Takip Edin

Sektörel Gündem

Tüketim analizi, enerji harcamalarını azaltabilir

Veri merkezleri soğutma sistemleri, dünya enerji harcamasının yüzde 3’üne yakınını tüketiyor. Tüketiminin yanı sıra karbon ayak izini azaltmayı da amaçlayan sisteme vurgu yapan Ayşegül Eroğlu, “Enerjiyi en aza düşürmek için çalışıyoruz” dedi.

Yayınlanma tarihi

-

Başak Nur GÖKÇAM

Veri merkezi soğutma sistemleri, yüksek yoğunluklu sunucular içeren veri merkezleri için tasarlanmış bir soğutma sistemidir. Sistemdeki cihazlar ile dışardaki doğal hava alınarak, filtrasyondan geçirilerek tekrar kullanılabilir hale getirilir. En düşük gider ve karbon ayak izi hedefiyle, veri merkezindeki fazla ısıyı merkez dışına taşıyan bu sistemler, sürdürülebilir gezegen için de büyük öneme sahip.

Dünyadaki bütün enerji harcamasının yüzde 3’üne yakınını tüketen veri merkezleri, geçmişte yalnızca soğuk kuzey ülkelerinde kullanılırken, günümüzde ise her ülke kendi veri merkezi alanını kurmak için çalışmalarına devam ediyor. İklimlendirme sektörünün öncülerinden olan Systemair; fabrika, avm, havalimanı, hastane, endüstriyel tesis gibi dev projelerle çalışmalarına teknolojiyi de ekliyor.

Systemair Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Eroğlu, “Soğutma sistemlerimizi kullanarak 365 gün boyunca müşterilerimizin neyi ne kadar tüketeceğini, nasıl bir performans alacağını analiz edebiliyoruz. Soğutucumuzu alan kişinin yaşadığı iklim koşullarına uygun bir cihaz tasarlıyor ve orada enerji nasıl en aza düşürülebilir, bunun yollarını kendilerine sunuyoruz” dedi.

Havalandırmanın önemli olduğunun altını çizen Eroğlu, “Dışardaki doğal havayı, belli bir sistemden geçirip tekrar kullanılabilir hale getirdiğinizde, hem içerde yaşayan insanların sürdürülebilirliğini sağlık anlamında artırıyor, hem de bunları daha enerji verimli bir şekilde kullandığınız için ekstradan soğutma ve ısıtma eklemeyerek, tasarrufunu sağlamış oluyorsunuz” diye konuştu.

Dünya yeşil çeliği konuşuyor

Dünyada artık yeşil çeliğe yönelim olduğuna dikkat çeken Ayşegül Eroğlu, “Bizim de ham maddemiz çelikten oluşuyor. Bu süreçte samimi olmak büyük öneme sahip. O yüzden iklimlendirmeden, sürdürülebilirlikte bahsederken yeşil çeliğin kullanımının da önemini vurgulamak istiyorum. Biz yeşil çelik kullanımı ile karbon ayak izimizi yüzde 1 ila 2 oranında azalttık. Tabii ki bu henüz başlangıç, ileriki dönemlerde oranımızı artırarak, daha büyük sayısal verilerle destekleyeceğiz” şeklinde konuştu.

Alabildiğimizin fazlasına odaklanmalıyız

Üretimin önemine değinen Ayşegül Eroğlu, “Türkiye’den ne alabiliyorsak, en fazlasını almamız lazım. Bu nedenle de elimizden geldiğince kendi ürünümüzü kendimiz üretmeliyiz. Fakat yüksek verimli fanlar, otomasyon ekipmanları ve geri kazanım cihazları yüksek teknoloji ve yüksek yatırım gerektirdiği için üretilemiyor. Ayrıca insan kaynağında da bilgi seviyesine ihtiyaç var” dedi.

Kadınlar iş düzenini artırdı

Fabrikada toplamda 400 kişi ile çalıştıklarını ve bunun yüzde 35’inin kadın olduğunu belirten Ayşegül Eroğlu, “Ofis sayımız daha fazla olsa da saha personelimizde de her geçen yıl artışa devam ediyoruz. Başlangıcı düşündüğümüzde şu anki oranın son derece önemli olduğunu söylemek isterim. Kadın sayımız arttıkça, erkeklerimizin kendine olan özeni ve işteki düzeni de artıyor. Grubumuzun hedefi ise bunu yüzde 50’ye çıkartmak” dedi.

Türkiye’de üretiyor, 25 ülkeye ihraç ediyoruz

Systemair Türkiye’nin ihracat oranının yüzde 45 olduğu bilgisini veren Eroğlu şöyle devam etti: “Türkiye’de üretiyor ve 25’ten fazla ülkeye ihraç ediyoruz.

Bu ülkeler arasında Avusturalya, İngiltere, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkmenistan, Almanya, Romanya, İsrail, Gürcistan, Tacikistan, Azerbaycan, Kazakistan, Rusya, Pakistan, Kuveyt, Suudi Arabistan, Yunanistan, Bulgaristan, Belçika, Fransa, Fas, Cezayir, İran, Lübnan ve Şili yer alıyor. Bunları deniz yoluna çevirmeye başladık.

Bu sayede karayla yakacağımız yakıttan çok daha azını gemiyle beraber yakıyoruz. İhracatımızın yüzde 60’ını deniz yoluyla gerçekleştirmekteyiz. Önümüzdeki 3 yıl içinde ise bu oranı yüzde 50’ye taşımayı hedefliyoruz.”

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

SAHİMDER İş- Mak Fest 2025 Sakarya’da Kapılarını Açtı

Yayınlanma tarihi

-

15 – 18 mayıs tarihleri arasında kapıları açık olacak olan SAHİMDER İş- Mak Fest 2025, Serdivan AVM karşında eşsiz bir törenle başladı. Sektörün önde gelen markalarını bir araya getirdi.

Sakarya Hafriyatçılar ve İs Makinaları Derneği (SAHİMDER) öncülüğünde hayata geçirilen İş – Mak Fest 2025, sektörde önemli bir adım atarak ağır iş makineleri dünyasını Sakarya’da bir araya getirdi. Sanayi ve teknoloji alanında dikkat çeken etkinlik, büyük bir katlımla başladı. Açılışta, Serdivan ve Erenler Belediye başkanları ile sivil toplum temsilcileri hazır bulundu. Katılımcılar, festivalin şehir ve ülke ekonomisi açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Vinçlerden ekskavatörlere, kaldırma sistemlerinden inovatif platform çözümlerine kadar birçok ürünün sergilendiği alanda ziyaretçiler, sektörel gelişmeleri yakından takip etme fırsatı yakaladı.

Açılış Hep Birlikte Yapıldı

Etkinliğin açılış kurdelesi; Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, 15 Temmuz Milli irade Derneği Genel Başkan Vekili Yunus Özçelik, SAHİMDER Başkanı Can Akova, SAHİMDER yöneticileri ve katılımcı firma temsilcileri tarafınca birlikte kesildi. İş makineleri dünyasının kalbi bu hafta Sakarya’da atıyor. Ekskavatörlerden vinç sistemlerine, platform çözümlerinden kaldırma ve taşıma ekipmanlarına kadar çok sayıda ürün, etkinlik alanında ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Katılımcılar, firmaların sahada sergilediği ürünleri yakından inceleme ve avantajlı tanıtım kampanyalarından faydalanma şansı yakalıyor.

SAHİMDER Başkanı Can Akova “Hedefimiz, Bu Organizasyonu Geleneksel Hale Getirmek ve Her Yıl Daha Da Büyütmek. ” Açılışta konuşan SAHİMDER Başkanı Can Akova, “Bu yıl Sakarya’da sektörel anlamda önemli bir adım attık. Türkiye’nin dört bir yanından iş makinaları temsilcilerini bir araya getirdik. Hedefimiz, bu organizasyonu geleneksel hale getirmek ve her yıl daha da büyütmek.

Destek veren tüm kurumlara ve firmalara teşekkür ediyorum” dedi.

İş-Mak Fest 2025, 15-18 Mayıs tarihleri arasında her gün 10.00-19.00 saatlerinde ziyarete açık olacak.

 

Devamını oku

Sektörel Gündem

Manliftlerde Lityum Akü Dönemi: Avantajlar ve Dezavantajlar

Yayınlanma tarihi

-

Günümüzde inşaat, bakım ve lojistik sektörlerinde yaygın olarak kullanılan personel yükseltici platformlar (makaslı platformlar, eklemli platformlar, dikey platformlar vb.), teknolojik gelişmelerle birlikte daha verimli ve sürdürülebilir hale geliyor. Bu dönüşümün en önemli parçalarından biri ise lityum iyon (Li-ion) akü teknolojisi.

Geleneksel kurşun-asit akülere kıyasla daha uzun ömürlü, hızlı şarj olabilen ve bakım gerektirmeyen lityum aküler, birçok platform üreticisi tarafından tercih edilmeye başlandı. Sektörde bu teknolojiyi benimseyen firmalar arasında Trojan Battery ve Anko Enerji gibi önemli üreticiler yer alıyor. Özellikle Anko Enerji, manlift sistemleri için lityum akü dönüşüm ve enerji çözümleri sunarak işletmelere verimlilik ve maliyet avantajı sağlıyor.
Ancak lityum akülerin avantajları kadar, dikkate alınması gereken bazı dezavantajları da bulunuyor. İşte personel yükseltici platformlarda lityum akü kullanımının öne çıkan artıları ve eksileri:

Lityum Akülerin Avantajları
1. Daha Uzun Ömür
Lityum aküler, kurşun-asit akülere kıyasla 3 ila 5 kat daha uzun ömürlüdür. Ortalama 2.000 ila 5.000 şarj döngüsü sunarak, işletmeler için daha az değiştirme maliyeti anlamına gelir.

2. Daha Hızlı Şarj Süreleri
Lityum aküler, geleneksel akülere kıyasla çok daha kısa sürede şarj olur. Bu özellik, platformların daha kısa sürede kullanıma hazır hale gelmesini sağlayarak iş verimliliğini artırır.

3. Kısa Süreli Şarj İmkanı
Kurşun-asit aküler, tam şarj olmadan kullanıldığında ömürlerini kısaltabilir. Ancak lityum aküler bu sorunu yaşamaz. Örneğin, 1 saatlik öğle molasında bile şarj edilebilir ve kullanım ömrüne zarar vermeden çalışmaya devam edebilir.

4. Daha Hafif ve Kompakt Yapı
Lityum aküler, aynı kapasitedeki kurşun-asit akülere göre daha hafiftir. Bu da personel yükseltici platformların taşınmasını ve manevra kabiliyetini artırır.

5. Bakım Gerektirmeyen Kullanım
Lityum aküler, su ekleme veya düzenli bakım gerektirmez. Bu özellik, bakım maliyetlerini ve iş gücü ihtiyacını azaltarak işletmelere büyük avantaj sağlar.

6. Çevre Dostu Teknoloji
Kurşun içermeyen yapıları sayesinde çevreye daha az zarar verir ve geri dönüştürülebilir malzemeler içerir. Bu da işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar.

Lityum Akülerin Dezavantajları
1. Yüksek Maliyet
Lityum akülerin başlangıç maliyeti, kurşun-asit akülere göre daha yüksektir. Ancak uzun vadede daha uzun ömür, düşük bakım gereksinimi ve enerji tasarrufu sayesinde bu maliyet dengelenebilir.

2. Soğuk Havalarda Performans Kaybı
Düşük sıcaklıklarda, lityum akülerin şarj alma süresi uzayabilir ve performans kaybı yaşanabilir. Soğuk hava koşullarında verimliliği koruyabilmek için özel ısıtma sistemleri gerekebilir.

3. Yangın Riski
Lityum iyon aküler, delinme veya aşırı ısınma durumunda yangın riski taşıyabilir. Ancak günümüzde gelişmiş güvenlik sistemleri sayesinde bu risk büyük ölçüde minimize edilmiştir.

Lityum Akülerle Geleceğe Yatırım
Sektörde lityum akü kullanımı giderek yaygınlaşırken, daha uzun ömür, yüksek verimlilik ve çevre dostu yapısıyla işletmeler için cazip bir alternatif haline gelmiştir. Ancak yüksek yatırım maliyeti ve soğuk hava koşullarındaki performans düşüşü gibi dezavantajları göz önünde bulundurulmalıdır.

Lityum akü teknolojisi, uzun vadede hem maliyet hem de operasyonel verimlilik açısından önemli kazançlar sunarak personel yükseltici platformlarda yeni bir dönem başlatıyor.
Lityum akülerle donatılmış platform üreticilerinin sunduğu çözümler ve toplam sahip olma maliyetleri değerlendirilerek doğru yatırım kararları alınabilir.

Devamını oku

Sektörel Gündem

Sanatın Gücü, Çocukların Hayal Gücü: İstanbul Vinç Resim Yarışması

Yayınlanma tarihi

-

İstanbul Vinç, yalnızca sektörel çözümler sunmakla kalmayıp topluma değer katan projelere imza atıyor. Bu yıl ilk kez düzenlenen çocuk resim yarışması, genç yeteneklerin hayal gücüne dokunarak sanata olan ilgilerini artırmayı ve özgün bakış açılarını desteklemeyi hedefledi. Yarışmanın teması “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” olarak belirlendi.

Yarışmaya Katılım ve Çalışmalar
Türkiye genelindeki tüm İstanbul Vinç şubelerinden katılım sağlanan yarışmada, çalışanların çocukları kendi gözlerinden İstanbul Vinç’i resmetti. Katılımcılar arasında, gökyüzüne yükselen makineler ve güvenli çalışma ortamlarını yansıtan çeşitli eserler dikkat çekti. Her bir çalışma, şirketin birlikteliğini pekiştirirken çocukların hayal gücünü ortaya koydu.

Jüri Değerlendirmesi ve Kazananlar
Jüri üyeleri, eserleri yaratıcılık, teknik uygulama ve temaya uygunluk kriterlerine göre titizlikle değerlendirdi. Kazananlar şu şekilde belirlendi:
Eyüp Kaan Deveci: İstanbul Vinçi rengarenk hayal dünyasında başarılı bir şekilde konumlandırdı.
Ebrar Duru Kaya: “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” temasını yansıtan çalışması büyük beğeni topladı.
Ebubekir Gümüş: İstanbul’un detaylarına öncelik veren çalışması ile fark yarattı.

İstanbul Vinç Pazarlama Müdürü Işıl Bilgin, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede, yarışmanın hem çocuklarımızın sanat yeteneklerini ortaya çıkarmada hem de şirket içindeki birlikteliği güçlendirmede önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bilgin, “Bu yarışma, geleceğimizin sanatçılarına ve liderlerine ilham veren, sosyal sorumluluk bilincimizi pekiştiren anlamlı bir adım. Çocuklarımızın hayal gücünü desteklemek, İstanbul Vinç ailesi olarak en büyük gurur kaynağımız” ifadelerini kullandı.

Sosyal Sorumluluk ve Gelecek Vizyonu

Yarışma, İstanbul Vinç ailesinin bir parçası olan çalışanların ve ailelerinin katılımıyla, şirket içindeki birlikteliği ve sosyal sorumluluğu pekiştirdi. Her katılımcının emeğine verilen değeri göstermek amacıyla tüm çocuklara D&R hediye kartları takdim edildi. Şirket, bu etkinliği önümüzdeki yıllarda geleneksel bir hale getirerek, sanatı, yaratıcılığı ve çocukların gelişimini desteklemeye devam etmeyi planlıyor.

Sanat, hayal gücüyle yükseklere ulaşır. İstanbul Vinç, sadece makinelerini değil, çocukların hayallerini de geleceğe taşıma misyonunu gururla sürdürüyor.

Devamını oku

Trend olan