Takip Edin

Sektörel Gündem

Türkiye’de üretilen animasyonlar dünyayla rekabet ediyor

Sinema ve dizi sektöründe, Türkiye’nin elde ettiği ulusal ve uluslararası başarının yanında, vizyona giren birçok animasyon film gişe rekorları kırdı.

Yayınlanma tarihi

-

Kültür ve Turizm Bakanlığının verdiği destekle ilerleyen yapımcılar, özellikle animasyon filmlerde, dünyada gelişen teknolojiyi takip ederek, başarılı filmlere imza atıyor.

“İstanbul Muhafızları”nın da aralarında yer aldığı birçok filme imza atan Cordoba Animasyon’un kurucularından yapımcı Muhammed Ammar Gündüz ile kurucu ortaklarından yönetmen Musab Gündüz, AA muhabirine sektördeki çalışmalarını anlattı.

Ammar Gündüz, Cordoba Animasyon’u 2008’de kurduklarını, TRT Çocuk kanalının kurulma sürecinde verilen destekle başladıkları animasyon alanındaki çalışmalarını halen sürdürdüklerini söyledi.

“Ebeveynlerin rahatlıkla çocuklarına seyrettirebilecekleri içerikler hazırlamak zorundasınız”

Farklı formatlarda projeler hazırladıklarını dile getiren Ammar Gündüz, “TRT çok ciddi bir girişimde bulundu ve bir çocuk kanalı kurdu. Biz de 2008 yılında ‘Nane ile Limon’ ve ‘Cille’ isimli iki çizgi diziyle başladık. Farklı tarzda iki projeydi. Yaklaşık dört yıl bunların üretimleri sürdü ve daha sonra yayın süreci başladı. Şimdiye kadar 8 çizgi dizi yaptık. Nane Limon, Cille, Gizemler Diyarına Yolculuk, İstanbul Muhafızları, Hızlı Ayaklar ve AFAD R adlı bir özel içerik gerçekleştirdik. Şimdi de Akıncı’yı hazırlıyoruz.” dedi.

Ammar Gündüz, ilk yıllarda senaryo aşamasında zorlandıklarını aktararak, “Normal bir prodüksiyon yapmakla çizgi film yapmak, çizgi yapımı, prodüksiyonu gerçekleştirmek çok farklı işler. Çünkü burada dikkat etmeniz gereken pedagojik kurallar var. Ebeveynlerin rahatlıkla çocuklarına seyrettirebilecekleri içerikler hazırlamak zorundasınız.” ifadelerini kullandı.

TRT Çocuk ve Minika Çocuk televizyon kanallarının, pedagojik bakımdan yapımları ele alan bir ekibinin bulunduğunu vurgulayan Ammar Gündüz, yapımcıların da senaryo aşamasında hassasiyet gösterdiğinin altını çizdi.

“Pedagojik değerlere ve aile değerlerine çok önem verdik”

Yapımcı Ammar Gündüz, zamanla animasyon film senaristlerinin yetiştiğini ve bu boşluğun doldurulduğunu kaydederek, şunları söyledi:

“Türkiye’de yaşanılan en büyük sıkıntı, içeriğin ve animasyon sanatçı ekibinin oluşturulmasıydı. Yavaş yavaş o problemleri aştık ama ilk başladığımızda çok büyük problemdi bunlar bizim için. Ben iki çocuk babasıyım. Kendi çocuğuma seyrettirebileceğim içerikleri üretmem gerekiyor. Bu nedenle pedagojik değerlere ve aile değerlerine çok önem verdik. Mesela İstanbul Muhafızları’nda, Nane Limon’da, Cille’de pedagojik değerler bizim için çok önemliydi. Özellikle ebeveynlerin dertleri çok önemliydi. Bu anlamda çok özel çalışmalar yapmaya çalıştık ve yaptığımıza da inanıyoruz.”

TRT Çocuk ve Minika Çocuk çizgi film kanallarının sektörün gelişimine büyük katkıda bulunduğunu dile getiren Ammar Gündüz, “Yıllardır mesela Hollanda’dan, Almanya’dan televizyon kanalları, çocuk kanalları gelir. Onların inanamadığı en önemli şey; bizim bu kadar kısa sürede bu kadar fazla animasyon üretiyor olmamız. Biz 15 yıl boyunca 6-7 bin dakikaya yakın animasyon üretmişiz. Bu da yılda 5-6 sinema filmine eşdeğer bir dakikadır. Bunu dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız.” değerlendirmesinde bulundu.

“Sıfırdan yapılan bir çizgi filmi 15-20 ayda bitirebiliyoruz”

Ammar Gündüz, animasyon filmlerin hızlı üretiminin Türkiye’deki stüdyoları cazip hale getirdiğini belirterek, “Modelleri hazır olan yaklaşık 52 bölümlük bir çizgi diziyi 2-2,5 yıl içerisinde, bir sinema filmini de 9-10 ayda bitirebiliyoruz. Sıfırdan yapılan bir çizgi filmi de 15-20 ay civarında bitirebiliyoruz ki yurt dışında bu rakamlar 4-5 yıldır.” diye konuştu.

Animasyon filmlerin gördüğü ilgiye işaret eden Ammar Gündüz, şöyle devam etti:

“Televizyonda dizi formatları daha çok ilgi çekiyor. Animasyon filmlerin önce sinemalarda yayınlanması çok önemli bizim için. Bu anlamdaki en büyük handikapımız, animasyon üretiminin uzun süreçli bir yapıya sahip olması. Normal bir prodüksiyon filmde, yaklaşık 4-5 ayda bir filmi çıkartabiliyorken, sıfırdan hazırladığımız animasyon filmde 15-20 ayı bulabiliyor bu süre. Hemen hemen 20 aya böldüğünüz maliyeti ve emeği, sinemalara girdiğinizde 2 ayda geri almaya çalışıyorsunuz.”

Ammar Gündüz, sinema gösteriminin, gelirin hemen alınması, iyi bir izlenme oranı olursa sonraki filmlere kaynak sağlaması gibi pek çok avantajı olduğuna dikkati çekerek, “Animasyonda gişeler normal prodüksiyonlara göre biraz daha düşük olduğu için bazen hayal kırıklığı yaşatabiliyor ama bu bizim yaptığımız tamamen idealist bir iş. Çocuklarımızın sinemaya gittikleri zaman bir şeyler öğrenebileceği, kötü etkilenmeyeceği projeler gerçekleştirmek istediğimiz için sinemayı kesinlikle bir tarafa atamıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ammar Gündüz, Türkiye’de üretilen animasyonların kısa sürede dünyada ilk dörde veya beşe girebilecek kaliteye ulaşacağını sözlerine ekledi.

“En çok izlenen animasyon kanalları, yerli kanallar olmaya başladı”

Çizgi film yapımcısı ve belgesel yönetmeni Musab Gündüz ise son yıllarda belgesel, sinema ve çizgi animasyon gibi pek çok yapım hazırladıklarını söyledi.

Türkiye’de yerli çocuk kanallarının yaygınlaşmaya başladığı 2008’den bugüne animasyon sektöründe yaşanan gelişmelere vurgu yapan Musab Gündüz, “Türkiye’de en çok izlenen; animasyon kanalları, yerli kanallar olmaya başladı. Türkiye’de bu anlamda ciddi yatırım yapıldı. Nitelik olarak büyük olmasa da nicelik olarak büyük bir yatırım yapıldı. Sunulan bu fırsat sayesinde Türkiye’de 2008’den günümüze kadar en çok izlenen, çizgi film kanalları veya çocuk içerikli kanallar, yerli kanallar olmaya başladı. Tabii dijital platformların da geçtiğimiz 5-6 yılda hayatımıza girmesiyle yeni bir alan oluştu. Dijital platformlar şu anda Türkiye’deki animasyon içerikleriyle ilgili büyük bir destek sağlamasa da önümüzdeki süreçte bu desteğin sağlanacağını düşünüyoruz.” dedi.

Musab Gündüz, 2000’li yılların başından itibaren dünyada ilgi gören Türk dizileri gibi, çizgi dizilerin de yakın zamanda dijital platformlardaki animasyonlar içinde önemli bir yer edineceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Henüz Türk çizgi dizi eserlerinin sadece dijital platformlara özel olarak üretilmesi söz konusu değil. Önümüzdeki süreçte bunun da yavaş yavaş başlayacağını biliyoruz. Bu vakte kadar da dijital platformların animasyon sektörüne, küresel anlamda çok büyük katkıları olduğunu gördük. Uzun sürelerde büyük bütçelerle üretilen işlere dijital platformlar çok ciddi destek veriyor. Birçok dijital platformda da çok özel serilerin yapıldığını görüyoruz. Bu özel serilere, güzel yapım zamanları da tanınıyor. Dolayısıyla dijital platformlar, dünyada animasyon sektörünü geliştirmekte. Önümüzdeki süreçte Türkiye’de de bu katkıyı sağlayacaklarını düşünüyoruz.”

Türkiye’de animasyon yapımları için ayrılan bütçelerin dünyaya kıyasla düşük kaldığını aktaran Musab Gündüz, şirketlerin kar-zarar planlaması yapmaları nedeniyle projelere verilen sürelerin de kısa tutulduğunu dile getirdi.

Musab Gündüz, animasyon ve oyun sektörünün rekabet etmesinin de zorlukları beraberinde getirdiğini söyleyerek, “Oyun sektörü ve animasyon sektörü temelde aynı üretici ve sanatçıları kullanıyor. Oyun sektörü tabii kendini daha çok ispat etmiş ve daha güçlenmiş vaziyette. Dolayısıyla birçok arkadaşımız oyun sektörüne kayıyor. Bu da animasyon sektörünün daha düşük bütçelerde kalmasından kaynaklanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye’de üretilen animasyonlar dünyayla rekabet edebiliyor”

İki ve üç boyutlu işlerde, dünya çapında kullanılan teknik, yazılım ve donanımların hemen hemen aynısını kullandıklarını vurgulayan Musab Gündüz, “Türkiye’de üretilen animasyonlar dünyayla rekabet edebilecek halde, ki bunu da Türk izleyicisinin Türkiye’de üretilen animasyonlara rağbetinden de anlayabiliyoruz.” dedi.

Musab Gündüz, Metaverse, Nitelikli Fikri Tapu (NFT) ve sanal para gibi yeni alanlarda yaptıkları çalışmalara da değinerek, şunları kaydetti:

“Bizim de kendi içimizde yapmaya başladığımız çalışmalarımız var. Mesela eski çizgi dizilerimizden Cille’nin yaşadığı ortamları metaverse’e taşıyıp, NFT’lerini hatta belki de bir ekonomisini oluşturmaya çalışıyoruz. Orada kullanılacak ekonomik bir para birimi de oluşturmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla o evrenin içerisinde kullanabilecek bir para birimine ve gençlerin sanal gerçeklikle bir arada bulunabilecekleri, yaşayabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz. Bunun çalışmalarına bir yıl önce başlamıştık. Hala önümüzde bir süreç var. O sürecin içerisinde bunu tamamlayıp Cille’yi izleyen arkadaşlara sunmayı düşünüyoruz.”

Yeni dijital teknolojiler kullanılırken dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Musab Gündüz, “Önümüzdeki süreç içerisinde NFT pazarlarının birçoğunun sorun yaşayacağını, bir kısmının bu sorunları atlatarak yerini güçlendirerek devam edeceğini ve daha tam emin olmadan bu pazarlara giren alıcıların dikkat etmesi gerektiğini söyleyebilirim.” dedi.

Neher Animasyon tarafından hazırlanan “Akıncı” animasyon çizgi dizisi, 21 Ocak’ta ATV ve Minika ekranlarında izleyiciyle buluşacak

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

İnci Holding ve GS Yuasa, TAYSAD Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısına Ev Sahipliği Yaptı

Yayınlanma tarihi

-

İnci Holding ve Japon akü devi GS Yuasa’nın iştiraki İnci GS Yuasa, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) her çeyrek dönemde düzenlediği Odak Üye Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Otomotiv yan sanayinin önde gelen 24 temsilcisinin katılımıyla gerçekleşen bu toplantıda, sektördeki küresel gelişmeler, mevcut durum ve gelecekteki fırsatlar ele alındı. 

Türkiye otomotiv tedarik sanayinin tek ve en yetkin temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), her çeyrek dönemde bir üyesinin ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısı’nı bu kez İnci GS Yuasa’nın Manisa’daki modern üretim tesisinde düzenledi. Toplantıya, otomotiv yan sanayinin önemli 24 temsilcisi katıldı. TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yakup Birinci, TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Elbirlik ile İnci GS Yuasa İcra Direktörü Kadir Kaymakçı‘nın yer aldığı toplantıda, derneğin faaliyetleri, sektördeki rolü, küresel bağlantıları ve üyelerine sunduğu faydalar detaylıca aktarıldı.

“BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜ ADIMLAR ATMAYA KARARLIYIZ”

Gerçekleşen toplantıyla ilgili olarak TAYSAD Başkan Yardımcısı Yakup Birinci, “Toplantımızda, küresel ve ulusal üretim verilerini değerlendirerek sektörümüzün dünya sıralamasındaki yerini ele aldık. Üyelerimizin beklentilerini dinleyerek sinerji oluşturduk ve TAYSAD’ın yakın dönem faaliyetlerini gözden geçirdik. Birlikte daha güçlü bir gelecek için adımlar atmaya kararlıyız” açıklamasını yaptı.

İnci GS Yuasa’nın 40 yıllık birikimini ve sektöre sunduğu çözümleri katılımcılarla paylaşan İcra Direktörü Kadir Kaymakçı, “Sektörümüzün gücünü ve potansiyelini bir araya getiren TAYSAD’ın kıymetli etkinliğine ev sahipliği yaptığımız için mutluluk duyduk. İnci GS Yuasa olarak enerji depolama sektöründe 40 yıldır yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştiriyoruz. Bugün, Manisa’daki üretim tesislerimizde en son teknolojiyi kullanarak ürettiğimiz akülerimiz, dünya genelinde 80’den fazla ülkeye ihraç ediliyor. Bu başarı, iş ortaklarımızın ve çalışanlarımızın katkılarıyla mümkün oldu” dedi.

Şirketin üretim süreçlerinde sürdürülebilirliği ve verimliliği merkeze koyduklarını belirten Kaymakçı şöyle konuştu: “Bu çerçevede geliştirdiğimiz projeler ve teknoloji yatırımlarımızla sadece bugünün değil yarının da enerji ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz. TAYSAD üyeleriyle bir araya gelerek sektörümüzün geleceğine yönelik fikir alışverişinde bulunmak ve sinerji oluşturmak bizim için çok değerli. Önümüzdeki dönemlerde de iş birliklerimizi güçlendirmeye ve Türkiye’nin otomotiv sanayinde dünyada lider bir konuma gelmesine katkı sağlamaya kararlıyız.”

Toplantının ardından katılımcılar, İnci GS Yuasa’nın Manisa’daki üretim tesislerini gezerek akü üretim hatlarını yerinde inceleme fırsatı buldu. En son teknolojiyle donatılan üretim hatları ve şirketin Ar-Ge faaliyetleri hakkında detaylı bilginin paylaşıldığı fabrika turunun ardından, üyeler arasında bilgi paylaşımını artırmak amacıyla bir soru-cevap oturumu düzenlendi.

DAHA GÜÇLÜ BİR SİNERJİ VE İŞ BİRLİĞİ İÇİN HER ÇEYREK TOPLANTI

TAYSAD üyeleri, her çeyrek dönemde bir araya gelerek sektörün küresel gelişmelerini ve mevcut gündemi değerlendiriyor. İnci GS Yuasa’nın ev sahipliğinde gerçekleşen Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısı ile üyeler arasında iş birliğinin güçlendirilmesi ve sektörde ortak bir bakış açısı oluşturulması hedefleniyor.

Devamını oku

Haber

YASED: Ağustos’ta Türkiye’ye 497 Milyon Dolar Değerinde Yatırım Geldi

Yayınlanma tarihi

-

Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 11 Ekim 2024’te paylaştığı Ödemeler Dengesi İstatistiklerinden derleyerek hazırladığı “Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bültenine” göre, 2024 yılının Ağustos ayında, Türkiye’ye 497 milyon dolarlık Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişi gerçekleşti.

11 Ekim 2024’te paylaşılan güncel resmi verilere göre, 2024 yılının Ağustos ayında, Türkiye’ye, 497 milyon dolar değerinde UDY girişi gerçekleşti.

Güncel bu istatistikle beraber, yılın ilk sekiz ayında Türkiye’ye gelen toplam UDY miktarı, 6,41 milyar dolar olarak kaydedildi. Yılın ilk sekiz ayında 2023’ün aynı dönemine kıyasla yüzde 2’lik bir düşüş kaydedilirken 2002 yılından itibaren Türkiye’ye gelen UDY girişlerinin toplam değeri ise 270 milyar dolara yaklaştı.

Ağustos ayında gerçekleşen toplam UDY girişi 497 milyon dolar olarak hesaplanırken bu yatırımların 283 milyon doları yatırım sermayesi şeklindeydi. Ağustos ayındaki toplam UDY’nin 201 milyon doları yabancı uyruklulara gayrimenkul satışı ve 35 milyon doları ise borçlanma araçları yoluyla kaydedildi. Aynı ay içerisinde yatırım tasfiyelerinin 22 milyon dolar değerinde aşağı yöndeki etkisiyle, Ağustos ayındaki toplam UDY girişi 497 milyon dolar oldu.

En fazla yatırım toptan ve perakende ticaret ile gıda imalatında gerçekleşti

2024 yılının Ağustos ayı içerisinde gerçekleşen 283 milyon dolar değerindeki yatırım sermayesi girişlerinde, 46 milyon dolarlık yatırım girişi ile toptan ve perakende ticaret, yüzde 16’lık bir pay aldı. Gıda, içecek ve tütün ürünleri imalatı, geçmiş kümülatif performansının üzerinde bir performans ile aynı dönem içerisinde gerçekleşen yatırım sermayesi girişlerinin yüzde 16’sını çekti. En fazla yatırımın gerçekleştiği diğer sektörler yüzde 11’lik payı ile kimyasalların, kimyasal ürünlerin ve temel eczacılık ürünleri ile malzemelerinin imalatı ve yüzde 9’luk payı ile Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) oldu.

Ağustos ayında en fazla uluslararası yatırım Almanya, İsviçre ve Hollanda’dan geldi

2002-2023 dönemi toplamında yüzde 59’luk pay sahibi olan Avrupa Birliği (AB-27) ülkeleri 2024’ün sekizinci ayında yüzde 54’lük bir pay aldı. Aynı ay içerisinde AB üyesi olmayan diğer Avrupa ülkeleri yüzde 16’lık paylarıyla Türkiye’ye en çok yatırım yapan ikinci bölge oldu. Ağustos 2024 özelinde, Almanya yüzde 22 ile en büyük paya sahip olurken, onu yüzde 11 ile İsviçre, yüzde 10 ile Hollanda, yüzde 9 ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD), yüzde 9 ile Fransa, yüzde 8 ile Lüksemburg ve yüzde 7 ile Tayvan takip etti.

Yılın ilk sekiz ayının toplamı değerlendirildiğinde ise Türkiye’ye en çok yatırım yapan üç ülke; yüzde 20’lik payı ile Hollanda, yüzde 15’lik payı ile Almanya ve yüzde 13’lük payı ile ABD olarak sıralandı.

Devamını oku

Haber

KADIN ETKİ RAPORU LOJİSTİK SEKTÖRÜNE IŞIK TUTACAK

Yayınlanma tarihi

-

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, lojistik sektöründe kadın istihdamının etkilerini ortaya koyacak “Kadın Etki Raporu” çalışmalarında verimli sonuçlar elde etmek için “Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket”i lojistik sektörüne sunuyor.

UTİKAD üyesi firmaların kadın çalışanlarından ve yöneticilerinden oluşan UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu (KLOG), kurulduğu 2021 yılından bu yana aktif olarak çalışmalarına devam ediyor. Başta Mentor – Mentee Projesi olmak üzere sektöre farklı bakış açıları kazandırmayı hedefleyen faaliyetleriyle ön plana çıkan UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu” ile bu sene lojistik sektöründeki kadın çalışanların etkisini ortaya koymaya hazırlanıyor.

“KARAR VERME SÜREÇLERİNDE KADINLARIN POZİTİF DEĞERLERİNİ ORTAYA KOYABİLECEKLERİ ŞİRKET YAPILARININ SAYISINI ARTIRMAYI AMAÇLIYORUZ”

UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “2021 yılında Ayşem Ulusoy’un başkanlığında kurulan Kadın Lojistikçiler Odak Grubu’nun 2024 projeleri arasında en çok önemsediklerimizden biri “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu”. Çünkü “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu”ndaki analizlerle lojistik sektöründeki kadın çalışanların önündeki bariyerleri azaltmak, kadınların ulusal ve uluslararası teşvik ve desteklerden yararlanmalarını sağlamak ve yönetim kademesinde kadın istihdamını artırarak karar verme süreçlerinde kadınların pozitif değerlerini ortaya koyabilecekleri şirket yapılarının sayısını artırmayı amaçlıyoruz.” dedi.

“KADIN ÇALIŞANLAR İÇİN HER KADEMEDE ÇALIŞMA ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMELİ”

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nün Ağustos ayında yayınladığı “Çalışma Hayatı İstatistikleri Aylık E-Bülteni”ne göre ülkemizde 32.522.000 kişi istihdam ediliyor. Erkeklerde işgücüne katılım oranı yüzde 72,4 iken kadınlarda bu oran yüzde 36,7 olarak karşımıza çıkıyor. İstihdam oranlarında da erkeklerin kadınlara yaklaşık 2 katı oranla önde olduklarını görüyoruz. Erkeklerde istihdam oranı yüzde 66,9; kadınlarda istihdam oranı yüzde 32,1. Söz konusu bültendeki bir başka veride zorunlu sigortalı olanlarda erkeklerin oranı yüzde 66, kadınların oranı ise yüzde 34 olarak belirtiliyor. Bu istatistikler her ne kadar genel iş ortamını yansıtsa da lojistik sektörünün de erkek egemen bir sektör olduğunu varsaydığımızda, lojistik sektöründe de benzer bir sonuçla karşılaşacağımızı belirten UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “Kadın çalışanlar lojistik sektöründe beyaz yakalı pozisyonlarda yer alma imkanı bulabiliyorlar. Ancak belli bir kademeden sonra cam tavan dediğimiz sınırlarda kalıyorlar, kadınların yönetim kademesinde ve şirketlerin C-Level pozisyonlarında, karar verici mercilerdeki sayılarını artırmak istememiz kadar, lojistik sektöründe sahada çalışmak isteyen özellikle liman sahalarında görev almak isteyen birçok kadın çalışan da var. Dolayısıyla kadın çalışanlar için her kademede çalışma şartlarının iyileştirilmesi, eşitlikçi ve gelişime açık bir sektör ortamı oluşturmak da oldukça önemli.” diye konuştu.

“KADIN ÇALIŞAN ETKİSİ HAKKINDA ANKET”

UTİKAD, Lojistik Sektörü Kadın Etki Raporu çalışmaları kapsamında İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ebru Demirci’den destek alıyor. Prof. Dr. Ebru Demirci tarafından hazırlanan “Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket” Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’nda lojistik işletmelerinde görev yapan çalışanların profilleri ile görev yaptıkları işletmelerin performansları arasındaki ilişkiyi incelemek üzere tasarlandı.

UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “KLOG olarak 150’nin üzerinde grup üyemizle birlikte sektördeki kadın gücünü, sektöre getirdiği farklılıkları paylaşmaya ve yeni nesil lojistisyenlere bu bilinci yerleştirmeye çalışıyoruz. 2022 yılında hayata geçirdiğimiz Mentor-Mentee Projesi ile grup üyemiz olan üst düzey mevkilerde görev yapan 15 kadın yönetici, 15 kız öğrenci ile eşleşerek staj dönemleri boyunca birebir çalışma imkanı bulmuştu. Bu dönemde de bu projemizin ikincisini gerçekleştireceğiz. KLOG olarak Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu sonrasında en heyecan duyduğumuz projelerimizden biri olan Mentor-Mentee Projesi ile de sektöre yeni adım atacak kadın çalışanları destekliyoruz.” dedi.

Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’nun Prof. Dr. Ebru Demirci’nin katkılarıyla hazırlanmasının ardından kamuoyu ile paylaşılacağını belirten Aslı Malay Tuncer, “Raporun sağlıklı ve verimli sonuçlar ortaya koyabilmesi için lojistik sektöründe faaliyet gösteren tüm firmalarımızı anketi yanıtlamaya davet ediyorum. Ankete katılmak ve katkı vermek isteyenler UTİKAD ile iletişime geçebilirler.” diye konuştu.

Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket için tıklayınız.

 

Devamını oku

Trend olan