Takip Edin

Haber

Avrupa yollarında sürüm 2 takograf krizine çözüm arayışı

Avrupa Birliği 21 Ağustos 2023 itibariyle tüm üye ülkelerde akıllı takograf sürüm 2’yi yeni tescil edilecek ticari ağır hizmet araçları için zorunlu hale getirdi. IRU 40 bine yakın kamyon ve otobüsün takograf değişimindeki gecikmeler nedeniyle yollara çıkamayacağını savunuyor. AB’nin bu kararı Türkiye’yi kapsamıyor.

Yayınlanma tarihi

-

Avrupa Birliği 21 Ağustos 2023 tarihi itibariyle tüm üye ülkelerde akıllı takograf sürüm 2’yi (SMT2) yeni tescil edilecek tüm ticari ağır hizmet araçları için zorunlu hale getirdi.

Ancak SMT2 cihazlarının üretim, dağtım ve kurulum sürecinde gecikmeler olacağı gerçeğinden hareket eden Uluslararası Kara Taşımacılığı Birliği IRU, Avrupa Komisyonu’ndan on binlerce yeni kamyon ve otobüsün bloke olmasını önlemek için Üye Devletlere 2023’ün sonuna kadar bir geçiş süresi sağlaması çağrısında bulundu.

Öte yandan Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) de Avrupa Birliği ülkelerinde ikinci nesil ikinci sürüm dijital takografların kullanılmaya başlanması hakkında bir duyuru yayınladı. UND’nin açıklamasında bu uygulamaların Türkiye’nin de taraf olduğu AETR ülkelerinde geçerli olmadığı ve bu konuda müzakerelerin sürdüğü belirtilerek ikinci sürüm akıllı takografların kullanımına en erken 2026 yılında başlanabileceği hatırlatıldı.

IRU mektup yazdı

Yeni sürüm dijital takograf sürüm 1 (SMT1) ile karşılaştırıldığında SMT2, sınır geçişlerinin otomatik kaydını yaparken, yetkili makamların verileri uzaktan görüntüleme olasılığı gibi ek özellikler de içeriyor. IRU’nun AB İlişkileri Direktörü Raluca Marian,AB komiserliğine IRU adına gönderdiği mektupta “Sektörümüz akıllı takograf 2. versiyonunu dört gözle bekliyordu.

Diğer faydaların yanı sıra, yeni özellikleri sayesinde, bu sürüm cihazlar yalnızca sık sık hata yapan sürücüleri ve ağır kusurlu sürücüleri hedef alarak yol boyunca yapılan kontrollerin sayısını azaltabilir ve böylece hem sürücülerin hem de yetkililerin çalışma koşullarını iyileştirebilir diye düşünüyoruz. Bu IRU’nun uzun süredir savunduğu ideal bir senaryodur.

Ancak yeni takografların teslimatındaki gecikmeler, 2023’ün sonuna kadar 20 bin ila 40 bin aracın tescilini engelleyebilir. Bu blokaj kabul edilemez. Böyle bir durum ulaşım ve taşımacılık operatörlerinin planlamasını ve dolayısıyla AB’nin yolcu ve mal taşıma kapasitesini önemli ölçüde etkileyebilecek yeni araçların alınmasında gecikmeler olacağı anlamına geliyor” dedi.

Avrupa Otomobil İmalatçıları Derneği’nin (ACEA) rakamlarına göre, AB’de her yıl yaklaşık 300 bin yeni ağır ticari hizmet aracı tescil ediliyor. Bu araçların AB yasalarına uygun olabilmesinin koşullarından biri de sürücülerin araç kullanma ve dinlenme saatlerini kaydeden vazgeçilmez bir cihaz olan takografın takılması konusunda odaklanıyor.

2050 karbon nötr hedefi

IRU, AB üyesi ülkelerde icra makamlarının şimdiye kadar SMT1 cihazlarıyla kayıt altına alıınmış araçları, bu geçiş dönemi boyunca işleten taşımacılık ve lojistik şirketlerine ceza uygulamaması gerektiğini savunuyor.2050 yılı için karbon nötr hedefi konusunda kararlılık sergileyen IRU, takograf krizinin çevre dostu yeni ağır ticari araçların çalışmasına engel getirmemesi gereğine işaret ederken, aksi durumun Avrupa’nın CO2 azaltma hedeflerini tehlikeye atacağı uyarısında bulunuyor.

Almanya, İspanya ve İsveç dahil olmak üzere bir dizi AB üyesi ülke tek taraflı olarak geçiş süresinin uzatulmasına karar verdi. Bunun sevindirici bir adım olmakla birlikte, muafiyetin süresi ve koşulları konusunda bir uyum eksikliğinin söz konusu olduğunu ifade eden Raluca Marian, mektubunu şu sözlerle bitiriyor: “Birkaç Üye Devletin olgusal bir soruna pragmatik çözümler bulma çabası memnuniyet verici.

Ancak Avrupa Komisyonu’nun bu konuda liderlik göstermesi ve SMT1 cihazlarıyla donatılmış yeni araçların tesciline ve kullanımına izin veren uyumlaştırılmış bir istisnayı koordine etmesi de vazgeçilmezdir. Söylemeye gerek yok, bu araçların SMT2 cihazlarıyla donatılmasının maliyeti, uyumlu araçları sağlamakla yükümlü oldukları için üreticiler tarafından karşılanmalıdır”.

Yeni ağır ticari hizmet araçlarını hedefleyen bu düzenlemenin yanı sıra AB sürüş ve dinlenme süresi kurallarında yapılan son değişiklik, 21 Ağustos 2023 tarihinden önce tescil edilen araçların takograf değişimi için de son tarihleri belirliyor. Bu son tarihler, araç tipine bağlı olarak 2024 sonu ile Ağustos 2025 arasında bir dönemi içeriyor. Bu süreleri endişe verici bir şekilde yakın tarih olarak gören IRU yeni tescillenmiş araçların SMT2 ile donatmanın mevcut zorlukları göz önüne alındığında, AB yollarında seyir halinde bulunan mevcut araçların SMT2 cihazları ile yenilenmesinde de gecikmeler olacağını öngörüyor.

IRU’nun özetle görüşü şöyle: “Yeni akıllı takograf büyük olasılıkla 2024’ün başına kadar yaygın olarak bulunmayacağından, Avrupa Komisyonu’ndan öngörülebilir bir krizi önlemek için araç yenileme için bir izleme sistemi kurmasını istiyoruz. Bu, mevcut sorundan daha büyük bir sorun olabilir. 1,5 ila 2 milyon aracın takograf yenilenmesi gerekeceğini tahmin ediyoruz. Eğer üretim ve tedarikte ve yenileme işlemlerinde gecikmeler olursa mevcut çözüm penceresinin daha da daralacağını düşünüyoruz.

UND: Türkiye’de en geç 2028’de başlar

AB ülkelerinde akıllı takograf ikinci sürüm konusunda UND Ağustos ayı başında yaptığı duyuruda şu noktalara dikkat çekti: “Bilindiği üzere, AB ülkeleri 15 Haziran 2019 tarihinde, yeni tescil edilen araçlarda 2nci nesil dijital takograf (Akıllı Takograf) kullanmaya başlamışlardır. Diğer yandan AB ülkeleri 21 Ağustos 2023’te yeni tescil edilen araçlarda 2nci nesil, 2nci sürüm dijital takograf kullanmaya başlayacaklardır. İlaveten; 31 Aralık 2024 ‘e kadar, uluslararası nakliyatta çalışan araçlarda eski nesil analog ve dijital takografları, 2nci nesil 2nci sürüm dijital takograf ile değiştirmeyi, 20 Ağustos 2025’ kadar da 2nci nesil 1nci sürüm dijital takografları, 2nci nesil 2nci sürüm dijital takograf ile değiştirmeyi planlamaktadır. Bu uygulamalar, Türkiye’nin de taraf olduğu AETR ülkelerinde geçerli değildir. AETR ülkelerinde yeni tescil edilen ve uluslararası nakliyatta çalışan araçlar için 2nci nesil dijital takograf kullanılmaya başlanması en erken 2026, en geç 2028 yılında başlayacaktır. Bu konuda müzakereler devam etmektedir.”

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

İKİNCİ EL’DE KALİTE VE ŞEFFAFLIK

Yayınlanma tarihi

-

2006 yılından bu yana Bursa İnegöl’de Renault ve Dacia markalarının satış ve satış sonrası hizmetlerinde uzmanlaşan ve müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı amaçlayan Koçaslanlar Motorlu Araçlar, ikinci el araç alımında güvence ve kaliteyi ön planda tutan Renew markasının önemli temsilcilerinden biri. Koçaslanlar Motorlu Araçlar Genel Müdürü Didem Aras, Renew markasının sektöre kazandırdığı yenilikler hakkında, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmak için sürekli olarak kendimizi yeniliyoruz. Renew markası ile birlikte birlikte, ikinci el araç alım sürecini yeniden tanımlıyoruz. Sadece bir araç değil, aynı zamanda güvence, kalite ve şeffaflık sunuyoruz. İkinci el araç almak, birçok kişi için zorlayıcı olabilir. Ancak Renew ile bu süreci kolaylaştırıyor ve müşterilerimizin tüm endişelerini ortadan kaldırıyoruz” dedi.

 

Kapsamlı RENEW Garantisi ile Güvenli Sürüş

Aras, RENEW Garantisi’nin önemine vurgu yaparak, “Müşterilerimize sunduğumuz bu garanti, onların ikinci el araç alırken bile kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor. 8 yaş ve 150.000 km deki araçlar için 6 ay veya 12 ay boyunca geçerli olan bu garanti, araçların mekanik ve elektrik aksamlarını kapsıyor. Böylece, beklenmedik arızalar karşısında müşterilerimizin yanında oluyor ve onlara en iyi hizmeti sunmayı taahhüt ediyoruz. Bu garanti, bizim müşterilerimize olan bağlılığımızın ve onlara verdiğimiz değerin bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

 

Değerinde Takas ve Esnek Finansman Seçenekleri

Müşterilerinin araç yenileme sürecini sorunsuz bir şekilde tamamlamalarını sağladıklarının altını çizen Aras, bu konuda şunları söyledi: “Araçlarını yenilemek isteyen müşterilerimiz için değerinde takas imkanı sunuyoruz. Bu, onların mevcut araçlarının değerini en adil şekilde belirleyerek yeni bir araç alım sürecine katkıda bulunmalarını sağlıyor. Ayrıca, esnek finansman seçenekleriyle müşterilerimizin bütçelerine en uygun ödeme planlarını oluşturuyoruz. Renew ile sadece yeni bir araç değil, aynı zamanda kolaylık ve güven sunuyoruz.”

 

Şeffaflık ve Güven: İkinci El Araçta Yeni Bir Standart

Renew’in en büyük özelliklerinden biri olan şeffaflık unsurunu vurgulayan Aras, “İkinci el araç alımında en önemli faktörlerden biri, aracın geçmişi ve durumu hakkında tam bilgiye sahip olmaktır. Renew olarak, satışa sunduğumuz her aracı titizlikle inceliyor, detaylı bir şekilde değerlendiriyor ve tüm süreçleri şeffaf bir şekilde müşterilerimizle paylaşıyoruz. Müşterilerimizin her adımda yanlarında oluyor, onlara güvence veriyoruz. Böylece, ikinci el araç alımında karşılaşılabilecek belirsizlikleri ortadan kaldırıyoruz. Bizim için önemli olan, müşterilerimizin araçlarını alırken tamamen içleri rahat bir şekilde bu süreci yaşamalarıdır.” diye konuştu. Güvenilirliğin de en önemli noktalardan biri olduğunu ifade eden Aras, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, Renew markamızla ikinci el araç alımında yeni bir dönemi başlatıyoruz. Genişletilmiş koruma, garanti devri ve finansal avantajlar gibi birçok hizmetle müşterilerimize sadece bir araç değil, aynı zamanda huzur ve güven sunuyoruz. Müşterilerimizin mutluluğu, bizim en büyük önceliğimizdir. Koçaslanlar’da, güvenli ve keyifli bir araç yenileme süreci sizleri bekliyor.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Devamını oku

Haber

DOĞRU BASINÇLI HAVA TEKNOLOJİSİ İLE %35’E VARAN ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYABİLİRSİNİZ

Yayınlanma tarihi

-

Atlas Copco Kompresör Tekniği, düşük basınçlı blower ürün gamı ile lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyor. Enerji tasarrufu, üretimin en önemli konularının başında geliyor. ‘Düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, “Bir blower’ın kullanımında oluşan maliyetin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli” dedi.

Çimentonun kullanım alanı tüm dünyada giderek yaygınlaşıyor. Dünya çimento üretiminde ve tüketiminde 5. ülke konumunda bulunan Türkiye, dünya çimento pazarının yaklaşık % 2’sini oluşturuyor.

2000’li yılların başından günümüze 2 kattan fazla bir seviyede artış gösteren Türkiye’nin çimento tüketimi, 2017 yılında 72 milyon ton ile zirve yaptı. 2023 yılında 65 milyon ton seviyesinde gerçekleşen çimento tüketimimiz, ekonomiden bağımsız olarak özellikle depremlerden sonra stratejik bir sektör haline geldi. 2022 yılında Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda klinker ve çimento satışını desteklemek amacıyla 77 entegre tesiste 74 milyon ton çimento üretildi. Bu üretim, Türkiye’yi dünyanın ikinci büyük ihracatçısı konumuna taşıdı ve 25 milyon tonu aşan bir ihracat satış hacmi elde edildi.

 

Çimento pazar büyüklüğü 2027 yılında yaklaşık 470 milyar dolar olacak

2022 yılında dünyada toplamda 194 milyon ton çimento ve klinker ihracatı yapılıyor. Türkiye, 2022 yılında yılda 27 milyon ton çimento ve klinker ihracatı ile dünyada önemli bir konumda yer alıyor. Çoğunlukla Çin talebine yönelik üretim yapan Güneydoğu Asya ülkeleri dünya ihracat pazarını domine ediyor. 2021 yılı itibarıyla Çin ve Hindistan, çimento üretim kapasitesinde lider konumda yer alıyor. Çin’de 875 adet, Hindistan’da ise 254 adet üretim tesisi bulunuyor. ABD, dünya genelinde % 18,2’lik payla en fazla çimento ithalatı yapan ülke konumunda yer alıyor. Çimento üretimi kadar iç talepteki tüketimi ile de önde gelen ülke olan Çin, 2022 yılında yaklaşık 10,8 milyon tonluk çimento ve klinker ithalatı yaparak % 7,4 payla ABD’den sonra en güçlü ithalatçı pozisyonunda yer alıyor. Çimento ve beton ürünlerinin pazar büyüklüğünün 2027 yılında yaklaşık 470 milyar $ olması bekleniyor.

Çimento sektöründe de doğru basınçlı hava teknolojisiyle % 35’e varan enerji tasarrufu sağlanabiliyor

Uçtan uca hava çözümleri ve basınçlı hava teknolojileri kapsamında sunduğu, düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower’ların enerji verimliliğini artırdığını, maliyetleri düşürdüğünü ifade eden Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, çimento sektörü için kullanımı şart olan basınçlı hava kaynaklarında optimum enerji ve efor ile en üst düzey verimliliği alabilmek için düşük basınçlı blower’ların kritik önem taşıdığının özenle altını çizdi.

 

Basınçlı hava üretim maliyetleri, bir tesisin toplam elektrik giderinin %40’ından fazlasını kapsayabiliyor. Basınçtaki her 1 bar(g) artış %7 daha fazla güç tüketerek verimliliği düşürüyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower teknolojileri; havalandırma, pnömatik taşıma ve yük boşaltma, homojenizasyon, malzemelerde ısıtma veya soğutma gibi pek çok süreçte hayati önem taşıyor. Verimli bir sistemin daha düşük enerji tüketimi ve daha az arıza anlamına geldiğini belirten Kasarcı, düşük basınçlı blower teknolojisi kullanan çimento sektörü profesyonellerinin enerji geri kazanımı ile yüksek çalışma süresine karşılık düşük çalışma maliyeti ve toplam sahip olma maliyeti avantajlarını deneyimlediğini de vurguladı.

 

Tüm maliyetlerin % 80’i enerjiden kaynaklanıyor, en verimli blower’i seçmek ilk yatırım maliyetinden daha önemli

Hizmet odaklı ve uzun soluklu uzmanlığı ile dünya çapında en güvenilir basınçlı hava çözümlerini sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği’nin 0,3 ila 4 bar(g) arasında basınçlı hava kullanarak çalışan yağsız hava blower’ları, işletmelerde kolayca kurulabiliyor. Atlas Copco’nun düşük basınçlı yağsız hava blower’larının basınçlı hava sistemlerine rahatça entegre edilmeleriyle zaman ve para tasarrufuna imkân verdiğini dile getiren Kasarcı; “Bir blower’ın kullanımında oluşan tüm maliyetlerin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli ve dikkat edilmesi gereken ilk nokta olmalı” ifadesini kullandı.

 

Son teknoloji blower’lar sıcak hava, tozlu hava ve yağmur şartlarında bile yüksek performans sunuyor

“Düşük Basınçlı blower ürün gamımız ile hem Türkiye’deki hem de dünyadaki lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyoruz. Yerel üreticilerimiz ile birlikte gerçekleştirdiğimiz verimlilik çalışmalarıyla, enerji maliyetlerini %30 düşürmeyi başardık” diyen Kasarcı, üretim sürecinde enerji verimliliği sayesinde dayanıklı düşük basınç blower’ları ile çimento sektöründeki pnömatik uygulamaların mükemmel ortağı olmaya devam edeceklerini belirtti. Kasarcı, yenilikçi tasarımları sayesinde zor koşullara dayanan bu son teknoloji blower’ların; sıcak hava, tozlu hava, yağmur gibi şartlar altında bile en ideal sonuçları ortaya çıkardığını da belirtti. Son ürünün kalitesini yükselten, “Class 0” sertifikalı yağsız hava çözümleriyle kesintisiz ve güvenilir hava akışı zahmetsizce sağlanabildiğini ifade eden Kasarcı, en verimli süreçleri oluşturmak için blower’larda maksimum kullanım kolaylığı yaratmak adına ünitelerin düzenli takip ve kontrollerini yapmanın da önem taşıdığını sözlerine ekledi.

 

Devamını oku

Haber

Borusan’ın insana değer veren ve geleceğe odaklanan kurum kültürüne üç büyük ödül

Yayınlanma tarihi

-

Borusan Holding, insana ve yeteneğe değer veren yaklaşımıyla aldığı ödüllerle başarısını bir kez daha kanıtladı. Genç yeteneklere yönelik insan kaynakları ve iletişim alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla Borusan, haziran ayında düzenlenen En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards ödül programlarında büyük ödüllerin sahibi oldu.

Bu yıl 80. yaşını kutlayan ve kendine 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonu çizen Borusan Grubu, insan kaynağı ve iletişim alanlarındaki öncü uygulamalarıyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Borusan, En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards gibi prestijli ödül programlarında kazandığı ödüllerle, bu alandaki istikrarlı başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Şirket aynı zamanda yetkinlik geliştirmeye, genç yeteneklerle iletişimini güçlendirmeye ve insana değer veren bir çalışma ortamı oluşturmaya dair bağlılığını vurgularken, bu değerleri doğrultusunda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya yaratmada insan odaklı yatırımlarını sürdüreceğinin de mesajını veriyor.

Top100 Talent Program’da yine birinci

Borusan, Toptalent.co tarafından düzenlenen Top100 Talent Program kapsamında “Topluluk” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Borusan ödülü, gençlere ilk adımını cesurca atabilmesi, inisiyatif alarak, projeler geliştirerek öğrenebilmeleri ve fark yaratmaları için sunduğu Alpha Genç Yetenek Programı ile aldı. Bu ödül, Borusan’ın 7 yıldır aralıksız katıldığı ve her yıl birincilik elde ettiği programdaki istikrarlı başarısını da tescillendiriyor.

Genç Yetenek iletişimine bronz ödül

Borusan Brandverse Awards’da bu yıl ilk defa katıldığı “İşveren Markası İletişimi: Genç Yetenek İletişimi” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. Gençler tarafından tercih edilen marka olmak amacıyla genç yeteneği etkilemek üzere hayata geçirilen yaratıcı ve etkili iletişim çalışmalarına verilen bu ödülü Borusan, Alpha Genç Yetenek Programı kapsamındaki iletişim çalışmaları ile kazandı. Yeni genç yeteneklerin Borusan’a katılması için sosyal medya hesaplarında yürütülen yoğun iletişim ile tam 13 bin 600 başvuru elde edildi. Bu yüksek oran oluşturulan iletişim stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da açıkça gösteriyor.

En Gözde Şirketler 2024’te ikinci

Realta Danışmanlık’ın 2023 araştırması kapsamında Holding’ler kategorisindeki en gözde şirket sıralamasında ise ikinci olan Borusan’ın bu başarısı genç yetenekler için cazip bir işveren olduğunun başka bir göstergesi. 300 şirketin yer aldığı araştırmaya bu yıl 91 bin 342 öğrenci ile 39 bin 533 genç profesyonel katıldı. Ödüller, şirket hakkında bilgi sahibi olunması, uzun yıllar çalışma trendi, kişi/örgüt uyumu, kültür/kişilik uyumu gibi puanlamayı etkileyen kritik faktörlerin değerlendirilmesi sonucu veriliyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı bu üç önemli ödülle ilgili şunları söyledi: “80 yıllık köklü kurum kültürümüz, geçmişten, bugünden aldığımız ilhamla 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonumuzla hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kazandığımız bu ödüller Borusan’ın insana ve yeteneğe verdiği önemin en güzel yansımaları. Bu ödüller aynı zamanda yürüttüğümüz etkili iletişim çalışmalarımızın da ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Gençlerin gözünde en değerli şirketlerden biri olmak, bize büyük gurur veriyor. Alpha programımızla genç yetenekleri Grubumuza kazandırmak ve onlarla birlikte yolculuk etmek ön plana çıkıyor. 2018 yılından günümüze 100’ü aşkın Alpha genç yeteneği kurumumuza kazandırdık. Çok değer verdiğimiz kültür dönüşümü programımız BorusanX ile kendimizi geleceğin dünyasına uyumlandırırken, genç yeteneklerin kazanımına verdiğimiz önemi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Başarılı insan kaynağı uygulamalarımız sayesinde, şirketimize en uygun yetenekleri çekmeyi ve onları geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

Devamını oku

Trend olan