Takip Edin

Sektörel Gündem

Erdoğan’ın açıklayacağı yeni müjde merak konusu oldu

Yayınlanma tarihi

-

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, son dönemdeki yoğun diplomasi trafiği için “Şu anda açıklamayacağım. İnşallah bu yaptığımız görüşmelerle birlikte önümüze enerjide çok daha farklı alanlar açılacak ve bunu duyduğunuzda ‘Bu da nereden çıktı’ diyeceksiniz” demesi üzerine yeni ‘müjde’ merak konusu oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta Brüksel’de düzenlenen NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi’nin ardından uçakta gazetecilerin Türkiye’nin diplomasi trafiğine ilişkin sorusu üzerine “İnşallah bu önümüze yeni kapılar açacak. Şu anda açıklamayacağım. İnşallah bu yaptığımız görüşmelerle birlikte önümüze enerjide çok daha farklı alanlar açılacak ve bunu duyduğunuzda “Bu da nereden çıktı” diyeceksiniz. Bu görüşmelerden inşallah şöyle dört dörtlük bir sonuç çıkacak. İlk görüşmeleri yaptık, inşallah arkadaşlarımız da görüşmeleri devam ettirecekler, bu görüşmelerin devamında da biz bunun açıklamasını yapacağız.” dedi.

Rusya-Ukrayna krizi ve Rusya’ya yönelik yaptırımlar, Doğu Akdeniz’den Avrupa’ya doğal gaz iletmek için Türkiye seçeneğini yeniden öne çıkardı. Güney gaz koridorunun genişletilmesi ve Türkiye’nin Hazar Denizi ve Doğu Akdeniz’deki gaz yataklarına erişimi olan stratejik bir enerji merkezi olarak kullanılmasının gerçek fırsatlar sunabileceği belirtiliyor.

Bu çerçevede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçakta yaptığı açıklamalar gözlerin son dönemde yaptığı görüşmelere çevrilmesine neden oldu.

TÜRKİYE’NİN ÖNÜ NASIL AÇILDI

Doğu Akdeniz’den çıkarılacak gazın Kıbrıs üzerinden Yunanistan’a, oradan da İtalya’ya ulaştırılmasını hedefleyen “EastMed” projesine ilişkin anlaşma, Atina’da Ocak 2020’de düzenlenen bir törenle Yunanistan, İsrail ve GKRY arasında imzalanmıştı. Ocak 2022’de ise ABD projeden desteğini çektiğini açıklamış bunun üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin EastMed projesine dahil edilmesi gerektiğini belirterek, İsrail yönetimiyle bu konuyu görüştüklerini duyurdu.

İsrail ile yoğunlaşan temasların ardından İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, 2007 yılından bu yana Türkiye ile İsrail arasındaki en üst düzey ziyaret için 9 Mart 2022’de Türkiye’ye geldi. İkili ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basında toplantısında iki liderin enerji konusunda yapılacak işbirliğine öncelik vermesi dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin son yıllarda sahip olduğu ve aslında Doğu Akdeniz’de özellikle de Yunanistan’la gerilim yaşanmasına yol açan sismik araştırma ve sondaj gemilerine değinerek “Bu çalışmaları işbirliğimizle birlikte hayata geçirebiliriz” dedi.

ERDOĞAN: BU BİR FIRSATTIR

Bu ziyaretin ardından kısa bir süre sonra önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in İsrail’e ziyaret gerçekleştireceğini açıklayan Erdoğan, “Daha önce başlatılmış olan enerji konusundaki işbirliğini yeniden hayata geçirmek için bu bir fırsattır diye düşünüyorum. Enerji ve enerji güvenliği alanlarında yürütülecek projelerde işbirliğine hazır olduğumuzu ifade ettim. Türkiye böylesi projeleri hayata geçirebilecek tecrübe ve kapasiteye sahiptir. Son günlerde bölgemizde yaşanan gelişmeler enerji güvenliğinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur.”

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da “Geçmişteki anlaşmazlıklar bir anda ortadan kalkmaz ama biz güven ve saygı yolculuğuna çıkmayı; birlikte ileriye bakmayı seçiyoruz. Geçmişteki anlaşmazlıklar bir anda ortadan kalkmaz ama biz güven ve saygı yolculuğuna çıkmayı; birlikte ileriye bakmayı seçiyoruz” dedi.

10 MİLYAR METREKÜP

İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasındaki 2 Ocak 2020 tarihli anlaşmaya dayanan proje, İsrail’in sahip olduğu doğal gazın 10 milyar metreküplük kısmının önce Kıbrıs’a, ardından Yunanistan ve İtalya’ya taşınmasını öngörüyordu.

1900 kilometre uzunluğunda ve 7 milyar euro maliyetli proje, Rusya’ya doğal gaz bağımlılığı yüzde 35 düzeyinde olan Avrupa Birliği için bu bağımlılığı azaltmanın bir yolu olarak görülüyordu. Ancak projenin özellikle rotası ve maliyeti ciddi soru işaretlerine neden oluyordu. Nitekim ABD de bu unsurları gözden geçirerek maliyet yüksekliği, çevresel kaygı ve jeopolitik gerilim nedenlerinden dolayı projeden desteğini çekti.

YUNANİSTAN İLE GÖRÜŞME

Erdoğan 9 Mart’ta İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile görüşmesinin ardından 13 Mart’ta İstanbul’da Vahdettin Köşkü’nde Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile öğle yemeğinde bir araya geldi.

Basına kapalı gerçekleştirilen ve 2 saat süren görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, görüşmede “Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla değişen Avrupa güvenlik mimarisinde Türkiye ve Yunanistan’ın özel bir sorumluluk taşıdığına” işaret edildi ve “iki ülke arasında iş birliğinin artmasının ve pozitif gündeme odaklanmanın karşılıklı ve bölgesel faydaları üzerinde duruldu.”

SCHOLZ SİNYALİ VERMİŞTİ

Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, 14 Mart’ta Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyarette önemli mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında “Sadece Almanya ile Türkiye arasında değil, aynı zamanda AB ile Türkiye arasında elbette enerji alanında iş birliği çok önemli” diyen Scholz, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Rusya’ya bağımlı olmamak için kaynakları farklı ülkelerden de sağlamalıyız. Böylece kendi kararlarımızı bağımsız verebiliriz. Burada Afrika kıtası ve Avrupa kıtası arasında enerji terminallerini kurmalıyız. Örneğin kuzey denizinde. Hem gaz hem de fosil enerji kaynakları için geçerli. Hızlı hareket etmeliyiz bu konuda. Sizin İsrail Cumhurbaşkanı ile sürdürdüğünüz görüşmeleri memnuniyetle karşılamaktayım. Aynı zamanda Yunan Başbakanı ile olumlu görüşmeler sürdürdünüz.”

‘TÜRKİYE OLMADAN PAHALI’

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali devam ederken yoğun yaptırım altındaki Rusya’nın doğal gazının yüzde 41ini satın alan Avrupa Birliği liderleri, son açıklamalarında bağımsız enerji arayışında olduklarını açıkladı.

Enerji Risk Danışmanlık Firması VEROCY kurucusu, Kıdemli Jeopolitik ve Ülke Riski Danışmanı Dr. Cyril Widdershoven, Doğu Akdeniz’de yapılacak bir doğal gaz veya petrol çıkarma çalışması için en uygun lojistiğe ve altyapıya sahip ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.

 

Türkiye’siz bir Doğu Akdeniz enerji çalışmasının gerçekçi ve pahalı olacağını ifade eden Widdershoven “Doğu Akdeniz enerji merkezi coğrafyaya bağlı. Tükiye, pazar ve tedarikçi arasında bulunuyor. Orta Doğu, Orta Asya ve Avrupanın ortasındasınız. İşte bu yüzden büyük bir jeo-stratejik siyasetiniz var” dedi.

Türkiye’nin mevcut durumunun bugünlerde çok önemli olduğunu belirten Hollandalı enerji danışmanı Widdershoven “Dünya şu anda Türkiye ile konuşuyor. Büyük anlaşmazlıklar birlikte çalışmaya engel değil” dedi.

 

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

SAHİMDER İş- Mak Fest 2025 Sakarya’da Kapılarını Açtı

Yayınlanma tarihi

-

15 – 18 mayıs tarihleri arasında kapıları açık olacak olan SAHİMDER İş- Mak Fest 2025, Serdivan AVM karşında eşsiz bir törenle başladı. Sektörün önde gelen markalarını bir araya getirdi.

Sakarya Hafriyatçılar ve İs Makinaları Derneği (SAHİMDER) öncülüğünde hayata geçirilen İş – Mak Fest 2025, sektörde önemli bir adım atarak ağır iş makineleri dünyasını Sakarya’da bir araya getirdi. Sanayi ve teknoloji alanında dikkat çeken etkinlik, büyük bir katlımla başladı. Açılışta, Serdivan ve Erenler Belediye başkanları ile sivil toplum temsilcileri hazır bulundu. Katılımcılar, festivalin şehir ve ülke ekonomisi açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Vinçlerden ekskavatörlere, kaldırma sistemlerinden inovatif platform çözümlerine kadar birçok ürünün sergilendiği alanda ziyaretçiler, sektörel gelişmeleri yakından takip etme fırsatı yakaladı.

Açılış Hep Birlikte Yapıldı

Etkinliğin açılış kurdelesi; Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, 15 Temmuz Milli irade Derneği Genel Başkan Vekili Yunus Özçelik, SAHİMDER Başkanı Can Akova, SAHİMDER yöneticileri ve katılımcı firma temsilcileri tarafınca birlikte kesildi. İş makineleri dünyasının kalbi bu hafta Sakarya’da atıyor. Ekskavatörlerden vinç sistemlerine, platform çözümlerinden kaldırma ve taşıma ekipmanlarına kadar çok sayıda ürün, etkinlik alanında ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Katılımcılar, firmaların sahada sergilediği ürünleri yakından inceleme ve avantajlı tanıtım kampanyalarından faydalanma şansı yakalıyor.

SAHİMDER Başkanı Can Akova “Hedefimiz, Bu Organizasyonu Geleneksel Hale Getirmek ve Her Yıl Daha Da Büyütmek. ” Açılışta konuşan SAHİMDER Başkanı Can Akova, “Bu yıl Sakarya’da sektörel anlamda önemli bir adım attık. Türkiye’nin dört bir yanından iş makinaları temsilcilerini bir araya getirdik. Hedefimiz, bu organizasyonu geleneksel hale getirmek ve her yıl daha da büyütmek.

Destek veren tüm kurumlara ve firmalara teşekkür ediyorum” dedi.

İş-Mak Fest 2025, 15-18 Mayıs tarihleri arasında her gün 10.00-19.00 saatlerinde ziyarete açık olacak.

 

Devamını oku

Sektörel Gündem

Manliftlerde Lityum Akü Dönemi: Avantajlar ve Dezavantajlar

Yayınlanma tarihi

-

Günümüzde inşaat, bakım ve lojistik sektörlerinde yaygın olarak kullanılan personel yükseltici platformlar (makaslı platformlar, eklemli platformlar, dikey platformlar vb.), teknolojik gelişmelerle birlikte daha verimli ve sürdürülebilir hale geliyor. Bu dönüşümün en önemli parçalarından biri ise lityum iyon (Li-ion) akü teknolojisi.

Geleneksel kurşun-asit akülere kıyasla daha uzun ömürlü, hızlı şarj olabilen ve bakım gerektirmeyen lityum aküler, birçok platform üreticisi tarafından tercih edilmeye başlandı. Sektörde bu teknolojiyi benimseyen firmalar arasında Trojan Battery ve Anko Enerji gibi önemli üreticiler yer alıyor. Özellikle Anko Enerji, manlift sistemleri için lityum akü dönüşüm ve enerji çözümleri sunarak işletmelere verimlilik ve maliyet avantajı sağlıyor.
Ancak lityum akülerin avantajları kadar, dikkate alınması gereken bazı dezavantajları da bulunuyor. İşte personel yükseltici platformlarda lityum akü kullanımının öne çıkan artıları ve eksileri:

Lityum Akülerin Avantajları
1. Daha Uzun Ömür
Lityum aküler, kurşun-asit akülere kıyasla 3 ila 5 kat daha uzun ömürlüdür. Ortalama 2.000 ila 5.000 şarj döngüsü sunarak, işletmeler için daha az değiştirme maliyeti anlamına gelir.

2. Daha Hızlı Şarj Süreleri
Lityum aküler, geleneksel akülere kıyasla çok daha kısa sürede şarj olur. Bu özellik, platformların daha kısa sürede kullanıma hazır hale gelmesini sağlayarak iş verimliliğini artırır.

3. Kısa Süreli Şarj İmkanı
Kurşun-asit aküler, tam şarj olmadan kullanıldığında ömürlerini kısaltabilir. Ancak lityum aküler bu sorunu yaşamaz. Örneğin, 1 saatlik öğle molasında bile şarj edilebilir ve kullanım ömrüne zarar vermeden çalışmaya devam edebilir.

4. Daha Hafif ve Kompakt Yapı
Lityum aküler, aynı kapasitedeki kurşun-asit akülere göre daha hafiftir. Bu da personel yükseltici platformların taşınmasını ve manevra kabiliyetini artırır.

5. Bakım Gerektirmeyen Kullanım
Lityum aküler, su ekleme veya düzenli bakım gerektirmez. Bu özellik, bakım maliyetlerini ve iş gücü ihtiyacını azaltarak işletmelere büyük avantaj sağlar.

6. Çevre Dostu Teknoloji
Kurşun içermeyen yapıları sayesinde çevreye daha az zarar verir ve geri dönüştürülebilir malzemeler içerir. Bu da işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar.

Lityum Akülerin Dezavantajları
1. Yüksek Maliyet
Lityum akülerin başlangıç maliyeti, kurşun-asit akülere göre daha yüksektir. Ancak uzun vadede daha uzun ömür, düşük bakım gereksinimi ve enerji tasarrufu sayesinde bu maliyet dengelenebilir.

2. Soğuk Havalarda Performans Kaybı
Düşük sıcaklıklarda, lityum akülerin şarj alma süresi uzayabilir ve performans kaybı yaşanabilir. Soğuk hava koşullarında verimliliği koruyabilmek için özel ısıtma sistemleri gerekebilir.

3. Yangın Riski
Lityum iyon aküler, delinme veya aşırı ısınma durumunda yangın riski taşıyabilir. Ancak günümüzde gelişmiş güvenlik sistemleri sayesinde bu risk büyük ölçüde minimize edilmiştir.

Lityum Akülerle Geleceğe Yatırım
Sektörde lityum akü kullanımı giderek yaygınlaşırken, daha uzun ömür, yüksek verimlilik ve çevre dostu yapısıyla işletmeler için cazip bir alternatif haline gelmiştir. Ancak yüksek yatırım maliyeti ve soğuk hava koşullarındaki performans düşüşü gibi dezavantajları göz önünde bulundurulmalıdır.

Lityum akü teknolojisi, uzun vadede hem maliyet hem de operasyonel verimlilik açısından önemli kazançlar sunarak personel yükseltici platformlarda yeni bir dönem başlatıyor.
Lityum akülerle donatılmış platform üreticilerinin sunduğu çözümler ve toplam sahip olma maliyetleri değerlendirilerek doğru yatırım kararları alınabilir.

Devamını oku

Sektörel Gündem

Sanatın Gücü, Çocukların Hayal Gücü: İstanbul Vinç Resim Yarışması

Yayınlanma tarihi

-

İstanbul Vinç, yalnızca sektörel çözümler sunmakla kalmayıp topluma değer katan projelere imza atıyor. Bu yıl ilk kez düzenlenen çocuk resim yarışması, genç yeteneklerin hayal gücüne dokunarak sanata olan ilgilerini artırmayı ve özgün bakış açılarını desteklemeyi hedefledi. Yarışmanın teması “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” olarak belirlendi.

Yarışmaya Katılım ve Çalışmalar
Türkiye genelindeki tüm İstanbul Vinç şubelerinden katılım sağlanan yarışmada, çalışanların çocukları kendi gözlerinden İstanbul Vinç’i resmetti. Katılımcılar arasında, gökyüzüne yükselen makineler ve güvenli çalışma ortamlarını yansıtan çeşitli eserler dikkat çekti. Her bir çalışma, şirketin birlikteliğini pekiştirirken çocukların hayal gücünü ortaya koydu.

Jüri Değerlendirmesi ve Kazananlar
Jüri üyeleri, eserleri yaratıcılık, teknik uygulama ve temaya uygunluk kriterlerine göre titizlikle değerlendirdi. Kazananlar şu şekilde belirlendi:
Eyüp Kaan Deveci: İstanbul Vinçi rengarenk hayal dünyasında başarılı bir şekilde konumlandırdı.
Ebrar Duru Kaya: “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” temasını yansıtan çalışması büyük beğeni topladı.
Ebubekir Gümüş: İstanbul’un detaylarına öncelik veren çalışması ile fark yarattı.

İstanbul Vinç Pazarlama Müdürü Işıl Bilgin, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede, yarışmanın hem çocuklarımızın sanat yeteneklerini ortaya çıkarmada hem de şirket içindeki birlikteliği güçlendirmede önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bilgin, “Bu yarışma, geleceğimizin sanatçılarına ve liderlerine ilham veren, sosyal sorumluluk bilincimizi pekiştiren anlamlı bir adım. Çocuklarımızın hayal gücünü desteklemek, İstanbul Vinç ailesi olarak en büyük gurur kaynağımız” ifadelerini kullandı.

Sosyal Sorumluluk ve Gelecek Vizyonu

Yarışma, İstanbul Vinç ailesinin bir parçası olan çalışanların ve ailelerinin katılımıyla, şirket içindeki birlikteliği ve sosyal sorumluluğu pekiştirdi. Her katılımcının emeğine verilen değeri göstermek amacıyla tüm çocuklara D&R hediye kartları takdim edildi. Şirket, bu etkinliği önümüzdeki yıllarda geleneksel bir hale getirerek, sanatı, yaratıcılığı ve çocukların gelişimini desteklemeye devam etmeyi planlıyor.

Sanat, hayal gücüyle yükseklere ulaşır. İstanbul Vinç, sadece makinelerini değil, çocukların hayallerini de geleceğe taşıma misyonunu gururla sürdürüyor.

Devamını oku

Trend olan