1 Konu 1 Konuk
İSDER’den Yeni Projeler

Bu sayımızın 1Konu 1Konuk köşesinin misafiri İSDER Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Karataş oldu. 18 Haziran 2021’de gerçekleşen 8. Olağan Genel Kurulu’nda İSDER’in Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devralan Karataş’la sektör hakkında konuştuk.
“İSDER olarak 2023 yılı projelerinizden bahseder misiniz?”
“Devraldığımız bayrağı her zaman daha ileri taşıma motivasyonumuz sayesinde üyelerimiz, komitelerimiz ve yönetim kurulumuz ile birlikte sektörümüz adına kıvanç ve başarı dolu bir seneyi geride bıraktık. Çıktığımız bu yolda taşıma, kaldırma ve istif makinaları sektörünün yerli ve milli gücünü çok daha ileri bir noktaya taşıyabilmek ve sektörümüzün sesini tüm dünyada duyurmak adına; hedeflerimizi, faaliyet planımızı ve stratejimizi yolun başında belirledik. İlk olarak çalışmalarımızı yürütürken birçok alanda örnek aldığımız ve bize rehberlik eden üst kuruluşumuz FEM’i (European Materials Handling Federatinon) (Avrupa İstif Makinaları Federasyonu) organizasyonel anlamda da rehber alarak başkan yardımcılığı sistemimizi yeni bir yapıya kavuşturduk. İSDER bünyesinde; platform sektöründen sorumlu bir Başkan Vekili, Forklift ve İstif, Vinç&Mobil Vinç, İmalat ilişkileri, Eğitim ve Akademik İşler, son olarak Üye İlişkilerinden sorumlu olmak üzere beş başkan yardımcılığı pozisyonu ile göreve devam edilmektedir. Her bir başkan yardımcımız dernek çatısı altında uzman oldukları alt sektörler ve alanlardan sorumlu en üst yetkili olarak görev almaktadır. Sektöre hakimiyetimizi ve hizmetimizi bu şekilde yoğunlaştırdık. Daha uyumlu çalışma, daha hızlı reaksiyon alma ve farklı dinamiklere hakim olma adına böyle bir uygulamaya geçildi. Her bir alt sektörün birbiri ile yüksek uyum ve verimlilik içerisinde yol almasını hedefliyoruz. Çünkü farklı alanların kendilerine göre farklı dinamikleri ve farklı beklentileri oluyor. Bu sayede hem üyelerimize hem ilgili sektörlere daha iyi hizmet verebilmeyi, onlarla daha sağlıklı ilgilenebilmeyi hedefliyoruz. Bizler adımlarımızı istif makinaları sektörünü daha ileriye taşımak, sağlam ve sürekliliği olan bir aile kültürü oluşturabilmek, sektörümüze ve ülkemize fayda sağlamak adına atıyoruz. Her geçen gün artan üye sayımız ile birlikte daha da kenetleniyoruz. 2023 yılın Mart ayına kadar her biri birbirinden değerli olan üyelerimizin sayısını 60’a çıkartmayı hedefliyoruz. İSDER ve kardeş derneğimiz İMDER olarak kuruluşumuzdan itibaren çalışmalarımızı sürdürürken; Türkiye’nin yeni dünyanın gereklerine uyum sağlayabilmesi için hızla inovatif eğitim modüllerine uyum sağlaması gerektiğini her zaman vurguladık. Her daim ülke genelinde birçok ufku geniş eğiticiye ve öğrenciye ulaşma misyonuna sahip olup bu kapsamda çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Kamuoyuna verdiğimiz mesajlarda, hiçbir mali kazanımın, eğitimde ilerleme sağlanmadan ve zeminini sağlam oluşturmadan kalıcı ve sürdürülebilir olamayacağını belirttik. Tüm bunların doğrultusunda; uzun yıllardır devam ettiğimiz “7 Coğrafi Bölge 7 Okul” projemizden bahsetmek isterim. Nitelikli eleman yetiştirmeyi ilke edinmiş ve bu konuda öncülük ediyor olan 7 Bölge 7 Okul Projesi kapsamında, İstif makinaları sektör mensuplarına eğitim verilmesini amaçlıyoruz; Milli Eğitim Bakanlığı, Meslek Liseleri, Üniversiteler dahil ilgili tüm resmi kurumlar ve ulusal ve uluslararası dernekler, federasyonlar, konfederasyonlar ile iş birlikleri gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Gelecekte; sektörümüzün öncü ve lider konumunda olacak olan kuşaklarını yetiştirmek adına tohumlar ekmeye devam edeceğiz. Kuruluşumuzdan itibaren ektiğimiz tohumlar yeşerdi, filiz verdi, güçlendi ve artık kendi ayakları üstünde durmaya başladılar, bununla gurur duyuyoruz.
“Nitelikli Eğitimciler Yetiştirilip Türk Sanayisine Katkı Sağlanacak”
Bunun haricinde yeni dönemde Avrupa Birliği Kalkınma Fonu’nun hazırladığı İSDER ve Liman-İş Sendikası’nın birlikte hibe faydalanıcısı olduğu “Makine Teknolojileri ve Denizcilik Alanında Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Artırılması Projesi’ni hayata geçireceğiz. Altında imzamız bulunan bu değerli proje kapsamında ihracatın ve ithalatın belkemiğini oluşturan limanlarda kullanılan makine ve makine teknolojileri mercek altına alınacak olup; online platformda ve Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde mükemmeliyet merkezleri kurulacak, 175 meslek lisesi öğretmeni eğitim alacak, nitelikli eğitimciler yetiştirilip Türk sanayisine katkı sağlanacak.
Ajandamızda gündem maddesi olarak belirlediğimiz bir diğer husus ise Online Eğitim Portalı’nı hayata geçirmek. Portal sayesinde istifleme, taşıma ve kaldırma makinaları operatörlerine donanımlı bir eğitim sağlanacak olup sektörümüze katkı sağlayacağız. Eğitim faaliyetleri bizler için oldukça mühim. Çünkü İSDER olarak pazarda mevcut ticari şartlar dışında uzun yıllar iz bırakmak ana hedefimiz.
Malumunuz olduğu üzere günümüzün sürekli gelişen teknolojisi, pazarda her geçen gün artan rekabet, yatırımların finansman modeli seçimine çok büyük önem kazandırdı. Firmaların gelişmeleri ve karlılıkları ancak yatırımlarında doğru finansman seçimi ve yönetimlerindeki verimliliğin artırılması ile mümkün olabilmekte. Dünyada iş ve istif makinaları yatırımlarının finansmanında yaygın olarak kullanılan leasing yöntemi, firmaların yatırım ihtiyaçlarını karşılamada büyük avantajlar sağlıyor.
Makine kiralama yöntemi bünyemizde bulunan istif makineleri ve personel yükseltici platformlar sektörlerinin var olduğu bütün pazarlarda çok önemli bir yerde bulunuyor. Türkiye’de istif makineleri sektöründe kiralama yöntemini en fazla kurumsal müşteriler kullanıyor. Bu yöntemde talep ve ihtiyaçlara göre kısa dönem veya uzun dönem kiralama opsiyonları sunuluyor. Türkiye’de kiralama yöntemi, ilk olarak bizim sektörümüzün çalışmalarıyla yer edindi. Bu doğrultuda İSDER olarak daha önce iki farklı Kiralama Kongresi yaptık. Çünkü kiralama sektörüne verdiğimiz önem ve ciddiyet tüm uluslararası platformlarda büyük önem arz ediyor. 2023 yılının Mart ayında 3. Uluslararası Kiralama Kongresi’ni düzenlemeyi planlıyoruz. Kongreyi TOBB Bünyesinde yönetiminde olduğumuz Kiralama Alt Çalışma Grubu, MAKFED ve ERA (AB Kiralama Federasyonu) desteği ile organize edeceğiz. Kongreye kiralama sektörüyle ilgili Avrupa, Amerika ve Çin’den büyük firmalar ve üyesi olduğumuz organizasyonlardan katılım sağlanacak. Etkinliğimizi 3 gün sürecek şekilde planlıyoruz. Etkinliğimizde kiralamanın öneminin, sektördeki yerini ve son kullanıcılara faydasının tekrar altını çizeceğiz.”
“Mevzuatlarla ilgili yeni çalışmalarınız var mı? Bu konuda devletin ilgili kurumuyla görüşmeleriniz var mı?”
“Her zaman olduğu gibi önümüzdeki dönemde de ihracat odaklı üretimin arttırılmasına katkıda bulunmak ve uluslararası doğrudan yatırımları ülkemize çekmek için kamu ve özel sektör iş birliğinde projeler geliştirmeyi hedefliyoruz. Yapacağımız çalışmalar ile amacımız istihdam imkanlarının yaratılmasına fayda sağlamak, rekabet gücünü arttırarak daha kaliteli bir piyasa oluşturulmasına yardımcı olmaktır. Türk sanayisinin kalkınmasına katkıda bulunarak; sektörümüzün üretici kimliğini, katma değerli gücünü ve inovatif büyüme hamlesini tüm dünyaya duyuracak her projede aktif rol alarak ilerledik, ilerlemeye devam ediyoruz. İSDER olarak ticari diplomasi çalışmalarımıza da yeni dönemde ağırlık verdik. Çünkü kurduğumuz ve kuracağımız her yeni ilişki, sektörümüz adına önemli bir kazanım olacaktır, bunun bilincindeyiz.
“YEŞİL PROJELER HAKKINDA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?”
Türkiye’nin yeni yatırımlarla yükseldiği, üretim ve ihracata odaklandığı bu dönemde çevreci yatırımların son derece önemli olduğunun İSDER olarak farkındayız. Kaliteli üretim ve hizmet altyapısı inşa etmek kadar, bu yapıyı sürdürülebilir kılmak da en önemli misyonlarımızdan biri. İSDER üyesi firmalarımız ile birlikte üretimden hizmet ağına kadar her süreçte sürdürülebilirliği desteklemek adına önemli adımlar atıyoruz. Nitekim enerji tasarrufunu artırmak, düşük karbonlu enerji ürünleri kullanmak; doğadaki kaynaklarla veya hâlihazırda var olan teknolojilerle karbonu yakalamak ve sıfır emisyona ulaşmak için kendi yol haritalarını çizen üyelerimizin olduğunu belirtmek isteriz.
Paris İklim Anlaşması, iklim krizi ile mücadele kapsamında bir dizi uygulama ile sektörümüze önemli sorumluluklar yüklemekte. Bu kapsamda İSDER olarak iki temel hedefimiz bulunuyor: Birincisi her alanda sürdürülebilirliği desteklemek; ikincisi ise sektörümüzün üretim zincirinde oluşabilecek karbon ayak izini azaltmaya yönelik projelerin öncüsü olmak.
1 Konu 1 Konuk
Mustafa Çetin’den Kritik Uyarılar: İş Makinesi Operatörleri İçin Eğitimde Yeni Dönem

Her geçen gün çoğalan riskler, ağır sanayi ve iş makineleri sektöründe operatör eğitimlerinin ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor. Bu alanda yılların tecrübesine sahip, Çetinler İş Makineleri Sürücü Kursu ve Operatör Dayanışma Kurulu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çetin operatör belgelendirmesinden sahadaki güvenlik açığına kadar birçok başlıkta çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“Eğitim, eğitim, eğitim…”, diyen Çetin, iş makinesi operatörlerinin tanımlanması ve belgelendirilmesi sürecindeki mevzuat karmaşasının altını çizdi. Çetin, operatör eğitimlerinin Millî Eğitim Bakanlığı ve yetkilendiren kurumlar tarafından verilmesi gerektiğini, bu süreçte emniyet kemeri ve baret kullanımının kesinlikle zorunlu olduğunu belirtti.
Ayrıca, sektörün gelişimi ve kaza risklerinin azaltılması için eğitim standartlarının düşmemesi gerektiğini vurgulayan Çetin, şöyle konuştu:
“Üniversitelerin nüfus kâğıdı fotokopisiyle belge düzenlemesi, sigorta dünyasında geçersiz sayılıyor…”
Sektörde yaşanan mevzuat karmaşasının iş güvenliği açısından kabul edilemez boyutlara ulaştığını belirten Çetin, kamu kurumları ve yasa yapıcılarla iş birliği çağrısında bulundu. İş makinelerinin günlük kontrolleri, periyodik bakımları ve raporlama süreçlerine de değinen Çetin, operatör ve işverenlerin güvenli çalışma prensiplerine uyması gerektiğini vurguladı.
“Eğitim alınmadan belge vermek asla kabul edilemez…”
Operatör eğitimlerinin kritik önemi, program onay süreçleri ve belgelendirmedeki usulsüzlükler detaylandırılırken, resmî kurumlar arasındaki belgelendirme uyuşmazlıklarına da dikkat çekti. Çetin, şu ifadesiyle mevzuatın netleştirilmesi gerekliliğini dile getirdi:
“İş güvenliğini sağlamak, insan hayatını korumak demektir…”
Eğitim kurumları, sektörel dernekler ve resmi makamlara, iş makinelerinin doğru belgelendirilmesinde yaşanan mevzuat çelişkilerinin giderilmesi yönünde uyarıda bulunuyor. Mustafa Çetin, konuyla ilgili olarak şunları ekledi:
“Tek bir belgeyle tüm sistemin güvenliği sağlanamaz; eğitim ve sınav süreci titizlikle işletilmelidir.”
Bu açıklamalar, iş makinesi operatörlerinin eğitim ve belgelendirme süreçlerine dair kamuoyunun dikkatini çekerken, mevzuatın netleştirilmesi ve standartların yükseltilmesi için atılacak adımların sektörün geleceğini belirleyeceğini ortaya koyuyor. İş güvenliği ve insan hayatının korunması adına, Mustafa Çetin’in vurguladığı bu prensipler, tüm paydaşların ortak akıl ve iş birliği içerisinde hareket etmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
1 Konu 1 Konuk
Türkiye İçin Trump’ın Gümrük Vergileri Avantaj Mı?

Trump’ın ek gümrük tarifelerinin e-ticarette küresel tedarik zincirine nasıl yansıyacağı merak konusu. Sektör paydaşlarının gündeminde, Türkiye’deki e-ticaret oyuncuları için nasıl riskler doğurur ve e-ticaret firmaları için mali yük oluşturur mu? Gibi sorular var.
Trump döneminde devreye giren ek gümrük tarifelerinin, küresel tedarik zincirinde dalgalanmalara yol açtığını ve bu dalgaların elbette Türkiye’deki e-ticaret oyuncularını da etkileyebileceğini ifade eden Ticimax CSO’su Ceyhun Turan;
“Özellikle ithalata dayalı çalışan firmalar, ürün maliyetlerindeki artış ve tedarik sürelerindeki uzama nedeniyle karlılık konusunda zorlanabilir. Lojistik maliyetlerinin yükselmesi ve alternatif tedarikçilerle çalışma ihtiyacı da operasyonel yükü artırabilir. Ancak bu tabloyu bir risk kadar fırsat olarak da görmek mümkün. Türkiye’deki e-ticaret firmaları, bu gelişmeleri yerli üreticilerle daha yakın çalışmak, tedarik zincirini çeşitlendirmek ve dijital ihracat stratejilerini güncellemek için bir fırsata çevirebilir. Doğru adımlar atıldığında, bu süreç daha sürdürülebilir ve esnek bir büyüme modeli oluşturmak için bir dönüm noktası olabilir” dedi.
Türk Üretici, Çin’in Boşalttığı Alanı Doldurabilir
Turan, , “Trump yönetiminin, 2 Mayıs’tan itibaren Çin’den gelecek küçük paketlere uygulanan vergiyi yüzde 120’ye çıkarmasının da Çin menşeili ürünlerin ABD pazarında dezavantajlı hale gelmesine neden olması bekleniyor.
Bu durumun Türkiye menşeili ürünlere ilgiyi artırabileceğine işaret eden Turan, “Çünkü bu durum Çin menşeli ürünlerin ABD pazarında rekabet gücünü ciddi şekilde zayıflatıyor. Dolayısı ile tedarikçiler ve e-ticaret satıcıları için alternatif kaynak ülkeler arayışını hızlandırabilir. Türkiye, bu noktada stratejik bir avantaja sahip olabilir. Çünkü Türkiye, hem üretim kapasitesi hem de coğrafi konumu ile AB ve ABD’ye görece hızlı erişim sağlayabilen, gümrük avantajları açısından Çin’e kıyasla daha uygun maliyetli olabilecek bir alternatif olarak öne çıkıyor. Özellikle tekstil, ev ürünleri, takı, doğal kozmetik gibi kategorilerde Türkiye menşeili ürünlerin ABD’li satıcılar ve tüketiciler nezdinde daha cazip hale gelmesi mümkün. Eğer Türkiye’deki üreticiler ve e-ihraca. doğru stratejilerle yönetildiğinde, küresel oyuncularla rekabette Türkiye lehine bir avantaja dönüşebilir” ifade etti.
1 Konu 1 Konuk
Nükleer Güçte İlerleme: Akkuyu NGS ‘nin 2. Güç Ünitesinde Paletli Vinçle Montaj

Santralin 2.Güç Ünitesi’nin reaktör bölümünde ana sirkülasyon pompalarının montajı tamamlandı. Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un inşa ettiği Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) önemli bir aşama daha aşıldı. Akkuyu NGS 2.Güç Ünitesi, reaktör tesisinin ana ekipmanının tüm bileşenleriyle donatıldı.
Pompanın küre şeklindeki 4 gövdesinden sonuncusu, paletli vinç kullanılarak tasarım konumuna yerleştirildi. Ekipman, reaktör binasının üstü açık kısmından kurulum alanına ulaştırılarak “open top” adı verilen yöntemle yerleştirildi. Uzmanlar, tasarım konumuna yerleştirilmeden önce güç ünitesi binasının yanındaki özel alana taşınan ekipmanı, süspansiyon elemanı olan alt ara parçaya ve biyolojik koruma halkasına bağladı.
“Birinci Sınıf Güvenlik Ürünleri Olma Özelliğini Taşıyor.”
Ana sirkülasyon pompası ünitelerinin basınç kapları, birinci sınıf güvenlik ürünleri olma özelliğini taşıyor. Ana sirkülasyon pompası ünitesi, nükleer güç santralinde 300 Santigrat derece sıcaklıkta ve yaklaşık 160 atmosfer basıncı altındaki soğutucunun (arıtılmış suyun) sirkülasyonunu sağlıyor. VVER-1200 tipi reaktörlere sahip nükleer güç santrallerinin tek bir güç ünitesi, dört ana sirkülasyon pompası ünitesiyle donatılıyor.
AKKUYU NÜKLEER A.Ş. Genel Müdürü Sergei Butckikh, konuyla ilgili açıklama yaptı:
“Ana sirkülasyon pompalarının montajını yaparak, 2’nci Güç Ünitesi’nin reaktör tesisindeki ana ekipmanlarının montajını tamamlamış olduk. Reaktör basınç kabı, buhar jeneratörleri ve güvenlik sistemi kapları hâlihazırda yerlerine yerleştirildi ve yakında tüm bileşenleri birbirine bağlamak için ana sirkülasyon boru hattının kaynağına başlayacağız.” ifadelerini kullandı.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber3 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi