Takip Edin

Haber

Deprem korkuttu ‘bulut’a sığınan işletme sayısı arttı

Kahramanmaraş merkezli depremler veri güvenliğinin de önemini ortaya koydu. Büyük işletmelerin bu konuda refleksleri, KOBİ’lerin de çevikliği olduğuna işaret eden Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Münir Kundakçı, “Yedeklenen bir altyapıya sahip olması nedeniyle buluta ilgi arttı” dedi.

Yayınlanma tarihi

-

Hamide HANGÜL

Deprem felaketi veri güvenliğinin önemini de gözler önüne serdi. Afetin ardından, “Kendi datalarıma erişebilecek miyim” diye endişe eden ve bilgilerini sağlama almak isteyen işletmelerin, bulut çözümlerine ilgisi artış gösterdi.

Türkiye’de geçen yıl Ar-Ge merkezini açan Microsoft Türkiye’nin, bulut çözümleri, iş ortakları ve teknolojik yeniliklerini konuştuğumuz Microsoft Türkiye Pazarlama ve Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Münir Kundakçı, deprem sonrasında isteyen her işletmeye bulut hizmetini ücretsiz verdiklerini söyledi.

Kundakçı, “O dönemde, ‘benim sunucum enkaz altında kaldı çalışmıyor’ veya ‘elektrik direği yok çalıştıramıyorum’ gibi durumlarda sunucu hizmeti verebildik” diye konuştu.

En çok talep büyük işletmelerden

Depremin ardından veri güvenliğini hemen herkesin düşünmeye başladığına işaret eden Kundakçı, genellikle, ‘buluttaki çözüme erişebilir miyim’ diye düşünülürken, şu anda asıl insanların kendi verisine her zaman erişip erişemeyeceğinin öneminin anlaşıldığına dikkat çekti.

Kundakçı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Binanız sağlam olabilir, elektriği, iletişim alt yapısı olmayabilir. O nedenle bulut çok iyi bir alternatif oluşturuyor. Bulutun dağıtık olması sayesinde hizmet devam ediyor.

Daha sağlam, güvenilir, yedeklenen bir alt yapıyla doğru çözüm haline geliyor. Bu da talebi çok artırdı. Depremden sonra yüzde 25-30 artış oldu. Büyük şirketler bu konuda daha reflekse sahipler. Onlardan başlıyor ancak küçük işletmelerin de çevikliği var. İki tarafta da hayata geçiyor.”

Yapay zeka raf takibinde

Microsoft Türkiye’nin teknoloji merkezindeki çözümlerden de bahseden Münir Kundakçı, perakende sektörüne yönelik yapay zeka algoritmalı raf çözümlerin tüketici tercihi ve satışlarda önemli rol oynadığını ifade etti. Perakende noktalarında kendi çözümleri bulunan raflarda, o rafların gerçekten kullanılıp kullanılmadığı ya da başka bir ürünün konulup konulmadığının anında anlaşıldığını açıklayan Kundakçı, şöyle devam etti: “Ürünler o rafta olması gerektiği gibi duruyor mu?

Örneğin bir ayakkabıysa, raftaki ayakkabıları kaç kişi eline aldı ve bıraktı. Ne kadar ellerinde tuttular; 5saniye mi, 2,5 dakika mı yoksa 15 dakika mı. Denedikten sonra mı bıraktı, hemen mi bıraktı.

Bütün bunlar o ürünün müşteriyle nasıl etkileştiğini söylüyor. Ürün eksikse, ‘çok satılan bir ürün mü’ yoksa ‘depodan mı getirilmedi’ gibi durum anlık takip edilip, anlık raporlanabiliyor ve anlık önlem alınabiliyor. Bunlar satışı yüzde 10- 20 arttıran faktörler. Şirketin karı, başarısı, pazar payı gibi konularda çok önemli oluyor.”

Tüketici tercihine yakın takip Yüz tanıma ekranlarının da tüketici tercihleri açısından önemli olduğuna işaret eden Münir Kundakçı, söz konusu ekran özelliklerini şöyle anlattı: “Alışveriş merkezi içindeki trafiği anlayabiliyorsunuz, insanlar hangi yöne doğru gidiyorlar, neye bakıyorlar, bakanlar kim? Mesela bir vitrinde olduğunu düşünün, vitrinin önünden geçerken, takılıp dönenler 48-52 yaş arası erkekler mi? Yoksa 36-40 yaş arası kadınlar mı? Boyu, yüz ifadesi, mutlu, mutsuz ya da teni gibi özellikleri verebiliyor.

Şu da olabiliyor, baktınız sonra içeri girdiniz, ‘beni çeken ürünü mü aldım’, ‘yoksa başka bir ürün mü aldım.’ Bunun gibi bir çok sorunun yanıtını alıyorsunuz. Kameranızın görüntü kalitesine göre, ID kameralar daha da uzaktan görüntüleyebiliyor.” Münir Kundakçı, söz konusu çözümün 40’tan fazla dilde simultane tercüme yapabildiğini bildirdi.

ATM’de zorlanan teyze ‘yüzü’nden okunacak

Münir Kundakçı, yüz tanıma çözümlerini perakende ve alışveriş merkezlerinin yanı sıra, bankaların da şubelerinde kullandığını açıkladı. Kundakçı, “Bazen ATM önlerinde görüyorum, yaşlı bir teyze ya da amca zorlanıyor orada. Orada zorlandığını da anlayabilirsiniz yüz ifadesinden. Ne kadar zamandır orada? Belki hesabını inceliyor olabilir ancak uğraşıp da sonuç mu alamıyor gibi verileri alıp, çok rahatlıkla teknolojiden faydalanabilir” diye konuştu.

Tarımda verimlilik teknolojiyle artıyor

Yeni teknolojileri tarıma taşımanın mümkün olduğuna işaret eden Münir Kundakçı, bir tarlanın üzerinden geçen bir dronun hemen bazı verileri verebildiğini açıkladı. Kundakçı “Ne ekilmiş, ne kadar ekilmiş, ne kadar doğru yetişmiş. Sonra size hemen şu bilgileri verebiliyor. ‘Şu ürün şu kadar randıman verecek’, ‘çok sulanmış’, ‘az güneş görmüş’ gibi.

Hele bunu topraktaki sensörle birleştirirseniz, çiftçi iyi bir noktaya geliyor. Mesela, ‘şu ürünlerde değil ama burada bir zararlı var.’ Böyle bir durumda çiftçi bütün tarlayı ilaçlıyor. Halbuki bütün tarlayı değil ama o zararlının olduğu bölgeyi ilaçlar, 50 dönüm ilaçlayacağına 2 dönüm ilaçla tasarruf ediyor. Fazla sulandığında da ürün çürüyor. Hem ürünü kurtarıyorsunuz, hem gereksiz yere ilaçlanmamış oluyor, hem maliyeti azaltıyorsunuz, hem de çevreye faydanız var.”

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

BOLTAS Yatırımlarıyla Gelecek 50 Yılını İnşa Ediyor

Yayınlanma tarihi

-

Lojistik sektörünün yarım asırlık markası Boltas, yeni yatırım hamleleriyle gelecek hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu, belirledikleri stratejik plan dâhilinde geçtiğimiz 5 yıl içinde hızlandırdıkları  gelişim ve dönüşüm sürecinde önemli bir aşamaya geldiklerini belirtti. Çobanoğlu, doğru yatırım hamleleri ve Ar-Ge faaliyetleriyle perçinledikleri bu dönüşümün meyvelerini toplamaya başladıklarını söyleyerek, “Bu amaçla çizdiğimiz yol haritası kapsamında, yurt içindeki ve yurt dışındaki şirketlerimizi holding çatısı altında birleştireceğiz.” dedi.

Lojistik sektöründe yarım asra dayanan tecrübesiyle entegre çözümler üreten Boltas, yenilikçi vizyonu ve kurumsallaşma hamleleriyle gelecek hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu, dönüşüm sürecinde attıkları her adımın, şirketi gelecek 50 yıla hazırlamayı amaçladığına dikkati çekti.

 

Daha güçlü bir yönetim kadrosu

Dönüşüm kapsamında Türkiye ve Avrupa’daki şirketlerinin tamamında yönetim kurulunun yanında güçlü icra kurulları oluşturduklarını vurgulayan Çobanoğlu, “Boltas’ta işleyiş tamamen profesyonel bir ekip ve kurumsal yaklaşıma sahip bir organizasyon anlayışı ile yönetiliyor.” dedi.

Halihazırda Almanya, İtalya, Romanya ve Fransa’da şirketleri bulunduğunu hatırlatan Çobanoğlu, kendilerini Avrupalı bir marka olarak gördüklerini ve Avrupa’daki bilinirliklerinin oldukça yüksek olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

Yarım asra dayanan markamızı gelecek 50 yıla hazırlamak için gerekli yatırımları yapıyoruz. Dönüşüm’ sürecindeki en güçlü adımımızı atmaya hazırlanıyoruz. Bu amaçla çizdiğimiz yol haritası kapsamında, tüm şirketleri holding çatısı altında birleştireceğiz. Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı olarak koordinasyonunu bizzat üstlendiğim bu önemli süreçte Türkiye ve Avrupa’daki yapılanmalarımızın faaliyetlerini tek çatı altında toplayacağız. Böylece geçmişimizden aldığımız güçle geleceğimizi daha görünür kılacağız ve kurumsal kültürümüzü nesiller boyu yaşatacağız.” 

 

“Piyasadaki daralmayı fırsata çevirdik” 

Ulaş Çobanoğlu, küresel piyasalardaki durgunluğun lojistik sektörünü de olumsuz etkilediğine dikkati çekerek şunları söyledi: 

“Lojistik sektörü sıkıntılı bir yıl geçiriyor, sorunların gelecek yılın bir bölümünde de devam edebileceğini değerlendiriyoruz. Ancak Boltas olarak zamanında gerçekleştirdiğimiz hamleler sayesinde, sektörde satışların azaldığı, nakit döngüsünde sıkıntıların yaşandığı dönemde nakit gücümüzü ve ödeme dengemizi korumaya odaklandık, yatırımlarımızı da bu doğrultuda sürdürmeyi başardık.

Boltas, 50 yıllık köklü bir çınar olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de piyasaya öncülük etmeye ve avantajlı lojistik çözümlerin güvenilir markası olmaya devam edecek.”

 

“Ro-Ro servisinde çeşitlilik piyasayı dengeleyecektir”

Türkiye-İtalya hattında servis vermeye başlayan yeni Ro-Ro operatörünün yatırımını olumlu bulduklarını değerlendiren Çobanoğlu,

Ro-Ro servisinde çeşitliliği savunuyoruz. İtalya taşımaları için yeni anlaşmalar ve yatırımlar gerçekleştirerek müşterilerimize ciddi maliyet avantajları sağlamaya başladık. Ambarlı – Trieste Ro-Ro servisi ve sağladığı avantajlar ihracatçımızı ve ithalatçımızı korurken piyasayı da dengeleyecektir.” şeklinde konuştu.

 

İtalya’daki gücünü pekiştirecek

Boltas’ın bir başka stratejik hedefi de uzun yıllardır domine ettikleri, kendi çalışanları, deposu ve ofisi ile hizmet verdiği İtalya’da daha da büyümek. Çobanoğlu, bu yılın başında İtalya’da gerçekleştirdikleri limana yakın bölgedeki yeni depo yatırımlarının, hem kendi aktarma operasyonlarını kolaylaştırdığını hem de İtalya’da depo ihtiyacı olan firmalara kolaylık sağladığını dile getirdi. İtalya’da 30 yıllık bir geçmişe sahip olduklarını hatırlatan Çobanoğlu, bu depoyu önümüzdeki iki yıl içerisinde tam kapasite ile kullanılır hale getirip ilave yeni depo yatırımlarını sürdürmeyi amaçladıklarını da aktardı.

 

Orhanlı’da 50 bin metrekarelik lojistik imarlı arsa

Çobanoğlu, Orhanlı’da bulunan 50 bin metrekarelik arazilerini verimli şekilde değerlendireceklerini de dile getirerek, “Bu alanı, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun şekilde projelendirmek istiyoruz. Doğru zamanda atacağımız doğru adımlarla, bu arsada güneş enerjisi panelleri ile kendi enerjisini üreten, yağmur sularını tekrar kullanıma dönüştüren, çevre dostu, yeşil bir depo yatırımı gerçekleştirmek için planlamamızı sürdürüyoruz. Projeyi ilerletmek için uygun koşulların oluşmasını ve doğru zamanı bekliyoruz.” diye konuştu.

Ar-Ge yatırımlarına büyük önem verdiklerinin de altını çizen Çobanoğlu, “Gerek operasyonel altyapı yatırımlarımızın gerekse güçlü Ar-Ge çalışmalarımızın meyvelerini topluyoruz. Uzun yıllardır faaliyette olan Ar-Ge birimimizin belgelendirme sürecinin tamamlanması için gerekli başvuruları da yaptık.” açıklamasında bulundu.

 

DAF’tan 100 yeni araç alındı

Filo, insan kaynağı, teknoloji ve sürdürülebilirlik alanında sürekli gelişmeye devam ettiklerini söyleyen Çobanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Güçlü bir mali planlamayla filomuzu yeniliyoruz. Karbon ayak izimizi en alt seviyeye indirmeyi hedefliyoruz. Avrupa’daki diğer filolarımızda olduğu gibi Türkiye için de DAF yatırımı yapmaya karar verdik ve 100 araçlık bir anlaşma yaptık. İlk 50 aracın teslimatı ağustos ayında tamamlandı. Kalan 50 adedin teslimatı ise yıl sonuna kadar tamamlanacak. Ayrıca İtalya plakalı 20 aracımız bu ülkede çalışmaya başlayacak. Kendimizi ticaretin tekrar ivmeleneceği 2025 yılına hazırlıyoruz.”

Devamını oku

Haber

Berk Gönenç, Allison Transmission Türkiye, Orta Doğu ve CIS (BDT) Satış Direktörü oldu

Yayınlanma tarihi

-

Allison Transmission, Berk Gönenç’in  Türkiye, Orta Doğu ve Bağımsız Devlerler Topluluğu Satış Direktörü olarak atandığını duyurdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünden mezun olan Berk Gönenç, İtalya, Milano’da Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği yüksek lisansını tamamladı. Kariyerine Milano’da alternatif enerji depolama sistemleri tasarımında Proje Mühendisi olarak başlayan Gönenç, Türkiye’de Pirelli Otomobil Lastikleri bünyesindeki satış ve pazarlama departmanlarında farklı görevlerini başarıyla tamamladı. Berk Gönenç, 2019 yılında Allison Transmission Türkiye ekibine katıldı. 

Allison Transmission’ın Türkiye’deki satış faaliyetlerini yönetirken yeni projeler geliştiren Gönenç, Allison ekibi, araç üreticileri, ticari araç kullanıcıları ve distribütör ile birlikte başarılı çalışmaları hayata geçirdi. Bu başarıları doğrultusunda Berk Gönenç, Türkiye, Orta Doğu ve CIS (BDT, Bağımsız Devlerler Topluluğu) Satış Direktörü olarak atandı. Gönenç, yeni görevinde Türkiye, Ortadoğu ve BDT bölgelerinde pazar bazlı satış stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanması yönünde bölgesel satış ve pazarlama ekiplerine liderlik edecek. Müşteri ilişkilerinin ve şirket büyüme programlarının geliştirilmesinden sorumlu olacak.

Devamını oku

Haber

Eski Brandalar, Çocuklar İçin Çanta Olacak

Yayınlanma tarihi

-

Uluslararası Nakliyeciler Derneği Kadın Çalışma Grubu ve Türkiye Nakliyeciler Derneği (TND), eğitim ve çevreye katkı sağlamak amacıyla bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. “Eski Brandalar Çocuklar İçin Okul Çantasına Dönüşüyor” projesiyle, kullanılmış kamyon ve TIR brandaları geri dönüştürülerek çanta haline getirilecek ve Anadolu’daki köy okullarındaki çocuklara dağıtılacak.

Devamını oku

Trend olan