Sektörel Gündem
Avrupa’nın en büyük mobilya fuarı İstanbul’da başladı
Dünya mobilya sektörünün en önemli buluşmalarından olan ve 3 milyar dolarlık ihracat hacmi oluşturmayı hedefleyen IIFF-İstanbul Mobilya Fuarı, 3 bini aşkın markanın katılımıyla başladı.

MOSFED tarafından Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım AŞ ve Mos Fuarcılık AŞ iş birliğiyle gerçekleştirilen IIFF-İstanbul Mobilya Fuarı, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi ile İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) eş zamanlı olarak kapılarını ziyaretçilerine açtı.
Bu yıl 28 salonda binden fazla katılımcı firma ve 3 binin üzerinde markaya ev sahipliği yapacak fuar, 200 bin metrekarelik alana ulaştı.
Dünya mobilya sektörünün en önemli buluşmaları arasında yer alan, alanında Avrupa’nın en büyüğü olan ve 140 binden fazla ziyaretçi hedefleyen İstanbul Mobilya Fuarı, 29 Ocak’ta sona erecek.
200 ülkeye ihracat
Açıklamada, fuarın açılışındaki konuşmasına yer verilen Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, mobilya sanayisinin ihracatıyla dış ticaret fazlası veren önemli sektörlerden olduğunu belirterek, sektörün 4 milyar doların üzerindeki ihracatıyla cari açığı azalttığını kaydetti.
Turagay, “Sektör, önüne koyduğu hedeflerle dünyada ihracatta ilk 5’e girmeye aday. Özellikle üretim, tasarım başarısıyla 200 ülkeye ihracat yapıyor. İhracat pazarlarını çeşitlendiren sektörümüzün geleceği çok parlak.” ifadelerini kullandı.
Mobilya sektörünün önemli ihracat pazarları arasında olan AB’nin, dış satımdaki payının düşük olduğunu aktaran Turagay, AB ülkelerine ihracatı artıracak önemli projeleri devreye almaları gerektiğini bildirdi.
ABD pazarının potansiyeline değinen ve bu ülkeye ihracatı artırmak gerektiğini belirten Turagay, Türk mobilya sektörünün, İstanbul Mobilya Fuarı ile en büyük global buluşmalarından birine imza attığını, organizasyonun sektörün gelişmesine önemli katkı sunacağını ve büyük pazarlara ulaşmasını sağlayacağını kaydetti.
“Mobilya sektörü e-ihracata odaklanmalı”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da İstanbul Mobilya Fuarı’nın 6 gün boyunca mobilya sektörünün önemli aktörlerini bir araya getireceğini bildirdi.
Mobilya sektörünün ekonomideki önemini herkesin bildiğini, Türkiye’nin hemen her bölgesinde 40 bine yakın üretici bulunduğunu aktaran Hisarcıklıoğlu, üretim ve ihracat verilerine illişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hisarcıklıoğlu, geçen yıl mobilya ihracatında toplam 4,7 milyar dolarlık rakama ulaştıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Hedefimiz, dünyanın ilk 5 ihracatçısı arasına girebilmek. Bunun için de dünyadaki gelişmeleri yakından takip edebilmeliyiz. İşte e-ticaret bunun en güzel örneği. 2026’ya kadar dünyada e-ticaret hacminin 5 trilyon doları geçmesi bekleniyor. Yani çok ciddi bir pazar sektörümüzü bekliyor. Ancak Türkiye’nin e-ihracattan aldığı pay çok düşük. Geçtiğimiz yıl Ticaret Bakanımız Mehmet Muş tarafından ‘Yeni Nesil İhracat Destekleri’ programı yayımlandı. Bu destek programı, finansmana erişimin bu denli zorlaştığı bir zamanda e-ihracatçımıza nefes aldıracak. Mobilya sektörümüzün de bu destek programını kullanarak sınır ötesindeki müşterilere odaklanmasını faydalı buluyorum.”
“Dünyanın 4 ülkesinden biriyiz”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise Avrupa’nın en büyük fuarını açtıklarını aktararak, “Bu fuar, o kadar büyük ki İstanbul’un iki önemli fuar merkezinde eş zamanlı düzenleniyor. Bu durum bize iki gerçeği gösteriyor. Birincisi, mobilya sektöründe yıllardan beri var olan potansiyelimizi en iyi şekilde değerlendirip çağın şartlarına uyarladık. İkincisi ise fuarcılık altyapımızı sektörlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak büyüklüğe eriştirmek artık zorunluluk haline geldi.” ifadelerini kullandı.
MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, mobilya sektörünün son 10 yılda global pazarlarla rekabet ederek önemli bir mertebeye ulaştığını, en çok ihracat yapan ilk 8 ülkeden birisi olduklarını, en çok ürün çeşitliliğiyle üretim yapan ABD, Çin ve İtalya’nın ardından 4’üncü ülke konumuna yükseldiklerini bildirdi.
Şimdi gelecek 5 yıl için plan yaptıklarını, gelişmiş pazarlarda derinleşmek ve güçlü pazarlarda daha da gelişmek istediklerini ifade eden Güleç, etkinlikte 5 kıtadan, 7 bölgeden ve 100 farklı ülkeden alıcı ve profesyoneli ağırlayacaklarını, 100 ülkeden alım heyeti organize ettiklerini, toplam 200 bin metrekare fuar alanında alıcı ve profesyonelleri misafir edeceklerini aktardı.
Güleç, bu yılki ihracat hedeflerinin 6 milyar dolar olduğunu belirterek, mobilya sektörünü dijital olarak dünyaya açacak Heartmade Furniture (www.heartmadefurniture.com) platformunu kurduklarını, bu platform sayesinde mobilyacıların 365 gün dünyaya ulaşabileceğini bildirdi.
Sektörel Gündem
SAHİMDER İş- Mak Fest 2025 Sakarya’da Kapılarını Açtı

15 – 18 mayıs tarihleri arasında kapıları açık olacak olan SAHİMDER İş- Mak Fest 2025, Serdivan AVM karşında eşsiz bir törenle başladı. Sektörün önde gelen markalarını bir araya getirdi.
Sakarya Hafriyatçılar ve İs Makinaları Derneği (SAHİMDER) öncülüğünde hayata geçirilen İş – Mak Fest 2025, sektörde önemli bir adım atarak ağır iş makineleri dünyasını Sakarya’da bir araya getirdi. Sanayi ve teknoloji alanında dikkat çeken etkinlik, büyük bir katlımla başladı. Açılışta, Serdivan ve Erenler Belediye başkanları ile sivil toplum temsilcileri hazır bulundu. Katılımcılar, festivalin şehir ve ülke ekonomisi açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Vinçlerden ekskavatörlere, kaldırma sistemlerinden inovatif platform çözümlerine kadar birçok ürünün sergilendiği alanda ziyaretçiler, sektörel gelişmeleri yakından takip etme fırsatı yakaladı.
Açılış Hep Birlikte Yapıldı
Etkinliğin açılış kurdelesi; Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, 15 Temmuz Milli irade Derneği Genel Başkan Vekili Yunus Özçelik, SAHİMDER Başkanı Can Akova, SAHİMDER yöneticileri ve katılımcı firma temsilcileri tarafınca birlikte kesildi. İş makineleri dünyasının kalbi bu hafta Sakarya’da atıyor. Ekskavatörlerden vinç sistemlerine, platform çözümlerinden kaldırma ve taşıma ekipmanlarına kadar çok sayıda ürün, etkinlik alanında ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Katılımcılar, firmaların sahada sergilediği ürünleri yakından inceleme ve avantajlı tanıtım kampanyalarından faydalanma şansı yakalıyor.
SAHİMDER Başkanı Can Akova “Hedefimiz, Bu Organizasyonu Geleneksel Hale Getirmek ve Her Yıl Daha Da Büyütmek. ” Açılışta konuşan SAHİMDER Başkanı Can Akova, “Bu yıl Sakarya’da sektörel anlamda önemli bir adım attık. Türkiye’nin dört bir yanından iş makinaları temsilcilerini bir araya getirdik. Hedefimiz, bu organizasyonu geleneksel hale getirmek ve her yıl daha da büyütmek.
Destek veren tüm kurumlara ve firmalara teşekkür ediyorum” dedi.
İş-Mak Fest 2025, 15-18 Mayıs tarihleri arasında her gün 10.00-19.00 saatlerinde ziyarete açık olacak.
Sektörel Gündem
Manliftlerde Lityum Akü Dönemi: Avantajlar ve Dezavantajlar

Günümüzde inşaat, bakım ve lojistik sektörlerinde yaygın olarak kullanılan personel yükseltici platformlar (makaslı platformlar, eklemli platformlar, dikey platformlar vb.), teknolojik gelişmelerle birlikte daha verimli ve sürdürülebilir hale geliyor. Bu dönüşümün en önemli parçalarından biri ise lityum iyon (Li-ion) akü teknolojisi.
Geleneksel kurşun-asit akülere kıyasla daha uzun ömürlü, hızlı şarj olabilen ve bakım gerektirmeyen lityum aküler, birçok platform üreticisi tarafından tercih edilmeye başlandı. Sektörde bu teknolojiyi benimseyen firmalar arasında Trojan Battery ve Anko Enerji gibi önemli üreticiler yer alıyor. Özellikle Anko Enerji, manlift sistemleri için lityum akü dönüşüm ve enerji çözümleri sunarak işletmelere verimlilik ve maliyet avantajı sağlıyor.
Ancak lityum akülerin avantajları kadar, dikkate alınması gereken bazı dezavantajları da bulunuyor. İşte personel yükseltici platformlarda lityum akü kullanımının öne çıkan artıları ve eksileri:
Lityum Akülerin Avantajları
1. Daha Uzun Ömür
Lityum aküler, kurşun-asit akülere kıyasla 3 ila 5 kat daha uzun ömürlüdür. Ortalama 2.000 ila 5.000 şarj döngüsü sunarak, işletmeler için daha az değiştirme maliyeti anlamına gelir.
2. Daha Hızlı Şarj Süreleri
Lityum aküler, geleneksel akülere kıyasla çok daha kısa sürede şarj olur. Bu özellik, platformların daha kısa sürede kullanıma hazır hale gelmesini sağlayarak iş verimliliğini artırır.
3. Kısa Süreli Şarj İmkanı
Kurşun-asit aküler, tam şarj olmadan kullanıldığında ömürlerini kısaltabilir. Ancak lityum aküler bu sorunu yaşamaz. Örneğin, 1 saatlik öğle molasında bile şarj edilebilir ve kullanım ömrüne zarar vermeden çalışmaya devam edebilir.
4. Daha Hafif ve Kompakt Yapı
Lityum aküler, aynı kapasitedeki kurşun-asit akülere göre daha hafiftir. Bu da personel yükseltici platformların taşınmasını ve manevra kabiliyetini artırır.
5. Bakım Gerektirmeyen Kullanım
Lityum aküler, su ekleme veya düzenli bakım gerektirmez. Bu özellik, bakım maliyetlerini ve iş gücü ihtiyacını azaltarak işletmelere büyük avantaj sağlar.
6. Çevre Dostu Teknoloji
Kurşun içermeyen yapıları sayesinde çevreye daha az zarar verir ve geri dönüştürülebilir malzemeler içerir. Bu da işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar.
Lityum Akülerin Dezavantajları
1. Yüksek Maliyet
Lityum akülerin başlangıç maliyeti, kurşun-asit akülere göre daha yüksektir. Ancak uzun vadede daha uzun ömür, düşük bakım gereksinimi ve enerji tasarrufu sayesinde bu maliyet dengelenebilir.
2. Soğuk Havalarda Performans Kaybı
Düşük sıcaklıklarda, lityum akülerin şarj alma süresi uzayabilir ve performans kaybı yaşanabilir. Soğuk hava koşullarında verimliliği koruyabilmek için özel ısıtma sistemleri gerekebilir.
3. Yangın Riski
Lityum iyon aküler, delinme veya aşırı ısınma durumunda yangın riski taşıyabilir. Ancak günümüzde gelişmiş güvenlik sistemleri sayesinde bu risk büyük ölçüde minimize edilmiştir.
Lityum Akülerle Geleceğe Yatırım
Sektörde lityum akü kullanımı giderek yaygınlaşırken, daha uzun ömür, yüksek verimlilik ve çevre dostu yapısıyla işletmeler için cazip bir alternatif haline gelmiştir. Ancak yüksek yatırım maliyeti ve soğuk hava koşullarındaki performans düşüşü gibi dezavantajları göz önünde bulundurulmalıdır.
Lityum akü teknolojisi, uzun vadede hem maliyet hem de operasyonel verimlilik açısından önemli kazançlar sunarak personel yükseltici platformlarda yeni bir dönem başlatıyor.
Lityum akülerle donatılmış platform üreticilerinin sunduğu çözümler ve toplam sahip olma maliyetleri değerlendirilerek doğru yatırım kararları alınabilir.
Sektörel Gündem
Sanatın Gücü, Çocukların Hayal Gücü: İstanbul Vinç Resim Yarışması

İstanbul Vinç, yalnızca sektörel çözümler sunmakla kalmayıp topluma değer katan projelere imza atıyor. Bu yıl ilk kez düzenlenen çocuk resim yarışması, genç yeteneklerin hayal gücüne dokunarak sanata olan ilgilerini artırmayı ve özgün bakış açılarını desteklemeyi hedefledi. Yarışmanın teması “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” olarak belirlendi.
Yarışmaya Katılım ve Çalışmalar
Türkiye genelindeki tüm İstanbul Vinç şubelerinden katılım sağlanan yarışmada, çalışanların çocukları kendi gözlerinden İstanbul Vinç’i resmetti. Katılımcılar arasında, gökyüzüne yükselen makineler ve güvenli çalışma ortamlarını yansıtan çeşitli eserler dikkat çekti. Her bir çalışma, şirketin birlikteliğini pekiştirirken çocukların hayal gücünü ortaya koydu.
Jüri Değerlendirmesi ve Kazananlar
Jüri üyeleri, eserleri yaratıcılık, teknik uygulama ve temaya uygunluk kriterlerine göre titizlikle değerlendirdi. Kazananlar şu şekilde belirlendi:
Eyüp Kaan Deveci: İstanbul Vinçi rengarenk hayal dünyasında başarılı bir şekilde konumlandırdı.
Ebrar Duru Kaya: “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” temasını yansıtan çalışması büyük beğeni topladı.
Ebubekir Gümüş: İstanbul’un detaylarına öncelik veren çalışması ile fark yarattı.
İstanbul Vinç Pazarlama Müdürü Işıl Bilgin, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede, yarışmanın hem çocuklarımızın sanat yeteneklerini ortaya çıkarmada hem de şirket içindeki birlikteliği güçlendirmede önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bilgin, “Bu yarışma, geleceğimizin sanatçılarına ve liderlerine ilham veren, sosyal sorumluluk bilincimizi pekiştiren anlamlı bir adım. Çocuklarımızın hayal gücünü desteklemek, İstanbul Vinç ailesi olarak en büyük gurur kaynağımız” ifadelerini kullandı.
Sosyal Sorumluluk ve Gelecek Vizyonu
Yarışma, İstanbul Vinç ailesinin bir parçası olan çalışanların ve ailelerinin katılımıyla, şirket içindeki birlikteliği ve sosyal sorumluluğu pekiştirdi. Her katılımcının emeğine verilen değeri göstermek amacıyla tüm çocuklara D&R hediye kartları takdim edildi. Şirket, bu etkinliği önümüzdeki yıllarda geleneksel bir hale getirerek, sanatı, yaratıcılığı ve çocukların gelişimini desteklemeye devam etmeyi planlıyor.
Sanat, hayal gücüyle yükseklere ulaşır. İstanbul Vinç, sadece makinelerini değil, çocukların hayallerini de geleceğe taşıma misyonunu gururla sürdürüyor.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber3 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi