Takip Edin

Sektörel Gündem

Sirke kategorisine yön verdi rotayı yurtdışına çevirdi

Yüzyılı aşkın sirke tecrübesiyle sirke kategorisine yön veren bir marka olan Kemal Kükrer, dijitalleşmeye de büyük önem veriyor. Marka, sirke ürünlerinin tüm üretim süreçlerinin şeffaf bir şekilde tüketiciler tarafından izlenebileceği Block Chain projesini hayata geçiriyor.

Yayınlanma tarihi

-

FATMA KAYTEZ

Türkiye’nin yüzyıllık markalarından biri olan ve altı yıl önce tamamen Ajinomoto bünyesine katılan Kemal Kükrer, doğduğu Eskişehir’de yıllık 20 bin ton üretim kapasitesine sahip fabrikasında üretimine devam ediyor. 2013 yılında Kemal Kükrer markasının sahibi Kükre Gıda’nın yüzde 50 hissesini satın alan, 2017’de de geriye kalan hisseleriyle birlikte tamamını devralan Ajinomoto’nun İstanbul CEO’su Pürnur Üner Öbek, “Her zaman en iyinin peşinde olan markamızı, geçmişi kadar başarılı bir geleceğe emin adımlarla taşıyoruz” dedi.

Ürünlerinin Türkiye’de olduğu kadar yurtdışındaki ülkelerde de ilgi gördüğünü söyleyen Öbek, hedef pazarları arasında yer alan İngiltere’ye ihracata başladıklarının müjdesini verdi. Öbek, “8,8 Milyon TL ve 238 ton ihracat ile kapattığımız 2022 yılını, 2023’te katlayarak artırabileceğiz” dedi. Ajinomoto İstanbul CEO’su Pürnur Üner Öbek ile Kemal Kükrer markasının kuruluşunu, bünyelerine geçiş sürecini, planlarını ve yatırımlarını konuştuk.

Öncelikle Kemal Kükrer markasının kuruluşunu ve markanın Ajinomoto bünyesine geçişini kısaca anlatır mısınız?

Kemal Kükrer’in yolculuğu, sirkeye adını veren kişinin 1915 yılında, Eskişehir’de bulunan evinin bodrum katında meşe ağacından özel olarak yapılmış iki adet fıçıda ürettiği üzüm sirkesi ile başlıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni kurulduğu dönemde, Eskişehir’in o küçük mahallesinden taşıp bugün onlarca farklı ürünle uluslararası pazarlarda yerini alan Kemal Kükrer markası, Ajinomoto çatısı altında ürünlerini aynı yüksek kalite ile üretmeye devam ediyor. Markamız yüzyılı aşkın bir süredir, geleneksel ve doğal fermantasyon yöntemi ile ürettiği sirkeleri ile sofralarda sağlam ve güçlü bir yer edindi. Aynı zamanda kontrollü ortamlarda ürettiğimiz, güvenilir yüzde 100 nar ekşilerimizin yanı sıra yüksek kaliteli soslarımızla da sofraların ayrılmaz parçası olmaya devam ediyoruz. En iyi malzemelerle, geleneksel ve doğal yöntemlerle ürettiğimiz bu ürünleri gerçek lezzetiyle tüketicilerimizle buluşturuyoruz.

Ne kadarlık bir yatırımla Kemal Kükrer markasını bünyenize kattınız?

1909 yılında Japonya’da kurulan ve bugün dünyanın en büyük gıda şirketleri arasında yerini alan Ajinomoto Grup, Türkiye’nin büyüme potansiyeline duyduğu inanç ile 2011 yılından beri Türkiye’ye yatırım yapıyor. Ajinomoto bu amaçla Türkiye’nin yüzyıllık markalarından Kemal Kükrer markasının sahibi Kükre Gıda A.Ş.’nin yüzde 50’sini 2013 yılında satın aldı, 2017’de ise geriye kalan hisselerini de 181 milyon liraya satın alarak Türkiye’nin çok güçlü ve köklü markasının sahibi oldu.

Ajinomoto’yu bu alana yatırım yapmaya yönelten nedenler neydi?

Ajinomoto, kaliteye önem veren dünya devi bir gıda şirketi. Kemal Kükrer markamızın geleneksel yöntemlerle 100 yılı aşkındır üretim yapması ve markanın kalitesiyle birlikte oluşan güveni, kendi vizyonuna yakın bir noktada gördüğü için öncelikli olarak Türkiye’deki yolculuğuna “kalite ve güven” üzerine kurulu bir marka ile başlamak istedi. Nihayetinde Kemal Kükrer ve Bizim Mutfak ile Türkiye’deki yolculuğuna başlamış oldu. Öte yandan Türkiye; stratejik konumu ve çevre pazarlara erişiminin kolaylığı ile bölgede ayrı bir öneme sahip.

Kemal Kükrer’in üretim yeri, fabrikanın kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz?

Şu an Eskişehir’deki fabrikamızda 17.000 m2’lik bir alanda aylık 1600-1700 ton civarı yıllık ise 20 bin ton civarında üretim kapasitemiz bulunuyor. Ürünlerimizi üretirken kaliteye ve AR-GE çalışmalarına çok önem veriyoruz. Kemal Kükrer markamız, tıpkı “Nar Ekşisi” lezzetini Türkiye’ye kazandırdığı gibi, Anadolu’nun değerli lezzetlerini kaliteli ürünler haline getirerek günümüze taşıyor. “Her üzüme bağını soran” meyve seçimi sürecimizden başlayarak, üretimin her safhasında hassas kalite kontrol yöntemleri ile her zaman en iyinin peşinde olan markamızı, geçmişi kadar başarılı bir geleceğe emin adımlarla taşıyoruz.

Biraz da yurtdışı satışlarınızdan bahseder misiniz? Şu anda kaç ülkeye ürün gönderiyorsunuz?

Şu an 17’si direkt 6’sı indirekt olmak üzere 23 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Tayvan, Peru, Japonya, Katar, Kanada, Malezya, ABD, İsrail gibi ülkelere gerçekleştirdiğimiz ihracatın büyük bölümünü tonaj olarak Almanya karşılıyor. En fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 5 ülke arasında; Almanya, Filistin, Malezya, Katar ve Özbekistan bulunuyor. İngiltere’ye ilk ihracatımızı yaptık

Hedefinizde yeni ülkeler var mı?

Hedefimizde elbette yeni ülkeler de var. Öncelikli olarak İngiltere, Kuveyt, Rusya, Gürcistan, Bulgaristan, Angola ve Gabon’a odaklandık. Bu ülkeler kısa vadedeki hedef pazarlarımızı oluşturuyor. Hedef pazarlarımızdan İngiltere’ye yapacağımız ilk ihracatımızı da henüz gerçekleştirdiğimizin bilgisini sıcağı sıcağını sizlerin aracılığıyla paylaşabilirim. Kemal Kükrer olarak dünyanın dört bir yanına lezzetlerimizi ulaştırıp tüketicilerimizle her ülkede her noktada buluşmayı önemsiyoruz. Bu nedenle de hedeflerimiz arasında bu yıl ihracat yaptığımız ülkeleri 30’a çıkartmak ve daha fazla tüketiciye ulaşmak yer alıyor. Böylece 8,8 milyon TL ve 238 ton ihracat ile kapattığımız 2022 yılını, 2023’te katlayarak artırabileceğiz. Öngörümüz ve planlarımız bu şekilde. Hedeflerimizi her yıl büyüterek daha fazla tüketiciye ulaşmayı ve Kemal Kükrer lezzetlerini dünyanın her noktasına ulaştırmayı hassasiyetle önemsiyoruz.

Block Chain projesini hayata geçiriyor

Dijitalleşme çalışmalarına değinen Pürnur Üner Öbek, bu konuda şunları anlattı: “Pandemi süreci, iş dünyasında devrim yaratacak gelişmeleri gündeme getirdi. Bu süreçte biz de dijital çalışmalara önem verdik. Ürünlerimiz pandemiden önce de online pazar yerlerinde satılıyordu ama pandemide satışlarımız epey hızlandı. Bu durumu görünce kendi dijital satış alt yapımızı oluşturarak ürünlerimizi kendi web sitemizde de satmaya başladık. Kemal Kükrer için Block Chain projemizi hayata geçireceğiz. Bu projemizle birlikte öncelikli olarak sirke ürünlerimizin tüm üretim süreçlerinin şeffaf bir şekilde tüketicilerimiz tarafından izlenebileceği dijital bir alt yapı oluşturmuş olacağız. Tüketicilerimiz alacakları elma sirkesi ürünlerinde şişelerin üzerinde bulunan QR kodu okutarak o sirkede hangi meyvelerin kullanıldığını, bu meyvelerin ne zaman hasat edildiğini, hangi köylerde yetiştirildiğini, asitlik değerinin ne olduğunu, ürün sertifikalarını, üretim sürecini yani soframıza gelene kadar tüm aşamalarını şeffaf bir şekilde görebilecekler. Böylece tüm doğallığımız ve şeffaflığımızla tüketicilerimize her aşamayı göstermiş olacağız.”

Sirke sağlık amacıyla içilmeye başlayınca “Yudumluk” üretildi

Ürün çeşitleri hakkında bilgi veren Pürnur Üner Öbek, sos ve sirke kategorilerinde ürünlerinin bulunduğunu söyledi. Gelişen yeni ihtiyaçlara göre inovatif ürünler üretmeye önem verdiklerine dikkat çeken Öbek, “Örneğin, Kemal Kükrer Yudumluk Sirke ürünlerimiz de bu ihtiyacın sonucu olarak ortaya çıktı. Covid-19 döneminde çıkardığımız bu ürünler tüketici alışkanlıklarının evrilmesi ile kendine pazarda yer buldu. Eskiden çoğunlukla mutfaklarda ya da temizlikte kullanılan sirke, bu dönemde sağlık amaçlı içilerek kullanımındaki artışla beraber hızla büyüyen kategorilerden biri oldu. İçilerek tüketilmesindeki yüksek artışa rağmen, içmek için özel üretilen varyantların olmadığı pazarda, Kemal Kükrer markası yeni “Yudumluk” kategorisiyle içimi daha kolay yeni bir sirke ailesi yarattı” diye konuştu.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

İnci Holding ve GS Yuasa, TAYSAD Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısına Ev Sahipliği Yaptı

Yayınlanma tarihi

-

İnci Holding ve Japon akü devi GS Yuasa’nın iştiraki İnci GS Yuasa, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) her çeyrek dönemde düzenlediği Odak Üye Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Otomotiv yan sanayinin önde gelen 24 temsilcisinin katılımıyla gerçekleşen bu toplantıda, sektördeki küresel gelişmeler, mevcut durum ve gelecekteki fırsatlar ele alındı. 

Türkiye otomotiv tedarik sanayinin tek ve en yetkin temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), her çeyrek dönemde bir üyesinin ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısı’nı bu kez İnci GS Yuasa’nın Manisa’daki modern üretim tesisinde düzenledi. Toplantıya, otomotiv yan sanayinin önemli 24 temsilcisi katıldı. TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yakup Birinci, TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Elbirlik ile İnci GS Yuasa İcra Direktörü Kadir Kaymakçı‘nın yer aldığı toplantıda, derneğin faaliyetleri, sektördeki rolü, küresel bağlantıları ve üyelerine sunduğu faydalar detaylıca aktarıldı.

“BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜ ADIMLAR ATMAYA KARARLIYIZ”

Gerçekleşen toplantıyla ilgili olarak TAYSAD Başkan Yardımcısı Yakup Birinci, “Toplantımızda, küresel ve ulusal üretim verilerini değerlendirerek sektörümüzün dünya sıralamasındaki yerini ele aldık. Üyelerimizin beklentilerini dinleyerek sinerji oluşturduk ve TAYSAD’ın yakın dönem faaliyetlerini gözden geçirdik. Birlikte daha güçlü bir gelecek için adımlar atmaya kararlıyız” açıklamasını yaptı.

İnci GS Yuasa’nın 40 yıllık birikimini ve sektöre sunduğu çözümleri katılımcılarla paylaşan İcra Direktörü Kadir Kaymakçı, “Sektörümüzün gücünü ve potansiyelini bir araya getiren TAYSAD’ın kıymetli etkinliğine ev sahipliği yaptığımız için mutluluk duyduk. İnci GS Yuasa olarak enerji depolama sektöründe 40 yıldır yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştiriyoruz. Bugün, Manisa’daki üretim tesislerimizde en son teknolojiyi kullanarak ürettiğimiz akülerimiz, dünya genelinde 80’den fazla ülkeye ihraç ediliyor. Bu başarı, iş ortaklarımızın ve çalışanlarımızın katkılarıyla mümkün oldu” dedi.

Şirketin üretim süreçlerinde sürdürülebilirliği ve verimliliği merkeze koyduklarını belirten Kaymakçı şöyle konuştu: “Bu çerçevede geliştirdiğimiz projeler ve teknoloji yatırımlarımızla sadece bugünün değil yarının da enerji ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz. TAYSAD üyeleriyle bir araya gelerek sektörümüzün geleceğine yönelik fikir alışverişinde bulunmak ve sinerji oluşturmak bizim için çok değerli. Önümüzdeki dönemlerde de iş birliklerimizi güçlendirmeye ve Türkiye’nin otomotiv sanayinde dünyada lider bir konuma gelmesine katkı sağlamaya kararlıyız.”

Toplantının ardından katılımcılar, İnci GS Yuasa’nın Manisa’daki üretim tesislerini gezerek akü üretim hatlarını yerinde inceleme fırsatı buldu. En son teknolojiyle donatılan üretim hatları ve şirketin Ar-Ge faaliyetleri hakkında detaylı bilginin paylaşıldığı fabrika turunun ardından, üyeler arasında bilgi paylaşımını artırmak amacıyla bir soru-cevap oturumu düzenlendi.

DAHA GÜÇLÜ BİR SİNERJİ VE İŞ BİRLİĞİ İÇİN HER ÇEYREK TOPLANTI

TAYSAD üyeleri, her çeyrek dönemde bir araya gelerek sektörün küresel gelişmelerini ve mevcut gündemi değerlendiriyor. İnci GS Yuasa’nın ev sahipliğinde gerçekleşen Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısı ile üyeler arasında iş birliğinin güçlendirilmesi ve sektörde ortak bir bakış açısı oluşturulması hedefleniyor.

Devamını oku

Haber

YASED: Ağustos’ta Türkiye’ye 497 Milyon Dolar Değerinde Yatırım Geldi

Yayınlanma tarihi

-

Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 11 Ekim 2024’te paylaştığı Ödemeler Dengesi İstatistiklerinden derleyerek hazırladığı “Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bültenine” göre, 2024 yılının Ağustos ayında, Türkiye’ye 497 milyon dolarlık Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişi gerçekleşti.

11 Ekim 2024’te paylaşılan güncel resmi verilere göre, 2024 yılının Ağustos ayında, Türkiye’ye, 497 milyon dolar değerinde UDY girişi gerçekleşti.

Güncel bu istatistikle beraber, yılın ilk sekiz ayında Türkiye’ye gelen toplam UDY miktarı, 6,41 milyar dolar olarak kaydedildi. Yılın ilk sekiz ayında 2023’ün aynı dönemine kıyasla yüzde 2’lik bir düşüş kaydedilirken 2002 yılından itibaren Türkiye’ye gelen UDY girişlerinin toplam değeri ise 270 milyar dolara yaklaştı.

Ağustos ayında gerçekleşen toplam UDY girişi 497 milyon dolar olarak hesaplanırken bu yatırımların 283 milyon doları yatırım sermayesi şeklindeydi. Ağustos ayındaki toplam UDY’nin 201 milyon doları yabancı uyruklulara gayrimenkul satışı ve 35 milyon doları ise borçlanma araçları yoluyla kaydedildi. Aynı ay içerisinde yatırım tasfiyelerinin 22 milyon dolar değerinde aşağı yöndeki etkisiyle, Ağustos ayındaki toplam UDY girişi 497 milyon dolar oldu.

En fazla yatırım toptan ve perakende ticaret ile gıda imalatında gerçekleşti

2024 yılının Ağustos ayı içerisinde gerçekleşen 283 milyon dolar değerindeki yatırım sermayesi girişlerinde, 46 milyon dolarlık yatırım girişi ile toptan ve perakende ticaret, yüzde 16’lık bir pay aldı. Gıda, içecek ve tütün ürünleri imalatı, geçmiş kümülatif performansının üzerinde bir performans ile aynı dönem içerisinde gerçekleşen yatırım sermayesi girişlerinin yüzde 16’sını çekti. En fazla yatırımın gerçekleştiği diğer sektörler yüzde 11’lik payı ile kimyasalların, kimyasal ürünlerin ve temel eczacılık ürünleri ile malzemelerinin imalatı ve yüzde 9’luk payı ile Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) oldu.

Ağustos ayında en fazla uluslararası yatırım Almanya, İsviçre ve Hollanda’dan geldi

2002-2023 dönemi toplamında yüzde 59’luk pay sahibi olan Avrupa Birliği (AB-27) ülkeleri 2024’ün sekizinci ayında yüzde 54’lük bir pay aldı. Aynı ay içerisinde AB üyesi olmayan diğer Avrupa ülkeleri yüzde 16’lık paylarıyla Türkiye’ye en çok yatırım yapan ikinci bölge oldu. Ağustos 2024 özelinde, Almanya yüzde 22 ile en büyük paya sahip olurken, onu yüzde 11 ile İsviçre, yüzde 10 ile Hollanda, yüzde 9 ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD), yüzde 9 ile Fransa, yüzde 8 ile Lüksemburg ve yüzde 7 ile Tayvan takip etti.

Yılın ilk sekiz ayının toplamı değerlendirildiğinde ise Türkiye’ye en çok yatırım yapan üç ülke; yüzde 20’lik payı ile Hollanda, yüzde 15’lik payı ile Almanya ve yüzde 13’lük payı ile ABD olarak sıralandı.

Devamını oku

Haber

KADIN ETKİ RAPORU LOJİSTİK SEKTÖRÜNE IŞIK TUTACAK

Yayınlanma tarihi

-

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, lojistik sektöründe kadın istihdamının etkilerini ortaya koyacak “Kadın Etki Raporu” çalışmalarında verimli sonuçlar elde etmek için “Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket”i lojistik sektörüne sunuyor.

UTİKAD üyesi firmaların kadın çalışanlarından ve yöneticilerinden oluşan UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu (KLOG), kurulduğu 2021 yılından bu yana aktif olarak çalışmalarına devam ediyor. Başta Mentor – Mentee Projesi olmak üzere sektöre farklı bakış açıları kazandırmayı hedefleyen faaliyetleriyle ön plana çıkan UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu” ile bu sene lojistik sektöründeki kadın çalışanların etkisini ortaya koymaya hazırlanıyor.

“KARAR VERME SÜREÇLERİNDE KADINLARIN POZİTİF DEĞERLERİNİ ORTAYA KOYABİLECEKLERİ ŞİRKET YAPILARININ SAYISINI ARTIRMAYI AMAÇLIYORUZ”

UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “2021 yılında Ayşem Ulusoy’un başkanlığında kurulan Kadın Lojistikçiler Odak Grubu’nun 2024 projeleri arasında en çok önemsediklerimizden biri “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu”. Çünkü “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu”ndaki analizlerle lojistik sektöründeki kadın çalışanların önündeki bariyerleri azaltmak, kadınların ulusal ve uluslararası teşvik ve desteklerden yararlanmalarını sağlamak ve yönetim kademesinde kadın istihdamını artırarak karar verme süreçlerinde kadınların pozitif değerlerini ortaya koyabilecekleri şirket yapılarının sayısını artırmayı amaçlıyoruz.” dedi.

“KADIN ÇALIŞANLAR İÇİN HER KADEMEDE ÇALIŞMA ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMELİ”

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nün Ağustos ayında yayınladığı “Çalışma Hayatı İstatistikleri Aylık E-Bülteni”ne göre ülkemizde 32.522.000 kişi istihdam ediliyor. Erkeklerde işgücüne katılım oranı yüzde 72,4 iken kadınlarda bu oran yüzde 36,7 olarak karşımıza çıkıyor. İstihdam oranlarında da erkeklerin kadınlara yaklaşık 2 katı oranla önde olduklarını görüyoruz. Erkeklerde istihdam oranı yüzde 66,9; kadınlarda istihdam oranı yüzde 32,1. Söz konusu bültendeki bir başka veride zorunlu sigortalı olanlarda erkeklerin oranı yüzde 66, kadınların oranı ise yüzde 34 olarak belirtiliyor. Bu istatistikler her ne kadar genel iş ortamını yansıtsa da lojistik sektörünün de erkek egemen bir sektör olduğunu varsaydığımızda, lojistik sektöründe de benzer bir sonuçla karşılaşacağımızı belirten UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “Kadın çalışanlar lojistik sektöründe beyaz yakalı pozisyonlarda yer alma imkanı bulabiliyorlar. Ancak belli bir kademeden sonra cam tavan dediğimiz sınırlarda kalıyorlar, kadınların yönetim kademesinde ve şirketlerin C-Level pozisyonlarında, karar verici mercilerdeki sayılarını artırmak istememiz kadar, lojistik sektöründe sahada çalışmak isteyen özellikle liman sahalarında görev almak isteyen birçok kadın çalışan da var. Dolayısıyla kadın çalışanlar için her kademede çalışma şartlarının iyileştirilmesi, eşitlikçi ve gelişime açık bir sektör ortamı oluşturmak da oldukça önemli.” diye konuştu.

“KADIN ÇALIŞAN ETKİSİ HAKKINDA ANKET”

UTİKAD, Lojistik Sektörü Kadın Etki Raporu çalışmaları kapsamında İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ebru Demirci’den destek alıyor. Prof. Dr. Ebru Demirci tarafından hazırlanan “Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket” Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’nda lojistik işletmelerinde görev yapan çalışanların profilleri ile görev yaptıkları işletmelerin performansları arasındaki ilişkiyi incelemek üzere tasarlandı.

UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “KLOG olarak 150’nin üzerinde grup üyemizle birlikte sektördeki kadın gücünü, sektöre getirdiği farklılıkları paylaşmaya ve yeni nesil lojistisyenlere bu bilinci yerleştirmeye çalışıyoruz. 2022 yılında hayata geçirdiğimiz Mentor-Mentee Projesi ile grup üyemiz olan üst düzey mevkilerde görev yapan 15 kadın yönetici, 15 kız öğrenci ile eşleşerek staj dönemleri boyunca birebir çalışma imkanı bulmuştu. Bu dönemde de bu projemizin ikincisini gerçekleştireceğiz. KLOG olarak Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu sonrasında en heyecan duyduğumuz projelerimizden biri olan Mentor-Mentee Projesi ile de sektöre yeni adım atacak kadın çalışanları destekliyoruz.” dedi.

Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’nun Prof. Dr. Ebru Demirci’nin katkılarıyla hazırlanmasının ardından kamuoyu ile paylaşılacağını belirten Aslı Malay Tuncer, “Raporun sağlıklı ve verimli sonuçlar ortaya koyabilmesi için lojistik sektöründe faaliyet gösteren tüm firmalarımızı anketi yanıtlamaya davet ediyorum. Ankete katılmak ve katkı vermek isteyenler UTİKAD ile iletişime geçebilirler.” diye konuştu.

Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket için tıklayınız.

 

Devamını oku

Trend olan