Takip Edin

Özel Haber

HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ

Yayınlanma tarihi

-

ÇABA MİSNAK

Çaba Misnak GENEL MÜDÜRÜ Sadık Durmuş, Hasankeyf’teki tarihi taşırlarken firma olarak dünyada yapılamayanı yaparak tarih taşımada tarihe geçtiklerini ve tarih yazıdıklarını dile getiriyor.

Hasankeyf, ülkemizin en önemli tarihi bölgelerinden biri… Hasankeyf’in Ilısu Barajı’nın yapımından dolayı sular altında kalmasıyla beraber oradaki tarihi eserler gündeme gelmişti. Uzun uğraşlardan sonra o eserleri hatasız taşıyarak tarih yazan Çaba Misnak, dünyada bir ilke de imza attı. Konuyu Çaba Misnak yetkilileri ile değerlendirdik.

Hasankeyf’teki inceleri ilk ne zaman yaptınız?

1993 yılında ilk kez Hasankeyf’e gittim. O zamanlar İsviçre li bir firmanın lojistik müdürlüğünü yapıyordum. Hasankeyf’teki incelemelerimizi o zaman yapmıştık. Eserleri gördük bu eserlerin taşınabileceğini yani bunun teknik olarak mümkün olduğunu raporladık. Daha sonraki yıllarda politik nedenlerden dolayı Ilısu Barajı’nın inşaatı durduruldu. En önemli sebeplerinden birisi de burada bulunan eserlere ne olacağıydı. 2000’li yılların başlarında hükümetin değişmesi ile birlikte barajın inşaatı devam etmeye başlandı. Tabii inşaatın başlaması ile birlikte eserler de gündeme geldi.

ESERLERİN SU ALTINDA KORUNMASI GÜNDEME GELDİ

Reklam

Gerekli yerlere raporlamalarda bulundunuz değil mi?

Eserlerin su altında korunması gündeme geldi. Eserleri bir şekilde su altında koruyalım konusu çok ciddi bir şekilde konuşuldu. Gelinen noktada bundan 3 yıl öncesine kadar bu tartışıldı. Bilim kurulu ve bakanlıklarının onayı ile bizim de 1993 yılında verdiğimiz raporlar doğrultusunda taşınma çalışması başladı. Bugünden 3 yıl geriye gitmemiz gerekiyor. 3 yıl boyunca hangi eserin nasıl yöntemler ile yerinden alınacağı , nasıl bir güzergah yapılacağını ve nasıl bir şekilde götürüleceği, risk analizleri, mevsimler durumlar yıllarca tartışıldı ve konuşuldu.

İLK TAŞIDIĞIMIZ ESER ZEYNEL BEY TÜRBESİ OLDU

İlk hangi eseri, nasıl taşıdınız?

Sonuç itibari ile geçen yıl başlarında ilk taşıdığımız eser Zeynel Bey Türbesi gerçekten çok önemli bir eserdi. Önemli olmasının nedeni mimarisinin tek örneği olmasıydı. Çalışmaların çoğu bunun üzerine oldu. Yapıda doğal çevreden kaynaklanan sorunlardan dolayı belirli tahribatlar olmuş. Bu tahribatlar neticesinde belirli kısımlarda özellikte taşıyıcı olan bölümler de çok büyük zafiyetler meydana gelmiş. Biz her ne kadar yapının herhangi bir darbeye ve titreşime maruz kalmayacağını belirtmiş olsak da sonuç itibari ile böyle bir eser için uzun bir mesafe diyebiliriz bu mesafede düz bir düzlemde gitmiyor. Yüzde 4’ün üzerinde bir eğim ile tırmanışta olacağız. Yapının üst kısmı yani zayıf olan kısımlarının kendisini taşıması gerektiğini söyledik. Bunun neticesinde bakanlık ilgili firmaları devreye sokup gerekli önlemleri aldı. Yapı kendisini taşıdığı sürece biz bunu taşırız. Daha sonra son 3 yıl içerisinde bir çok yöntem üzerinde çalışmalar yaptık. Bir den fazla planımız vardı. Her plan üzerinde tartışıldı. En güvenli olanını seçtik ve 2017 yılımım 12 mayısında Zeynel Bey Türbesi’ni yerinden alıp beklediğimiz süreden de kışı beklediğimiz zorluklardan da kolay bir şekilde taşımış olduk.

Reklam

YAPTIĞIMIZ ÇOK ZOR BİR İŞ

Yaptığınız çok zor bir iş. Sıfır hata ile yapılması gereken bir iş. Değerlendirir misiniz?

Aslında yaptığımız iş çok zor bir iş. Biz daha da zorlanacağımızı düşünüyorduk fakat beklediğimden de kolay bir şekilde taşıdık. Herhangi bir hasar ve benzeri bir etki bırakmadan yeni yerine taşıdık. Taşıma sırasında eserin bir çok yerine sensörler yerleştirdik. Eser üzerinden herhangi bir hasar meydana geldi mi oynamalar oldu mu bunlara bakmak içindi bu sensörler. Yeni yerine götürdüğümüz zaman eseri yerine yerleştirdikten sonra sensörlerden aldığımız verilerin analizine baktık. Verilerden gördüğümüz kadarıyla eser taşındığının farkında değil çok hassas bir işçilik yaptık. Bu veriler bize güven verdi, çünkü bizim için en önemli olan şey buydu…

ARTUKLU HAMAMI

Artuklu Hamamı taşıması için neler diyeceksiniz?

Reklam

Akabinde 2. sırada Artuklu Hamamı vardı. Tonaj olarak daha fazlaydı. %45 daha fazla tonaja sahipti. Yapı itibari ile aralarında farklılıklar vardı. Geniş yapı olduğu için çatlamalar ve patlamalar daha çok olabilir. Bu yüzden farklı önlemler aldık. En sağlıklı ve en mükemmel şekliyle nasıl gerçekleştirebilirizin üzerine konuştuk. Yapılan çalışmalar aylarca sürüyor, bilim kurulunun ve danışmalık yapan firmaların onayından geçiyor. Ama dönüp dolaşıp nihai olarak bizim üzerimizde kilitleniyor. Sonuçta altında bizim ekibimiz var. Biz de bize ait olan kısımda bu tür taşımalarda kullanılacak olan teknolojinin en güncel ekipmanlarını kullandık. Bu sayede elimiz güçlenmiş oldu. Bizim burada mühendislik çalışmamız, doğru ekipman seçimimiz, doğru ekipmanı doğru yerde kullanmamız bununla diğer yönü ile diğer danışman firmaların ve bilim kurulunun fikirleri doğrultusunda birleştirip böyle güzel bir işe imza atmış olduk. Şöyle özetlemek gerekirse gerekten bakıldığında bundan 5 yıl sonra gelecek nesiller tarihin yer değiştirdiğini görecekler orada. Birileri efsane olarak bahsedecekler. Bir yerde türbe dedik, bir yerde Artuklu Hamamı dedik; akabinde İmam Abdullah Zaviyesi ve minaresini taşıdık. Şimdi Zabiye’nin eyvanı var bu eyvanı da taşıdığımız zaman İmam Abdullah Zaviyesi ve külliyesi taşınmış olacak. Bu eyvan ile birlikte orta kapı değimiz çok önemli bir eser var o da önümüzde ki 15-20 gün içerisinde gerçekleşecek.

ÇABA MİSNAK

YIL SONUNA DOĞRU ÇOK ÖNEMLİ 3 TAŞIMAMIZ OLACAK

Yıl sonuna doğru çok önemli 3 taşımamız olacak. Bunların ilki Kızlar Camii… Kızlar Camii, 2 bloktan oluşuyor. Doğu ve batı bloğu. Doğu bloğu 2.500 ton civarında, batı blokunun da 1.500 ton civarında olduğu söyleniyor. Tabii her yapının kendine özel bir durumu olduğu gibi bunun da kendine özel bir durumu var. Bizim bir yapıyı kaldırmamız için temeline inmemiz gerekiyor. Temel durumu da bizi farklı çalışmalara yönlendiriyor. Buradaki caminin temeli diğerlerinde farklı… Bu yüzden çalışma sistemimiz de değişiyor. Bu iki bloktan sonra yine bu camiiye ait ortasında bulunan avlunun güney ve kuzey duvarları var; bunların da taşınması ile birlikte Kızlar Camii de taşınmış olacak. 2. eser El Rızk Camiisi. Bu camii de 1500- 2000 ton arasında. Böylelikle büyük yapılar bitmiş olacak. Bunların haricinde çeşmeler, kapılar bunların ağırlığı 300-500 ton arası taşınabilecek olan şeyler taşınacak. Havaların iyi olması durumunda taşınabilecek tüm eserlerin taşınması hedeflenmiş durumda.

AKILLI EKİPMAN

Ekimpanlarınızı okuyucularımıza tanıtır mısınız?

Reklam

Günümüzde teknoloji çok gelişti. Çok önemli bir eseri ya da taşımayı teknoloji yardımı ile gerçekleştirebiliyorsunuz. 1993 yılında bu eserlerin taşınabileceğinin raporlamasını biz yapmıştık. Rahatlık yapılabileceğini söylemiştik. İşin dışında olan insanlar bizim dediklerimize inanmamışlardı.  Ben sistemi ve işin teknolojisini yakından tanıyordum. 1992 yılında  SPMT ekipmanları bana yabancı değildi. Bakıldığında bu sistemler 70’li yılların sonu 80’li yılların başında dünyada kullanılmaya başlanmıştı. Bugün bu ekipmana baktığımızda bunlara akıllı ekipman diyorlar. Aslında çok doğru bir insanın yapabildiği tüm hareketleri yapabiliyor bu ekipmanlar…

MESLEKTEKİ KARİYERİMİN JÜBİLESİ OLARAK GÖRÜYORUM

Bu taşımanın sizin açınızdan önemi nedir?

O yıllarda yazılım bugünkü kadar iyi değildi. Bugün yazılımlar sayesinde şu eseri yüzde 4 eğim ile taşı bana dediğiniz zaman makine ona göre pozisyon alıp çalışıyor. Dünyada kendini kanıtlamış bir firmada çalışmış olmam sayesinde ekipmana çok iyi seviyede hakimdim. Ekipman ile neler yapabileceğimin farkındaydım. Belki manuel müdahalemiz daha fazla olacaktı. Eğer o gün bu tür çalışmalar önümüze gelmiş olsaydı çok daha fazla çalışmış olacaktık. İncelemelerimizi yaptıktan sonra bu tarihi yapıları taşıyabileceğimizi raporladık. Bundan 3 yıl önce bakanlık bize ulaştı. Durumdan bahsettiler. Gittik görüştük ikna ettik.  Kısmet oldu 25 yıl sonra tekrar bize döndü geldi. Mesleki kariyerimin bir Jübilesi olarak görüyorum bu işi… Son noktayı da bu tarihi taşıdıktan sonra koyarız diyorum. Bundan sonra yapacağımız işler ses getirmese de olur. Bundan daha iyi bir fırsat geçmez elimize. Çünkü tarihi taşımak herkese nasip olmaz. Yaptığımız iş gerçekten çok cesaret gerektiren bir iş… Biz, bilgi birikimimize ve ekipmanımıza güvendiğimiz için rahat bir şekilde işi yapmış olduk.

ÇABA MİSNAK

KENDİMİZİ KANITLAMIŞ OLDUK

Reklam

Çaba Misnak çok önemli bir olayı çözdü. Türk firması olarak dünyada bir ilke imza attı. Ve bu tarz taşımaların önünü açmış oldu. Aslında bu Türkiye’nin başarısıdır. Ulusal basında bu konu, yanlış bir şekilde konuşuldu. Bizden hiçbir şekilde bahsedilmedi. Danışmanlık hizmeti veren firma da bu işi yapabilecek bir firmaydı ama biz, yaparız bunu dedik bize inanmadılar. 300-500-1000 tonluk malzemeler kaldırıyorsunuz fakat bu bildiğiniz bir iş değil dediler. Bizse evet biz onları yapıyoruz fakat işin özüne hakimiz, siz yeter ki bunu kaldırabilecek hale getirin dedik ve kendimizi kanıtlamış olduk.

BELGESELLERE KONU OLACAK BİR İŞ YAPTIK

Sık sık söylüyorlar böyle bir mühendislik böyle hassaslık beklemiyorduk diye… Kendinizi abarttığınızı düşünmüştük fakat öyle olmadığını bize gösterdiniz dediler. Ön hazırlık, kaldırma, taşıma ve konuşlandırma aşamalarını sıfır hata ile yaptık. Bu, ülkemiz adına çok büyük bir başarıdır. İleride belgesellere konu olacak bir iş yaptık. Bunlara yönelik hazırlıklar yapıyorlar. Kim yaptı dendiğinde bizi gösterecekler. Çaba Misnak’ın kurulduğu döneme kadar büyük küçük tüm işleri yabancılar yapıp gidiyorlardı. Biz kurulduktan sonra yabancıların elini ülkemizden çektirdik. Hatta bölgemizden çektirdik… Bugün Balkanlar’dan Çin Seddi’ne kadar hükmediyoruz. Bu işi bizden başkası yapamaz diyenler şu an bu yerlere giremiyorlar. Fatih, gemileri karadan yürütmüş tarihe geçmiş… Mısır’da piramitler vinçler kullanılmadan yapılmış tarihe geçmişler… Biz de bu eserleri sular altında kalmasınlar diye bir yerden bir yere taşıdık. Resmen tarihi taşıdık… Bunların yazılması gerekiyor. Burada aslan payı ekibimize ait. Ekibimizdeki tüm arkadaşlarımı da özellikle kutlarım.

BODUR: TAKIM OYUNU İLE YAPILAMAZ, OLAMAZ DENİLENİ OLDURDUK

Çaba Misnak İnşaat Yüksek Mühendisi Proje Planlama Mühendisi ve Takım Lideri Serkan Bodur, Hasankeyf’teki tarihi taşımaların yapılmasında ‘kılı kırk yardıklarını’ ve yapılamaz, olamaz denileni takım ruhu ile oldurduklarını ifade ediyor.

Reklam

Nasıl başladı nerede koşullandı nasıl ekipmanlar ile taşındı ne gibi zorluklar ile karşılaştınız tabi bu ekip işi bu ekip ile birlikte bunu nasıl yaptınız?
Barajın inşaatı çok uzun süredir planlanıyordu. Birçok engel ortaya çıkmış, finansman bulunamamış. Tabi bunlar arasındaki en önemli neden Hasankeyf’teki tarihi eserlerdi…  Bu eserler sebep gösterilerek baraj yapımı için krediler verilmedi. Devletin buna bir çözüm bulması gerekiyordu. Daha sonra ne yapabiliriz sorusu gündeme geldi. Bu eserleri nasıl koruyabiliriz sorusu gündeme geldi bunun için de bir hoca görevlendirildi. Çeşitli senaryolardan sonra bu tarihi eserleri biz taşıyabileceğimizi uzun uğraşlardan sonra taahhüt ettik ve bir re4kora imza atarak Hasankeyf’in tarihsel dokusuna zarar vermeden taşıma işlemni gerçekleştirmiş olduk. İlk olarak Zeynel Bey Türbesi’ni taşıdık. Zeynel Bey Türbesi, yaklaşık 1350 ton ağırlığında idi. Biz bunu 48 aks SPMT ile taşıdık 12 şerli römorklar olmak üzere 4 sıra römork halinde  toplamda 48 aks 4 adet powerpack(motor) ppu kullandık. Bir aks yükü yaklaşık 28.7 ton ağırlığında idi. %4 lük bir eğim ile taşındı değişken bir eğime sahip bir yoldu. Toplam 1.8 km taşındı. Taşımayı yapmadan önce çeşitli testler yapıldı test aşamasında 2x2x2,5 beton bloklar kullanıldı. Beton bloklar gene aynı ağırlığı test etmek amaçlı araca yüklendi.  Test aşamasında ki amaç hem ekipmanı hem de taşıma amacıyla yapılan yolu test etmekti. Tamamen bu işe özel 14-15 metre genişliğinde 1.8 km uzunluğunda yol inşaat edildi.

 

TAŞIMA İŞİ YAKLAŞIK 4 SAAT KADAR SÜRDÜ

Taşıma işi ne kadar sürdü?

Taşıma işi yaklaşık 4 saat kadar sürdü. Taşıma sırasında karşılan zorluk eğim değişkenleri oldu. Biz bu yapıyı yataya paralel taşıdık. Çünkü herhangi bir  eğime maruz kalmasın ve yapı bu durumdan etkilenmesin. Burada operatöre çok iş düşüyor. Yapının kenarına eğimi izleyecek 8 adet sensör bağladık. Yapının eğimini sürekli ölçmek gerekiyor sıfıra sabitlemek durumundayız. Bu değerleri 4 kişi takip etti ve değerlere göre operatöre telsizler yardımı ile bilgiler verildi. Eğimli yerlere geldiğimiz zaman römorklardaki ayarlamaları bu değerlere göre yaptık.

Reklam

SADECE TAŞIMA İŞİNİ DEĞİL KALDIRMA İŞİNİ DE YAPMAMIZI İSTEDİLER

Bu noktada operatör arkadaşımıza çok iş düştü. Etrafında sensörleri izleyen arkadaşlarda full konsantrasyon halinde 4 saat boyunca bu değerleri takip etti. Nerdeyse sıfıra yakın eğim ile taşındı. Yapı bu sayede hiçbir bozulma olmadan taşındı… İlk taşımamız böylece gerçekleşmiş oldu. İlk taşıma işini yaptığımız zaman sadece taşıma işini değil kaldırma işini de bizim yapmamızı istediler. Birçok yapıyı da böylece taşıdık ve taşımaya devam edeceğiz. Kullandığımız kaldırma ekipmanlarının markası ScheuerleSPMT. Bu kadar başarılı taşıma yapmamızın nededi işin arkasında çok başarılı bir ekibin bulunmasıdır.

 

Kaç kişiydi peki bu ekip?

Toplam 11 kişiydik. 2 mühendis, 1 formen. Geri kalan ise diğer çalışan arkadaşlardan oluşuyor. Operatör, kaldırma operatörü, taşıma operatörü, yardımcı elemanlardan oluşuyor. Kaldırma  ve indirme işlemleri toplam 11 kişi ile birlikte gerçekleşiyor.  Taşıma işleminde 7 kişi civarında oluyoruz. Aktif operasyonda olan kişi sayısı 5 oluyor. Kaldırma ve taşımada çalışan kişilerden bahsediyorum. Sonuç itibari ile 11 kişilik bir ekibe sahibiz. Türkiye’deki en deneyimli olan ekibi kullanıyoruz. Bu endüstriyel bir ürün değil, bir tarihi eser… Yapılan bir hatanın telafisi ve geri dönüşü mümkün değil. O yüzden mümkün olan en iyi kondisyondaki ekip ve ekipmanı kullanmaya çalıştık. Bu iş için  yeni ekipmanlar temin edildi Enerpark’tan 0 krikolar temin edildi. Enerpark hidrolik kriko ünitesi kullanıldı. Scheuerle markaSPMT kullanıldı. Birçok risk analizi yapıldı. Karşılaşabileceğimiz her sorun hiçin hazırlıklar yaptık. Aklınıza gelebilecek her soruna karşı önlemimizi alarak biz oraya gittik.

Reklam

DÜNYAKİ EN TECRÜBELİ EKİBE SAHİBİZ

Ekibimiz şuandaendüstriyel taşıma ve proje taşımacılığında kaldırma ve indirmede en tecrübeli ekipti. Sadece tarihi yapı taşıması tecrübesi yoktu. Bizde endüstriyel taşımadan gelen tecrübemizi burada kullandık. Şu an tarihi eser taşınmasında dünyaki en tecrübeli ekibe sahibiz. 4 tane büyük devasa yapı taşıdık. Dünyada bu tonajda bu yaşta bu mesafede yapılmış bir taşıma yok. Mühendislik hizmetleri tamamen kendi içerimizde. Uçak mühendisimiz bile var.

 

GECE 00:03’TE BAŞLADIĞIMIZ OLDU

Bu, bir ekip şi değil mi?

Reklam

Tabi ki ekipman almanın hiçbir mantığı yok çünkü kullanacak olan kişilerin tecrübeli olması gerekiyor. Çok özverili olmak gerekiyor. Konsantre olmak gerekiyor. Orada gece gündüz bir çalışma yapıldı. Gece 00:03’te 00:04’te başladığımız oldu. Ertesi gün 08:00-09:09’lara kadar çalıştık. Herkes müthiş özveri gösterdi. Burada yaptığımız taşımalar ulusal kanallardan canlı yayınlandı. Zaman yönetimini ekip olarak çok iyi yaptık.  Bundan sonra Kızlar Camii taşımamız var. Kızlar Camii, 2600 ton ağırlığında. Yapı çok değişken farklı yerlerinde farklı malzemeler kullanılmış bu yüzden çok hassas bir işçilik gerekiyor. Ekip ve ekipman bu noktada takım oluyor. Operatörlere çok büyük iş düşüyor. Bu işte adamların kafasının rahat olması gerekiyor. Biz, taşıma öncesinde küçük toplantılar yapıyoruz. Zeynel Bey Türbesi’nin taşınmasında ilk başta ekibe tamamen kendilerini dış dünyaya kapatmalarını istedim. Tam konstantrasyon ile çalıştık ve taşıma işinde muvaffak olduk.

 

 

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

KALİTELİ İNSAN KAYNAĞIMIZ İLE MÜŞTERİLERİMİZİN ‘NAKLİYECİSİ’ DEĞİL, ‘ÇÖZÜM ORTAĞI VE SEKTÖREL DANIŞMANI’YIZ

Yayınlanma tarihi

-

Balkan ülkelerine parsiyel ve komple lojistik hizmetleri sunan Kare Lojistik, insan kaynağına yatırım yapmaya devam ediyor. Kaliteli insan kaynağının her zaman kazandırdığına vurgu yapan Kare Lojistik’in Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “Kendimize ve müşterilerimize duyduğumuz saygıdan dolayı işimize sürekli yatırım yapıyoruz. En büyük yatırımı da insan kaynağına yapıyoruz. Yatırım odaklı bir firma olarak ülkemize katma değer üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Profesyonel iş dünyasında insan kaynakları, verimliliği artırmadaki en önemli değerlerin başında geliyor. Kaliteli insan kaynağı ve operasyonlarındaki başarıları ile ön plana çıkan Kare Lojistik, insan kaynağına yatırım yapmaya devam ediyor.

 

KURUMLARIN “NAKLİYECİSİ” DEĞİL, ONLARIN “ÇÖZÜM ORTAĞI VE SEKTÖREL DANIŞMANI”

Balkan ülkelerine parsiyel ve komple lojistik hizmetleri sunan Kare Lojistik, yatırım odaklı bir firma olarak ön plana çıkıyor. Kare Lojistik’in Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “Firma olarak insanı en büyük değerimiz olarak görüyoruz. İnsana ve insana dayalı tüm süreçlere yatırım yapıyoruz. Ben, iş yaşamıma sektörün en alt kademesinde başladım. Depodan tutun da operasyona, muhase&finanstan tutun da kademeye (tamirhane) kadar tüm süreçleri öğrendim ve hala öğrenmeye devam ediyorum. Bir firma yöneticisinin bence tüm bu süreçleri öğrenmesi, kendini geliştirmesi ve oradaki operasyonu birebir deneyimlemesi gerekiyor. Bu deneyimlemelerim bana öngörülü, disiplinli ve çalışkan olmayı öğretti” dedi. Yalçınkaya, müşterilerine kesintisiz hizmet sunan Kare Lojistik’in hizmet sağladığı kurumların “nakliyecisi” değil, aynı zamanda onların “çözüm ortağı ve sektörel danışmanı” olarak 1990 yılından beri aile şirketinin en önemli ilkesi ile önemli işlere imza attığını da söyledi.

Reklam

DOĞRU YERE DOĞRU İNSAN

 

Lojistikte hız kavramının en önemli parametrelerden biri olduğunu ifade eden Yalçınkaya, “Doğru yere doğru insan felsefesi ile hareket ediyoruz. Operasyonlarımızın sağlıklı yürüyebilmesi için doğru insanın ekibimizde olması gerekiyor. Bizde sen-ben diye bir ayrım yok. Biz kavramı var. Büyük bir operasyon yapacağımız zaman ekipçe bir araya gelir ve kriz ortamları dahil, takım ruhunu ortaya çıkarırız. Bu şekilde dayanışma içinde olmamız hızlı olmamızı beraberinde getiriyor” dedi. Kare Lojistik’te gece gündüz profesyonel bir çalışmanın olduğuna dikkat çeken Yalçınkaya, “Doğru zamanda doğru yerde olmayı kendimize felsefe edindik. İhracatçı ve ithalatçı arasında en doğru iletişimi sağlayarak sevkiyatı ithalatçının fabrikasına kadar teslim ediyoruz. Müşterilerle aynı dili konuşuyoruz. Operasyonun her aşamasında müşterilerimizin beklentilerine cevap verebiliyoruz. Müşterinin sadece bugünkü beklentilerini değil, geleceğe yönelik beklentilerini de öngörüyoruz” dedi.

YATIRIM ODAKLIYIZ, EN BÜYÜK YATIRIMI İNSANA YAPIYORUZ

Firma olarak yatırım odaklı olduklarını belirten Yalçınkaya, “Araçlarımızdan tutun da IT altyapımıza, insan kaynaklarımızdan tutun da operasyon ve sevkiyat süreçlerimize kadar bizi ilgilendiren her alana yatırım yapıyoruz. En büyük yatırımı insana ve insan kaynağına yapıyoruz. Aracınız ne kadar iyi olursa olsun, o aracı kullanan veya yönlendiren insan kaynağınız iyi değilse burada bir verim alamazsınız. Biz, yaptığımız işlerde verimselliği ölçümlemeye çalışıyoruz. Ve müşterilerimizden gelen geri dönüşler sayesinde operasyonlarımızdaki verimliliğimizi daha artırabiliyoruz.” ifadesini kullandı.

Reklam

EN DOĞRU MOTİVASYONUMUZ TAKIM RUHU

Yaptıkları işte doğru motivasyonun şart olduğunu ifade eden Yalçınkaya, “Burada doğru bir iş oluyorsa eğer bunu, emek veren kadromuza borçluyuz. Kare Lojistik olarak çalışanlarımızın her türlü sorunları, sevinçleri, üzüntüleri, başarıları ve başarısızlıkları ile ilgileniyoruz. Eğer ortada bir demotive durum varsa ve bu durum bizi başarısız kılıyorsa aslında oradaki başarısızlık hepimizin başarısızlığıdır diye düşünüyor ve sorunun temeline iniyoruz. Hani derler ya başarının sahipleneni çok olur ama başarısızlık öksüz çocuk gibidir, kimse sahip çıkmaz… Biz, başarıya ortak olduğumuz gibi başarısızlığa da ortak oluyor ve sorunun bir daha yaşanmaması için uğraşıyoruz. Bunun için de firmamızda başarı kaçınılmaz oluyor. İnsan kaynağımız ve profesyonelliğimiz de burada devreye giriyor” dedi.

Kare Lojistik’in takımdaşlık anlayışı ve gerekli yatırımlarla ezber bozduğunu ifade eden Yalçınkaya, kaliteli hizmetin bu anlayış ile ortaya çıktığını söyledi. Kaliteden ödün veremeyeceklerini ifade eden Yalçınkaya, sektörde örnek gösterilen bir firma olabilmek için var güçleri ile çalıştıklarını sözlerine ekledi.

 

Reklam
Devamını oku

Haber

KRUVAZİYER TURİZMİNİ VERİMLİ GEÇİREN TÜRKİYE, GÖZÜNÜ 2024’E ÇEVİRDİ

Yayınlanma tarihi

-

Kruvaziyer turizminde Türkiye, ‘tercih edilen ülke’ konumunda bulunuyor. Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Kruvaziyer turizmi ülkemiz adına çok yeni bir alan. Bu alanda yiyecek çok ekmeğimiz var. Yatırım odaklı olmalı ve avantajlarımızı doğru anlatmalıyız. 2023 yılını verimli geçmesi bizi motive etti. Bu motivasyonla gözümüzü 2024 yılına diktik” dedi.

Kruvaziyer turizmi Türkiye ekonomisi için her geçen gün önemli hale geliyor. Bulunduğu coğrafi konum itibarıyla kruvaziyer turizminde çok önemli bir hub olan Türkiye, gerek limanlarındaki altyapı ve teknik imkanlar, gerekse de hinterland özellikleri ile dünya kruvaziyerinde gözde olma yolunda ilerliyor.

 

TÜRKİYE AÇISINDAN KRUVAZİYER TURİZMİ ÇOK YENİ BİR ALAN

 

Reklam

Türkiye’de yabancı sahipli bir yolcu gemisini işleten ilk firma olan Camelot Maritime’ın Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, son 10 yıllık dönemde Türkiye kruvaziyer turizminin çok ciddi değişimler yaşadığını söyledi. Sektörün istikrarlı bir şekilde büyürken birçok sebeple kayıp yıllarının da olduğunu belirten Çavuşoğlu, kruvaziyer turizmi açısından 2015 yılının en pik yapılan sezon olduğunun özenle altını çizdi. 2025 yılında ortalama 1,5milyon yabancı turistin geldiğini belirten Çavuşoğlu, pandemi ile durma noktasına gelen sektörün bu süreçten sonra toparlanmaya başladığını vurguladı. Türkiye açısından kruvaziyer turizminin çok yeni olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Camelot Maritime olarak en temel ilkemiz ‘yatırım’ yapmaktır. Biz, özel sektörün kruvaziyer turizmine yatırım yapmasının ve kamu-özel sektör işbirliğinin gerçekleşmesinin gerektiğini her platformda dile getiriyoruz. Özel sektör yatırımlarının kamu ile desteklenmesi halinde Türkiye kruvaziyer turizmi deyim yerindeyse şaha kalkar. Çünkü, kruvaziyer turizmi ülkemiz açısından çok yeni. Adeta emeklemeye başlayan bir bebek gibi… Bu bebeği en doğru şekilde büyütmek, emekleme evresinden koşmaya geçirmek biz yatırımcıların elinde” dedi.

 

COĞRAFİK AÇIDAN ÖZEL BİR HUB’IZ, AVANTAJLARIMIZI DOĞRU KULLANMALIYIZ

 

Coğrafik açıdan ülke olarak özel bir konumda bulunduğumuzu söyleyen Çavuşoğlu, “Akdeniz Çanağı ülkesi Türkiye’nin Ege, Marmarma ve Karadeniz gibi artıları var. Deniz turizmine kültür-tarih ve inanç turizmini de eklemleyebiliyoruz. Kruvaziyer limanlarımız yüksek teknoloji ile donatılmış durumda. Güneşlenme açısından mükemmel bir noktadayız. Denizlerimizin temizliğinden tutun da koylarımızın eşsiz güzelliğine kadar çok özel avantajlarımız bulunuyor. Kruvaziyer turizmi açısından çok özel bir hub’ız. Bu avantajlarımızı doğru kullanmalı ve tercih edilen bir turizm ülkesi olmalıyız” yorumunda bulundu.

Reklam

 

2023’TEN ALDIĞIMIZ MOTİVASYON İLE GÖZÜMÜZÜ 2024’E ÇEVİRDİK

 

2022’de 993 kruvaziyer geminin ülkemize geldiği bilgisini veren Çavuşoğlu, son olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “2022 yılında ülke olarak 1.010.767 kişi kruvaziyer yolcu misafir ettik. 2023 yılının ilk 5 aylık döneminde limanlarımıza yanaşan kruvaziyer gemi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre % 43.1 arttığını görüyoruz. Kruvaziyer yolcu sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre % 114 artış gösterdi. Kruvaziyer turizminde 2023 yılı, ülkemiz açısından başarılı geçti. Erken rezervasyonlara baktığımızda an itibarıyla 2023’e göre yüzde 20 artıda olduğumuzu görüyoruz. 2023 yılından aldığımız motivasyon ile gözümüzü 2024 yılına çevirdik. Başta kıta Avrupa’sı olmak üzere, Rusya, BDT ülkeleri, Asya ve Afrika ülkeleri kruvaziyer turizmi için bizi tercih ediyor. Daha önce ülkemize gelen misafirlerimiz yeni turistleri getiriyor. Ülkemizin turizm PR’ını en iyi şekilde yapmalı, avantajlarımızı doğru anlatmalıyız. 2024 yılından oldukça ümitliyiz. Acısıyla tatlısıyla bir yılı geride bırakıyoruz. Camelot Maritime olarak 2024 yılının başta denizcilik sektörü ve ülkemize daha sonra da tüm dünyamıza barış, huzur ve güzellikler getirmesini dileriz.”

Reklam
Devamını oku

Özel Haber

ALIŞAN LOJİSTİK “OCS SERTİKASI” ALMAYA HAK KAZANDI

Yayınlanma tarihi

-

Çevre dostu uygulamaları ve sürdürülebilirlik faaliyetleri ile adından sıkça söz ettiren Türkiye’nin lider lojistik hizmet servis sağlayıcılarından Alışan Lojistik, plastik pelet kaybının çevreye olan zararını en aza indirmek için farkındalığı arttırmayı hedefleyen Operation Clean Sweep (OCS) (İyi Süpürme Hareketi) programının tüm gerekliliklerini yerine getirerek “OCS Sertifika”sı almaya hak kazandı.

38 yıllık serüvenini dünya devi PSA BDP ile kurduğu ortaklıkla taçlandıran Alışan Lojistik, tehlikeli kimyasallar dahil olmak üzere, kimya sanayisi ile hızlı tüketim ürünleri, gıda, tarım ve daha birçok sektördeki müşterilerine uluslararası nakliye, depo / antrepo, dökme kuru yük, dökme likit ve enerji taşımacılığı gibi hizmetler sunuyor. Sürdürülebilirlik kavramını iş yapış biçimlerine entegre ederek daha temiz ve yaşanabilir bir gelecek yaratmak için çalışmalar yapan Alışan, SQAS (Sürdürülebilirlik için Güvenlik ve Kalite Değerlendirmesi) nden yine tam puan aldı. Alışan ayrıca, SQAS’de 2023 yılı itibari ile başlatılan, plastik endüstrisinin çevreye olan plastik granül kaybının azaltılması amacını taşıyan ve bu konuda farkındalık yaratan uluslararası girişim Operation Clean Sweep (OCS) (İyi Süpürme Hareketi) programının da tüm gerekliliklerini yerine getirerek OCS sertifikasının sahibi oldu.

Türkiye’de üretim tesislerinden geçen plastik granüllerin, parçacıkların ve tozların gereken özenle ele alınmasını ve nehirlere ya da denizlere karışmamasını sağlamayı hedefleyen bu girişimin bir parçası olan Alışan Lojistik CEO’su Damla Alışan: “Alışan Lojistik olarak, 2005 yılından itibaren SQAS (Sürdürülebilirlik için Güvenlik ve Kalite Değerlendirmesi)nin tüm ölçümleme gerekliliklerini ve vaatlerini eksiksiz bir şekilde yerine getiriyoruz. 2021 yılının Kasım ayında 6. defa denetlenerek kimyasal maddelerin elleçlenmesinden, taşınmasına ve depolanmasına kadar olan süreçlerin tamamında sunduğumuz hizmet konusunda ne kadar ciddi bir uzmanlığımız, altyapımız ve başarılı bir çalışma modelimiz bulunduğunu bir kez daha belgelemiştik. Hatta Avrupa ortalamasının çok üzerinde puanlar alarak sistemin en iyi uygulayıcılarından biri olmuştu. Bu sene de Depolama ve Taşımacılık alanındaki tam puanımıza ek olarak, SQAS’de 2023 yılı itibari ile başlatılan Operation Clean Sweep (OCS) (İyi Süpürme Hareketi) nin de tüm gerekliliklerini yerine getirerek OCS sertifikasını almaya hak kazandık. OCS demek, en iyi uygulamalara bağlı kalmak, plastik granül kaybını azaltacak sistemleri uygulamak ve suların korunmasında üzerine düşen görevi yerine getirmek demek… Gönüllülük esasına dayalı, plastik pelet kaybının çevreye olan zararını en aza indirmek için farkındalığı arttırmayı, iyi uygulama örnekleri oluşturmayı amaçlayan bu girişim bizler için çok kıymetli. OCS’in bir parçası olmayı sonraki nesillere daha temiz denizler ve dünya bırakabilmek için çok değerli bir adım olarak görüyorum.” dedi.

Devamını oku

Trend olan