Enerji Projeleri
AKKUYU NGS’DEKİ REAKTÖR TABANININ HAM PARÇASI ATOMMASH’DA YAPILDI

Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) için ekipman üretimi çalışmaları devam ediyor. Son olarak Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un mühendislik bölümünün bir parçası olan AEM -Technology’nin Volgodonsk şubesinde, santralin 3. Ünitesinin reaktör tabanının yapımına yönelik ham boruyu açma operasyonu gerçekleştirildi.
Teknolojik bakımdan karmaşık bir işlem olan operasyon, ısı pres atölyesinde çeşitli aşamalarda yürütüldü. Ağırlığı 80 tonun üzerinde olan, 2 metre çapa sahip boru şeklindeki dövme çelik, fırında yaklaşık 7 saat boyunca maksimum 1100 derecede ön ısıtmaya tabi tutulduktan sonra, vinç yardımıyla pres makinesine gönderildi. Ardından ham parça iki kalıp kullanılarak açıldı. Gücü 10 bin ton olan pres makinesinde yapılan işlemde ana koşul, ham parçanın sıcaklığını 800 derecenin altına düşürmemekti.
Açma işlemi, nükleer reaktör tabanının oluşturulması için 6×6 metre boyutlarında döküm parçanın elde edilmesini sağlıyor. Bu boyutlardaki levha dövmelerin taşıması yapılamadığı gibi, üretim teknolojisi parça üzerinde kaynaklı bağlantılara da izin vermiyor.
Uzmanlar bu işlemlerin ardından, prosedür gereği parçayı ek ısıtma için 2 saatliğine fırına gönderdi. Açma işleminin ikinci aşamasında, baskı kuvveti maksimum 15 bin tona erişti. Nihayetinde parça tamamen kare olan bir levhaya dönüştürüldü. Nükleer reaktörün tabanı, levhadan daire kesilerek oluşturulacak.
Birinci sınıf bir güvenlik ekipmanı olma özelliği taşıyan reaktör, içine çekirdek ve iç kısımların yerleştirildiği eliptik bir tabana sahip dikey silindirik bir gövdeden oluşuyor. Reaktörün tepesi, kurulu mekanizmalar, kontroller, reaktör koruması ve reaktör içi kontrol için sensör kablolarının çıkışını sağlayan branşman borularını barındıran bir kapakla hava geçirmez şekilde kapatılıyor.
Türkiye’de inşa edilen Akkuyu NGS, nükleer endüstride “YAP-İŞLET-SAHİP OL” modeli ile hayata geçirilen ilk proje olma özelliğini taşıyor. Proje artırılmış güvenlik ve geliştirilmiş teknik ve ekonomik özellikler taşıyan “3+” nesil Rus VVER reaktörlerine sahip dört güç ünitesini içeriyor. Santralin tasarımı ve inşaatı Rusya Devlet Kurumu Rosatom’un Mühendislik Bölümü tarafından yürütülüyor. NGS’deki her güç ünitesinin kapasitesi 1200 megavat olacak.
Enerji Projeleri
Rüzgar Endüstrisi 2.2 Milyar Dolara Ulaştı

KOPENHAG – Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) ve beraberindeki heyet, Danimarka’nın başkenti Kopenhag yakınlarında bulunan Middelgrunden deniz üstü rüzgâr enerjisi santralini ziyaret etti.
Kopenhag’ın 3,5 kilometre açığında, Oresund deniz yolu güzergahında yer alan santral, 2000 yılında inşa edildiğinde her biri 2 megavat gücünde olan 20 türbiniyle dünyanın en büyük deniz üstü rüzgâr çiftliği olarak kayıtlara geçmişti. Hâlen Kopenhag’ın elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 4’ünü karşılıyor.
“Türkiye’nin Rüzgâr Endüstrisi 2,2 Milyar Dolar Değere Ulaştı”
Santral gezisi kapsamında açıklamalarda bulunan TÜREB Deniz Üstü Rüzgâr Enerjisinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Yaman, Türkiye’nin rüzgâr endüstrisinin 2,2 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını ve bu endüstrinin cirosunun yüzde 70’inin ihraç edildiğini vurguladı.
Deniz Üstü Rüzgâr Enerjisi Daha Avantajlı
Daha yüksek üretim kapasitesi sunması nedeniyle deniz üstü rüzgâr enerjisinin avantajlı olduğunun altını çizen Yaman, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Denizüstü rüzgâr sadece enerji üretimi olarak görülmemeli. Bu alana yatırım yaparken tedarik zincirini oluşturma, know-how elde etme ve bu bilgiyi ihracata yönlendirme imkânı bulacağız. Şu an 2,2 milyar dolara ulaşan, cirosunun yüzde 70’ini ihraç eden bir karasal rüzgâr endüstrisi söz konusu. Aynı başarı deniz üstünde de elde edilebilir. Deniz üstü rüzgâr enerjisine gerekli destek sağlanabilirse çok ciddi bir sanayi oluşacak, önümüzdeki 10 yılda Avrupa’nın enerji dönüşümünde önemli rol oynayacak. Böylelikle Türkiye’nin cari açığını kapatmaya destek olacak bir sanayiyi tetiklemiş olacağız.”
Denizüstü Rüzgâr Projeleri İçin Marmara’da Çalışmalar Sürüyor
Yaman, Türkiye’de şu an için deniz üstü rüzgâr enerjisi projelerine ilişkin dört alanın belirlendiğini belirtti. Marmara Denizi’ndeki üç bölgede ölçümlerin başladığını ve bu bölgelerden iki alanın teknik analizler için uygun bulunduğunu aktardı.
“2026 Yılı İlk Çeyrekte Teknik Fizibiliteyi Tamamlamış Olacağız”
Gelecek yılın ilk çeyreği sonunda alanlara ilişkin teknik fizibilite için yeterli verinin toplanmasının hedeflendiğini dile getiren Yaman, şöyle devam etti:
“İklim değişikliği ve küresel ısınma ile mücadelede enerji sektörüne çok iş düşüyor. Deniz üstü rüzgâr enerjisi de önemli bir kaynak olarak değerlendiriliyor. Türkiye olarak enerji kaynaklarını çeşitlendirme konusunda çalışmalar, deniz üstü rüzgâr enerjisi alanında da devam ediyor.”
Enerji Projeleri
Eksim Enerji, Viranşehir GES’te Enerji Üretimine Başladı

Eksim Enerji, YEKA GES-4 projelerinden olan Şanlıurfa Viranşehir Güneş Enerji Santrali (GES) projesinin 45 MW’lık ilk fazında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın kabulü ve ilgili kayıtların tamamlanmasıyla ticari işletmeye başladığını duyurdu. Toplam 191,4 MW kapasiteye ulaşacak santral, tamamlandığında 135 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayacak temiz enerjiyi üretecek. Proje detayıyla ilgili bilgi veren Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, “Yaklaşık 2.800 dönümlük bir alanda hayata geçirdiğimiz projemizde, bugüne kadar 1 milyon saatlik mesai gerçekleştirdik. İlk fazın üretime başlamasıyla emeklerimizin ilk karşılığını almış olduk. Başta Bakanlığımız olmak üzere ülkemize verdiğimiz taahhütlerimizi yerine getirmiş olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.
Yenilenebilir enerji yatırımlarıyla Türkiye’nin sürdürülebilirlik hedeflerine büyük katkı sağlayan Eksim Enerji, Şanlıurfa Viranşehir GES projesinin ilk etabında 45 MW’lık kurulu gücü devreye aldı. Tamamlandığında toplam 191,4 MW kapasiteye ulaşacak proje, 135 bin hanenin ihtiyacına karşılık gelen elektrik enerjisini temiz kaynaklardan üretecek. Viranşehir GES yatırımıyla bölge halkının refahına da katkı sağlamayı hedefleyen Eksim Enerji, tarıma elverişsiz taşlık alanların temizlenip verimli hale getirilmesinden bölgede özel sağlık taramalarına kadar sosyal sorumluluk odaklı çalışmalar da yürütüyor.
1 milyon saatin üzerinde mesai gerçekleştirildi
Kurulu gücünün büyük kısmını rüzgar ve hidroelektrik enerjisi santrallerinde bulunduran şirket, Viranşehir GES projesiyle birlikte portföyüne güneş enerjisini de ekledi. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığı yatırımlarla sektördeki konumunu güçlendiren şirket, bu projeyle hem üretim kaynağı çeşitliliğini artırıyor hem de temiz enerji üretimine katkıda bulunmaya devam ediyor.
Viranşehir’in zorlu topoğrafyasında büyük ölçekli bir yatırımı daha hayata geçirdiklerini aktaran Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, “Yaklaşık 2.800 dönümlük bir alanda hayata geçirdiğimiz projemizde, bugüne kadar 1 milyon saatlik mesai gerçekleştirdik. İlk fazın üretime başlamasıyla emeklerimizin ilk karşılığını almış olduk. Başta Bakanlığımız olmak üzere ülkemize verdiğimiz taahhütleri yerine getirmiş olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.
Akbay, projenin şirketin uzun vadeli büyüme stratejisinin önemli bir parçası olduğuna dikkat çekerek, “45 MW mevcut üretimimizi, kısa süre içerisinde artırarak kurulu gücümüzü çok yakında 191,4 MW’a çıkaracağız” ifadelerini kullandı.
Bölgeye çok yönlü sosyal ve iktisadi destek
Eksim Enerji’nin Viranşehir GES projesi, bölge halkına doğrudan istihdam olanakları sunmanın yanı sıra sosyal sorumluluk çalışmalarıyla da öne çıkıyor. Bu çalışmalar kapsamında, proje sahasındaki yoğun taşlık alanların temizlenip tarıma uygun hâle getirilerek yöre halkına destek sağlandı. Konuya dair detayları paylaşan Akbay, “Yatırımlarımızla Türkiye’nin her bölgesinde var olmanın bizlere yüklediği sorumluluğun farkındayız. Kazandığımızı, bir arada bulunduğumuz bölge halkının refahı için kullanmaya azami özen gösteriyoruz. Viranşehir’deki GES projemizi hayata geçirirken bölge halkının ekonomik gücünü zorlayan taşlık arazileri temizleme işlemini gerçekleştirdik. Bu kapsamda arazileri taştan arındırarak verimi yüksek bu toprak alanlarını, komşusu olduğumuz köyümüzün istifadesine sunduk. Mahsulü görmek için sabırsızlanıyoruz” dedi.
2029’a kadar 2.200 MW’ı aşan kurulu güce ulaşacak
Eksim Enerji, geçtiğimiz yıl Sakarya’nın Geyve ilçesinde gerçekleştirdiği 80 milyon Euro’luk kapasite artışıyla kurulu gücünü artırırken, yenilenebilir kaynaklardan ürettiği temiz enerjinin ülke genelindeki payını da yükseltmeye devam etti. Geyve’de 9 adet N163 rüzgar türbinini daha devreye alarak önemli bir eşiği geride bırakan şirket, benzer başarıyı şimdi de Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesindeki güneş enerjisi santralinde gerçekleştiriyor.
2029’a kadar hayata geçirecekleri yenilenebilir enerji yatırımlarıyla ‘ilave 1.463 MW kapasite’ hedefi doğrultusunda önemli aşamalardan birini tamamladıklarını kaydeden Arkın Akbay, “Yenilenebilir enerji yatırımlarımızla ülkemizin yeşil enerji hedeflerine katkıda bulunuyor ve daha iyi bir gelecek için sorumluluk alıyoruz. 2029’a kadar yurt içi ve yurt dışındaki stratejik projelerimizi devreye alarak 2.200 MW’ı aşan bir kurulu güce ulaşma yolunda hızla ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.
Enerji Projeleri
SOCAR Türkiye ve Siemens’ten Güçlü İş Birliği: Petkim’in Enerji Altyapısı Modernize Edildi

Siemens Türkiye ve SOCAR Türkiye, Petkim’in enerji altyapısının modernizasyonu için 2017 yılında bir iş birliğine adım atmış, 2021 yılında ise 5 yıllık bir anlaşma gerçekleştirmişti. Proje kapsamında, 2017’den bu yana toplam 18 fabrikanın modernizasyonu ve elektrik altyapısı tamamlandı.
Siemens Türkiye ve SOCAR Türkiye’nin ortaklaşa yürüttüğü proje, Petkim’in Aliağa’daki 15 ana tesisinde gerçekleştirilen enerji altyapısı değişimi ile başlayıp, toplamda 18 fabrikanın modernizasyonunu içeren bir süreçle tamamlandı. Bu süreçte, yaklaşık 150 Orta Gerilim (OG) panosu değişimi, alçak gerilim panoları ve SCADA sistemlerinin yenilenmesi gibi önemli adımlar atıldı. Siemens’in mühendislik ve dijitalleşme alanındaki global tecrübesi, projeye sağlanan güveni pekiştirdi.
Ayrıca, 2024 yılında Siemens Türkiye ve SOCAR Türkiye iş birliğiyle petrokimya sektöründe ilk kez hayata geçirilen Petkim Electrical Health Check projesi kapsamında, Petkim’in elektrik sistemleri detaylı şekilde analiz edilerek gelecekteki yatırım ihtiyaçları belirlendi. Bu kapsamda yapılan analizler, modernizasyon sürecine yön vererek altyapının daha güvenli ve verimli hale getirilmesini sağladı.
Dijitalleşme ve Sürdürülebilirlikte Öncü Adımlar
Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, projeye ilişkin olarak; “SOCAR Türkiye ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, Petkim’in enerji altyapısının modernize edilmesinin yanı sıra sürdürülebilirlik ve dijitalleşme yolunda bugüne kadar attığı önemli adımlara katkı sağladı. Dijital dönüşüm süreçleriyle birlikte, SOCAR Türkiye’nin üretim verimliliği daha da artarak çevresel etkiler azaltıldı” dedi. Siemens Türkiye Elektrifikasyon ve Otomasyon Birimi Ülke Yöneticisi Cengiz Bozbey ise şunları söyledi; “60 yıldır faaliyet gösteren tesislerde, doğal olarak zamanla modernizasyon ihtiyacı doğmaktadır. Özellikle enerji altyapısının yeni ihtiyaçları, günümüz koşullarına göre üretim kayıplarının ve çevresel risklerin bertaraf edilmesi gerekliliği bu iş birliğinin temelini oluşturdu. Dijitalleşmenin sektörü yeniden şekillendirdiği günümüzde, SCADA sistemlerimiz ve modern enerji çözümlerimizle, Petkim’de gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sayesinde verimlilik, iş sağlığı ve güvenliği standartlarının artırılmasının yanı sıra Siemens teknolojileriyle, SOCAR Türkiye’nin petrokimya üretim süreçlerinin daha akıllı ve güvenilir hale getirilmesine katkı sağladık” diye konuştu.
Birlikte Büyüyen ve Geleceği İnşa Eden Ortaklık
Proje sürecinde Siemens, SOCAR Türkiye’nin grup şirketlerinden Petkim’in enerji altyapısının her aşamasında katkı sağladı. Siemens, teknolojik çözümleriyle enerji kayıplarını minimize ederek güvenliği artırırken, tüm süreçlerde iş sağlığı ve güvenliği standartlarına özen gösterdi. Bu süreçte toplamda 500’ü aşkın personel sahada çalışarak projeye katkı sundu.
İş birliğine yönelik olarak bir açıklamada bulunan SOCAR Türkiye Rafineri ve Petrokimya İş Birimi Başkanı ve Petkim Genel Müdürü Kanan Mirzayev ise; “Türkiye’nin en büyük entegre endüstri grubu SOCAR Türkiye bünyesindeki grup şirketlerimizden Petkim ile Siemens sürdürülebilir bir iş birliğine imza attı. Türkiye’nin ilk ve tek entegre petrokimya şirketi olan Petkim ile yaklaşık 60 yıldır sanayinin vazgeçilmez hammadde tedarikçisi olmanın yanı sıra, çevre dostu üretim süreçlerimiz ve enerji verimliliği yatırımlarımızla da sürdürülebilir kalkınmayı destekliyoruz. Siemens ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, bu vizyonun en güzel örneklerinden biri oldu. Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme yolculuğunda birlikte attığımız adımlar, yalnızca iki şirket için değil, tüm sektör için örnek teşkil etmektedir.” diye konuştu.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber3 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi