Proje Taşıma Lojistiği
Petrol tankerlerine milyon dolarlık ‘savaş’ maliyeti
Sigorta şirketleri, Rusya’nın Karadeniz limanlarını kullanan petrol tankerlerinden alınan “savaş riski” primini artıracaklarını charter şirketlerine iletti.
Rusya’nın geçen yıl şubat ayında Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından tankerlerin sigorta ücretlerine savaş risk primi de eklenmişti.
Dört ticaret kaynağının verdiği bilgiye göre, daha önce sigorta edilen yükün yüzde 1’i kadar olan savaş riski primi yüzde 1.2 ila yüzde 1.25 seviyesine yükseldi.
Rusya’nın geçen ay Karadeniz tahıl koridoru anlaşmasından çekilmesinin ardından hem Rusya hem de Ukrayna’nın Karadeniz egemenlik alanlarındaki askeri faaliyette artış görüldü.
Son haftalarda Rusya’nın Karadeniz limanlarına çok sayıda saldırı düzenlendi. Ticaret kaynakları, şu ana kadar Rusya’nın petrol terminallerine bir saldırı olmadığını ancak riskin arttığını belirtti.
Primlerdeki artış, Rusya’dan Hindistan’a petrol taşıyan 120,000 ila 200,000 ton kapasiteli her bir Suezmax tankerin sigorta maliyetinin 200,000 dolar artarak yaklaşık 1 milyon dolara yükseleceği anlamına geliyor.
Ağır Nakliye Proje Lojistiği
AĞIR TİCARİ ARAÇLAR SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK; ÇEVRESEL ETKİLER
Dünyada ağır ticari araçlar sektörü, taşımacılığın belkemiğini oluştururken çevresel etkileriyle de büyük bir sorumluluk taşıyor. Bu doğrultuda sektörün sürdürülebilirlik odaklı dönüşümü hız kazanarak artıyor.
Global taşımacılık süreçlerinin yaklaşık yüzde 40’ını üstlenen ağır ticari araçlar sektörü, aynı zamanda küresel karbon salınımının önemli bir kaynağı oluyor. Bu nedenle sektörde sürdürülebilirlikte çevresel odaklı dönüşüm, hız kazanarak artıyor. Elektrifikasyon, alternatif yakıtlar, akıllı taşımacılık sistemleri, verimlilik artıran teknolojiler, üretimde alınan sürdürülebilir çözümler, ağır ticari araçlar sektöründe çevresel etkilerin azaltılmasında önemli rol oynuyor. Ancak her sektörde olduğu gibi ağır ticari araç sektöründe sürdürülebilirlik, yalnızca çevresel bir zorunluluk olarak görülmüyor; aynı zamanda ekonomik ve sosyal faydalar sağlayan önemli bir strateji gerektiriyor. Sektör, sürdürülebilirlik alanında çevresel etkilerini azaltırken aynı zamanda ekonomik büyümeyi ve iş modellerinde gelişimi ile daha yeşil bir geleceğe doğru hızla ilerlemeyi hedefliyor.
2030 yılına kadar ağır ticari araçlardan kaynaklanan emisyonların azalması bekleniyor
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yayımlanan 2023 Küresel Enerji Görünümü (World Energy Outlook 2023) raporuna göre taşımacılık sektörü, küresel karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 23’ünü oluşturuyor. Yine rapora göre karayolu taşımacılığını yürüten ağır ticari araçlar (kamyon, çekici, otobüs vb.) sektörü ise taşımacılıkla ilgili bu emisyonların yüzde 40’ını oluşturuyor. Araçların fosil yakıt kullanımı, yüksek oranda karbon (CO2) ve diğer sera gazlarının salınımına neden oluyor. Ayrıca OECD’nin 2022 raporuna göre, 2030 yılına kadar bu araçlardan kaynaklanan emisyonların yüzde 30 oranında azalması bekleniyor. Ancak bu hedefe ulaşılabilmesi için sektörde köklü değişikliklerin ve sürdürülebilir teknolojilerin hızlı bir şekilde uygulanması gerekiyor.
Elektrikli araçlar, sürdürülebilirlik hedefleri için her geçen gün gelişiyor
Elektrikli ağır ticari araçlar, karbon salınımını sıfıra indirerek sektördeki dönüşümü güçlendiriyor. 2023 yılında dünya çapında satışı yapılan yeni ağır ticari araçların yüzde 1’inin elektrikli olduğu belirtiliyor. BloombergNEF (BNEF)’in verilerine göre, bu oranın 2040 yılına kadar yüzde 30’a çıkması öngörülüyor. Elektrikli kamyonlar ve otobüsler, özellikle şehir içi taşımacılıkta önemli bir rol oynayacak. Bu doğrultuda üreticiler, ciddi yatırımlar yaparak elektrikli araç portföylerini genişletiyor.
Alternatif yakıtlar, sürdürülebilirlikte rol alıyor
Alternatif yakıtların kullanımı sayesinde fosil yakıt kullanımının azaltılması ve sınırlı kaynaklarda tasarruf sağlanması hedefleniyor. Öte yandan LNG (Sıvılaştırılmış Doğal Gaz) ve biyodizel gibi alternatif yakıtlar, dizel motorlardan çok daha düşük emisyon seviyeleri sağlıyor. LNG, karbon salınımını yüzde 20-25 oranında azaltabilirken, biyodizel ise yüzde 60’a kadar daha düşük CO2 emisyonu sağlıyor.
Dijitalleşme ve akıllı taşımacılık
Dijitalleşme ve akıllı taşımacılık sistemleri, ağır ticari araçlar sektöründe verimliliği artırarak, çevresel etkilerin azaltılmasına yardımcı oluyor. Akıllı filo yönetim sistemleri, araçların optimum hızda ve rotada yol almalarını sağlayarak, yakıt tüketimini ve emisyonları önemli ölçüde azaltıyor. McKinsey & Company’nin 2023 raporuna göre akıllı taşımacılık sistemlerinin dünya genelinde sektördeki yakıt tüketimini yüzde 10-15 oranında azaltabileceği öngörülüyor. Ayrıca, otonom araçların 2040 yılına kadar taşımacılık sektöründe yüzde 30’a kadar pazar payı kazanması bekleniyor. Otonom araçlar, trafik akışını optimize ederek, gereksiz yakıt tüketimini engelleyecek ve çevreye olan etkisini önemli ölçüde azaltabilecek.
Treylerde karbon emisyon azaltımı
Treylerler, çekicilerin yakıt tüketimini optimize ederek emisyonların düşmesine katkıda bulunabiliyor. Ağır ticari araçlar için belirlenen VECTO hedefleri doğrultusunda, treylerin aerodinamik tasarımı, hafifletilmiş malzemelerle donatımı ve lastik çözümleri gibi iyileştirmelerle yüzde 10’luk bir karbon emisyon azaltımının 2030 yılına kadar gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca treylerlerde elektrifikasyon dönüşümü de hız kazandı. Özellikle frigorifik araçlarda sunulan elektrikli çözümler, soğutucudan kaynaklanan karbon emisyonlarını yüzde 100 oranında düşürerek çevreye duyarlı taşımacılığı destekliyor. Ek olarak, treylere entegre edilen tahrikli dingil ve batarya teknolojisi sayesinde çekicinin karbon emisyonları yüzde 40’a varan oranlarda azalabiliyor. Bu yenilikçi çözümlerle treyler sektörü, taşımacılığın sürdürülebilir geleceğinde önemli bir rol oynayarak, çevresel etkilerin azaltılmasında etkili bir adım atıyor.
Ekonomik dönüşüm
Sürdürülebilirliğe yönelik yapılan yatırımlar, yalnızca çevresel fayda değil ekonomiye de katkı sağlıyor. 2023 yılı itibarıyla, ağır ticari araç sektörüne yönelik sürdürülebilirlik odaklı yatırımların yıllık büyüme oranının yüzde 7,5 olduğu görülüyor. Bu yatırımın büyük bir kısmı, elektrikli araç altyapısı, yeni nesil batarya teknolojileri ve sürdürülebilir yakıt çözümlerine yönlendiriliyor. GlobalData tarafından sunulan 2022 raporuna göre, 2030 yılı itibarıyla dünya genelinde elektrikli araç altyapısına yapılan yatırımların 30 milyar doları geçmesi bekleniyor. Bu yatırım, sadece çevreyi korumakla kalmayıp, aynı zamanda yeni iş fırsatları yaratılmasına ve ekonomik büyüme sağlanmasına da destek oluyor.
Sürdürülebilirlik hedeflerindeki zorluklar ve gelecek beklentileri
Ağır ticari araçlar sektöründe çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için hâlâ çözülmesi gereken bazı zorluklar bulunuyor. Elektrikli araçların menzilleri, batarya maliyetlerinin yüksekliği ve şarj altyapısının yetersizliği gibi engeller, geçiş sürecini zorlaştırıyor. Ancak, 2030 yılına kadar menzil sorunlarının çözülmesi ve elektrikli araçların daha erişilebilir hale gelmesi bekleniyor. IEA 2023 Küresel Enerji Görünümü raporunda, elektrikli araçların 2030 yılı itibarıyla ağır ticari araç satışlarının yüzde 40’ını oluşturacağı tahmininde bulunuluyor. Ayrıca, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji altyapılarının güçlendirilmesiyle birlikte, sektördeki karbon emisyonlarının yüzde 30 oranında azalması bekleniyor.
Liman & Tershane Proje
“İKİ LİMAN BİR YOL” ANLAŞMASI İLE İSTANBUL LOJİSTİK BİR ÜS HALİNE GELİYOR
2013 yılından beri İzmir’de deniz taşımacılığı ve liman hizmetleri sektöründe faaliyet gösteren Erkport, Çin’den İstanbul’a uzanan denizyolu taşımacılığında yeni bir dönem başlatmak üzere Yantai Port Group ile stratejik iş birliği anlaşması imzaladı. “İki Liman Bir Yol” Anlaşması kapsamında Çin’in Yantai Limanı ile Haydarpaşa Limanı arasında bitmiş araç lojistiği, iş makineleri, proje yükleri ve Ro-Ro taşımacılığı yapılacak.
Haydarpaşa Limanı’nı bir aktarma limanı haline getirerek Türk limanlarına, Akdeniz ve Karadeniz limanlarına bölgesel olarak ciddi bir katkı sağlayacak olan “İki Liman Bir Yol” projesi ile İstanbul, Avrupa, Afrika ve Uzak Doğu arasında lojistik bir üs olacak. Projeyle birlikte Kore, Japonya ve Avustralya limanlarının ana aktarma merkezi olan Yantai Limanı üzerinden, Erkport imzasıyla yıllık 100 bin binek aracın taşınması sağlanırken, gelişmekte olan pazarlara iş makinesi ve ticari araç taşımacılığı gerçekleştirilecek. Projenin otomotiv ihracatına ivme kazandırması hedeflenirken, işletmelerin hammadde ihtiyaçlarının da daha kolay tedarik edilmesi sağlanacak.
İstanbul artık Avrupa ve Uzak Doğu arasında bir köprü rolünde
Çin’in Shandong Eyaleti Vali Yardımcısı Song Junji, Yantai Port Group Genel Müdürü Jiang Kai ve Erkport Çin Temsilcileri ile bir araya gelen Erkport Liman Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Emrah Gezgin, “Japonya ve Kore’den Yantai Limanı üzerinden getirdiğimiz yük ve konteynerleri Haydarpaşa Limanı’na, oradan da tüm Karadeniz bölgesine, Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz limanlarına ulaştırıyoruz. Nakil görevi üstlenen feeder gemiler aracılığıyla Haydarpaşa Limanı aktarmalı olarak Romanya ve Gürcistan’ın liman şehri Poti’ye taşımacılık hizmetleri gerçekleştiriyoruz. İki Liman Bir Yol projesi ile İstanbul artık sadece Asya ile Avrupa arasında bir köprü değil; Avrupa ve Uzak Doğu arasında bir köprü rolünü üstleniyor. Çin ile Türkiye arasında ekonomik açıdan tarihi bir yakınlaşma başladı ve Erkport olarak buna öncülük etmekten mutluluk duyuyoruz. Çin, üretim faaliyetleri açısından Türkiye’yi önemli bir lokasyon görüyor ve aslında bu adım, iki ülke arasındaki lojistik altyapının güçlenmesi için büyük bir hamle. Biz de Erkport olarak bu hamlenin mimarlarından biri olduk. Süveyş Kanalı’nı kullanarak müşterilerimize hız avantajı yaratıyoruz ve Kızıldeniz’i geçen az sayıdaki taşımacıdan biriyiz. Bu da elbette müşterilerimiz için maliyet avantajı ve hız demek” dedi.
Çin yatırımcısı için Türkiye pazarı ilgi çekici hale gelecek
Türkiye’nin büyük bir ithalatçı ülke olduğunu ve lojistik altyapısının Çin’deki yeni yatırımcıların ilgisini çektiğini ifade eden Yantai Port Group Genel Müdürü Jiang Kai, “Türkiye ile olan ilişkilerimiz, her geçen gün daha da güçlenerek ilerlerken bu iş birliği bizim için son derece önemli bir adım oldu. Çin ve Türkiye limanları arasında düzenli hat taşımacılığının başlaması ve lojistik altyapının güçlenmesi, ticari bağlarımızı daha da kuvvetlendirerek her iki ülkenin ekonomisinin büyümesine katkıda bulunacak ve Çin yatırımcısı için Türkiye pazarını ilgi çekici hale getirecek. Transit taşımacılık süreçlerinin kolaylaştırılması ve hız kazanması ise küresel ticaret hacminin artmasını sağlayacak” dedi.
Hedef Sektör
“Rüzgarın Kanatları” Belgesel Filminin Üçüncü Bölümü İzleyiciyle Buluşuyor
Enerjisa Üretim’in hazırladığı “Rüzgarın Kanatları” belgesel serisinin üçüncü bölümü yayınlandı. Belgesel, Türkiye’deki rüzgar enerjisi yatırımlarını, teknolojik gelişmeleri ve kadın istihdamını ele alarak enerji okuryazarlığını artırmayı hedefliyor. Enerjisa, YEKA projeleriyle 2026’ya kadar 1000 MW kapasiteye ulaşmayı amaçlıyor. Sabancı Üniversitesi’nden Bora Şekip Güray, Türkiye’nin 12 GW’lık rüzgar kapasitesinin 2035’te iki katına çıkabileceğini belirtiyor. Üçüncü bölüm, Habitat TV ve Enerjisa YouTube kanalında izlenebilir.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber2 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi