Takip Edin

Sektörel Gündem

Bakan Dönmez: Avrupa’ya gaz sevkiyatı yapabiliriz

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “5 LNG terminalimizin bir kısmı özellikle yaz aylarında müsait. Talep ettiği takdirde Avrupa ülkelerine bu terminalleri kullanmak suretiyle kendilerine gaz sevkiyatı yapabiliriz” dedi.

Yayınlanma tarihi

-

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Al Jazeera’ye gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Bakan Fatih Dönmez, dünyada bir de enerji krizi yaşandığını kaydedip, “5 LNG terminalimizin bir kısmı özellikle yaz aylarında müsait. Talep ettiği takdirde Avrupa ülkelerine bu terminalleri kullanmak suretiyle kendilerine gaz sevkiyatı yapabiliriz” dedi.

Dönmez’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

– Türkiye’nin kurulu gücü 100 bin megavatı aştı. Bu alanda dünyanın 14 ülkesinden biri olduk. Bu kurulu gücümüzün yüzde 55’lik kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor.

– Biz 20 yıl önce sadece Rusya’dan doğal gaz alırken bunun yanına dost ve kardeş ülke Azerbaycan’dan yeni boru hatları inşa ettik. Komşumuz İran’dan boru hattı ile doğal gaz getiriyoruz. Bunun yanı sıra LNG terminallerinin sayısını ve kapasitelerini artırdık. Bugün 2’si karada 3 denizde 5 LNG terminalimize ulaştık. Bununla biz tedarik çeşitliliğini sağlamış olduk. Başta körfez ülkeleri olmak üzere Mısır, Cezayir, Nijerya’dan LNG alıyoruz. Zaman zaman ABD’den de alıyoruz. LNG terminallerinin kapasitesi ve sayısı bakımından baktığımızda Avrupa herhalde bizim kadar kapasitesi olan yok. Onlar son yıllarda LNG kapasitesini ve terminallerini artırdı.

İçinde bulunduğumuz şartlar şunu gösteriyor. Bugün krizi daha rahat yönetmemize bu yatırımlar sebep oldu.

– Bugün güneş paneli üretiminde dünyada 3’üncüyüz. Avrupa’da birinci sıradayız. Rüzgâr türbini üretiminde yerlilik oranınız yüzde 50’in üzerinde.

– Dünyada bir de enerji krizi yaşanıyor. Eğer taraflar kabul ederse enerji krizinin aşılması konusunda başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere yapıcı bir rol üstlenebiliriz.

– Doğalgaz ve petrolde kaynak ülkelere en yakın ülkelerden biriyiz. Diğer tarafta da talep var. Bu arz ve talebin birleşeceği en uygun nokta Türkiye. Nitekim bugüne kadar da birçok uluslararası boru hattı projesine hayata geçirmiş bir ülkeyiz. TANAP, TürkAkım bunlardan 2’si.

– Yaklaşık 15 ülkeden gaz getirebilen bir ülkeyiz. Bu alt yapı daha çok Türkiye’de tüketilen doğal gaza hizmet etmekle birlikle Avrupa’ya da hizmet götürecek kapasiteye sahip. 5 LNG terminalimizin bir kısmı özellikle yaz aylarında müsait. Talep ettiği takdirde Avrupalı ülkelerine bu terminalleri kullanmak suretiyle kendilerine gaz sevkiyatı yapabiliriz.

– Bizim Türkiye olarak gaz tüketimimiz 55-60 milyar metreküp. Avrupa’nın en fazla gaz tüketen 4 ülkesinden biriyiz. Fakat gerek boru hatları gerekse LNG terminalleriyle birlikte yılda 100 milyar metreküp gazı Türkiye ulusal sistemine getirme, bağlama imkanına sahibiz. Bu ne demek 40 milyar metreküp gazı biz arzu edildiği takdirde Avrupa’ya buradan sevk edebiliriz.

Gaz merkezini bir yıl içinde işletebilir hale getireceğiz
– Doğu ve güneydoğu Avrupa’da herhangi bir gaz ticaret merkezi yok. Bizim temasta olduğumuz bölge ülkeleri de bizim bu gaz merkezi projesini destekliyorlar. İnşallah gaz merkezini 1 yıl içinde işletebilir hale geleceğiz.

– (Karadeniz gazı) Bugün yüzde 90 seviyesinde projede bir ilerleme söz konusu. Ben de sık sık sahaya gidiyor ve çalışmaları da yerinde inceliyorum, yaklaşık 8-10 bin insan çalışıyor, yurt dışından gelen uzmanlar var, Türkiye’den orada mühendislerimiz, işçilerimiz çalışıyor, uluslararası bir proje baktığınızda. Ve böyle büyük bir projeye baktığınızda bu projeler 6-7 yıldan önce de bitirilemiyor, ama biz Türkiye olarak birçok diğer işte olduğu gibi hızlı bir şekilde ilerliyoruz, inşallah 2,5-3 yıl içerisinde de zaten bu gazı sisteme arz ediyoruz.

– (Gabar’daki keşif) Geçtiğimiz yıl da yine dünya tarihine baktığımızda karalardaki en büyük 10 keşif arasında 7’nci sırada yer alan bir keşfi gerçekleştirdik, 150 milyon varillik net üretilebilir keşfe imza attık. Yine o sahanın yakın coğrafyasında aramalarımıza, araştırmalarımıza devam ediyoruz. İnşallah, bu rakam yukarı yönlü revize edilecek. Böylece hem doğal gazda Karadeniz keşfiyle birlikte hem de petrolde dışa bağımlılığımızı azaltmış olacağız inşallah.

– Karadeniz’de önemli bir potansiyel var. Biz Karadeniz’i bu bölgenin Kuzey Denizi olarak adlandırıyoruz. Biliyorsunuz Kuzey Denizinde de yıllarca Avrupa aradı 100’ün üzerinde arama kuyusu açtı ancak keşif yakalayabildi ve önemli ölçüde de üretim gerçekleştirdiler. Yani Kuzey Denizindeki keşifler gerek İngiltere’nin gerek Hollanda’nın gerekse Norveç’in yapmış olduğu keşifler Avrupa ana haritasının neredeyse yüzde 30’luk ihtiyacını karşılayabilir hale gelmişti. Bir miktar üretimde azalma söz konusu, ama şu anda onlar da yeni sahaları tekrar aramaya, araştırmaya başladılar. Yani bu Karadeniz’de bir Kuzey Denizine benzer hikâyeyi hayata geçirebileceğimizi düşünüyoruz.

– (Sakarya Gaz Sahası) O sahalarda biz 2880 adet test yaptık. Türkiye Petrolleri 5 yıllık, 10 yıllık bir şirket değil, yurt dışında da özellikle de off shore alanında da iş ortaklıkları olan bir şirketimiz. Hazar’da başta SOCAR olmak üzere Azerbaycan’ın milli şirketi ve diğer birçok uluslararası petrol şirketiyle orada birlikte gaz, petrol, arayan, üreten bir şirket. Irak’ta operasyonları var, Rusya’da operasyonları var, Libya’da geçmişte operasyonları oldu. Türkiye Petrolleri 70-80 yıllık bir birikimin üzerine bunları inşa ediyor. Ve petrol endüstrisinde bu keşif nasıl açıklanıyor, testler nasıl yapılıyorsa onlarda o rakamlara ve o metodolojiye bağlı olarak bu açıklamaları yaptılar. Ama bununla da yetinmedik dediğim gibi uluslararası bir değerleme firması adını da vereyim DE-MAC, yani birçok Körfez ülkesinin de çalıştığı bir değerleme firmasıdır, 100 yıllık bir geçmişi vardır petrol jeolojisi üzerine. Ve bu değerleme firmaları biliyorsunuz bağımsızdır, değerleme firmasının ortaya koymuş olduğu rapor da zaten bizim bu çalışmalarımızı teyit etti. Tamamen bizdeki muhalefetin milletin kafasını karıştırmak için ortaya attığı, ispat edemediği, edemeyeceği bir bilgiden ibaret.

Yenilenebilir enerjinin kurulu güç içindeki payı yüzde 54’ler seviyesinde

– Şu anda sahada yoğun bir çalışma var. Bizim hedefimiz mart sonunda en geç nisan başında bu gazı vatandaşımızla buluşturmak. İnsanımız uzun bir süre hasretle bekledi. İnşallah bir aksilik çıkmadığı takdirde birkaç ay içinde o gazı insanımızla buluşturacağız.

– Yenilenebilir kaynaklarına biraz daha ağırlık vereceğiz. Bugün itibariyle yenilenebilir enerjinin kurulu güç içindeki payı yüzde 54’ler seviyesinde. 2035’teki hedefimiz bunu yüzde 75’ler seviyesine çıkartmak.

– Yenilenebilir enerji kaynaklarını sisteme daha fazla ekleyebilmek için depolama yatırımlarına ağırlık vermek niyetindeyiz.

– Şu anda Akkuyu’da 4 nükleer reaktör inşaatı devam ediyor. Bu yıl içinde birinci reaktörü devreye alacağız. Sonra birer yıl arayla diğer üniteleri de koyacağız ve o 4 reaktör 4 ünite devreye girdiğinde ülkede tüketilen enerjinin yaklaşık yüzde 10’nu sadece bir santralden karşılayabilir hale geleceğiz.

– Son günlerde çok sıkça gündeme gelen SMR diye adlandırılan küçük ve orta ölçekli nükleer reaktörlerin sisteme dahil edilmesi gündeme gelecek. Bunlar daha çok 50-100 megavatlardan 500 megavatlara kadar daha küçük ve orta ölçekli reaktörler. Bunlarla neyi sağlamış olacağız? Yenilenebilir enerji kaynaklarındaki kesintili kaynağı biz nükleer ve doğal gazdan yine temin etmeye çalışacağız.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

SAHİMDER İş- Mak Fest 2025 Sakarya’da Kapılarını Açtı

Yayınlanma tarihi

-

15 – 18 mayıs tarihleri arasında kapıları açık olacak olan SAHİMDER İş- Mak Fest 2025, Serdivan AVM karşında eşsiz bir törenle başladı. Sektörün önde gelen markalarını bir araya getirdi.

Sakarya Hafriyatçılar ve İs Makinaları Derneği (SAHİMDER) öncülüğünde hayata geçirilen İş – Mak Fest 2025, sektörde önemli bir adım atarak ağır iş makineleri dünyasını Sakarya’da bir araya getirdi. Sanayi ve teknoloji alanında dikkat çeken etkinlik, büyük bir katlımla başladı. Açılışta, Serdivan ve Erenler Belediye başkanları ile sivil toplum temsilcileri hazır bulundu. Katılımcılar, festivalin şehir ve ülke ekonomisi açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Vinçlerden ekskavatörlere, kaldırma sistemlerinden inovatif platform çözümlerine kadar birçok ürünün sergilendiği alanda ziyaretçiler, sektörel gelişmeleri yakından takip etme fırsatı yakaladı.

Açılış Hep Birlikte Yapıldı

Etkinliğin açılış kurdelesi; Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, 15 Temmuz Milli irade Derneği Genel Başkan Vekili Yunus Özçelik, SAHİMDER Başkanı Can Akova, SAHİMDER yöneticileri ve katılımcı firma temsilcileri tarafınca birlikte kesildi. İş makineleri dünyasının kalbi bu hafta Sakarya’da atıyor. Ekskavatörlerden vinç sistemlerine, platform çözümlerinden kaldırma ve taşıma ekipmanlarına kadar çok sayıda ürün, etkinlik alanında ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Katılımcılar, firmaların sahada sergilediği ürünleri yakından inceleme ve avantajlı tanıtım kampanyalarından faydalanma şansı yakalıyor.

SAHİMDER Başkanı Can Akova “Hedefimiz, Bu Organizasyonu Geleneksel Hale Getirmek ve Her Yıl Daha Da Büyütmek. ” Açılışta konuşan SAHİMDER Başkanı Can Akova, “Bu yıl Sakarya’da sektörel anlamda önemli bir adım attık. Türkiye’nin dört bir yanından iş makinaları temsilcilerini bir araya getirdik. Hedefimiz, bu organizasyonu geleneksel hale getirmek ve her yıl daha da büyütmek.

Destek veren tüm kurumlara ve firmalara teşekkür ediyorum” dedi.

İş-Mak Fest 2025, 15-18 Mayıs tarihleri arasında her gün 10.00-19.00 saatlerinde ziyarete açık olacak.

 

Devamını oku

Sektörel Gündem

Manliftlerde Lityum Akü Dönemi: Avantajlar ve Dezavantajlar

Yayınlanma tarihi

-

Günümüzde inşaat, bakım ve lojistik sektörlerinde yaygın olarak kullanılan personel yükseltici platformlar (makaslı platformlar, eklemli platformlar, dikey platformlar vb.), teknolojik gelişmelerle birlikte daha verimli ve sürdürülebilir hale geliyor. Bu dönüşümün en önemli parçalarından biri ise lityum iyon (Li-ion) akü teknolojisi.

Geleneksel kurşun-asit akülere kıyasla daha uzun ömürlü, hızlı şarj olabilen ve bakım gerektirmeyen lityum aküler, birçok platform üreticisi tarafından tercih edilmeye başlandı. Sektörde bu teknolojiyi benimseyen firmalar arasında Trojan Battery ve Anko Enerji gibi önemli üreticiler yer alıyor. Özellikle Anko Enerji, manlift sistemleri için lityum akü dönüşüm ve enerji çözümleri sunarak işletmelere verimlilik ve maliyet avantajı sağlıyor.
Ancak lityum akülerin avantajları kadar, dikkate alınması gereken bazı dezavantajları da bulunuyor. İşte personel yükseltici platformlarda lityum akü kullanımının öne çıkan artıları ve eksileri:

Lityum Akülerin Avantajları
1. Daha Uzun Ömür
Lityum aküler, kurşun-asit akülere kıyasla 3 ila 5 kat daha uzun ömürlüdür. Ortalama 2.000 ila 5.000 şarj döngüsü sunarak, işletmeler için daha az değiştirme maliyeti anlamına gelir.

2. Daha Hızlı Şarj Süreleri
Lityum aküler, geleneksel akülere kıyasla çok daha kısa sürede şarj olur. Bu özellik, platformların daha kısa sürede kullanıma hazır hale gelmesini sağlayarak iş verimliliğini artırır.

3. Kısa Süreli Şarj İmkanı
Kurşun-asit aküler, tam şarj olmadan kullanıldığında ömürlerini kısaltabilir. Ancak lityum aküler bu sorunu yaşamaz. Örneğin, 1 saatlik öğle molasında bile şarj edilebilir ve kullanım ömrüne zarar vermeden çalışmaya devam edebilir.

4. Daha Hafif ve Kompakt Yapı
Lityum aküler, aynı kapasitedeki kurşun-asit akülere göre daha hafiftir. Bu da personel yükseltici platformların taşınmasını ve manevra kabiliyetini artırır.

5. Bakım Gerektirmeyen Kullanım
Lityum aküler, su ekleme veya düzenli bakım gerektirmez. Bu özellik, bakım maliyetlerini ve iş gücü ihtiyacını azaltarak işletmelere büyük avantaj sağlar.

6. Çevre Dostu Teknoloji
Kurşun içermeyen yapıları sayesinde çevreye daha az zarar verir ve geri dönüştürülebilir malzemeler içerir. Bu da işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar.

Lityum Akülerin Dezavantajları
1. Yüksek Maliyet
Lityum akülerin başlangıç maliyeti, kurşun-asit akülere göre daha yüksektir. Ancak uzun vadede daha uzun ömür, düşük bakım gereksinimi ve enerji tasarrufu sayesinde bu maliyet dengelenebilir.

2. Soğuk Havalarda Performans Kaybı
Düşük sıcaklıklarda, lityum akülerin şarj alma süresi uzayabilir ve performans kaybı yaşanabilir. Soğuk hava koşullarında verimliliği koruyabilmek için özel ısıtma sistemleri gerekebilir.

3. Yangın Riski
Lityum iyon aküler, delinme veya aşırı ısınma durumunda yangın riski taşıyabilir. Ancak günümüzde gelişmiş güvenlik sistemleri sayesinde bu risk büyük ölçüde minimize edilmiştir.

Lityum Akülerle Geleceğe Yatırım
Sektörde lityum akü kullanımı giderek yaygınlaşırken, daha uzun ömür, yüksek verimlilik ve çevre dostu yapısıyla işletmeler için cazip bir alternatif haline gelmiştir. Ancak yüksek yatırım maliyeti ve soğuk hava koşullarındaki performans düşüşü gibi dezavantajları göz önünde bulundurulmalıdır.

Lityum akü teknolojisi, uzun vadede hem maliyet hem de operasyonel verimlilik açısından önemli kazançlar sunarak personel yükseltici platformlarda yeni bir dönem başlatıyor.
Lityum akülerle donatılmış platform üreticilerinin sunduğu çözümler ve toplam sahip olma maliyetleri değerlendirilerek doğru yatırım kararları alınabilir.

Devamını oku

Sektörel Gündem

Sanatın Gücü, Çocukların Hayal Gücü: İstanbul Vinç Resim Yarışması

Yayınlanma tarihi

-

İstanbul Vinç, yalnızca sektörel çözümler sunmakla kalmayıp topluma değer katan projelere imza atıyor. Bu yıl ilk kez düzenlenen çocuk resim yarışması, genç yeteneklerin hayal gücüne dokunarak sanata olan ilgilerini artırmayı ve özgün bakış açılarını desteklemeyi hedefledi. Yarışmanın teması “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” olarak belirlendi.

Yarışmaya Katılım ve Çalışmalar
Türkiye genelindeki tüm İstanbul Vinç şubelerinden katılım sağlanan yarışmada, çalışanların çocukları kendi gözlerinden İstanbul Vinç’i resmetti. Katılımcılar arasında, gökyüzüne yükselen makineler ve güvenli çalışma ortamlarını yansıtan çeşitli eserler dikkat çekti. Her bir çalışma, şirketin birlikteliğini pekiştirirken çocukların hayal gücünü ortaya koydu.

Jüri Değerlendirmesi ve Kazananlar
Jüri üyeleri, eserleri yaratıcılık, teknik uygulama ve temaya uygunluk kriterlerine göre titizlikle değerlendirdi. Kazananlar şu şekilde belirlendi:
Eyüp Kaan Deveci: İstanbul Vinçi rengarenk hayal dünyasında başarılı bir şekilde konumlandırdı.
Ebrar Duru Kaya: “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” temasını yansıtan çalışması büyük beğeni topladı.
Ebubekir Gümüş: İstanbul’un detaylarına öncelik veren çalışması ile fark yarattı.

İstanbul Vinç Pazarlama Müdürü Işıl Bilgin, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede, yarışmanın hem çocuklarımızın sanat yeteneklerini ortaya çıkarmada hem de şirket içindeki birlikteliği güçlendirmede önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bilgin, “Bu yarışma, geleceğimizin sanatçılarına ve liderlerine ilham veren, sosyal sorumluluk bilincimizi pekiştiren anlamlı bir adım. Çocuklarımızın hayal gücünü desteklemek, İstanbul Vinç ailesi olarak en büyük gurur kaynağımız” ifadelerini kullandı.

Sosyal Sorumluluk ve Gelecek Vizyonu

Yarışma, İstanbul Vinç ailesinin bir parçası olan çalışanların ve ailelerinin katılımıyla, şirket içindeki birlikteliği ve sosyal sorumluluğu pekiştirdi. Her katılımcının emeğine verilen değeri göstermek amacıyla tüm çocuklara D&R hediye kartları takdim edildi. Şirket, bu etkinliği önümüzdeki yıllarda geleneksel bir hale getirerek, sanatı, yaratıcılığı ve çocukların gelişimini desteklemeye devam etmeyi planlıyor.

Sanat, hayal gücüyle yükseklere ulaşır. İstanbul Vinç, sadece makinelerini değil, çocukların hayallerini de geleceğe taşıma misyonunu gururla sürdürüyor.

Devamını oku

Trend olan