Takip Edin

1 Konu 1 Konuk

Çubukçu: Türkiye’de Kalıcı Bir Endüstriyel Gelişimin Olması İçin Nükleer Enerji Santrallerine İhtiyaç Bulunmakta!

Yayınlanma tarihi

-

Bu sayımızın 1Konu 1Konuk köşesinde Nükleer Mühendisler Derneği Başkanı Erol Çubukçu’yu ağırladık. 5-6 Mart’ta  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın desteğiyle Nükleer Mühendisler Derneği (NMD) ve Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından gerçekleştirilen Uluslararası Nükleer Santraller Zirvesi ve Fuarı’nda konuştuğumuz Çubukçu, okuyucularımız için  Türkiye’nin enerji ihtiyacından Akkuyu Nükleer Santral Projesi’ne kadar bir çok konuda önemli bilgiler verdi.

Nükleer enerji  çok tartışılan ve gündemden asla düşmeyen oldukça hassas bir  konu.Türkiye’nin nükleer enerjiye ne kadar ihtiyacı vardır?

En büyük ihtiyaç duyduğumuz enerji, sanayinin de can damarını oluşturan elektrik enerjisidir. Sanayinin elektrik enerjisi olmadan canlanıp büyümesi mümkün değildir. Sanayiye elektrik enerjisinin sürekli sunulabilir olması gerekli. Yenilenebilir enerji kaynaklarının, beklenenden de hızlı büyümesine rağmen kapasite faktörü  maalesef düşük.  Bu da sanayinin sürekli elektrik arzının karşılanmamasına neden olmakta. Diğer taraftan gelinen noktada Türkiye’nin kömür ve petrol rezervleri de kendi talebini karşılayamıyor. Dolayısıyla temel enerji yükümünü karşılayacak elektrik üretim santrallerine ihtiyacımız var. Bu anlamıyla da nükleer santraller iyi bir çözüm olarak karşımıza çıkmakta. Bunun en büyük sebebi de ilk yatırım maliyetlerinin yüksek olmasına karşın nükleer santraller yılın yüzde 85’inde elektrik üretebildiği için son tahlildeki maliyetin çok düşük olmasıdır. Türkiye’de kalıcı bir endüstriyel gelişimin olması için kaçınılmaz olarak nükleer enerji santrallerine ihtiyaç bulunmakta. Eğer bunu gerçekleştiremezsek yine günlük ve anlık çözümlere yöneleceğiz, bir miktar daha doğalgaz santralleri yapacağız, ithal kömürlere bağlı kalacağız vs. Belki günü kurtarabileceğiz ama bu ülkemiz için çok pahalıya mal olacak. Bunun yanı sıra bu günlük çözümlerin çevreye verdiği zarar da cabası.

Nükleer santral maliyetlerinin ilk etapta  yüksek olması konusunu biraz daha açar mısınız?

Evet, nükleer santrallerin ilk yatırım maliyetleri yüksek. Ama bu tesislerin yaklaşık 50 yıl çalışıp enerji üreteceği düşünülürse bu yüksek maliyetin makul seviyelerin bile altına düştüğünü görüyoruz. Elektrik kw/saat fiyatlarının döviz bazlı olarak gelecek yıllarda daha da artacağı unsuru da unutulmamalıdır. Yenilenebilir enerji kaynakları şu an ucuz görülse de aslında çok ciddi bir sübvansiyon var. Avrupa ülkelerinde bile bu sübvansiyonun daha çok yürütülemeyeceği yönünde şikâyetler bulunmakta.

Reklam

 

Nükleer santral projelerinde özellikle hükümetlerin uzun vadeli ve değişmez anlaşmalar imzalamaları gerekiyor. Yani olası bir hükümet değişikliğinde yapımına başlanan veya başlanacak olan projelerin rafa kaldırılmaması için yapılan anlaşmalarda gerekli hukuki prosedürlerin sağlanması gerekiyor.  Akkuyu Nükleer Santral Projesi  böylesi bir anlaşmayla hayata geçti.  Santrali Ruslar yapacak ve işletecek biz de elektriği alma taahhüttü verdik. Daha sonra birilerinin çıkıp da benden önceki hükümet bu talimatı vermiş, ben kabul etmiyorum deme şansı yok.

 

 

Akkuyu Nükleer Enerji Projesi’nde şu anki durum nedir?

Reklam

Projede birçok somut adım atılıp inşaata başlanmış durumda.  Burada toplam 4 ünite yapılacak. 1 ünite için izin alınmış durumda zaten. 2.’si içinde çalışmalar adım adım devam ediyor. Dolayısıyla en azından 1 üniteye garanti gözüyle bakıyoruz. Hükümet yaptığı açıklamada projenin 2023’e yetişmesini istiyor.  2-3 yıl gecikmeli de olsa bu ünite devreye girecek. 2.ünite ise bu tarihten 2-3 yıl sonra devreye girecek.

Peki, bu 1.ünitenin devreye girmesinin Türkiye Sanayisi’ne ne gibi bir katkısı olacak?

Burada 1000küsür mg/wt’lık  bir elektrik üretimi sürekli devam edecek. Bu da Türkiye elektrik enerjisinin %5’ine tekabül edecek.

Türkiye bugünkü süreçte önemli bir enerji açığı hissediyor mu?

Türkiye’nin enerji açığını bugünlerde olması gereken gibi hissetmemesinin tek nedeni, istenen büyümenin geçmiş yıllarda yakalanamamasından dolayıdır. Yani endüstri, sanayi istenilen düzeyde büyüyemedi. Türkiye daha iyi bir büyüme hızı yakaladığında göreceği en büyük kısıtlardan biri enerji açığı olacak. Akkuyu Projesini de bu anlamda önemli bir önlem olarak algılamak gerekiyor. Burada tekrar Türk Sanayicisi’nin desteklenmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Bunu da temel bir politikayla yapması gerekiyor. Örneğin; işçinin kazanacağı paranın artabilmesi için sanayicinin de güçlü olması gerekiyor. Yöresel teşvik gibi yama çözümler sorunu ortadan kaldırmıyor. Devletin enerji fiyatını sanayiciye sabit bir fiyattan sunması gerekiyor.  Bu sanayicinin de rekabet gücünü artıracaktır.

Reklam

Nükleer santrallerin en büyük tedarik kaynaklarını ağır kaldırma ve inşaat aşaması oluşturmakta. Örneğin Akkuyu Projesi için önümüzdeki 4-5 yıl için gerçekten de çok büyük ekipmanların ve reaktörün parçalarının taşınması için büyük tonajlı makinalar gerekli olacak. Doğaldır ki böylesi büyük bir endüstriyel tesisin yapım aşamasında birçok taşıma ve kaldırma ekipmanı kullanacak. Hatta projenin gerekiyorsa yeni yollara ve limanlara ihtiyacı olacak. Birçok alt yapı oluşturulacak. Dolayısıyla kaldırma ve taşıma sektörü için bu proje oldukça zorlu koşulları da beraberinde getirecek. Ama bunu yanı sıra da birçok yeni iş kapısı açacak. Bu da bu sektörleri durgunluk sürecinden çıkarıp daha da motive edecek.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Konu 1 Konuk

EYÜP LOJİSTİKTEN 40 ARAÇLIK AVRUPA FİLOSU

Yayınlanma tarihi

-

EYÜP LOJİSTİKTEN 40 ARAÇLIK AVRUPA FİLOSU

Türkiye’nin köklü lojistik şirketlerinden Eyüp Lojistik, Avrupa ülkelerine 3 günde teslim sloganıyla başlattığı yeni hizmeti için 40 adet FIAT Ducato aracı filosuna kattı.

Küresel ekonomik durgunluğun konuşulduğu ve kriz beklentilerinin arttığı bir dönemde, lojistik sektörünün geleceğine inanan Eyüp Lojistik, bu inancını önemli bir yatırımla gösterdi. Türkiye’nin köklü lojistik şirketlerinden biri olan Gaziantep merkezli Eyüp Lojistik,2024 yılına önemli bir yatırımla başladı. Avrupa ülkelerine 3 günde teslim sloganıyla yeni bir lojistik paketini müşterilerine duyuran şirket, bu operasyonlarda kullanmak üzere 40 adet FIAT Ducato aracı filosuna kattı.

“GURUR DUYUYORUZ”

Araç teslim töreninde konuşan Eyüp Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık, “Lojistik sektörünün geleceğine inanıyor ve bu yenilikçi lojistik paketimizle Türk şirketlerinin Avrupa’daki rekabet yarışına katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz” dedi.

Reklam
Devamını oku

1 Konu 1 Konuk

SERTİFİKALAR TESLİ EDİLİYOR

Yayınlanma tarihi

-

Belçika teknoloji federasyonu Agoria, her yıl Belçika’daki belirli sayıda öncü ve sürdürülebilir üretim tesisine Factory of the Future sertifikalarını teslim ediyor.

Belçika teknoloji federasyonu Agoria, her yıl Belçika’daki belirli sayıda öncü ve sürdürülebilir üretim tesisine Factory of the Future sertifikalarını teslim ediyor. Agoria; Flaman, Valon ve Brüksel bölgesinde teknoloji ve metal endüstrisinde 2000’den fazla şirket ve 320.000 çalışanını temsil ediyor. Belçika endüstrisinin gücünü artırmak için yenilikçiliği teşvik etmeyi amaçlıyor.

“Harika bir örnek”

“DAF Trucks Vlaanderen, ‘Factory of the Future’ için harika bir örnek. Teknoloji sektörümüz, yalnızca güçlü şekilde yeniliği sürdürerek uluslararası alanda rekabet edebilir. Bunu teşvik etmeye ve desteklemeye devam etmeliyiz. Verimliliğimizi artırmanın ve Avrupa endüstrisinin içinde bulunduğu dijital ve çevre dostu yarışı önde götürmenin en iyi yolu bu! Bu aynı zamanda Flaman endüstri politikasının da mutlak odak noktası olmalıdır,” diyor Agoria Flaman Genel Direktörü Jolyce Demely.

GERÇEK BİR EKİP BAŞARISI

Reklam

DAF Trucks için bu başarı, tesisin yeni nesil araçların üretimine hazırlanmak için yaşadığı önemli geçişin gerçek bir kanıtı.”Öncelikle bu, gerçek bir ekip başarısıdır. Birlikte çevre dostu boya atölyesi, son derece robotize beyaz gövde tesisi ve iş arkadaşlarımız için olağanüstü ergonomi sunan yepyeni iç döşeme hattı gibi tamamen yeni bir kabin fabrikası geliştirip gerçekleştirdik,” diyor DAF Trucks Vlaanderen İdari Direktörü Stijn Van Eyken.

SERTİFİKALAR BAŞBAKAN TARAFINDAN VERİLDİ

Van Eyken sözlerine şöyle devam ediyor: “Ayrıca, dingil fabrikası en yüksek kalitenin yanı sıra optimum çalışma koşulları da sunacak şekilde tamamen yeniden tasarlandı. Yeni Nesil DAF XD, XF, XG ve XG+ kamyonların, Westerlo’da üretilen mükemmel kabinler ve dingiller sayesinde de 2022 ve 2023 yıllarının International Truck of the Year ödülünü kazandığından eminim. ‘Factory of the Future’ ödülünü almak, yüksek teknolojili üretim sektörünün Belçika’da ne kadar başarılı olabileceğini bir kez daha gösteriyor.” Sertifika, Flaman Başbakanı Jan Jambon tarafından Stijn Van Eyken’e verildi.

ÖDÜL SAHİBİNE TESLİM EDİLDİ

DAF Trucks Vlaanderen Factory of the Future ödülünü aldı. Bu ödül, Flaman Başbakanı Jan Jambon tarafından Westerlo fabrikasının İdari Direktörü Stijn Van Eyken’e verildi.

Reklam
Devamını oku

1 Konu 1 Konuk

TÜRKİYEDE FOTKLİFT YASAKLANIYOR MU

Yayınlanma tarihi

-

Avrupa’da başlayan ve kapalı mekânlarda kullanılması yasaklanan dizel, lpg ve benzinli forkliftleri yerini yeni nesil elektirikli forkliftlere bırakmaya başladı.

Türkiye’de de yakın gelecekte tamamen yasaklanacak olan fosil yakıtlı araçların, insan sağlığı açısından oldukça zararlı bir çalışma prensibine sahip olduğu ilgili iş güvenliği maddeleri ile belirtilerek işletmelerin özellikle dikkat etmesi gereken önemli konulardan biri haline gelmiştir. Bu forkliftlerin özellikle gıda sektöründe kullanımı oldukça sakıncalıdır. Günümüz teknolojisi elektrikli forklift kullanımını desteklerken, işletmeler önemli ilk yatırım maliyetleri arasında yer alan forkliftlerini elektrikli forkliftler ile değiştirmeye başladı.

Bu kapsamda, sürdürülebilir uygulamaları ile dikkat çeken SANICA Türkiye’nin ilk elektrikli forkliftini Manisa Akhisar fabrikasında üreterek, piyasaya yakın zamanda sunduğu “TIGER” Elektrikli forklift modeli ile işletmelerin çevre dostu üretim yapmalarını sağlayarak birçok avantajı da beraberinde tüketicisi ile buluşturuyor. 6.5 METRE Asansör uzunluğu ile en yüksek rafları bile kolaylıkla düzenleyen, aynı zamanda, 3.5 Ton kaldırma kapasitesi ile en ağır yükleri rahatlıkla istifleyip depolama alanlarında üstün manevrası ile fark yaratan TIGER düşük elektrik tüketimi ile fabrika giderlerinde maksimum performans sergileyerek her geçen gün kullanıcı memnuniyetini üst sıralara çıkarıyor.

Temiz enerjiye dayalı, enerji verimliliği sağlayan ve teknolojik yenilikleri benimseyen bu modeller, sürdürülebilir üretim geleceğine de katkıda bulunarak, işletmelerin, karbon ayak izini minimuma indiren etkenlerden biri olacak

Devamını oku

Trend olan