldığı dünyadaki en büyük sanayi alanlarının ilki olmuştur. Merkez sayesinde, firmalarımız düşük maliyetle dijitalleşme sürecine geçiş sağlayabilecekler. Bölgemizde dijital dönüşüm bilinci ve uygulamalarının yaygınlaştırılmasını da amaçlıyoruz. Bu sebeple sisteme sanayi kuruluşlarımızı da entegre ettik. Böylece şirketlerimizin dijital dönüşümlerini hızlandırıp, sanayide verimliliği artırarak, üretkenliği daha üst düzeylere taşımayı hedefledik.

Dijital dönüşüm sayesinde, şirketler daha verimli, uygun maliyetli ve rekabetçi hale gelmiş olacak. Dijital dönüşüm ayrıca üretim süreçlerini optimize etmek, üretim kalitesini artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek ve yeni iş modelleri oluşturmak gibi faydalar da sağlayacak.” Projenin hem EOSB hem de proje ortakları için bir kazan kazan projesi olduğuna dikkat çeken Nadir Küpeli, “Bu projede her paydaş, çok önemli kazanımlar elde etti.

Öncelikle bu projenin ana omurgası olan LoRaWan teknolojisi Eskişehir’de faaliyet gösteren Midsoft firması tarafından bir TÜBİTAK projesi olarak geliştirilerek, nihai ürün olarak sanayicilerimizin kullanımına sunuldu. Biz de kurduğumuz bu sistemle ilk KOBİ-OSB alanımızda daha sonra tüm OSB genelinde firmaların doğalgaz tüketimlerini artık anlık olarak okumaktayız. Ardından su tüketimlerini de bu yolla yakında izlemeye başlayacağız. LoRaWan teknolojisini ve sensör altyapısını, ESART Arıtma tesisimizde makinelerin takibi amacıyla da kullanmaya başladık” dedi.

LoraWan Teknolojisi Türkiye’de ilk kez kullanılıyor.

LoraWan teknolojisinin dünyada bulunan ama etkin kullanılmayan bir teknoloji olduğuna işaret eden Küpeli, teknoloji hakkında şu bilgileri verdi: “LoraWan sistemi kablosuz haberleşme ağları için kullanılan bir tür düşük güçlü uzaktan veri aktarım teknolojisidir.

Eskişehir OSB genelinde kurulan 25 adet kapsayıcı anten vasıtasıyla 25 milyon metrekarelik bir alandaki sanayi kuruluşlarında bulunan tüm sayaçlardan sürekli ve kesintisiz veri alınmaktadır. Bu teknoloji uzun mesafelerde veri iletimi yapabildiğinden özellikle endüstriyel uygulamalarda tasarruf sağlayan bir çözümdür. Ayrıca diğer kablosuz teknolojilerle karşılaştırıldığında düşük güç tüketimine sahiptir ve uzun pil ömrü sunmaktadır.

Nesnelerin interneti uygulamaları için özellikle yararlıdır. Hava kalitesi, ısıtma ve soğutma gibi fiziksel değişkenleri takip eden sensörlerden, makinelerin izlenmesi gibi endüstriyel kontrol sistemlerine kadar birçok uygulama alanında kullanılmaktadır. Zaman içinde Eskişehir OSB’de birçok noktadaki verileri bu altyapıyla izlemeye başlayacağız.

Özellikle bölgemizdeki büyük endüstriyel tesisler ile tüm sanayi kuruluşları, sisteme katıldıklarında LoraWan teknolojisiyle çok cüzi bir maliyetle üretimlerinde daha fazla verimlilik elde etme fırsatı yakalayacaklar. Biz, böyle ucuz ve verimli bir teknolojiyi de Türkiye’de ilk kez Eskişehir OSB’de kullanmaya başlamış olduk.

Merkez sayesinde zaman ve emek tasarrufu sağlandı

OSB olarak kurdukları dijital altyapıyla çok ciddi zaman ve emek tasarrufu sağladıklarını da açıklayan Küpeli, kurdukları bu sistemle Türkiye’nin ilk akıllı OSB’sini Eskişehir’de hayata geçirdiklerini belirtti. Başkan Küpeli, “Kurulan bu sistem kendi kategorisinde dünyada bir ilk olma özelliğine sahiptir. Hem ülkemize hem de dünyaya örnek bir projeyi hayata geçirmiş olduk. Bu sayede çok etkin bir teknolojiyi de ülkemize kazandırdık” dedi.

Küpeli, projenin sağladığı faydalar ve tasarruflar hakkında bilgiler vererek, sana yi kuruluşlarının projeden nasıl yararlanacaklarını da anlatarak şöyle dedi: “Proje sayesinde sanayi kuruluşlarımızın tüketimlerinin faturalandırılması süreci daha da hızlandı ve insan hatalarından arındırıldı. Projemizin ikinci ve en önemli aşamalarından biri de sanayi kuruluşlarımızın bu projeden yararlanır hale gelmesidir.

Bu teknolojiyle üretilen sensörleri fabrikalarımızdaki üretim makinelerine takarak, belli bir bedel karşılığında kullanımını sağlayacağız. 7/24 sürekli üretimin seyri ile yaşanan üretim aksamaları gibi çok çeşitli bilgiler sanayicilerimize aktarılacak. Sanayicilerimiz ortak bulut alanından kendi hesaplarına ulaşarak sürekli bir verimlilik takibi yapabilecekler.

Bu altyapıyı firmalarımızın kullanmasını teşvik için bir süreliğine bulut altyapımızı bedelsiz olarak, ardından çok cüzi ücretlerle kullanıma vereceğiz. Firma yetkilileri 7/24 günün her saati, gündüz veya gece istenilen zamanda cep telefonundan ya da bilgisayarlardan hesaplarına ulaşarak üretim halindeki makinelerinden yansıyan tüm verilere kolaylıkla ulaşabilecekler.”

Dünyada şirketler dijitalleşmeye yöneliyor

Yapılan araştırmaların dünyada şirketlerin yüzde 50’sinin dijital dönüşüme hızlı bir şekilde adapte olmak istediklerini ortaya koyduğunu söyleyen Nadir Küpeli, Türkiye’de ise dijital dönüşüme uyum sağlayan şirketlerin oranının halen çok düşük olduğunu belirtti.

Küpeli, “oysaki dijital dönüşüm sanayide verimliliği artırarak, üretkenliği daha üst düzeylere taşımaktadır. Dijital dönüşüm sayesinde şirketler daha verimli, uygun maliyetli ve rekabetçi hale gelmektedir. Sanayi sektöründe uygulandığı zaman üretim süreçlerini optimize etmek, üretim kalitesini artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek ve yeni iş modelleri oluşturmak gibi faydalar sağlamaktadır.

Sanayi sektöründe Endüstri 4.0 adı verilen dijital dönüşüm, üretim süreçleri ve lojistik yönetiminde önemli bir değişim yaşanmasına neden olmaktadır. Endüstri 4.0 ile sanayi, üretici makinelerin nesnelerin interneti aracılığıyla veri toplaması ve bu verilerin analiziyle daha verimli bir hale dönüşmektedir. Bu veri toplama ve analiz süreçleri üretim ve bakım maliyetlerinin düşürülmesine, enerji tüketiminde azalmaya, üretim hızında artışa ve müşteri memnuniyetinde artışa yol açmaktadır” dedi.

Dünya genelindeki istatistiklere bakıldığında, 2019 yılına kadar dünya çapında meydana gelen büyük veri işlemesi üreticisi olarak 104 milyar dolar değerinde bir pazar potansiyelinin olduğuna işaret eden Nadir Küpeli, bu rakamın 2025 yılına kadar küresel yapay zekâ işlemesi pazarı olarak 126 milyar dolara ulaşmasının tahmin edildiğine dikkat çekti. Küpeli, “bu istatistikler konvansiyonel üretim yöntemlerinin hızla artan bir şekilde elektronik ve dijital ekipmanlara dönüşmesinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Biz Eskişehir OSB olarak bu dönüşümü en optimum teknolojiyle yakalamış durumdayız.

Bölgemizde üretim yapan firmalar bu teknolojinin zaman içinde çok büyük faydasını görecekler. Türkiye’de uzun yıllardır gerçekleştirdiği ilklerle, bu konuda da öncü bir OSB olarak, yine bir ilki Eskişehir OSB’de uygulamanın ve hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz. Kurduğumuz bu alt yapının hızla diğer OSB’lere, özellikle akıllı şehir uygulamalarına önderlik edeceğini göreceğiz” diye konuştu.

LoRaWan Teknolojisi nedir?

LoRaWan, çeşitli uygulama alanlarına sahiptir. Örneğin, akıllı şehirler ve endüstriyel IoT uygulamaları gibi alanlar, LoRaWan teknolojisini kullanarak milyarlarca sensör ve cihazı birbirine bağlayabilir.

Ayrıca, telekomünikasyon sağlayıcıları ve ağ operatörleri, mevcut LoRaWan ağlarını genişleterek yeni hizmetler sunabilirler. LoraWan uzun menzilli ve düşük güç tüketimli kablosuz iletişim ağı üzerinde çalışan bir IoT (nesnelerin interneti) protokolüdür. LoRaWan ile ağ üzerindeki cihazlar, bir gatewaye bağlanır ve gateway, cihazların verilerini internete yollar.

Bu sayede sensörler, uygulamalar ve diğer akıllı cihazlar iletişim kurabilir ve nesnelerin interneti ağlarına bağlanabilir. Teknolojisi, düşük güç tüketimli işlemciler tarafından desteklenen bir ağ üzerinde çalışır. Bu nedenle, cihazlar ve sensörler yıllarca pil ömrüne sahip olabilir ve uzak mesafelerde bile iletişim kurabilirler.

Ayrıca, düşük bant genişliği sayesinde, birçok cihaz aynı anda ağ üzerinde çalışabilir. LoRaWan, akıllı tarım, akıllı şehirler, endüstriyel IoT (IIoT), akıllı çevre, akıllı evler ve binalar, akıllı tesisler, akıllı tedarik zinciri ve lojistik alanlarındaki kırsal veya kapalı kullanım durumları için ideal ve esnek bir teknolojidir. Çeşitli Avrupa ülkeleri bu teknolojiyi akıllı şehir ve birçok alan uygulamalarında çok verimli bir şekilde kullanmaktadırlar.

Eskişehir OSB’ye Yatırımcı İlgisi Artarak Sürüyor

EOSB Başkanı Nadir Küpeli, bölgeye gelen yeni yatırımlar hakkında da bilgiler vererek, 2023 yılının ilk altı aylık döneminde 31 yeni yatırımcıya 450 bin metrekarelik yeni yer tahsisi yaptıklarını, yılsonuna kadar 1 milyon metrekarelik alan tahsisine ulaşmayı hedeflediklerini açıkladı. Küpeli, “Eskişehir OSB bir çekim merkezi haline geldi.

Yaşanan deprem felaketi sonrasında özellikle İstanbul ve çevre illerden, olası bir depremin ortaya çıkaracağı ağır hasardan etkilenmek istemeyen, İstanbul’un giderek zorlaşan yaşam koşullarından uzaklaşmak isteyen ve metropol olmanın etkisiyle herkesi çok zorlayan ekonomik maliyetlere daha fazla katlanmak istemeyen sanayi kuruluşları, yaşam koşullarının uygun olduğu, her merkeze ulaşımı kolay olan sosyo-kültürel olarak Türkiye’de örnek gösterilen, en önemlisi ise eksiksiz bir altyapıya sahip olan Eskişehir OSB’yi yeni yatırım merkezi olarak tercih ediyorlar.

Birçok firmayla yeni yatırımlar konusunda görüşmelerimiz sürüyor. Kamulaştırmasını tamamladığımız yeni alanlarımızı önümüzdeki süreçte hızla yatırıma açacağız. Eskişehir OSB’de katma değer yaratan, üretim ve ihracat yapan herkese yer var. Yatırım için yer arayan ülkemiz sanayicilerini Eskişehir’e davet ediyoruz” dedi.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

SAHİMDER İş- Mak Fest 2025 Sakarya’da Kapılarını Açtı

Yayınlanma tarihi

-

15 – 18 mayıs tarihleri arasında kapıları açık olacak olan SAHİMDER İş- Mak Fest 2025, Serdivan AVM karşında eşsiz bir törenle başladı. Sektörün önde gelen markalarını bir araya getirdi.

Sakarya Hafriyatçılar ve İs Makinaları Derneği (SAHİMDER) öncülüğünde hayata geçirilen İş – Mak Fest 2025, sektörde önemli bir adım atarak ağır iş makineleri dünyasını Sakarya’da bir araya getirdi. Sanayi ve teknoloji alanında dikkat çeken etkinlik, büyük bir katlımla başladı. Açılışta, Serdivan ve Erenler Belediye başkanları ile sivil toplum temsilcileri hazır bulundu. Katılımcılar, festivalin şehir ve ülke ekonomisi açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Vinçlerden ekskavatörlere, kaldırma sistemlerinden inovatif platform çözümlerine kadar birçok ürünün sergilendiği alanda ziyaretçiler, sektörel gelişmeleri yakından takip etme fırsatı yakaladı.

Açılış Hep Birlikte Yapıldı

Etkinliğin açılış kurdelesi; Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, 15 Temmuz Milli irade Derneği Genel Başkan Vekili Yunus Özçelik, SAHİMDER Başkanı Can Akova, SAHİMDER yöneticileri ve katılımcı firma temsilcileri tarafınca birlikte kesildi. İş makineleri dünyasının kalbi bu hafta Sakarya’da atıyor. Ekskavatörlerden vinç sistemlerine, platform çözümlerinden kaldırma ve taşıma ekipmanlarına kadar çok sayıda ürün, etkinlik alanında ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Katılımcılar, firmaların sahada sergilediği ürünleri yakından inceleme ve avantajlı tanıtım kampanyalarından faydalanma şansı yakalıyor.

SAHİMDER Başkanı Can Akova “Hedefimiz, Bu Organizasyonu Geleneksel Hale Getirmek ve Her Yıl Daha Da Büyütmek. ” Açılışta konuşan SAHİMDER Başkanı Can Akova, “Bu yıl Sakarya’da sektörel anlamda önemli bir adım attık. Türkiye’nin dört bir yanından iş makinaları temsilcilerini bir araya getirdik. Hedefimiz, bu organizasyonu geleneksel hale getirmek ve her yıl daha da büyütmek.

Destek veren tüm kurumlara ve firmalara teşekkür ediyorum” dedi.

İş-Mak Fest 2025, 15-18 Mayıs tarihleri arasında her gün 10.00-19.00 saatlerinde ziyarete açık olacak.

 

Devamını oku

Sektörel Gündem

Manliftlerde Lityum Akü Dönemi: Avantajlar ve Dezavantajlar

Yayınlanma tarihi

-

Günümüzde inşaat, bakım ve lojistik sektörlerinde yaygın olarak kullanılan personel yükseltici platformlar (makaslı platformlar, eklemli platformlar, dikey platformlar vb.), teknolojik gelişmelerle birlikte daha verimli ve sürdürülebilir hale geliyor. Bu dönüşümün en önemli parçalarından biri ise lityum iyon (Li-ion) akü teknolojisi.

Geleneksel kurşun-asit akülere kıyasla daha uzun ömürlü, hızlı şarj olabilen ve bakım gerektirmeyen lityum aküler, birçok platform üreticisi tarafından tercih edilmeye başlandı. Sektörde bu teknolojiyi benimseyen firmalar arasında Trojan Battery ve Anko Enerji gibi önemli üreticiler yer alıyor. Özellikle Anko Enerji, manlift sistemleri için lityum akü dönüşüm ve enerji çözümleri sunarak işletmelere verimlilik ve maliyet avantajı sağlıyor.
Ancak lityum akülerin avantajları kadar, dikkate alınması gereken bazı dezavantajları da bulunuyor. İşte personel yükseltici platformlarda lityum akü kullanımının öne çıkan artıları ve eksileri:

Lityum Akülerin Avantajları
1. Daha Uzun Ömür
Lityum aküler, kurşun-asit akülere kıyasla 3 ila 5 kat daha uzun ömürlüdür. Ortalama 2.000 ila 5.000 şarj döngüsü sunarak, işletmeler için daha az değiştirme maliyeti anlamına gelir.

2. Daha Hızlı Şarj Süreleri
Lityum aküler, geleneksel akülere kıyasla çok daha kısa sürede şarj olur. Bu özellik, platformların daha kısa sürede kullanıma hazır hale gelmesini sağlayarak iş verimliliğini artırır.

3. Kısa Süreli Şarj İmkanı
Kurşun-asit aküler, tam şarj olmadan kullanıldığında ömürlerini kısaltabilir. Ancak lityum aküler bu sorunu yaşamaz. Örneğin, 1 saatlik öğle molasında bile şarj edilebilir ve kullanım ömrüne zarar vermeden çalışmaya devam edebilir.

4. Daha Hafif ve Kompakt Yapı
Lityum aküler, aynı kapasitedeki kurşun-asit akülere göre daha hafiftir. Bu da personel yükseltici platformların taşınmasını ve manevra kabiliyetini artırır.

5. Bakım Gerektirmeyen Kullanım
Lityum aküler, su ekleme veya düzenli bakım gerektirmez. Bu özellik, bakım maliyetlerini ve iş gücü ihtiyacını azaltarak işletmelere büyük avantaj sağlar.

6. Çevre Dostu Teknoloji
Kurşun içermeyen yapıları sayesinde çevreye daha az zarar verir ve geri dönüştürülebilir malzemeler içerir. Bu da işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar.

Lityum Akülerin Dezavantajları
1. Yüksek Maliyet
Lityum akülerin başlangıç maliyeti, kurşun-asit akülere göre daha yüksektir. Ancak uzun vadede daha uzun ömür, düşük bakım gereksinimi ve enerji tasarrufu sayesinde bu maliyet dengelenebilir.

2. Soğuk Havalarda Performans Kaybı
Düşük sıcaklıklarda, lityum akülerin şarj alma süresi uzayabilir ve performans kaybı yaşanabilir. Soğuk hava koşullarında verimliliği koruyabilmek için özel ısıtma sistemleri gerekebilir.

3. Yangın Riski
Lityum iyon aküler, delinme veya aşırı ısınma durumunda yangın riski taşıyabilir. Ancak günümüzde gelişmiş güvenlik sistemleri sayesinde bu risk büyük ölçüde minimize edilmiştir.

Lityum Akülerle Geleceğe Yatırım
Sektörde lityum akü kullanımı giderek yaygınlaşırken, daha uzun ömür, yüksek verimlilik ve çevre dostu yapısıyla işletmeler için cazip bir alternatif haline gelmiştir. Ancak yüksek yatırım maliyeti ve soğuk hava koşullarındaki performans düşüşü gibi dezavantajları göz önünde bulundurulmalıdır.

Lityum akü teknolojisi, uzun vadede hem maliyet hem de operasyonel verimlilik açısından önemli kazançlar sunarak personel yükseltici platformlarda yeni bir dönem başlatıyor.
Lityum akülerle donatılmış platform üreticilerinin sunduğu çözümler ve toplam sahip olma maliyetleri değerlendirilerek doğru yatırım kararları alınabilir.

Devamını oku

Sektörel Gündem

Sanatın Gücü, Çocukların Hayal Gücü: İstanbul Vinç Resim Yarışması

Yayınlanma tarihi

-

İstanbul Vinç, yalnızca sektörel çözümler sunmakla kalmayıp topluma değer katan projelere imza atıyor. Bu yıl ilk kez düzenlenen çocuk resim yarışması, genç yeteneklerin hayal gücüne dokunarak sanata olan ilgilerini artırmayı ve özgün bakış açılarını desteklemeyi hedefledi. Yarışmanın teması “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” olarak belirlendi.

Yarışmaya Katılım ve Çalışmalar
Türkiye genelindeki tüm İstanbul Vinç şubelerinden katılım sağlanan yarışmada, çalışanların çocukları kendi gözlerinden İstanbul Vinç’i resmetti. Katılımcılar arasında, gökyüzüne yükselen makineler ve güvenli çalışma ortamlarını yansıtan çeşitli eserler dikkat çekti. Her bir çalışma, şirketin birlikteliğini pekiştirirken çocukların hayal gücünü ortaya koydu.

Jüri Değerlendirmesi ve Kazananlar
Jüri üyeleri, eserleri yaratıcılık, teknik uygulama ve temaya uygunluk kriterlerine göre titizlikle değerlendirdi. Kazananlar şu şekilde belirlendi:
Eyüp Kaan Deveci: İstanbul Vinçi rengarenk hayal dünyasında başarılı bir şekilde konumlandırdı.
Ebrar Duru Kaya: “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” temasını yansıtan çalışması büyük beğeni topladı.
Ebubekir Gümüş: İstanbul’un detaylarına öncelik veren çalışması ile fark yarattı.

İstanbul Vinç Pazarlama Müdürü Işıl Bilgin, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede, yarışmanın hem çocuklarımızın sanat yeteneklerini ortaya çıkarmada hem de şirket içindeki birlikteliği güçlendirmede önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bilgin, “Bu yarışma, geleceğimizin sanatçılarına ve liderlerine ilham veren, sosyal sorumluluk bilincimizi pekiştiren anlamlı bir adım. Çocuklarımızın hayal gücünü desteklemek, İstanbul Vinç ailesi olarak en büyük gurur kaynağımız” ifadelerini kullandı.

Sosyal Sorumluluk ve Gelecek Vizyonu

Yarışma, İstanbul Vinç ailesinin bir parçası olan çalışanların ve ailelerinin katılımıyla, şirket içindeki birlikteliği ve sosyal sorumluluğu pekiştirdi. Her katılımcının emeğine verilen değeri göstermek amacıyla tüm çocuklara D&R hediye kartları takdim edildi. Şirket, bu etkinliği önümüzdeki yıllarda geleneksel bir hale getirerek, sanatı, yaratıcılığı ve çocukların gelişimini desteklemeye devam etmeyi planlıyor.

Sanat, hayal gücüyle yükseklere ulaşır. İstanbul Vinç, sadece makinelerini değil, çocukların hayallerini de geleceğe taşıma misyonunu gururla sürdürüyor.

Devamını oku

Trend olan