Takip Edin

Sektörel Gündem

Yabancı yatırımcıların gayrimenkul değeri 400 milyar doları aştı

Vesta Global Kurucu Ortağı Teuta Narazan, birçok insan ise gayrimenkul yatırımlarıyla birlikte verilen oturum, vatandaşlık programlarıyla bu kısıtlamaları aşıyor. Sadece 2021’de bu amaçla yapılan yatırımların 400 milyar doları aştığına dikkat çekti. Nazaran, Pastadaki en büyük payı; ABD, İngiltere, İspanya, Portekiz, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler aldığını söyledi.

Yayınlanma tarihi

-

Dünyada artan enflasyon ve ülke içi krizler, kırılganlıklar gayrimenkul yatırımlarını tetikliyor. Sadece 2021’de yatırımcıların ülkeleri dışında aldığı gayrimenkuller için ödediği miktar 400 milyar doları aştı. Bu rakamın 2022’de en az yüzde büyüdüğüne dikkat çeken Vesta Global Kurucu Ortağı Teuta Narazan, “Bu pastada en büyük payı; ABD, İngiltere, İspanya, Portekiz, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler aldı” dedi. Son yıllarda, pandemi, küresel ekonomik krizler, politik liderlerin kararları gibi nedenler gelişmiş ülkeleri daha içe kapalı bir hale getirdi.

Bu durum diğer ülke vatandaşlarının bu ülkelere olan dolaşımını, oturum süreçlerini ve sermaye transferini zorlaştırıyor, kısıtlıyor. Fakat birçok insan gayrimenkul yatırımlarıyla birlikte verilen oturum, vatandaşlık programlarıyla bu kısıtlamaları aşıyor. Akyüz’e göre Çin ve Hindistan vatandaşları gayrimenkul alımıyla sunulan vatandaşlık ya da oturum programlarını en çok tercih edenlerin başında geliyor.

Yeni vergi uygulamalar nedeniyle ABD ve Fransa vatandaşları, BREXIT sonrası AB ülkelerinde oturum elde etmek isteyen İngiliz vatandaşları son dönemde oturum ve vatandaşlık programlarına dâhil oluyor. Rusya -Ukrayna savaşının sonuçlarını da ciddi bir etkisi bulunuyor.

Ruslar da Türkiye’ye yöneliyor

Ukraynalılar daha çok Avrupa programlarına yönelirken, tüm kapıları kapanan Ruslar Türkiye’ye yöneliyor. Bu durumun doğal olarak küresel gayrimenkul pazarının büyümesine de neden olduğuna dikkat çeken Narazan, “Yukarıda saydığım nedenlerin kısa ve orta vadede değişmesi pek mümkün görünmüyor. Bu da bize pazarın önümüzdeki yıllarda da çok canlı olacağını, büyümesini sürdüreceğini gösteriyor.” dedi.

Bu pastada Golden Visa gibi programların önemli yer tuttuğuna değinen Narazan, “Golden Visa’yı, AB üyesi olmayan bir ülkenin vatandaşı için yatırım yoluyla oturma izni ve vatandaşlık hakkına sahip olma programı olarak niteleyebiliriz. AB’de başlayan ve özellikle İspanya, Portekiz, Yunanistan gibi ülkeleri olumsuz bir şekilde etkileyen ekonomik krizin ardından yine bu üç ülke ve Malta’nın Golden Visa programında öncü ülkeler olduğunu söyleyebiliriz.

Golden Visa programı, öncelikle seyahat özgürlüğü tanıyor. Program sadece AB ülkelerinde değil, 150’den fazla ülkeye vizesiz seyahat imkânı tanıyor. Gayrimenkul yatırımınızdan euro bazlı kira elde etme imkânının yanı sıra AB ülkelerinde ticaret ve çalışma hakkı da tanıyor.

Golden Visa’nın sunduğu haklardan yatırımcının eşi, 21 yaşına kadar olan veya okuyan çocukları ile bakmakla yükümlü oldukları ebeveynleri de faydalanabiliyor. Çocuklarınız için AB ülkelerinde eğitim olanağını sunarken, bu eğitim için diğer ülke vatandaşlarına göre daha uygun ekonomik koşullar elde edebiliyorsunuz. Yatırım tarafına baktığımızda, standart yatırım miktarından bahsedemeyiz, zira koşullar ülkeden ülkeye değişiyor.

Artan emlak fiyatları nedeniyle konut almak zorlaştı

Yunanistan için 250 bin euro değerinde yapılacak bir gayrimenkul yatırımıyla AB serbest dolaşımı elde edebiliyorsunuz. Bu yatırım miktarı Portekiz’de 280 bin eurodan başlarken, İspanya’da 500 bin euroyu buluyor. Bu maliyetlerin üzerine avukatlık, alım satım masrafları gibi maliyetleri de ekleyebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.

Son iki yılda hızlı yükselen emlak fiyatları sebebiyle, Türkiye’de konut almanın zorlaştığına dikkat çeken Narazan, “İstanbul’da gayrimenkul fiyatları Avrupa şehirleriyle yarışıyor. Bunun sonucu olarak, İstanbul’da yeni bir konut almak yerine Yunanistan, Portekiz, İspanya gibi Avrupa Birliği ülkelerine, İngiltere ya da ABD gibi ülkelerde konut edinme eğilimi artıyor.

AB ülkelerinde yapacağınız gayrimenkul yatırımı, Avrupa Birliği’nde serbest dolaşım, vatandaşlık ve yüksek kira getirisi gibi birçok avantaj sağlayabiliyor. Bu da yurtdışında konut alımını teşvik eden unsurlar olarak dikkat çekiyor.

Türkler de yurtdışında gayrimenkul yatırımlarına yöneliyor

Yüksek getirili gayrimenkul yatırımı isteyen, çocukları için iyi bir eğitim kariyeri planlayan, uluslararası yatırımlarını daha sağlıklı yönetmek isteyen Türk vatandaşları yurtdışında gayrimenkul yatırımlarına yöneliyor. Bu trende katılan Türk vatandaşları için de Vesta Global olarak talep odaklı çözümler sunuyoruz.” dedi.

Vesta Global 2017 yılında Teuta Narazan ve Armağan Akyüz tarafından kuruldu. Gayrimenkul sektöründe pazarlama ve satış danışmanlığı veren Vesta Global, oturma izni ve vatandaşlık programlarından, farklı kıtalarda rezidans projelerine kadar geniş bir yelpazede hizmet veriyor. Vesta Global Kurucu Ortağı Teuta Narazan, ayrıca otel ve turizm yatırımlarından ticari mülklere, maden ocaklarından tarım arazilerine, şehir dairelerinden okyanusta adalara, Avrupa’da şatolardan Alp’lerde chaletlere, İtalya’da üzüm bağlarına kadar oldukça geniş bir portföyü danışanların beğenisine sunduklarını da sözlerine ekledi:

“Ayrıca inşaat ve yatırım firmalarına yurtiçi ve yurtdışındaki gayrimenkul projelerinde, projenin geliştirilmesinden, pazarlama ve satış danışmanlığına, yurtdışı satış kanallarının oluşturulmasına kadar anahtar teslim çözümler sunuyoruz. Vesta Global olarak gayrimenkul sektöründe alışılagelmiş iş yapma şekilleri dışında hizmet sağlıyoruz.”

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

İNNOMEK ÜRETİM GÜCÜNE DEĞER YARATAN MARKA

Yayınlanma tarihi

-

İNNOMEK’ten Yeni Bir Adım: 31 Mayıs’ta Ürün Lansmanı Gerçekleşiyor İnovatif çözümleriyle dikkat çeken İNNOMEK, 31 Mayıs 2025 Cumartesi günü gerçekleştireceği özel bir etkinlikle yeni ürünlerini tanıtacak.

İNNOMEK yetkilileri, “Üretim gücümüzü ve saha çözümlerimizi sizinle paylaşacağımız lansman etkinliğimize davetlisiniz, bu özel günde sizleri de aramızda görmekten büyük mutluluk duyarız” ifadelerini kullandılar.

Etkinlik Detayları;
Tarih:31 Mayıs 2025, Cumartesi
Yer: İNNOMEK
Saat: 13.00

Devamını oku

Sektörel Gündem

SAHİMDER İş- Mak Fest 2025 Sakarya’da Kapılarını Açtı

Yayınlanma tarihi

-

15 – 18 mayıs tarihleri arasında kapıları açık olacak olan SAHİMDER İş- Mak Fest 2025, Serdivan AVM karşında eşsiz bir törenle başladı. Sektörün önde gelen markalarını bir araya getirdi.

Sakarya Hafriyatçılar ve İs Makinaları Derneği (SAHİMDER) öncülüğünde hayata geçirilen İş – Mak Fest 2025, sektörde önemli bir adım atarak ağır iş makineleri dünyasını Sakarya’da bir araya getirdi. Sanayi ve teknoloji alanında dikkat çeken etkinlik, büyük bir katlımla başladı. Açılışta, Serdivan ve Erenler Belediye başkanları ile sivil toplum temsilcileri hazır bulundu. Katılımcılar, festivalin şehir ve ülke ekonomisi açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Vinçlerden ekskavatörlere, kaldırma sistemlerinden inovatif platform çözümlerine kadar birçok ürünün sergilendiği alanda ziyaretçiler, sektörel gelişmeleri yakından takip etme fırsatı yakaladı.

Açılış Hep Birlikte Yapıldı

Etkinliğin açılış kurdelesi; Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, 15 Temmuz Milli irade Derneği Genel Başkan Vekili Yunus Özçelik, SAHİMDER Başkanı Can Akova, SAHİMDER yöneticileri ve katılımcı firma temsilcileri tarafınca birlikte kesildi. İş makineleri dünyasının kalbi bu hafta Sakarya’da atıyor. Ekskavatörlerden vinç sistemlerine, platform çözümlerinden kaldırma ve taşıma ekipmanlarına kadar çok sayıda ürün, etkinlik alanında ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Katılımcılar, firmaların sahada sergilediği ürünleri yakından inceleme ve avantajlı tanıtım kampanyalarından faydalanma şansı yakalıyor.

SAHİMDER Başkanı Can Akova “Hedefimiz, Bu Organizasyonu Geleneksel Hale Getirmek ve Her Yıl Daha Da Büyütmek. ” Açılışta konuşan SAHİMDER Başkanı Can Akova, “Bu yıl Sakarya’da sektörel anlamda önemli bir adım attık. Türkiye’nin dört bir yanından iş makinaları temsilcilerini bir araya getirdik. Hedefimiz, bu organizasyonu geleneksel hale getirmek ve her yıl daha da büyütmek.

Destek veren tüm kurumlara ve firmalara teşekkür ediyorum” dedi.

İş-Mak Fest 2025, 15-18 Mayıs tarihleri arasında her gün 10.00-19.00 saatlerinde ziyarete açık olacak.

 

Devamını oku

Sektörel Gündem

Manliftlerde Lityum Akü Dönemi: Avantajlar ve Dezavantajlar

Yayınlanma tarihi

-

Günümüzde inşaat, bakım ve lojistik sektörlerinde yaygın olarak kullanılan personel yükseltici platformlar (makaslı platformlar, eklemli platformlar, dikey platformlar vb.), teknolojik gelişmelerle birlikte daha verimli ve sürdürülebilir hale geliyor. Bu dönüşümün en önemli parçalarından biri ise lityum iyon (Li-ion) akü teknolojisi.

Geleneksel kurşun-asit akülere kıyasla daha uzun ömürlü, hızlı şarj olabilen ve bakım gerektirmeyen lityum aküler, birçok platform üreticisi tarafından tercih edilmeye başlandı. Sektörde bu teknolojiyi benimseyen firmalar arasında Trojan Battery ve Anko Enerji gibi önemli üreticiler yer alıyor. Özellikle Anko Enerji, manlift sistemleri için lityum akü dönüşüm ve enerji çözümleri sunarak işletmelere verimlilik ve maliyet avantajı sağlıyor.
Ancak lityum akülerin avantajları kadar, dikkate alınması gereken bazı dezavantajları da bulunuyor. İşte personel yükseltici platformlarda lityum akü kullanımının öne çıkan artıları ve eksileri:

Lityum Akülerin Avantajları
1. Daha Uzun Ömür
Lityum aküler, kurşun-asit akülere kıyasla 3 ila 5 kat daha uzun ömürlüdür. Ortalama 2.000 ila 5.000 şarj döngüsü sunarak, işletmeler için daha az değiştirme maliyeti anlamına gelir.

2. Daha Hızlı Şarj Süreleri
Lityum aküler, geleneksel akülere kıyasla çok daha kısa sürede şarj olur. Bu özellik, platformların daha kısa sürede kullanıma hazır hale gelmesini sağlayarak iş verimliliğini artırır.

3. Kısa Süreli Şarj İmkanı
Kurşun-asit aküler, tam şarj olmadan kullanıldığında ömürlerini kısaltabilir. Ancak lityum aküler bu sorunu yaşamaz. Örneğin, 1 saatlik öğle molasında bile şarj edilebilir ve kullanım ömrüne zarar vermeden çalışmaya devam edebilir.

4. Daha Hafif ve Kompakt Yapı
Lityum aküler, aynı kapasitedeki kurşun-asit akülere göre daha hafiftir. Bu da personel yükseltici platformların taşınmasını ve manevra kabiliyetini artırır.

5. Bakım Gerektirmeyen Kullanım
Lityum aküler, su ekleme veya düzenli bakım gerektirmez. Bu özellik, bakım maliyetlerini ve iş gücü ihtiyacını azaltarak işletmelere büyük avantaj sağlar.

6. Çevre Dostu Teknoloji
Kurşun içermeyen yapıları sayesinde çevreye daha az zarar verir ve geri dönüştürülebilir malzemeler içerir. Bu da işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar.

Lityum Akülerin Dezavantajları
1. Yüksek Maliyet
Lityum akülerin başlangıç maliyeti, kurşun-asit akülere göre daha yüksektir. Ancak uzun vadede daha uzun ömür, düşük bakım gereksinimi ve enerji tasarrufu sayesinde bu maliyet dengelenebilir.

2. Soğuk Havalarda Performans Kaybı
Düşük sıcaklıklarda, lityum akülerin şarj alma süresi uzayabilir ve performans kaybı yaşanabilir. Soğuk hava koşullarında verimliliği koruyabilmek için özel ısıtma sistemleri gerekebilir.

3. Yangın Riski
Lityum iyon aküler, delinme veya aşırı ısınma durumunda yangın riski taşıyabilir. Ancak günümüzde gelişmiş güvenlik sistemleri sayesinde bu risk büyük ölçüde minimize edilmiştir.

Lityum Akülerle Geleceğe Yatırım
Sektörde lityum akü kullanımı giderek yaygınlaşırken, daha uzun ömür, yüksek verimlilik ve çevre dostu yapısıyla işletmeler için cazip bir alternatif haline gelmiştir. Ancak yüksek yatırım maliyeti ve soğuk hava koşullarındaki performans düşüşü gibi dezavantajları göz önünde bulundurulmalıdır.

Lityum akü teknolojisi, uzun vadede hem maliyet hem de operasyonel verimlilik açısından önemli kazançlar sunarak personel yükseltici platformlarda yeni bir dönem başlatıyor.
Lityum akülerle donatılmış platform üreticilerinin sunduğu çözümler ve toplam sahip olma maliyetleri değerlendirilerek doğru yatırım kararları alınabilir.

Devamını oku

Trend olan