Takip Edin

Haber

AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA ‘TÜRK RÜZGARI’ ESTİ!

Yayınlanma tarihi

-

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği, rüzgar sektörü adına Avrupa genelindeki yoğun faaliyetlerini WindEurope iş birliğiyle bu kez Avrupa Parlamentosu’na taşıdı.25 Ekim’de Brüksel’deki AP binasında gerçekleştirilen ve ‘Rüzgar Enerjisi Tedarik Zinciri Zorlukları, Çözümleri ve AB Bölgesi için Alternatifler’ başlıklı toplantı, Türkiye rüzgar sektörü adına yakın ve orta vadede son derece olumlu mesajların verildiği konuşmalara ev sahipliği yaptı. AB Enerji İşlerinden Sorumlu Komiseri Kadri Simson, Türkiye ile iş birliği fırsatlarını artırmaya odaklanacaklarını kaydederken TÜREB Başkanı İbrahim Erden de yerel rüzgar enerjisi gücüyle Türkiye’nin Avrupa rüzgar endüstrisi ile iş birliği yapabileceğine ve Avrupa’nın tedarik zinciri ve enerji arzı sorunları açısından yaşadığı zorlukları hafifletebileceğine dikkat çekerek “Rüzgar enerjisi pazarı, pazar büyüklüğü, arz güvenliği, hem Türkiye’de hem de Avrupa’da son kullanıcı yararı; tüm bu konularda rüzgarla birlikte hem Avrupa hem de Türkiye için kazan-kazan sağlayabiliriz” mesajı verdi.

Toplantıda konuşan Avrupa Birliği Enerji İşlerinden Sorumlu Komiseri Kadri Simson, Avrupa’nın enerji arz güvenliği açısından iddialı hedefleri olduğuna değinerek AB ülkelerinin rüzgar alanında Türkiye ile yakından çalışmaya ve bu alandaki iş birliği fırsatlarını artırmaya odaklanacaklarını belirtti. Simson, “Rüzgar enerji dönüşümünü geçekleştirmek için stratejik bir sektör. 2030 yılında rüzgar enerjisi Avrupa Birliği’nin en büyük elektrik kaynağı olacak. Avrupa Komisyonu da dün yeni bir rüzgar paketini kabul etti. Paket, rüzgar enerjisini ve endüstriyi rahatlatmak, desteklemek ve canlandırmak için altı eylem kategorisini ortaya koyuyor” şeklinde konuşan Simson, izin süreçlerinden yarışma sistemlerine finansmana erişimden dijitalleşmeye kadar farklı alanlardaki düzenlemeler hakkında bilgiler verdi.

“Türk firmaları AB türbin üreticilerinin ana ortaklarından biridir” diyen Kadri Simson, Türkiye’nin deniz üstü de dahil olmak üzere rüzgar gücünü artırmak için iddialı planları olduğunu hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti: Türkiye pazarı AB’li üreticiler için çok önemli. Birlik, AB rüzgar üreticilerine verdiğimiz desteğin Türkiye’ye de fayda sağlayacağını umuyor. Ve güvenilir bir ortağın sağlam üretim temeline güvenebileceğinizi de biliyorsunuz.

Biz de bu alanda mevcut zorlukların üstesinden gelmek, rüzgar enerjisinin entegrasyonunu kolaylaştırmak ve bu alandaki üretim kapasitesini artırmak için Türk ortaklarımızla birlikte çalışmaya hazırız.”

“Yeni bir endüstri stratejisi için Avrupa’nın bir yol haritasına ihtiyacı var”

Dünya enerji görünümü hakkında genel bilgiler paylaşan Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol, Avrupa’nın şu anda yeni bir endüstri stratejisi için bir yol haritasına ihtiyacı olduğuna değindi. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra piyasaların gazın bulunabilirliği, gaz ve enerji fiyatları açısından Avrupa ve ötesindeki tüm şok dalgalarıyla birlikte bir doğal gaz krizi yaşadığını ve şu anda başka bir krizle karşı karşıya olduğunu belirten Birol şunları kaydetti: “Enerji güvenliğinden bahsettiğimizde iklim değişikliğiyle mücadelemiz kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Daha çok petrol mü, daha çok gaz mı, yoksa alternatiflere mi bakmalıyız? Bana göre rüzgar, güneş, hidrojen, nükleer enerji, bunların hepsi sahip olunabilecek alternatifler. Rüzgarı yalnızca iklim hedeflerimize ulaşmanın bir aracı olarak değil, enerji kaynaklarımızı güvence altına almanın bir aracı olarak düşünmeliyiz. Rüzgar yakın zamanda diğer enerji kaynaklarını geride bırakarak Avrupa’nın bir numaralı elektrik üretimi kaynağı olacak. Avrupa, temiz enerji teknolojisi üretiminin bir sonraki bölümünde rekabetçi bir konuma sahip olmak istiyorsa, tıpkı diğer ülkelerin yaptığı gibi kendi endüstrileri için teşvikler sağlaması gerekiyor. Avrupa’nın çok iyi ve avantajlı bir konumu var ama artık bir sağduyulu ve gerçekçi dünya politikalarıyla bir çözüm bulmasının zamanı geldi. Rüzgar enerjisinin çok daha hızlı yayılımını sağlamak adına ikincisi komşuları ve müttefikleriyle birlikte şimdi rüzgar endüstrisini geliştirme zamanı.”

“Türkiye’nin büyüyen yenilenebilir sektörü bir umut ışığı ve örnek alınacak bir model”Toplantıda söz alan Avrupa Parlamentosu Üyesi Ryszard Czarnecki de Avrupa Birliği’ni şu anda “geleceğe yönelik kolektif taahhütleri” harekete geçiren değişim rüzgarlarının etkisi altında olduğunu belirterek şunları söyledi: “Başta rüzgar enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerjiye olan talep, küresel tedarik zincirindeki aksaklıklar ve Avrupa Birliği’nin enerji güvenliği arayışı gibi çeşitli faktörler nedeniyle artış gösterdi. Belirsizlikler yaşadığımız şu dönemde Türk rüzgar endüstrisinin bölgesel enerji istikrarının desteklenmesinde yaratabileceği önemli etkinin farkına varmak çok önemli. Türkiye, Avrupa ile Asya arasında köprü oluşturan benzersiz jeopolitik konumuyla bu dönüşümde önemli bir rol üstleniyor. Avrupa Birliği üyeliği yolunda potansiyel bir aday ülke olarak Türkiye’nin enerji geçişine katılımı çok büyük, gerçekten muazzam bir önem taşıyor. Rüzgar enerjisi de dahil olmak üzere Türkiye’nin büyüyen yenilenebilir sektörü bize bir umut ışığı ve örnek alınacak bir model sağlıyor.

Toplantının moderatörlüğünü üstlenen ve “Rüzgar enerjisini evimizde üretiyorsak kimse sorun yaratamaz” diyen WindEurope CEO’su Giles Dickson ise Avrupa’nın artık çok iddialı olan iklim ve enerji güvenliği hedeflerini gerçekleştirmek istiyorsa, mevcut fabrikaları genişletmesi ve iyileştirmesi gerektiğine dikkat çekerek “Avrupa hükümetlerinin, Avrupa’nın ve Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektörünün tam rekabet gücüne sahip olmasını ve büyüyebilmesini sağlamak için ihtiyaç duyulan yatırımları destekleyecek teşvikleri uygulamaya koyması çok kritik” tespitinde bulundu.

Türkiye, Avrupa’nın tedarik zinciri ve enerji arzında yaşadığı zorlukları hafifletebilir”

Avrupa Parlamentosu’nda Türk rüzgar sektörü adına konuşan TÜREB Başkanı İbrahim Erden, rüzgar sektöründe üretiminin yüzde 75’ini ihraç eden Türkiye’nin, elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 11’ini rüzgar enerjisinden sağladığını, Türkiye’nin Avrupa’nın rüzgar sanayisinde en güçlü 5. ülkesi olduğunu ve 12 GW’lık toplam rüzgar kurulu gücü ile yine Avrupa’da altıncı sırada yer aldığını belirterek şunları söyledi:

“Türkiye 85 milyon nüfusa sahip çok büyük bir pazar ve aynı zamanda büyük bir üretim potansiyeli mevcut. Ülkemizde yılda 330 terawatt saat enerji üretiliyor. Bunun 35 terawatt saati rüzgardan, yaklaşık 20 terawatt saati ise güneşten geliyor. Ve ülkemiz bunu toplam 106 GW’lık kurulu kapasiteyle yapıyor. Bunun içinde rüzgar zaten yaklaşık 12 GW’a ulaştı ve ülkemiz Avrupa rüzgar kurulu kapasitesinde altıncı sıraya getirdi. Rüzgar enerjisi kurulu gücümüzün verilen ve verilmesi beklenen lisanslar, kapasite artışları ve hedeflenen 5 GW ile 2035’te 43 GW’a kadar ulaşabileceğini öngörüyoruz. Sektördeki yeni lisanslar, bu kapasite artışında rol oynayacak. Türkiye ayrıca bu kurulu güç öngörüsünü destekleyecek şekilde deniz üstü rüzgar enerjisinde de projeler hayata geçirmeyi hedefliyor.

Şu anda dünyada değişim rüzgarları esiyor ve bu değişimin sonuçlarını birlikte elde etmemiz gerek. Türkiye de çok yönlü bir ülke. Yerel rüzgar enerjisi gücüyle Türkiye Avrupa rüzgar endüstrisi ile iş birliği yapabilir ve Avrupa’nın tedarik zinciri ve enerji arzı sorunları açısından yaşadığı zorlukları hafifletebilir.

Rüzgar enerjisi pazarı, pazar büyüklüğü, arz güvenliği, hem Türkiye’de hem de Avrupa’da son kullanıcı yararı; tüm bu konularda rüzgarla birlikte hem Avrupa hem de Türkiye için kazan-kazan sağlayabiliriz.”

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

İKİNCİ EL’DE KALİTE VE ŞEFFAFLIK

Yayınlanma tarihi

-

2006 yılından bu yana Bursa İnegöl’de Renault ve Dacia markalarının satış ve satış sonrası hizmetlerinde uzmanlaşan ve müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı amaçlayan Koçaslanlar Motorlu Araçlar, ikinci el araç alımında güvence ve kaliteyi ön planda tutan Renew markasının önemli temsilcilerinden biri. Koçaslanlar Motorlu Araçlar Genel Müdürü Didem Aras, Renew markasının sektöre kazandırdığı yenilikler hakkında, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmak için sürekli olarak kendimizi yeniliyoruz. Renew markası ile birlikte birlikte, ikinci el araç alım sürecini yeniden tanımlıyoruz. Sadece bir araç değil, aynı zamanda güvence, kalite ve şeffaflık sunuyoruz. İkinci el araç almak, birçok kişi için zorlayıcı olabilir. Ancak Renew ile bu süreci kolaylaştırıyor ve müşterilerimizin tüm endişelerini ortadan kaldırıyoruz” dedi.

 

Kapsamlı RENEW Garantisi ile Güvenli Sürüş

Aras, RENEW Garantisi’nin önemine vurgu yaparak, “Müşterilerimize sunduğumuz bu garanti, onların ikinci el araç alırken bile kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor. 8 yaş ve 150.000 km deki araçlar için 6 ay veya 12 ay boyunca geçerli olan bu garanti, araçların mekanik ve elektrik aksamlarını kapsıyor. Böylece, beklenmedik arızalar karşısında müşterilerimizin yanında oluyor ve onlara en iyi hizmeti sunmayı taahhüt ediyoruz. Bu garanti, bizim müşterilerimize olan bağlılığımızın ve onlara verdiğimiz değerin bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

 

Değerinde Takas ve Esnek Finansman Seçenekleri

Müşterilerinin araç yenileme sürecini sorunsuz bir şekilde tamamlamalarını sağladıklarının altını çizen Aras, bu konuda şunları söyledi: “Araçlarını yenilemek isteyen müşterilerimiz için değerinde takas imkanı sunuyoruz. Bu, onların mevcut araçlarının değerini en adil şekilde belirleyerek yeni bir araç alım sürecine katkıda bulunmalarını sağlıyor. Ayrıca, esnek finansman seçenekleriyle müşterilerimizin bütçelerine en uygun ödeme planlarını oluşturuyoruz. Renew ile sadece yeni bir araç değil, aynı zamanda kolaylık ve güven sunuyoruz.”

 

Şeffaflık ve Güven: İkinci El Araçta Yeni Bir Standart

Renew’in en büyük özelliklerinden biri olan şeffaflık unsurunu vurgulayan Aras, “İkinci el araç alımında en önemli faktörlerden biri, aracın geçmişi ve durumu hakkında tam bilgiye sahip olmaktır. Renew olarak, satışa sunduğumuz her aracı titizlikle inceliyor, detaylı bir şekilde değerlendiriyor ve tüm süreçleri şeffaf bir şekilde müşterilerimizle paylaşıyoruz. Müşterilerimizin her adımda yanlarında oluyor, onlara güvence veriyoruz. Böylece, ikinci el araç alımında karşılaşılabilecek belirsizlikleri ortadan kaldırıyoruz. Bizim için önemli olan, müşterilerimizin araçlarını alırken tamamen içleri rahat bir şekilde bu süreci yaşamalarıdır.” diye konuştu. Güvenilirliğin de en önemli noktalardan biri olduğunu ifade eden Aras, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, Renew markamızla ikinci el araç alımında yeni bir dönemi başlatıyoruz. Genişletilmiş koruma, garanti devri ve finansal avantajlar gibi birçok hizmetle müşterilerimize sadece bir araç değil, aynı zamanda huzur ve güven sunuyoruz. Müşterilerimizin mutluluğu, bizim en büyük önceliğimizdir. Koçaslanlar’da, güvenli ve keyifli bir araç yenileme süreci sizleri bekliyor.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Devamını oku

Haber

DOĞRU BASINÇLI HAVA TEKNOLOJİSİ İLE %35’E VARAN ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYABİLİRSİNİZ

Yayınlanma tarihi

-

Atlas Copco Kompresör Tekniği, düşük basınçlı blower ürün gamı ile lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyor. Enerji tasarrufu, üretimin en önemli konularının başında geliyor. ‘Düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, “Bir blower’ın kullanımında oluşan maliyetin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli” dedi.

Çimentonun kullanım alanı tüm dünyada giderek yaygınlaşıyor. Dünya çimento üretiminde ve tüketiminde 5. ülke konumunda bulunan Türkiye, dünya çimento pazarının yaklaşık % 2’sini oluşturuyor.

2000’li yılların başından günümüze 2 kattan fazla bir seviyede artış gösteren Türkiye’nin çimento tüketimi, 2017 yılında 72 milyon ton ile zirve yaptı. 2023 yılında 65 milyon ton seviyesinde gerçekleşen çimento tüketimimiz, ekonomiden bağımsız olarak özellikle depremlerden sonra stratejik bir sektör haline geldi. 2022 yılında Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda klinker ve çimento satışını desteklemek amacıyla 77 entegre tesiste 74 milyon ton çimento üretildi. Bu üretim, Türkiye’yi dünyanın ikinci büyük ihracatçısı konumuna taşıdı ve 25 milyon tonu aşan bir ihracat satış hacmi elde edildi.

 

Çimento pazar büyüklüğü 2027 yılında yaklaşık 470 milyar dolar olacak

2022 yılında dünyada toplamda 194 milyon ton çimento ve klinker ihracatı yapılıyor. Türkiye, 2022 yılında yılda 27 milyon ton çimento ve klinker ihracatı ile dünyada önemli bir konumda yer alıyor. Çoğunlukla Çin talebine yönelik üretim yapan Güneydoğu Asya ülkeleri dünya ihracat pazarını domine ediyor. 2021 yılı itibarıyla Çin ve Hindistan, çimento üretim kapasitesinde lider konumda yer alıyor. Çin’de 875 adet, Hindistan’da ise 254 adet üretim tesisi bulunuyor. ABD, dünya genelinde % 18,2’lik payla en fazla çimento ithalatı yapan ülke konumunda yer alıyor. Çimento üretimi kadar iç talepteki tüketimi ile de önde gelen ülke olan Çin, 2022 yılında yaklaşık 10,8 milyon tonluk çimento ve klinker ithalatı yaparak % 7,4 payla ABD’den sonra en güçlü ithalatçı pozisyonunda yer alıyor. Çimento ve beton ürünlerinin pazar büyüklüğünün 2027 yılında yaklaşık 470 milyar $ olması bekleniyor.

Çimento sektöründe de doğru basınçlı hava teknolojisiyle % 35’e varan enerji tasarrufu sağlanabiliyor

Uçtan uca hava çözümleri ve basınçlı hava teknolojileri kapsamında sunduğu, düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower’ların enerji verimliliğini artırdığını, maliyetleri düşürdüğünü ifade eden Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, çimento sektörü için kullanımı şart olan basınçlı hava kaynaklarında optimum enerji ve efor ile en üst düzey verimliliği alabilmek için düşük basınçlı blower’ların kritik önem taşıdığının özenle altını çizdi.

 

Basınçlı hava üretim maliyetleri, bir tesisin toplam elektrik giderinin %40’ından fazlasını kapsayabiliyor. Basınçtaki her 1 bar(g) artış %7 daha fazla güç tüketerek verimliliği düşürüyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower teknolojileri; havalandırma, pnömatik taşıma ve yük boşaltma, homojenizasyon, malzemelerde ısıtma veya soğutma gibi pek çok süreçte hayati önem taşıyor. Verimli bir sistemin daha düşük enerji tüketimi ve daha az arıza anlamına geldiğini belirten Kasarcı, düşük basınçlı blower teknolojisi kullanan çimento sektörü profesyonellerinin enerji geri kazanımı ile yüksek çalışma süresine karşılık düşük çalışma maliyeti ve toplam sahip olma maliyeti avantajlarını deneyimlediğini de vurguladı.

 

Tüm maliyetlerin % 80’i enerjiden kaynaklanıyor, en verimli blower’i seçmek ilk yatırım maliyetinden daha önemli

Hizmet odaklı ve uzun soluklu uzmanlığı ile dünya çapında en güvenilir basınçlı hava çözümlerini sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği’nin 0,3 ila 4 bar(g) arasında basınçlı hava kullanarak çalışan yağsız hava blower’ları, işletmelerde kolayca kurulabiliyor. Atlas Copco’nun düşük basınçlı yağsız hava blower’larının basınçlı hava sistemlerine rahatça entegre edilmeleriyle zaman ve para tasarrufuna imkân verdiğini dile getiren Kasarcı; “Bir blower’ın kullanımında oluşan tüm maliyetlerin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli ve dikkat edilmesi gereken ilk nokta olmalı” ifadesini kullandı.

 

Son teknoloji blower’lar sıcak hava, tozlu hava ve yağmur şartlarında bile yüksek performans sunuyor

“Düşük Basınçlı blower ürün gamımız ile hem Türkiye’deki hem de dünyadaki lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyoruz. Yerel üreticilerimiz ile birlikte gerçekleştirdiğimiz verimlilik çalışmalarıyla, enerji maliyetlerini %30 düşürmeyi başardık” diyen Kasarcı, üretim sürecinde enerji verimliliği sayesinde dayanıklı düşük basınç blower’ları ile çimento sektöründeki pnömatik uygulamaların mükemmel ortağı olmaya devam edeceklerini belirtti. Kasarcı, yenilikçi tasarımları sayesinde zor koşullara dayanan bu son teknoloji blower’ların; sıcak hava, tozlu hava, yağmur gibi şartlar altında bile en ideal sonuçları ortaya çıkardığını da belirtti. Son ürünün kalitesini yükselten, “Class 0” sertifikalı yağsız hava çözümleriyle kesintisiz ve güvenilir hava akışı zahmetsizce sağlanabildiğini ifade eden Kasarcı, en verimli süreçleri oluşturmak için blower’larda maksimum kullanım kolaylığı yaratmak adına ünitelerin düzenli takip ve kontrollerini yapmanın da önem taşıdığını sözlerine ekledi.

 

Devamını oku

Haber

Borusan’ın insana değer veren ve geleceğe odaklanan kurum kültürüne üç büyük ödül

Yayınlanma tarihi

-

Borusan Holding, insana ve yeteneğe değer veren yaklaşımıyla aldığı ödüllerle başarısını bir kez daha kanıtladı. Genç yeteneklere yönelik insan kaynakları ve iletişim alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla Borusan, haziran ayında düzenlenen En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards ödül programlarında büyük ödüllerin sahibi oldu.

Bu yıl 80. yaşını kutlayan ve kendine 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonu çizen Borusan Grubu, insan kaynağı ve iletişim alanlarındaki öncü uygulamalarıyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Borusan, En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards gibi prestijli ödül programlarında kazandığı ödüllerle, bu alandaki istikrarlı başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Şirket aynı zamanda yetkinlik geliştirmeye, genç yeteneklerle iletişimini güçlendirmeye ve insana değer veren bir çalışma ortamı oluşturmaya dair bağlılığını vurgularken, bu değerleri doğrultusunda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya yaratmada insan odaklı yatırımlarını sürdüreceğinin de mesajını veriyor.

Top100 Talent Program’da yine birinci

Borusan, Toptalent.co tarafından düzenlenen Top100 Talent Program kapsamında “Topluluk” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Borusan ödülü, gençlere ilk adımını cesurca atabilmesi, inisiyatif alarak, projeler geliştirerek öğrenebilmeleri ve fark yaratmaları için sunduğu Alpha Genç Yetenek Programı ile aldı. Bu ödül, Borusan’ın 7 yıldır aralıksız katıldığı ve her yıl birincilik elde ettiği programdaki istikrarlı başarısını da tescillendiriyor.

Genç Yetenek iletişimine bronz ödül

Borusan Brandverse Awards’da bu yıl ilk defa katıldığı “İşveren Markası İletişimi: Genç Yetenek İletişimi” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. Gençler tarafından tercih edilen marka olmak amacıyla genç yeteneği etkilemek üzere hayata geçirilen yaratıcı ve etkili iletişim çalışmalarına verilen bu ödülü Borusan, Alpha Genç Yetenek Programı kapsamındaki iletişim çalışmaları ile kazandı. Yeni genç yeteneklerin Borusan’a katılması için sosyal medya hesaplarında yürütülen yoğun iletişim ile tam 13 bin 600 başvuru elde edildi. Bu yüksek oran oluşturulan iletişim stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da açıkça gösteriyor.

En Gözde Şirketler 2024’te ikinci

Realta Danışmanlık’ın 2023 araştırması kapsamında Holding’ler kategorisindeki en gözde şirket sıralamasında ise ikinci olan Borusan’ın bu başarısı genç yetenekler için cazip bir işveren olduğunun başka bir göstergesi. 300 şirketin yer aldığı araştırmaya bu yıl 91 bin 342 öğrenci ile 39 bin 533 genç profesyonel katıldı. Ödüller, şirket hakkında bilgi sahibi olunması, uzun yıllar çalışma trendi, kişi/örgüt uyumu, kültür/kişilik uyumu gibi puanlamayı etkileyen kritik faktörlerin değerlendirilmesi sonucu veriliyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı bu üç önemli ödülle ilgili şunları söyledi: “80 yıllık köklü kurum kültürümüz, geçmişten, bugünden aldığımız ilhamla 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonumuzla hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kazandığımız bu ödüller Borusan’ın insana ve yeteneğe verdiği önemin en güzel yansımaları. Bu ödüller aynı zamanda yürüttüğümüz etkili iletişim çalışmalarımızın da ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Gençlerin gözünde en değerli şirketlerden biri olmak, bize büyük gurur veriyor. Alpha programımızla genç yetenekleri Grubumuza kazandırmak ve onlarla birlikte yolculuk etmek ön plana çıkıyor. 2018 yılından günümüze 100’ü aşkın Alpha genç yeteneği kurumumuza kazandırdık. Çok değer verdiğimiz kültür dönüşümü programımız BorusanX ile kendimizi geleceğin dünyasına uyumlandırırken, genç yeteneklerin kazanımına verdiğimiz önemi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Başarılı insan kaynağı uygulamalarımız sayesinde, şirketimize en uygun yetenekleri çekmeyi ve onları geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

Devamını oku

Trend olan