Takip Edin

Haber

KPMG’nin gayrimenkul sektöründe dijital trendler raporu yayımlandı

KPMG’nin gayrimenkul sektöründe dijital trendleri araştırdığı 2022 yılı “Real Estate + Real Innovation” raporunda gelecekte sektörü değiştirecek …

Yayınlanma tarihi

-

KPMG’nin gayrimenkul sektöründe dijital trendleri araştırdığı 2022 yılı “Real Estate + Real Innovation” raporunda gelecekte sektörü değiştirecek inovasyonlara ve teknolojilere yer veriliyor. Konutların, binaların ve şehirlerin dijitalleştirilmesinin sunduğu fırsatlara değinildiği “Akıllı Altyapılar” bölümü ile başlayan rapor, kurumların bu değişime ayak uydurmasını sağlayacak BT mimarilerine yer verilen “Akıllı Şirketler” başlığı ile devam ediyor. Raporda son olarak, kurumsal kültürün ve çalışanların dijital dönüşümün uygulanmasında ve BT güvenliğindeki önemli rolüne değiniliyor.

Hazırladıkları raporla ilgili açıklamada bulunan KPMG Türkiye Gayrimenkul Sektör Lideri Hakkı Özgür Sıvacı, dijital dönüşümün pek çok sektöre dokunduğunu, bunlardan birinin de gayrimenkul sektörü olduğunu söyleyerek, “Gayrimenkul sektörü, sosyo-politik gelişmeler ve yasal düzenlemeler nedeniyle giderek daha fazla gündeme gelen bir sektör. Bu sektörde faaliyetler, uygun fiyatlı yaşam alanlarının inşasından teknolojinin etkisi ile yeni işyeri modellerinin uyarlama ihtiyacına kadar bir çalışmayı da içeriyor. Ayrıca artık bu piyasaya dahil olanlar, teknoloji alanındaki yeniliklerin faaliyetlerini nasıl şekillendireceğini de hiç olmadığı kadar daha fazla düşünüyor. Hızla gelişen teknolojilerin olanaklarından anlamlı bir şekilde yararlanmak ve böylece gayrimenkul sektörünün yapısını ve süreçlerini sürdürülebilir bir şekilde değiştirebilmek başarıya giden yolda kilit bir rol oynuyor” dedi.

Gayrimenkul sektörünün yakın gelecekte dijitalleşme sayesinde muazzam fırsatlara ve potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Sıvacı, dijitalleşmenin gayrimenkul şirketlerinin gayrimenkul sahiplerinin taleplerini karşılamasını mümkün kılan yeni BT mimarilerinin hayata geçirilmesini sağladığını söyledi. Dijital altyapının artan gelişimi nedeniyle akıllı konutlar, akıllı binalar ve akıllı şehirlerin teknik olarak da birbirine daha da yakınlaştığını ifade eden Sıvacı açıklamasının devamında şunları söyledi: “Çeşitli sensörlerden elde edilen verilerin yerinde analizi sayesinde konutta yaşayanlara özel etkileşimler sunulabilir. Verileri temel alarak akıllı bir şirkette dönüşenler; gayrimenkul sektörü ve iç süreçlerden aldıkları bilgileri hedefe odaklı bir şekilde kullanabilir. Bu şekilde uygulayacakları akıllı otomasyonlar, yapıların kendi kendilerini optimize etmelerini de mümkün kılabilir. Teknolojinin getirdiği bu yeni gayrimenkul sektörü yapısı içerisinde çalışanların da dijital dönüşüme katılımları gündelik aksiyonlara dönüşecek yeni dijital fırsatları ortaya çıkarabilir, aynı zamanda siber riskleri de azaltabilir. Gayrimenkul sektörü tüm bu değişimleri başarıyla hayata geçirebilecek dijital donanıma sahiptir, çünkü bunun için ihtiyaç duydukları teknolojiler zaten mevcuttur. Gayrimenkul sektörünün liderleri, tüm bu fırsatlardan yenilikçi bir şekilde faydalanmalı ve dijital dönüşümü başlatma cesaretine sahip olmalıdır.”

KPMG’nin araştırmasında gayrimenkul sektöründeki 10 dijital trend şöyle sıralanıyor:

Konut + Açık Platformlar: Akıllı konutlar için standartların ve sistemlerin çeşitliliği artmaya devam edebilir aynı zamanda ticari binalar için yenilikçi kullanım durumları oluşturabilir. Ancak tüm akıllı konut cihazları için hala evrensel bir standart oluşması beklenmiyor. Bunun yerine, birçok farklı protokol ve sistem rekabet etmeye devam edecek.

Altyapı + Bağlantı: Yüksek performanslı altyapılar, binaların pazarlanabilir olma durumu ve artan kullanım gereksinimlerinin karşılanması için kritik bir başarı faktörüne dönüşüyor. Dijital altyapısı olmayan mülkler gelecekte pazar gereksinimlerini karşılayamayabilir ve bu mülkler değer açısından büyük olasılıkla kayıplara uğrayacak. Bu nedenle bina altyapısına yapılacak yatırımlar daha önem kazanıyor.

Binalar + Veri: IoT ile donatılmış binalar, yalnızca yerinde yapay zekâ ve veri analitiği kullanılarak gerçekten “akıllı” hale gelebilir. Yapay zekanın (AI) kullanımı, verileri derinlemesine ve hassas bir şekilde yerinde işlemeyi mümkün kılarak akıllı binaların enerji kullanımı açısından daha verimli binalara dönüşmesini sağlıyor.

Şehirler + Bağlantılı Hizmetler: Akıllı şehirler, büyük olasılıkla kamu altyapısının (kamu hizmetleri, trafik ve ulaşım) yönetimini daha da otomatikleştirecek ve genişletilmiş bir e-hizmet yelpazesi sunacak. IoT veya Hizmetlerin İnterneti (IoS) gibi teknolojiler, kamu altyapısını daha verimli hale getirme ve böylece akıllı şehir yolunda önemli faydalar yaratma potansiyeline sahip.

ERP + Dijital Ekosistemler: Gayrimenkul sektörü değer yaratmak amacıyla benzersiz bir model oluşturmak için geleceğe yönelik çözümlere ihtiyaç duyuyor. Giderek daha fazla şirket temel iş yönetim sistemlerini modernize ediyor ve gayrimenkul yönetimi uygulamalarını dijital ekosistemlere entegre etmek istiyor. Şirketlerde veri yönetiminin bel kemiğini oluşturan modern kurumsal kaynak planlaması (ERP) sistemleri bu ihtiyaçları karşılayarak gayrimenkul yönetimi çözümlerinin dijital ekosistemini entegre ediyor.

Sürdürülebilirlik + Blok Zinciri: Blok zinciri; merkezi olmayan, şeffaf ve geri alınamaz işlevselliği ile gayrimenkul sektöründe veri alışverişinde devrim yaratabilir ve büyük ölçekli çevresel ve sosyal veri setlerinin gerekli yönetimini sağlayabilir.

İş Geliştirme + Otomasyon: Robotik süreç otomasyonu, yapay zekâ ve süreç madenciliği teknolojilerinin derin entegrasyonu, verimlilik için önemli bir etkene dönüşüyor. Hızlandırılmış karar verme süreçlerine, aşırı dijital bilgiye ve esnek çalışma modellerine yanıt olarak, süreçleri otomatik olarak analiz eden ve yürüten birleşik teknolojiler ortaya çıkıyor. Bunların kullanımı, veriye dayalı iş geliştirme için doğru koşulları yaratıyor.

Veri + Bulut Bilişim: Şirket içi veri göllerinin yerini çoklu bulut ortamları ve tamamen mobil BT ortamları alıyor. Veri ambarlarının aksine, veri gölleri veri hacimleriyle ve özellikle IoT’nin veri yapısı ve sensör tabanlı verilerle daha iyi başa çıkabilir. Mobil BT ortamlarının temeli olarak düzenlenmiş çoklu bulut çözümleri, büyük olasılıkla şirket içi çözümlere üstün gelecek.

Dijital Dönüşüm + Çalışanlar: Dijital yetkinlikler ve bu yöndeki kültürel değişimler, dijitalleşmenin hızı ve benzersiz satış imkanlarının gerçekleştirilmesi için çok önemli hale geliyor. Bir şirketin dijitalleşme seviyesi, şirketin ve çalışanlarının yeni teknolojilere uyum sağlaması ile orantılıdır.

Siber Güvenlik + Veri Koruma: Bir siber saldırı nedeniyle artık erişilemeyen veya çalınan veriler, şirketin itibarına zarar vermenin yanı sıra varlığının devamı için de önemli bir risk oluşturabiliyor. Siber güvenlik ve veri korumanın artan önemi yeni, daha profesyonel yönetim rollerini de ortaya çıkarıyor.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

 

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

İKİNCİ EL’DE KALİTE VE ŞEFFAFLIK

Yayınlanma tarihi

-

2006 yılından bu yana Bursa İnegöl’de Renault ve Dacia markalarının satış ve satış sonrası hizmetlerinde uzmanlaşan ve müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı amaçlayan Koçaslanlar Motorlu Araçlar, ikinci el araç alımında güvence ve kaliteyi ön planda tutan Renew markasının önemli temsilcilerinden biri. Koçaslanlar Motorlu Araçlar Genel Müdürü Didem Aras, Renew markasının sektöre kazandırdığı yenilikler hakkında, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmak için sürekli olarak kendimizi yeniliyoruz. Renew markası ile birlikte birlikte, ikinci el araç alım sürecini yeniden tanımlıyoruz. Sadece bir araç değil, aynı zamanda güvence, kalite ve şeffaflık sunuyoruz. İkinci el araç almak, birçok kişi için zorlayıcı olabilir. Ancak Renew ile bu süreci kolaylaştırıyor ve müşterilerimizin tüm endişelerini ortadan kaldırıyoruz” dedi.

 

Kapsamlı RENEW Garantisi ile Güvenli Sürüş

Aras, RENEW Garantisi’nin önemine vurgu yaparak, “Müşterilerimize sunduğumuz bu garanti, onların ikinci el araç alırken bile kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor. 8 yaş ve 150.000 km deki araçlar için 6 ay veya 12 ay boyunca geçerli olan bu garanti, araçların mekanik ve elektrik aksamlarını kapsıyor. Böylece, beklenmedik arızalar karşısında müşterilerimizin yanında oluyor ve onlara en iyi hizmeti sunmayı taahhüt ediyoruz. Bu garanti, bizim müşterilerimize olan bağlılığımızın ve onlara verdiğimiz değerin bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

 

Değerinde Takas ve Esnek Finansman Seçenekleri

Müşterilerinin araç yenileme sürecini sorunsuz bir şekilde tamamlamalarını sağladıklarının altını çizen Aras, bu konuda şunları söyledi: “Araçlarını yenilemek isteyen müşterilerimiz için değerinde takas imkanı sunuyoruz. Bu, onların mevcut araçlarının değerini en adil şekilde belirleyerek yeni bir araç alım sürecine katkıda bulunmalarını sağlıyor. Ayrıca, esnek finansman seçenekleriyle müşterilerimizin bütçelerine en uygun ödeme planlarını oluşturuyoruz. Renew ile sadece yeni bir araç değil, aynı zamanda kolaylık ve güven sunuyoruz.”

 

Şeffaflık ve Güven: İkinci El Araçta Yeni Bir Standart

Renew’in en büyük özelliklerinden biri olan şeffaflık unsurunu vurgulayan Aras, “İkinci el araç alımında en önemli faktörlerden biri, aracın geçmişi ve durumu hakkında tam bilgiye sahip olmaktır. Renew olarak, satışa sunduğumuz her aracı titizlikle inceliyor, detaylı bir şekilde değerlendiriyor ve tüm süreçleri şeffaf bir şekilde müşterilerimizle paylaşıyoruz. Müşterilerimizin her adımda yanlarında oluyor, onlara güvence veriyoruz. Böylece, ikinci el araç alımında karşılaşılabilecek belirsizlikleri ortadan kaldırıyoruz. Bizim için önemli olan, müşterilerimizin araçlarını alırken tamamen içleri rahat bir şekilde bu süreci yaşamalarıdır.” diye konuştu. Güvenilirliğin de en önemli noktalardan biri olduğunu ifade eden Aras, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, Renew markamızla ikinci el araç alımında yeni bir dönemi başlatıyoruz. Genişletilmiş koruma, garanti devri ve finansal avantajlar gibi birçok hizmetle müşterilerimize sadece bir araç değil, aynı zamanda huzur ve güven sunuyoruz. Müşterilerimizin mutluluğu, bizim en büyük önceliğimizdir. Koçaslanlar’da, güvenli ve keyifli bir araç yenileme süreci sizleri bekliyor.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Devamını oku

Haber

DOĞRU BASINÇLI HAVA TEKNOLOJİSİ İLE %35’E VARAN ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYABİLİRSİNİZ

Yayınlanma tarihi

-

Atlas Copco Kompresör Tekniği, düşük basınçlı blower ürün gamı ile lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyor. Enerji tasarrufu, üretimin en önemli konularının başında geliyor. ‘Düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, “Bir blower’ın kullanımında oluşan maliyetin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli” dedi.

Çimentonun kullanım alanı tüm dünyada giderek yaygınlaşıyor. Dünya çimento üretiminde ve tüketiminde 5. ülke konumunda bulunan Türkiye, dünya çimento pazarının yaklaşık % 2’sini oluşturuyor.

2000’li yılların başından günümüze 2 kattan fazla bir seviyede artış gösteren Türkiye’nin çimento tüketimi, 2017 yılında 72 milyon ton ile zirve yaptı. 2023 yılında 65 milyon ton seviyesinde gerçekleşen çimento tüketimimiz, ekonomiden bağımsız olarak özellikle depremlerden sonra stratejik bir sektör haline geldi. 2022 yılında Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda klinker ve çimento satışını desteklemek amacıyla 77 entegre tesiste 74 milyon ton çimento üretildi. Bu üretim, Türkiye’yi dünyanın ikinci büyük ihracatçısı konumuna taşıdı ve 25 milyon tonu aşan bir ihracat satış hacmi elde edildi.

 

Çimento pazar büyüklüğü 2027 yılında yaklaşık 470 milyar dolar olacak

2022 yılında dünyada toplamda 194 milyon ton çimento ve klinker ihracatı yapılıyor. Türkiye, 2022 yılında yılda 27 milyon ton çimento ve klinker ihracatı ile dünyada önemli bir konumda yer alıyor. Çoğunlukla Çin talebine yönelik üretim yapan Güneydoğu Asya ülkeleri dünya ihracat pazarını domine ediyor. 2021 yılı itibarıyla Çin ve Hindistan, çimento üretim kapasitesinde lider konumda yer alıyor. Çin’de 875 adet, Hindistan’da ise 254 adet üretim tesisi bulunuyor. ABD, dünya genelinde % 18,2’lik payla en fazla çimento ithalatı yapan ülke konumunda yer alıyor. Çimento üretimi kadar iç talepteki tüketimi ile de önde gelen ülke olan Çin, 2022 yılında yaklaşık 10,8 milyon tonluk çimento ve klinker ithalatı yaparak % 7,4 payla ABD’den sonra en güçlü ithalatçı pozisyonunda yer alıyor. Çimento ve beton ürünlerinin pazar büyüklüğünün 2027 yılında yaklaşık 470 milyar $ olması bekleniyor.

Çimento sektöründe de doğru basınçlı hava teknolojisiyle % 35’e varan enerji tasarrufu sağlanabiliyor

Uçtan uca hava çözümleri ve basınçlı hava teknolojileri kapsamında sunduğu, düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower’ların enerji verimliliğini artırdığını, maliyetleri düşürdüğünü ifade eden Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, çimento sektörü için kullanımı şart olan basınçlı hava kaynaklarında optimum enerji ve efor ile en üst düzey verimliliği alabilmek için düşük basınçlı blower’ların kritik önem taşıdığının özenle altını çizdi.

 

Basınçlı hava üretim maliyetleri, bir tesisin toplam elektrik giderinin %40’ından fazlasını kapsayabiliyor. Basınçtaki her 1 bar(g) artış %7 daha fazla güç tüketerek verimliliği düşürüyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower teknolojileri; havalandırma, pnömatik taşıma ve yük boşaltma, homojenizasyon, malzemelerde ısıtma veya soğutma gibi pek çok süreçte hayati önem taşıyor. Verimli bir sistemin daha düşük enerji tüketimi ve daha az arıza anlamına geldiğini belirten Kasarcı, düşük basınçlı blower teknolojisi kullanan çimento sektörü profesyonellerinin enerji geri kazanımı ile yüksek çalışma süresine karşılık düşük çalışma maliyeti ve toplam sahip olma maliyeti avantajlarını deneyimlediğini de vurguladı.

 

Tüm maliyetlerin % 80’i enerjiden kaynaklanıyor, en verimli blower’i seçmek ilk yatırım maliyetinden daha önemli

Hizmet odaklı ve uzun soluklu uzmanlığı ile dünya çapında en güvenilir basınçlı hava çözümlerini sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği’nin 0,3 ila 4 bar(g) arasında basınçlı hava kullanarak çalışan yağsız hava blower’ları, işletmelerde kolayca kurulabiliyor. Atlas Copco’nun düşük basınçlı yağsız hava blower’larının basınçlı hava sistemlerine rahatça entegre edilmeleriyle zaman ve para tasarrufuna imkân verdiğini dile getiren Kasarcı; “Bir blower’ın kullanımında oluşan tüm maliyetlerin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli ve dikkat edilmesi gereken ilk nokta olmalı” ifadesini kullandı.

 

Son teknoloji blower’lar sıcak hava, tozlu hava ve yağmur şartlarında bile yüksek performans sunuyor

“Düşük Basınçlı blower ürün gamımız ile hem Türkiye’deki hem de dünyadaki lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyoruz. Yerel üreticilerimiz ile birlikte gerçekleştirdiğimiz verimlilik çalışmalarıyla, enerji maliyetlerini %30 düşürmeyi başardık” diyen Kasarcı, üretim sürecinde enerji verimliliği sayesinde dayanıklı düşük basınç blower’ları ile çimento sektöründeki pnömatik uygulamaların mükemmel ortağı olmaya devam edeceklerini belirtti. Kasarcı, yenilikçi tasarımları sayesinde zor koşullara dayanan bu son teknoloji blower’ların; sıcak hava, tozlu hava, yağmur gibi şartlar altında bile en ideal sonuçları ortaya çıkardığını da belirtti. Son ürünün kalitesini yükselten, “Class 0” sertifikalı yağsız hava çözümleriyle kesintisiz ve güvenilir hava akışı zahmetsizce sağlanabildiğini ifade eden Kasarcı, en verimli süreçleri oluşturmak için blower’larda maksimum kullanım kolaylığı yaratmak adına ünitelerin düzenli takip ve kontrollerini yapmanın da önem taşıdığını sözlerine ekledi.

 

Devamını oku

Haber

Borusan’ın insana değer veren ve geleceğe odaklanan kurum kültürüne üç büyük ödül

Yayınlanma tarihi

-

Borusan Holding, insana ve yeteneğe değer veren yaklaşımıyla aldığı ödüllerle başarısını bir kez daha kanıtladı. Genç yeteneklere yönelik insan kaynakları ve iletişim alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla Borusan, haziran ayında düzenlenen En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards ödül programlarında büyük ödüllerin sahibi oldu.

Bu yıl 80. yaşını kutlayan ve kendine 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonu çizen Borusan Grubu, insan kaynağı ve iletişim alanlarındaki öncü uygulamalarıyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Borusan, En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards gibi prestijli ödül programlarında kazandığı ödüllerle, bu alandaki istikrarlı başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Şirket aynı zamanda yetkinlik geliştirmeye, genç yeteneklerle iletişimini güçlendirmeye ve insana değer veren bir çalışma ortamı oluşturmaya dair bağlılığını vurgularken, bu değerleri doğrultusunda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya yaratmada insan odaklı yatırımlarını sürdüreceğinin de mesajını veriyor.

Top100 Talent Program’da yine birinci

Borusan, Toptalent.co tarafından düzenlenen Top100 Talent Program kapsamında “Topluluk” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Borusan ödülü, gençlere ilk adımını cesurca atabilmesi, inisiyatif alarak, projeler geliştirerek öğrenebilmeleri ve fark yaratmaları için sunduğu Alpha Genç Yetenek Programı ile aldı. Bu ödül, Borusan’ın 7 yıldır aralıksız katıldığı ve her yıl birincilik elde ettiği programdaki istikrarlı başarısını da tescillendiriyor.

Genç Yetenek iletişimine bronz ödül

Borusan Brandverse Awards’da bu yıl ilk defa katıldığı “İşveren Markası İletişimi: Genç Yetenek İletişimi” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. Gençler tarafından tercih edilen marka olmak amacıyla genç yeteneği etkilemek üzere hayata geçirilen yaratıcı ve etkili iletişim çalışmalarına verilen bu ödülü Borusan, Alpha Genç Yetenek Programı kapsamındaki iletişim çalışmaları ile kazandı. Yeni genç yeteneklerin Borusan’a katılması için sosyal medya hesaplarında yürütülen yoğun iletişim ile tam 13 bin 600 başvuru elde edildi. Bu yüksek oran oluşturulan iletişim stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da açıkça gösteriyor.

En Gözde Şirketler 2024’te ikinci

Realta Danışmanlık’ın 2023 araştırması kapsamında Holding’ler kategorisindeki en gözde şirket sıralamasında ise ikinci olan Borusan’ın bu başarısı genç yetenekler için cazip bir işveren olduğunun başka bir göstergesi. 300 şirketin yer aldığı araştırmaya bu yıl 91 bin 342 öğrenci ile 39 bin 533 genç profesyonel katıldı. Ödüller, şirket hakkında bilgi sahibi olunması, uzun yıllar çalışma trendi, kişi/örgüt uyumu, kültür/kişilik uyumu gibi puanlamayı etkileyen kritik faktörlerin değerlendirilmesi sonucu veriliyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı bu üç önemli ödülle ilgili şunları söyledi: “80 yıllık köklü kurum kültürümüz, geçmişten, bugünden aldığımız ilhamla 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonumuzla hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kazandığımız bu ödüller Borusan’ın insana ve yeteneğe verdiği önemin en güzel yansımaları. Bu ödüller aynı zamanda yürüttüğümüz etkili iletişim çalışmalarımızın da ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Gençlerin gözünde en değerli şirketlerden biri olmak, bize büyük gurur veriyor. Alpha programımızla genç yetenekleri Grubumuza kazandırmak ve onlarla birlikte yolculuk etmek ön plana çıkıyor. 2018 yılından günümüze 100’ü aşkın Alpha genç yeteneği kurumumuza kazandırdık. Çok değer verdiğimiz kültür dönüşümü programımız BorusanX ile kendimizi geleceğin dünyasına uyumlandırırken, genç yeteneklerin kazanımına verdiğimiz önemi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Başarılı insan kaynağı uygulamalarımız sayesinde, şirketimize en uygun yetenekleri çekmeyi ve onları geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

Devamını oku

Trend olan