Enerji Projeleri
Enerjisa Enerji, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı İmzalamasından Memnuniyet Duyuyor

BM Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) imzacısı Enerjisa Enerji, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşmasını onaylamasından dolayı memnuniyet duyduğunu açıkladı. Geçtiğimiz gün TBMM Genel Kurulu tarafından onaylanan ve tüm dünyada 197 ülkenin imzacısı olduğu Anlaşma ile sera gazı emisyonlarının azaltılarak, küresel ısınmanın sanayileşme öncesi döneme kıyasla 2 derece ile sınırlandırılması hatta 1.5 dereceye düşürülmesi amaçlanıyor. Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, “Türkiye’nin global iklim değişikliği konusunda hassasiyet göstererek Paris İklim Anlaşmasını onaylayarak yürürlüğe sokmasından memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Enerji olarak sürdürülebilirlik, sera gazı emisyonu azaltımı, enerji tasarrufu, dijitalizasyon konularını operasyonlarımızın merkezine koymaya devam ederek, sorumlu kamu hizmeti yapıyor olmanın bilinciyle ülkemizin bu konudaki hedeflerine ulaşmasına destek olacağız” dedi.
Sabancı Holding ve E.ON’un çoğunluk hisselerine sahip olduğu ve halka açık bir yapıda faaliyetlerini yürüten elektrik dağıtım ve satış sektörünün lider oyuncusu Enerjisa Enerji, Paris İklim Anlaşması’ nın TBMM Genel Kurulu tarafından 06 Ekim 2021 tarihinde onaylanmasından memnuniyet duyduğunu açıkladı. 2019 yılı Ekim ayında BM Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) imzacısı olan, Ocak 2020’de ise ilk kez Kurumsal Yönetim Derecelendirme notu alarak BİST Kurumsal Yönetim Endeksi’ne giren Enerjisa Enerji, yol haritasını sürdürülebilirlik stratejisi üzerinde kurgulamaya devam ediyor. Ülkemizin bu anlamda aldığı tüm kararların, özellikle yeşil mutabakat ve sera gazı salınımlarını azaltmayı hedefleyerek küresel ısınmayı 1.5 derecede sabitlemeyi hedefleyen Paris İklim Anlaşmasının onaylanmasının, ülkemizin karbonsuz bir gelecek için hedeflerine ulaşması konusunda önemli adımlar olduğuna inanan Enerjisa Enerji, bu alanda kurgulayacağı projeler ve yatırımlarla yeşil bir gelecek konusunda desteklerini sürdürmeye devam edecek.
‘’ Küresel ısınma karşısındaki taahhütlere desteğimiz tam ‘’
Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, “Hem dünyanın hem de ülkemizin geleceğine direkt pozitif etki taşıyan bu anlaşmanın Meclisimiz tarafından onaylanması haberini aldığımda hem şahsım hem de şirketim adına büyük memnuniyet duydum. Biz bu yola uzun süre önce dünyadaki enerji ve sürdürülebilirlik trendlerini takip ederek girmiş ve Türkiye dinamiklerine göre yol haritamızı belirleyen ve ilerlemeye devam eden bir şirketiz. Sürdürülebilirlik anlayışını pusulamız olarak konumlayarak ana iş kollarının yanı sıra geçtiğimiz sene Müşteri Çözümleri şirketimiz ile doğa dostu ve teknolojiyi odağına alan yenilenebilir enerji uygulamalarımızı ‘’İşimin Enerjisi‘’ çatısı altında toplayarak lansmanını gerçekleştirdik. Ülkemizin enerji sektörünün öncülerinden olarak, Paris İklim Anlaşması’nın küresel ısınmayı ve sera gazı salınımını azaltma hedeflerine ulaşma konusunda en çok ihtiyacı olan bu yaklaşımla operasyonlarımıza ve yatırımlarımıza devam edeceğimizi, hem ülkemiz hem de dünyamız için daha yaşanılabilir bir gelecek bırakma adına taşın altına elimizi koymaktan geri kalmayacağımızı taahhüt ediyoruz.
Paris İklim Anlaşması’nın imzalanmasının bizim gibi bu konuyu yol haritası olarak belirlemiş şirketler için son derece cesaretlendirici ve çarpan etkisine sahip bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Bu gelişmenin ülkemize ve tüm dünyaya çok faydalı bir geri dönüş sağlayacağına gönülden inanıyor, ülkemizin düşük karbonlu gelecek hedeflerine ulaşma yolunda en büyük destekçilerinden olacağımız için şimdiden gurur duyuyoruz” dedi.
‘’Düşük karbonlu bir gelecek için başlayan yarışın içinde olmanın tam zamanı ‘’
Enerjisa Enerji Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Yetkinlikler Bölüm Başkanı Ebru Taşçıoğlu ise, Paris İklim Anlaşması’ nın onaylanmasından dolayı duyduğu memnuniyeti belirterek, ‘‘Enerjisa Enerji olarak karbon emisyonunun azaltılmasına yönelik gerek doğa dostu ve teknolojik uygulamalarımız gerek enerji verimliliği ile ilgili farkındalık çalışmalarımız ile pek çok alanda Paris İklim Anlaşmasının hedefleri ile örtüşen projelere imza atarken, bu konuda da sektörün yön göstericisi olan bir şirketiz. Ülkemizin bu anlaşmayı onaylayarak benimsemesi, sürdürülebilir bir dünya için çabalayan herkesi teşvik eden ve umutlandıran bir gelişmedir. Dünya’da şuan düşük karbonlu bir gelecek için yarış söz konusu ve Türkiye olarak bizim bu yarışın dışında kalmamız düşünülemezdi. Bu yarışın içinde olmanın tam zamanı. Enerjisa Enerji olarak biz bu anlayışa paralel şekilde ve görev bilinciyle işimizi yaparken, ülkemizin de bu konuya verdiği değeri benimsediği bu küresel anlaşma ile perçinlemesinden büyük memnuniyet duyuyoruz’’ dedi.
Enerji Projeleri
TÜRKİYE RÜZGÂRDA 14.000 MW SINIRINA DAYANDI

TÜREB’in açıkladığı 2024 Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu’na göre, yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin rüzgar enerjisi kurulu gücü 13.792,50 MWm’a ulaştı. Yalnızca 2024 yılında 1.310 MWm yeni kapasite devreye alındı. Türkiye, bu alanda Avrupa’da 6. sırada yer aldı.
TÜREB Başkanı Dr. İbrahim Erden, 2035 hedefinin 48.000 MW rüzgâr kapasitesi olduğunu vurgularken, özellikle depolamalı RES projelerinin hız kazandığını belirtti. Türkiye’de toplam 24.000 MW’ı aşan proje stoğu bulunuyor.
En yüksek kurulu güce sahip şehirler İzmir, Balıkesir, Çanakkale, İstanbul ve Manisa olurken; depolamalı projelerde öne çıkan iller Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Antalya ve Eskişehir oldu.
Süper İzin Kanunu dışında pek çok mevzuat düzenlemesinin de 2024 yılı boyunca takip edildiğini dile getiren Erden; “Yenilenebilir projelerden yapı denetimin kaldırılması, orman izinlerinin sayısının azaltılması, TEA konusunda yeni bir protokol imzası ile süreçlerin hızlanması gibi olumlu adımları 2024 yılı boyunca takip ettik. Ümit ediyoruz ki kanunun da 2025 yılında yürürlüğe girmesi sonrası izin süreçlerinin de hızlı bir şekilde tamamlanabileceği depolamalı projeler, gelecekte yenilenebilir enerji entegrasyonunun daha verimli hale gelmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu kanun ve ilgili düzenlemeler, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşması açısından kritik bir dönüm noktası olabilir” açıklamasında bulundu.
Enerji Projeleri
TÜREB, WINDEUROPE 2025’Te “Türkiye Rüzgarıyla Sahadaydı” Dedirtti

Rüzgar enerjisi alanında dünyanın önde gelen etkinliklerinden biri olan WindEurope, bu yıl Türkiye açısından ayrı bir önem taşıdı.
Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB), ülkemizin rüzgar enerjisi kapasitesini uluslararası düzeyde tanıtmak amacıyla Danimarka’da gerçekleşen WindEurope 2025 etkinliğine 100’ü aşkın kişilik bir heyetle güçlü bir katılım sağladı. Kopenhag’da düzenlenen etkinlikte TÜREB’in organize ettiği özel oturum büyük ilgi gördü. “Türkiye Rüzgarında Yeni Dalga: Büyüme, Yatırım ve Küresel Rekabet” başlıklı oturum, birbirinden değerli konuşmacılarla, TÜREB Başkanı Dr. İbrahim Erden’in moderatörlüğünde gerçekleştirildi.
T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Sn. Zeynel Kılınç, Enerjisa Üretim CEO’su Sn. Mert Yaycıoğlu TÜREB Sanayiden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve TPI EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Sn. Gökhan Serdar oturumda konuşmacı olarak yer aldı.
Sıfırdan 20 Bin İstihdama
TÜREB Başkanı Dr.İbrahim Erden, konuşmasında:
“Türkiye, kamu ve özel sektörler arasındaki güçlü iş birliğinin de etkisiyle, yirmi yıl önce sadece birkaç yüz megavattan bugün yaklaşık 14 GW’a çıkarak rüzgar enerjisinde kayda değer bir ilerleme gösterdi. İleriye baktığımızda, iddialı hedefimiz, Türkiye’nin küresel yenilenebilir enerji manzarasındaki önemli rolünü vurgulayarak 2035 yılına kadar 48 GW’a ulaşmak. Bugün, WindEurope 2025’te, Avrupa’nın ortak enerji vizyonuna olan sürekli bağlılığımızı vurgulayarak 100’ü aşkın katılımcıdan oluşan bir heyete gururla katılıyoruz. En önemlisi, Türkiye’nin 2028 yılında WindEurope Yıllık Etkinliğine ev sahipliği yapmak üzere adaylığını duyurmaktan mutluluk duyuyorum. WindEurope 2028’i İstanbul’da düzenlemek, Türkiye’nin Avrupa ve Asya arasında yenilenebilir enerji merkezi olarak stratejik konumunu vurgulayacak ve sektörümüzde iş birliğini, yenilikçiliği ve sürdürülebilir büyümeyi daha da teşvik edecektir” dedi.
T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Sn. Zeynel Kılınç Türkiye’nin halen önemli ölçüde dışa bağımlı olduğunu belirten Kılınç, bu durumu değiştirmek için daha fazla yerli üretim, daha fazla yatırım ve daha güçlü bir iş birliği ortamı gerektiğini ifade ederek Türkiye’nin enerji bağımsızlığına ulaşma konusundaki kararlılığını vurguladı.
“Zorlukları Yakından İzlediyoruz”
devletin bu alandaki vizyonunu yatırımcılarla paylaşma sürecinde aktif iletişim kurduklarını ve sektördeki zorlukları yakından izlediklerini belirtti. Bakanlıklar ve özel sektör arasındaki iş birliğinin artırılması gerektiğinin de altını çizdi.
“Büyüme Potansiyelinin Devlet-Yatırımcı Dengesinin Doğru Kurulmasına Bağlı”
TÜREB Sanayiden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve TPI EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Gökhan Serdar, sektörün büyüme potansiyelinin devlet-yatırımcı dengesinin doğru kurulmasına bağlı olduğunu dile getirdi. Mevcut zorluklara ek olarak, makroekonomik dalgalanmaların küresel rekabet açısından yeni bir zorluk oluşturduğunu belirtti.
Türkiye’nin, Avrupa için güvenilir bir tedarik zinciri ortağı olduğuna dikkat çeken Serdar, bu güvenin devamı için Avrupa’daki partnerlerle daha yakın iş birliklerinin kurulması gerektiğini ifade etti.
Enerjisa Üretim CEO’su Mert Yaycıoğlu, uzun süren izin süreçleri, şebeke bağlantı zorlukları ve çevresel-sosyal etkiler. Bu sorunların aşılması için izin süreçlerinin hızlandırılması, yatırım süreçlerinin optimize edilmesi ve kamu desteğinin artırılması gerektiğini söyleyerek sektörün karşılaştığı en temel sorunlara dikkat çekti. Ayrıca, siber güvenlik konusunun rüzgar enerjisi sektöründe giderek daha kritik hale geldiğini vurgulayan Yaycıoğlu, dijitalleşme yatırımlarının hem bugün hem de gelecekte öncelikli olacağını ifade etti.
Enerji Projeleri
Rüzgar Endüstrisi 2.2 Milyar Dolara Ulaştı

KOPENHAG – Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) ve beraberindeki heyet, Danimarka’nın başkenti Kopenhag yakınlarında bulunan Middelgrunden deniz üstü rüzgâr enerjisi santralini ziyaret etti.
Kopenhag’ın 3,5 kilometre açığında, Oresund deniz yolu güzergahında yer alan santral, 2000 yılında inşa edildiğinde her biri 2 megavat gücünde olan 20 türbiniyle dünyanın en büyük deniz üstü rüzgâr çiftliği olarak kayıtlara geçmişti. Hâlen Kopenhag’ın elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 4’ünü karşılıyor.
“Türkiye’nin Rüzgâr Endüstrisi 2,2 Milyar Dolar Değere Ulaştı”
Santral gezisi kapsamında açıklamalarda bulunan TÜREB Deniz Üstü Rüzgâr Enerjisinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Yaman, Türkiye’nin rüzgâr endüstrisinin 2,2 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını ve bu endüstrinin cirosunun yüzde 70’inin ihraç edildiğini vurguladı.
Deniz Üstü Rüzgâr Enerjisi Daha Avantajlı
Daha yüksek üretim kapasitesi sunması nedeniyle deniz üstü rüzgâr enerjisinin avantajlı olduğunun altını çizen Yaman, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Denizüstü rüzgâr sadece enerji üretimi olarak görülmemeli. Bu alana yatırım yaparken tedarik zincirini oluşturma, know-how elde etme ve bu bilgiyi ihracata yönlendirme imkânı bulacağız. Şu an 2,2 milyar dolara ulaşan, cirosunun yüzde 70’ini ihraç eden bir karasal rüzgâr endüstrisi söz konusu. Aynı başarı deniz üstünde de elde edilebilir. Deniz üstü rüzgâr enerjisine gerekli destek sağlanabilirse çok ciddi bir sanayi oluşacak, önümüzdeki 10 yılda Avrupa’nın enerji dönüşümünde önemli rol oynayacak. Böylelikle Türkiye’nin cari açığını kapatmaya destek olacak bir sanayiyi tetiklemiş olacağız.”
Denizüstü Rüzgâr Projeleri İçin Marmara’da Çalışmalar Sürüyor
Yaman, Türkiye’de şu an için deniz üstü rüzgâr enerjisi projelerine ilişkin dört alanın belirlendiğini belirtti. Marmara Denizi’ndeki üç bölgede ölçümlerin başladığını ve bu bölgelerden iki alanın teknik analizler için uygun bulunduğunu aktardı.
“2026 Yılı İlk Çeyrekte Teknik Fizibiliteyi Tamamlamış Olacağız”
Gelecek yılın ilk çeyreği sonunda alanlara ilişkin teknik fizibilite için yeterli verinin toplanmasının hedeflendiğini dile getiren Yaman, şöyle devam etti:
“İklim değişikliği ve küresel ısınma ile mücadelede enerji sektörüne çok iş düşüyor. Deniz üstü rüzgâr enerjisi de önemli bir kaynak olarak değerlendiriliyor. Türkiye olarak enerji kaynaklarını çeşitlendirme konusunda çalışmalar, deniz üstü rüzgâr enerjisi alanında da devam ediyor.”
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber3 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika4 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi